O’nun ve Sevdiklerinin Sevgisi

Erhan

Profesör
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
2,115
Tepkime puanı
42
Puanları
48
Konum
Ankara
Web sitesi
www.softajans.com
O’nun ve Sevdiklerinin Sevgisi

Peygamber Efendimiz’den (sallallahu aleyhi ve sellem) öğrendiğimiz dualardan biri de “Allahümme innî es’elüke hubbeke ve hubbe men yuhibbuke ve hubbe amelin yukarribu ilâ hubbike – Allahım, her şeyden önce Senin sevgini talep ediyorum; sonra bana Seni sevenleri sevdirmeni istiyorum ve bir de Sana yaklaştıracak amelleri benim içim sevimli kılmanı dileniyorum.” şeklindedir.

Bu duada zikredilen ilk talep Allah’ın sevgisidir. Evet, Allah sevgisi her şeyin başı ve bütün sevgilerin de en saf, en duru kaynağıdır. Hakkıyla iman eden kullar, evvelen ve bizzat Allah’ı severler ve başkalarına karşı da O’ndan ötürü alâka duyarlar.

Mü’minler, Cenâb-ı Hakk’ın sevgisinden sonra O’ndan ötürü, başta Rasûl-ü Ekrem Efendimiz olmak üzere bütün nebileri ve velileri severler. Bu dünyayı da yine, O’nun güzel isimlerinin bir tecelligâhı ve öteki dünyaların da bir mezraası olması açısından severler ki, bu da Allah’a karşı samimi alâka duymanın bir ifadesidir ve Allah’tan ötürü bir sevgidir.

Peygamber Efendimiz’i, Raşit halifeleri, diğer sahabe-i kiramı ve onlardan günümüze kadar gelip geçen bütün selef-i salihîni, yani Allah’ın sevdiği insanları sevmek, onlara karşı sıcak bir alâka hissetmek ve onları hayırla anmak bir manada onlarla tanışmak, onlara bir bayram tebriği göndermek ve bir tebrik kartıyla da olsa onların halkasına dahil olmak gibidir.

Ayrıca, seven sevdiğine benzemeye çalışır, ona itaat eder; onun gibi olma gayretine girer. Allah’ın sevdiklerine benzemek de, O’nun memnun ve hoşnut olacağı sıfatlarla mücehhez olmak demektir. Söz konusu duadaki “Allah’ım sevdiklerini bana da sevdir” niyazında bu hususa da ima vardır. Elmalılı M. Hamdi Yazır, meşhur tefsiri Hak Dini Kur’an Dili adlı eserinin mukaddimesinde ne hoş söyler:

“İnayetine sığındım, kapına geldim.
Hidayetine sığındım, lütfuna geldim
Kulluk edemedim, affına geldim
Şaşırtma beni, doğruyu söylet
Neş’eni duyur, hakikatı öğret
Sen duyurmazsan ben duyamam
Sen söyletmezsen ben söyleyemem
Sen sevdirmezsen ben sevemem
Sevdir bize hep sevdiklerini
Yerdir bize hep yerdiklerini
Yar et bize erdirdiklerini”

Evet, Allah’ın sevdiği veli kulları sevmek onların defterine kaydedilmek manasına da gelir. Mesela, Cenâb-ı Hak size Hazreti Abdülkâdir Geylanî’yi çok sevdirir, içinizde derin bir alâka duyarsınız ona karşı. Onu hiç görmemişsinizdir bile. Fakat, bu Hak dostunu her anışınızda gönlünüzün inşirahla dolduğunu hissedersiniz; bu sevginizi salât ü selamlara yükler ona gönderirsiniz. Böylece ona bir tebrik kartı atmış olursunuz. Bilmelisiniz ki, onlar vefalı insanlardır; kartınızı asla mukabelesiz bırakmazlar. Onu alır, arşivlerine kaydeder ve mutlaka bir mukabele fırsatı kollarlar.
 
Üst