O, Ne Güzel Kuldu! 18/04/2008 cuma
Geçen sene 16 Temmuz 1999 Cuma günü Rabbin azametli âlemine yüce bir rûhu yolcu etmiştik.
O, zâhirde beni, hakîkatte ise kendisinden feyz almış bulunan nice insanı birer mânevî yetîm olarak bırakıp âhırete intikâl eden Mûsâ Efendi -kaddesallâhu sırrahû- Hazretleri idi.
İfâde etmeliyiz ki, nasıl yüce bir dağın azameti, ona eteklerinden bakılınca lâyıkıyla anlaşılıp kavranamazsa, büyük şahsiyetler de böyledir.
Bu bakımdan mânevî rehberlerin birçoğu hayatlarında nice derinlikleri bilinmeden bu fânî âleme vedâ etmişlerdir.
Hattâ onların en yakınında bulunanlar dahî bu derinliklere kâmil mânâda vâkıf olamamışlardır.
devamı var
Geçen sene 16 Temmuz 1999 Cuma günü Rabbin azametli âlemine yüce bir rûhu yolcu etmiştik.
O, zâhirde beni, hakîkatte ise kendisinden feyz almış bulunan nice insanı birer mânevî yetîm olarak bırakıp âhırete intikâl eden Mûsâ Efendi -kaddesallâhu sırrahû- Hazretleri idi.
İfâde etmeliyiz ki, nasıl yüce bir dağın azameti, ona eteklerinden bakılınca lâyıkıyla anlaşılıp kavranamazsa, büyük şahsiyetler de böyledir.
Bu bakımdan mânevî rehberlerin birçoğu hayatlarında nice derinlikleri bilinmeden bu fânî âleme vedâ etmişlerdir.
Hattâ onların en yakınında bulunanlar dahî bu derinliklere kâmil mânâda vâkıf olamamışlardır.
devamı var