Nuri Yıldız / Mavi Marmara Seyir Defteri

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
116808.jpg


Ocak 2011

Hemen burnumuzun dibinde kopan bir kıyamet var. Çığlıklar yükseliyor orada. Feryatların boyu arşa değdi. Çocukların acı figanları anaların çaresizliğine karıştı. Evinde ölümü bekleyenlerin sayısı binleri buldu.

Ölümü cesurca karşılayanlar şehadete ulaştı. Aç kaldılar, boyun eğmediler. Evsiz kaldılar, yuvaları başlarına yıkıldı, aldırmadılar. Elektrikleri kesildi, suları akmadı, yılmadılar.

Hz. Peygamberin kızı Hz. Fatıma öleli asırlar oldu, ama günümüzde hâlâ Fatımalar yaşıyor. İHH'nın gemileri de Fatımaların yardımına gidiyor. İHH'nın gemileri, mazlum bir halkın yardımına gidiyor. İHH'nın gemileri, bu dünyanın yanlışlığını düzeltmeye gidiyor. İHH'nın gemileri, yeni bir dünya düzeni kurmaya gidiyor.

Bu görev ve sorumluluk hepimizindir. O halde ne duruyoruz? Gelin bu dünyayı değiştirelim. Amaç bu dünyanın değişmesi ise herkesin gemide olması gerekiyor.

Sadece kendisini Müslüman olarak gören değil, insani değerlere sahip olan herkes ya bu geminin içinde olmalı, ya bu geminin içine konulacak yardıma katkı sunmalı, ya da en azından halis bir niyetle duada bulunmalıdır. Aksi halde hiç kimse manevi vebalden kurtulamaz.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Mavi Marmara'nın en ayrıcalıklı yolcusuydu

Mavi Marmara yolcularından Nuri Yıldız'ın yolculuk boyunca yapılmış röportajlar, yorumlar, değerlendirmeler ve analizlerinin yer aldığı kitapta, geminin en ayrıcalıkle, en özel yolcusunun hikayesi de anlatılıyor...



Çıra Yayınları'ndan Mavi Marmara ile alakalı belgelerin, ses kayıtlarının, konuşmaların, kısacası Mavi Marmara ile ilgili tüm gelişmelerin içinde yer aldığı, yorumlandığı bir kitap yayınlandı: "Mavi Marmara Seyir Defteri".

Mavi Marmara yolcularından Nuri Yıldız'ın yazdığı kitapta, yolculuk boyunca yapılmış röportajlar, yorumlar, değerlendirmeler ve analizler var. Nuri Yıldız Antalya Kepez Spor Salonu'ndan katılmış yolculuğa ve yolculuk boyunca bir yandan gözlemlerini, Mavi Marmara'daki gelişmeleri aktarırken, diğer yandan sanatçılarla, yazarlar ve aktivistlerle yaptığı röportajlarla Mavi Marmara ruhunu anlatıyor. Kitaptan alıntılayacağımız şu bölüm, Mavi Marmara'nın tüm dünyada nasıl bir etki uyandırdığı ve bu etkisinin nasıl ortaya çıktığını aşikar kılıyor:

"Gemide 587 yol arkadaşıydık. Bunlardan başka bir yolcumuz daha vardı. Her özelliğiyle diğer yolculara göre farklılık arz eden bir yol arkadaşımızdı. (...) Küçücük bir çocuk, dünyada en çok sevdiğini göndermek istiyordu Gazze'ye. Biliyordu ondan ayrılmasının zor olacağını. Buna rağmen "göndermeliyim" diye düşünmüştü. Ağlayarak ayrıldı yetkililere teslim ettiği arkadaşından. İHH yetkililerine teslim edildikten sonra, en sevdiği arkadaşı her basın açıklamasında masada yer alıyordu. Bütün gazetecilerin ve yolcuların ilgi odağı olmuştu. Bu küçücük yolcuyu gemi yolculuğuna teslim eden çocuk, içinde arkadaşı olan sarı kanaryanın kafesini yetkililere uzatırken şöyle diyordu: "Bu benim kuşum, ben onu çok seviyorum. Ben Gazze'ye bu sarı kuşumu bağışlamak istiyorum. Orada insanların özgürlüğü yokmuş, çocuklar özgürce oyun oynayamıyormuş. Sizden ricam, Gazze topraklarına ayak basar basmaz, bu kuşu kafesinden çıkarıp serbest bırakmanız. Serbest bırakıp, özgürlüğüne kavuşturun. Sarı kanaryam, özgürlüğe Gazze'de kanat çırpsın. Sarı kanaryam, Gazze'nin özgürlüğünün sembolü olsun!"


Haber 7
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Mavi Marmara'ya İçeriden Bakış...

font_01.gif
font_02.gif
font_03.gif


Mavi Marmara yolcularından Nuri Yıldız'ın özgürlük filosunda yaptığı röportajlar ve analizlerinin yer aldığı kitap, gemideki sarı kanaryanın hikâyesini de anlatıyor...

Çıra Yayınları'ndan Mavi Marmara ile alakalı belgelerin, ses kayıtlarının, konuşmaların, kısacası Mavi Marmara ile ilgili gelişmelerin içinde yer aldığı, yorumlandığı bir kitap yayınlandı: "Mavi Marmara Seyir Defteri"
Mavi Marmara yolcularından eğitimci-yazar Nuri Yıldız'ın yazdığı kitapta, yolculuk boyunca yapılmış röportajlar, yorumlar, değerlendirmeler ve analizler var.
Nuri Yıldız, Antalya Kepez Spor Salonu'ndan katılmış yolculuğa ve yolculuk boyunca bir yandan gözlemlerini, Mavi Marmara'daki gelişmeleri aktarırken, diğer yandan sanatçılarla, yazarlar ve aktivistlerle yaptığı röportajlarla Mavi Marmara ruhunu anlatıyor.
Kitaptan alıntılayacağımız şu bölüm, Mavi Marmara'nın tüm dünyada nasıl bir etki uyandırdığı ve bu etkisinin nasıl ortaya çıktığını aşikâr kılıyor:

25177.jpg


GEMİDEKİ EN FARKLI YOLCU!

Gemimizde, toplam beş yüz seksen yedi yol arkadaşıydık. Bunlardan başka bir yolcumuz daha vardı. Her özelliğiyle diğer yolculara göre farklılık arz eden bir yol arkadaşımızdı.
Bu yolculuğa çıkacağımız zaman, başta Anadolu'da olmak üzere bütün dünyada, vicdan sahibi insanlar, Gazze'de yaşayanlara, en güzel olanından, en sevdiklerinden hediyeler gönderiyorlardı.
Bazı insanlar paralarıyla, bazıları eşyaları ile destek veriyorlardı, bu yolculuğa. Kadınlar, kollarındaki bilezikleri, kulaklarındaki küpelerini gönderiyorlardı Gazze'ye.
Çocuklar en sevdikleri oyuncaklarını gönderiyorlardı, Gazze'deki çocuklara.
Çocukların bir kısmı, babalarını gönderiyordu Gazze'ye, oradaki yetim çocuklar için, yetim kalma uğruna.
Çocuğun biri de dünyada en çok sevdiğini göndermek istiyordu Gazze'ye.
Biliyordu ondan ayrılmanın çok zor olacağını. Buna rağmen "göndermeliyim" diye düşünmüştü. Hazırladı onu yolculuğa. Her yolcu gibi, bütün hazırlıkları tamdı. Yol boyunca, ihtiyacı olan yiyeceği, içeceği ayrıca hazırlanmıştı. Yapılacak tek şey, gidecek ekibe ulaştırılmasıydı. Bu da sağlandı. Yaşadıkları il'e gelen İHH ekiplerine teslim edildi. Çok zor olmuştu, ayrılmaları. Ağlayarak ayrıldı, bu yetkililere teslim ettiği arkadaşından. Her adımında yeniden, dönüp dönüp bakıyordu, Gazze'ye gidecek arkadaşına.
İHH yetkililerine teslim edildikten sonra, her basın açıklamasında, basın açıklamasını yapanlarla aynı masada duruyordu. Bütün gazetecilerin ve yolcuların ilgi odağı idi. Gemide de en uygun yer ona ayrılmıştı. Gemide, bütün yolcular onun etrafında idiler fakat ona yakın olmak ve yardımcı olmak görevi birkaç kişiye bırakılmıştı.
Bu küçücük yolcuyu, gemi yolculuğuna teslim eden küçük çocuk, içinde, arkadaşı olan sarı kanaryanın kafesini, İHH gönüllülerine uzatırken şöyle demişti: "Bu benim kuşum, ben onu çok seviyorum. Ben Gazze'ye bu sarı kuşumu bağışlamak istiyorum. Orada insanların özgürlüğü yokmuş, çocuklar özgürce oyun oynayamıyormuş. Sizden ricam, Gazze topraklarına ayak basar basmaz, bu kuşu kafesinden çıkarıp serbest bırakın, özgürlüğüne kavuşturun. Sarı kanaryam, özgürlüğe Gazze'de kanat çırpsın. Sarı kanaryam, Gazze'nin özgürlüğünün sembolü olsun."
Bizlerde, özgürlüğün simgesi olacak olan, bu küçük ve farklı yolcunun bizimle birlikte, aynı amaca doğru "yelkenler fora" demesinden büyük bir onur duymuştuk.

Kitabın Tanıtım Metninden:
"Hemen burnumuzun dibinde kopan bir kıyamet var. Çığlıklar yükseliyor orada. Feryatların boyu arşa değdi. Çocukların acı figanları anaların çaresizliğine karıştı. Evinde ölümü bekleyenlerin sayısı binleri buldu.
Ölümü cesurca karşılayanlar şahadete ulaştı. Aç kaldılar, boyun eğmediler. Evsiz kaldılar, yuvaları başlarına yıkıldı, aldırmadılar. Elektrikleri kesildi, suları akmadı, yılmadılar.
Hz. Peygamber'in kızı Hz. Fatıma öleli asırlar oldu, ama günümüzde hâlâ Fatımalar yaşıyor. İHH'nın gemileri de Fatımaların yardımına gidiyor. İHH'nın gemileri, mazlum bir halkın yardımına gidiyor. İHH'nın gemileri, bu dünyanın yanlışlığını düzeltmeye gidiyor. İHH'nın gemileri, yeni bir dünya düzeni kurmaya gidiyor.
Bu görev ve sorumluluk hepimizindir. O halde ne duruyoruz? Gelin bu dünyayı değiştirelim. Amaç bu dünyanın değişmesi ise herkesin gemide olması gerekiyor.
Sadece kendisini Müslüman olarak gören değil, insani değerlere sahip olan herkes ya bu geminin içinde olmalı, ya bu geminin içine konulacak yardıma katkı sunmalı, ya da en azından halis bir niyetle duada bulunmalıdır. Aksi halde hiç kimse manevi vebalden kurtulamaz."

haksöz haber
 
Üst