Meryem
Komplike
Terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan, internet üzerinden tehditler savururken, şehit cenazeleri ve öğrenci olaylarıyla ortaya konulan kirli tezgâhı ifşa etti.
Savaşın dağla sınırlı kalmayacağını, şehirlere de yansıyacağını savunan bölücübaşı, kendisine gerekli ortam sağlanırsa bir hafta içinde silahları susturabileceğini ileri sürdü. PKK içindeki bazı grupların devletin bazı unsurlarıyla ortak hareket ettiğini savunan Öcalan, örgüt içinde bir çete anlayışı geliştiğini iddia etti.
Öcalan, avukatlarıyla yaptığı görüşmede dört yıl önce elini birçok şeyden çektiğini, ancak barışçıl bir çözüm için elinden geleni yaptığını iddia etti. Öcalan, bundan sonra bunu yapmayacağını, 31 Mayıs'a kadar bekleyeceğini, bu tarihe kadar olumlu bir gelişme olmadığı takdirde artık hiçbir şeye karışmayacağını belirtti. Kendisinin muhatap alınmasını isteyen bölücübaşı, gerekli ortam sağlanırsa bir hafta içinde silahları susturabileceğini bildirdi.
Öcalan, PKK'ya yakın internet sitelerinde yayınlanan görüşme notlarında şunları kaydetti: "Ben buradan Başbakan'a sesleniyorum. Sayın Başbakan! Demokratik çözüm için ciddi yaklaşın. Önümü açarsanız ben, etkimin olduğu bütün kesimleri silahların susması konusu dahil, bir hafta içerisinde ikna etmezsem bana ne derseniz deyin, bana ne yaparsanız yapın. Ben bunu yapma gücümün olduğuna inanıyorum ve bunu yapabilirim. Ben bir hafta içinde silahlı güçleri bir yerde toplarım, çatışmalı süreci bitirebilirim, buna gücüm vardır. Bunun için öncelikle hükümetin ve Büyük Millet Meclisi'nin önümü açması gerekir. AKP de demokratik çözüme ciddi yaklaşmalıdır."
Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) tavsiyelerde bulunan Öcalan, 81 ilde siyaset akademileri kurulmasını, bölge ülkelerinde temsilcilikler açılmasını istedi. Komünal bir yaşamın örnek alınması gerektiğini vurgulayan Öcalan, "Mesela ben şimdi dışarıda olsam, büyük şehirlerde, İstanbul'daki plazalarda yaşamam. Gider, bir köyde ya da on bin nüfuslu bir yerleşim biriminde doğa ile iç içe komünal bir hayatı gerçekleştirerek yaşarım. Dışarıda olsam benim tercihim böyle olur." ifadelerini kullandı.
Abdullah Öcalan, PKK içindeki bazı grupların devletin bazı unsurlarıyla ortak hareket ettiğini, örgüt içinde bir çete anlayışı geliştiğini de kaydetti. Öcalan, PKK içindeki bazı grupların devletin bazı unsurlarıyla ortak hareket ettiğini de söyledi. Örgüt içinde bir çete anlayışının geliştiğini belirten Öcalan, "Gelişen gerilla anlayışı tam benim istediğim gibi gelişmedi. Benim gerilla anlayışım bu değildi. Bazen bir korucu için on tane çocuk öldürdüler. Ben başta böyle olayları gerçekleştirdiklerine inanmıyordum. Ancak sonra anladım ki, gerillaların bir kısmı farklı ilişkiler gerçekleştirmişler, çete anlayışını geliştirmişler, devletin bazı unsurlarıyla ortak şeyler yapmışlar. Bunlar bizi çok zorladılar. Bunlar bir de yaptıkları bazı şeyleri benim adıma yaptıklarını söylüyorlardı. Ben kesinlikle bunlara bu konuda talimat vermedim, bunların yaptıklarını tasvip de etmedim." şeklinde konuştu.
Kaynak
Savaşın dağla sınırlı kalmayacağını, şehirlere de yansıyacağını savunan bölücübaşı, kendisine gerekli ortam sağlanırsa bir hafta içinde silahları susturabileceğini ileri sürdü. PKK içindeki bazı grupların devletin bazı unsurlarıyla ortak hareket ettiğini savunan Öcalan, örgüt içinde bir çete anlayışı geliştiğini iddia etti.
Öcalan, avukatlarıyla yaptığı görüşmede dört yıl önce elini birçok şeyden çektiğini, ancak barışçıl bir çözüm için elinden geleni yaptığını iddia etti. Öcalan, bundan sonra bunu yapmayacağını, 31 Mayıs'a kadar bekleyeceğini, bu tarihe kadar olumlu bir gelişme olmadığı takdirde artık hiçbir şeye karışmayacağını belirtti. Kendisinin muhatap alınmasını isteyen bölücübaşı, gerekli ortam sağlanırsa bir hafta içinde silahları susturabileceğini bildirdi.
Öcalan, PKK'ya yakın internet sitelerinde yayınlanan görüşme notlarında şunları kaydetti: "Ben buradan Başbakan'a sesleniyorum. Sayın Başbakan! Demokratik çözüm için ciddi yaklaşın. Önümü açarsanız ben, etkimin olduğu bütün kesimleri silahların susması konusu dahil, bir hafta içerisinde ikna etmezsem bana ne derseniz deyin, bana ne yaparsanız yapın. Ben bunu yapma gücümün olduğuna inanıyorum ve bunu yapabilirim. Ben bir hafta içinde silahlı güçleri bir yerde toplarım, çatışmalı süreci bitirebilirim, buna gücüm vardır. Bunun için öncelikle hükümetin ve Büyük Millet Meclisi'nin önümü açması gerekir. AKP de demokratik çözüme ciddi yaklaşmalıdır."
Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) tavsiyelerde bulunan Öcalan, 81 ilde siyaset akademileri kurulmasını, bölge ülkelerinde temsilcilikler açılmasını istedi. Komünal bir yaşamın örnek alınması gerektiğini vurgulayan Öcalan, "Mesela ben şimdi dışarıda olsam, büyük şehirlerde, İstanbul'daki plazalarda yaşamam. Gider, bir köyde ya da on bin nüfuslu bir yerleşim biriminde doğa ile iç içe komünal bir hayatı gerçekleştirerek yaşarım. Dışarıda olsam benim tercihim böyle olur." ifadelerini kullandı.
Abdullah Öcalan, PKK içindeki bazı grupların devletin bazı unsurlarıyla ortak hareket ettiğini, örgüt içinde bir çete anlayışı geliştiğini de kaydetti. Öcalan, PKK içindeki bazı grupların devletin bazı unsurlarıyla ortak hareket ettiğini de söyledi. Örgüt içinde bir çete anlayışının geliştiğini belirten Öcalan, "Gelişen gerilla anlayışı tam benim istediğim gibi gelişmedi. Benim gerilla anlayışım bu değildi. Bazen bir korucu için on tane çocuk öldürdüler. Ben başta böyle olayları gerçekleştirdiklerine inanmıyordum. Ancak sonra anladım ki, gerillaların bir kısmı farklı ilişkiler gerçekleştirmişler, çete anlayışını geliştirmişler, devletin bazı unsurlarıyla ortak şeyler yapmışlar. Bunlar bizi çok zorladılar. Bunlar bir de yaptıkları bazı şeyleri benim adıma yaptıklarını söylüyorlardı. Ben kesinlikle bunlara bu konuda talimat vermedim, bunların yaptıklarını tasvip de etmedim." şeklinde konuştu.
Kaynak