Nurullah Genç Şiirleri

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
gul.jpg


Bitir bu işkenceyi sen de bana gül
Dokundurma elini pıhtılaşan kana gül
Bahçe boş, çeşme kuru, nerde bostancı başı
Gel de feryad ü figan etme bu hüsrana gül
Yıllarca yatağında uyudum semenderin
Çakallar yuvalandı bizim olan hana gül
Unuttum gökkuşağı altındaki resmini
Nice bühtan ettiler eski bir sultana gül
Kainat oluk oluk boşalırken içimden
Yağmur damlası bile olamadım sana gül
Uzandığım her hayal tutuşturdu ömrümü
Her yangınla yeni bir yangın düştü cana gül
Ya öldür yarasalar okşasın cesedimi
Ya da terk edip gitme beni bu isyana gül
Dinle ki en ölümcül şarkımı söylüyorum
Darağacı kurdular döndüğüm her yana gül
Nasıl sevişiyorsun kırkayakla, çıyanla
Hani boyun bükmüştün ebedi fermana gül
Meğer bir yanılgının zinciriymiş umudum
Güvenimi yitirdim şimdi her dermana gül

Nurullah Genç
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Paylaşabilir misin?

Sen benimle gökyüzünde koşmayı
Sen benimle ölürken buluşmayı
Paylaşabilir misin ?

Güneşi koklayınca çatlayan bir tohumu
Irmağın yüreğinde çiçeklenen yangını
Her akşam yanlızlığı uyandıran toprağı
Her sabah bir gölgeyi sevindiren yaprağı
Paylaşabilir misin ?

Sen benimle gökleri paylaşabilir misin
Hani salkım saçaktır bulutlarda sevgiler
Hani bir turna gibi üryan olunca yürek
Bahçesinde umuda kanatlanır serviler
Sen benimle yağmurun nefesini
Sen benimle tomurcuğun sesini
Bir hülyanın dalgın avuçlarında
Gölgesini arayan bir kuşun kafesini
Paylaşabilir misin ?

Her limanda bekleyen benim yanlızlığımdır
Her geminin demir attığı yerde
Parçalanan kalbin çığlıklarıyla
Dağılan kırmızı benim yanlızlığımdır
Gemilerin güvertesinden sızan
Tayfaların masum bakışlarında
Kelepçeler vurulan benim yanlızlığımdır
Denizin kollarında uyurken kadırgalar
Zıpkınlanan balığın gözlerinde kıvranan
Benim yanlızlığımdır
Sen benimle karanlık gecelerde
Alabilirmisin avuçlarında
Denizin dibindeki bir ateş çiçeğini
Sen benimle kumlara gömülmeyi
Sen benimle ölürken de gülmeyi
Paylaşabilir misin ?

Yosunlarda ağlayan yitik bir defineyi
Dalgalara tırmanan kalbin çüzgilerini
Yıldızlara gül kokusu taşıyan
Kaptanları ağlatan aşkın ezgilerini
Paylaşabilir misin ?

Rıhtımları kıskanan benim ayrılığımdır
Karaya çıktığında vurulan her askerin
Kanıyla ıslanan benim ayrılığımdır
Kursunlanan deniz fenerlerinin
Kapanan gözkapakları ardında
Acıların heykelini yontan el
Benim ayrılığımdır
Sen benimle rüzgarı tutuşturan alevi
Kasırgayı,tayfunu,suları yutan devi
Paylaşabilir misin ?

Benim ruhum kuşların öldüğü anda biter
Senin ruhun kuşları öldürürken dirilir
Benim ufuklara baktığım yerde
Yorgun savaşçılar seferden döner
Senin her umudu yıktığın yerde
İçimizde yanan kandiller söner
Şimşekler susunca tükenir sesin
Bulutlar tutunmuyor kanlı kirpiklerine
Sen bir yanardağı sevecek kadar
Mavi değilsin
Martılardan,mürekkep balığından
Suları sevmeyi öğrenmelisin
Adımların öylesine karanlık
Bana doğru yürüdüğün her sabah
Ansızın akşam olur
Senin o kızıl dudaklarında
Unuturum çiçeklerin adını
Artık duymalısın uykuda bile
Kervanları gördüğün mesafeden
Çöllerin feryadını
Benim intizarımdır çölde kum fırtınası
Bedevi bir infilaktır susuzluk
Her serabın ortasında bunalan
Her mecnun yüreğinin beyaz kıvrımlarında
Leylayı arayan benim intizarımdır
Hani bir ahunun can damarından
Kelebekler uçar sılaya doğru
Hani arslanları avlayan bir yiğidin
Bir vahşinin pençelerinde solan
Karanfili güvencindir ansızın
Kelebeğin kanadında büyüyen
Güvercinin renklerinde uyuyan
Benim intizarımdır
Sen benimle bir yılan derisini
Bir akrebin gözlerinde ölümü
Bir zakkum türküsünü
Bir kaktüsün süsünü
Paylaşabilir misin ?

Sen benimle kumlara gömülmeyi
Sen benimle ölürken de gülmeyi
Hani mum ışığında gölgeler de gariptir
Evlerin duvarında gezinir çaresizlik
Ağıtlar parçalanır içimizde köz gibi
Bir yudum suya bile karışır da hüznümüz
İncecik bir perdedir mutluluk,yanar gider
Bilmez misin ki,umut bir kuştur konar gider
Çoğalır kuşkuları tuzağa düşenlerin
Hani bir ısırgandır güzel yüzlü han kızı
Örümcek yuvasına bırakır ellerini
Gergefinde laleye benzetir ahımızı
Sen benimle mevsimlerin ardında
Kımıldayan bir ihtilal gülünü
Paylaşabilir misin ?

Samerre’da hu çeken dervişin sızısını
Hakan sarayında bir alınyazısını
İstanbulda uyuyan devlerin rüyasını
Erzurumda hüma kuşunun yuvasını
Tanrı dağlarında çiğdemin sevdasını
Paylaşabilir misin ?

Sen benimle gökyüzünde koşmayı
Sen benimle ölürken buluşmayı…

Nurullah Genç
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Pişmanlık Ve Hüzün

2020.jpg


Elim silahlı sermayem: Gurur
Ne çiçekler benim; ne ben çiçeğim
Bir gün hesap için divan kurulur
Ayaklar altında kalır yüreğim
Elim silahlı sermayem: Gurur
Korkarım beni de alnımdan vurur

Pişmanlık ve hüzün hep yığın yığın
Bütün varlığımdan soyuluyorum
Ortasında kaldım bir bataklığın
Kurtarın dostlarım, boğuluyorum
Pişmanlık ve hüzün hep yığın yığın
Bahçesi harâbe tüm insanlığın

Karşımda yokluğun alev gözleri
Zindanlar içinde zavallı ruhum
Mükâfat mı, bana şu kan gölleri
Yoksa işkence mi, avutulduğum
Karşımda yokluğun alev gözleri
Bana diş biliyor yıllardan beri

Dilene dilene eğilmiş belim
Yüzüm kaktüs yaprağına benzemiş
Bilmiyorum, neden böyle tembelim
Kim bana ‘çalışma, yaşarsın’ demiş
Dilene dilene eğilmiş belim
Artık görmüyorum, sağırım, kelim

Acaba çıkar mı yollarım düze
Yoksa yokuşlar mı öldürür beni
Birgün kavuşursam belki, gündüze
Talih bir defacık güldürür beni
Acaba çıkar mı yollarım düze
Sonsuzluğa, mutluluğa, denize.


Nurullah Genç
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
İntizar Gazeli

2115.jpg



Vahyin aydınlığında handan eyle yar beni
Hükmün ile dîdar-ı cemîline sar beni
Sevdam arzuhalimdir, iner kirpiklerimden
Mümeyyiz eyle, dil-hun düşmeden uyar beni
Kaygı ağından aczin kurtulayım, ey Vekil
Dava için revanım; beklesin bahar beni
Menfîdir, uzak kalsın tenakuz eğilimi
Davayı istemezsem ruhum, kim duyar beni
Meşakkat, ulağıdır kün adına dünyanın
Darıbekadır ihya; menzilden kurtar beni
Meğer ufak adamın hasadıymış gururum
Hayr istemezse ruhum, efendim atar beni
Ermeliyim vedanın yeryüzü zirvesine
Vedud’a eğilmezsem, labirent yutar beni
Arasat, irkildiğim düşün gerçekliğidir
Haşir ibdaya rücü günüdür, tutar beni
Zerafetinden artık öteyim görüntünün
Harameyn için Rabbim, eyle bergüzar beni
Belki ayrıldığınım sonrasında fenadan
Tarih, ıstılahıyla nev-zemîn yazar beni
Virdine alıştığım andan beri… Hüsna’nın
Layemüt isteğiyle sardı ah ü zar beni
Mecnun ürpertisiyle tevbe eşiğindeyim
Ayetinde lütfundur; incitmez nazar beni
Batın ey, ruhsatınla rıdvanına gideyim
Semendere çevirir yoksa intizar beni
Taşıyorum ehlibeyt vamıkını içimde
Vecd ateşidir bağrım; söndürmez Hazar beni
Müracaattır ümidim nedametle affına
Tatmazsam eğer, karsız iletir mezar beni
Ahengiyle donanmak gerekiyor Furkan’ın
Fedakarsam, ülfete vesîle kılar beni
Rüzgar alıp götürse nefsanî illetimi
Uyku felaketinden alsa korkular beni
Malikül-Mülk, sağımdan uzatılsa defterim
Altından nehir akan köşke koysalar beni
Zül-Celal-i Ve’l-îkram, sen ol deyince olur
Münker-Nekir sualsiz mu nün saysalar beni
Madem utanıyorum kem yüzümle gelmeye
Secde ile tenimden yıkasa sular beni.


Nurullah Genç
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Ey Aşkın, Rahmetin, Ötenin Sesi..

gdbl.jpg


Ey aşkın, rahmetin, ötenin sesi
Sendendir umudun filizlenmesi
Yüzüm gözlerinle ıslanmasaydı
Işıkla dolmazdı kalp kırıkları
Sarmasaydı beni yankı ve hüzün
Sevebilir miydim hıçkırıkları…


Nurulah Genç

 

Mekkem

Doçent
Katılım
29 Ağu 2009
Mesajlar
672
Tepkime puanı
208
Puanları
0
beni ağlatabilen tek şair Nurullah Genç
uzun zamandır şiirlerini okumuyordum Teşekkürler...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Seninle Biter Susuzluğu Evrenin..

l0g7.jpg


Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım
Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım

Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştü
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün
Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü

Nefesinle yeniden çizilecek desenler
Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek
Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler
Anneler çocuklara hep seni içirecek
Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin
Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin

Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım


Nurullah Genç...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
İntizar

Gözlerin dokunuyor kalbime ey cefakar
Öyle uzun bir hicran sundun ki hayatıma
Zehrini yudumluyor ruhum melankolini
Lambalar sırılsıklam gönlümde sönmesin yar
Ellerin ab-ı hayat, gülüşün yar, sesin yar
Rüzgar mıdır, yağmur mu dumanlı bakışların
İrkiliyor durmadan bedenim, hülya mıdır
Neş’eme ızdırabın çektiği perdesin yar
Umudumun maviye büründüğü yerde mi
Mahulyam, ey şebnem edalım, nerdesin yar

Unutma ceylanların çölleri sevdiğini
Toprak neva sırrını ezberliyor göklerin
Renkler uğursuzluğu fısıldayıp duruyor
Ülfetim nevbaharı bekliyor, bilesin yar
Zarif bir düğüm gibi duruşun yar, sesin yar
Gülleri incinmesin masum dudaklarının
Aldırma, leylakların solduğuna içimde
Ruşenimsin ey canım, beyaz bir lalesin yar
Işığısın şehrayin kalıntısı ömrümün
Sensizim, avareyim; durmayıp gelesin yar

Esrarengiz şarkılar dinliyorum geceden
Neden ıslak bilmem ki, çehresi yıldızların
Mestediyor ruhumu endamın, ey cefakar
Eridim; ırmağa döküldüm; şulesin yar
Neden resimler gibi hercaidir sesin, yar
Ey deniz yürüyüşlüm, ey hüznümün kaynağı
Küskün ırmaklar bile benden daha mutludur
Şafakta billur olup, gönlüme giresin yar
Eski umutlarımın son bulduğu yerde mi
Sihirli akşamların ülkesinde misin yar

İlkin şakayıkları okşayan parmakların
Nedense, kanatlanıp uçtu yalnızlığıma
Anladım aynaların seni kıskandığını
Şeydayım, efkarlıyım; duyup da gülesin yar
Efsunlu duygularla sarsılıyor benliğim
Hasretim ey cefakar, süreyya gözlerinde
Ebedi nalan oldu gözyaşım; silesin yar
Pusatsız suvariler gibiyim yollarında
İntizarın alnıma vurduğu halesin, yar

Çeşmeler kurumaya yüz tutmuşsa içimde
İklimler lanetini kusuyorsa ötenin
Mahşere aralanan kapıdır şimdi zaman
Dil-rübasın, mümayiş sultanı, didesin yar
Ellerin ıtır dalı; duruşun yar sesin yar
Çakıyor yüreğimde şimşekleri ferdanın
Işık ol, perdesinden kurtar beni sevdanın
Nerdesin? ..Rüyada mı? ..Sanki mazidesin yar
Lalezarı solgundur melal yolculuğunun
Ilıksın, uykudasın, safsın, güzidesin yar

Yasaklara nigehban olma, ey mah-ı zemin
Orkideler seninle büyüsün bahçemizde
Rahmeti özümleyen bir bende-i numune
Olalım yeryüzünde, ey can, hep tazesin yar
Gurbetin lisanıdır gülüşün yar, sesin yar
Üflerken erdemi maveradan hicabın
Zümrüdüanka neden alev alev yanıyor
Ey enis-i mücella, sen ki, yelpazesin yar
Limanısın ruşenimin bela okyanusunun
Semadan damla damla inen firuzesin yar

Esirinim; ey nur-u nigahım, yakma beni
Sonsuzlığa seninle varalım, ey cefakar
İliğime işledin; no’lur, bırakma beni
Nazlısın; nazarındır ufuklarımı saran
Ayrılık acısıdır damarlarımda kıvranan
yorgunum, yaralıyım; n’olur, bırakma beni
Şahikasın; şavkınla tutuştu hücrelerim
Esirinim; ey nur-i nigahım, yakma beni

Nurullah Genç

 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
Yüzün sanki dolunay; yüreğimde mi, nedir?
Ellerin çizgi çizgi belleğimde mi, nedir?
Varlığın yedi iklim sunuyor coğrafyama
Yokluğun diken diken kimliğimde mi, nedir?
Bir özlem fırtınası savuruyorsa beni
Çölleri hatırlamamak dileğimde mi, nedir?
Hayalin bir tereddüt, yapışıyor yakama
Sna alışkın olmak iliğimde mi, nedir?
Eflatun kıvılcımlar düşürdün yollarıma
Her kıvrım bir umut, günlüğümde mi, nedir?
Bir sürgün potasında damla damla eriyen
Yalnız bedenim değil, benliğim de mi, nedir?
Saçları dağılıyor denizin sevda için
Açan nergisim, öten kekliğim de mi, nedir?
Her bakışın ruhuma dokunan bir iğnedir
Mıknatıslı gözlerin, bilirim, şahanedir
Tutkusu yumak yumak sarıyor benliğimi
Bana gülüşün lazım; gözlerin bahanedir.


Nurullah Genç
 
Üst