Nükleer Bomba Üretiyorum Yüreğimde

cicek demeti

Sükut
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
11,683
Tepkime puanı
3,778
Puanları
0
Nükleer Bomba Üretiyorum Yüreğimde

sold-boy.jpg




Gökyüzündeki tüm bulutlara mayınlar döşemek istiyorum. Savaş uçakları bombalarını çocukların üzerine atmadan önce infilak edip parçalansın diye. Çıksın artık yıldız savaşları. Vurulsun ağır bombardıman uçakları.Bu yüzden ben öncelikle yüreğimde üretiyorum bombaları. Hem de nükleer bombaları. Çocukların Nefretini,isyanını ve intikam duygusunu da bu nükleer bombaların yanına koyduğum zaman yürek teçhizatımı tamamlamış olacağım. Savaşı ve savaş aktörlerini vurmak istiyorum bu bombalarla İşte bu yüzden savaşa hazırlanan tüm tankları yüreğimden geçirmek istiyorum.Onları imha edip çocukların ve günahsız insanların ezilmesini önlemek için. Saliselik bir anda oluşan bu düşünceler,oylum oylum girdi beynime bir meltem serinliğinde.

Çok iyi biliyorum ki savaş her şeyden önce çocukların tertemiz düşüncesini, her şeyin saf bir duygu ile düşünülüp intizam edildiği cennet alemi gibi olan dünyasını, dünya büyüklüğünde olan hayallerini,umudunu ve en önemlisi de annelerini vurup öldürür . Gözlerinde bir daha gelecek okunmaz çocukların. Öyle ki gözleri ölü balık gözleri gibi çaresiz bakar etrafına. Ben de kalbimden vurulmuş olurum o vakit. Gökyüzünde marti sesleri bir daha duyulmaz o vakit.Hedeflerle birlikte vurdular tüm güzellikleri. Alevlerin ve dumanların arasından gökyüzüne çıkan çocukluğumuz yara alsa da elbette dönecek bir gün oyuncaklarımızı ve horoz şekerlerimizi bıraktığımız yere. Elbette kalkıp yürümeye ve koşmaya başlayacağız düştüğümüz yerden.

Yeryüzündeki acımasız savaşlar gerçekten sona erer mi bilmiyorum ama insanlığın sonu yaklaşıyor galiba.İnsanlık duygusu zaten öldü.Baksana yeryüzünde her gün binlerce,yılda 6 milyon çocuk açlıktan ölürken,yüzlerce çocuk savaşta ölürken,bir o kadarı da uygarlığın beşiği dedikleri İngiltere’de resmen köle olarak çalıştırılırken,İsrail’de yüzlerce kadın fuhuş için alınıp satılırken ve bunlar tüm dünyada şehvet kölesi haline getirilmişken,kadınların bir kısmı erkeklerin zevki için kullanılan eşya muamelesine tabi tutulurken biz hiç bir şey olmamış gibi davranıp günlük yaşamımızı en güzel şekilde geçirmeye devam ediyoruz. Ve tabii ki çocukların kalbine doğru atılan bombalar aslında insanlığın değerini ve yaşamın anlamını ortadan kaldırıp atıyor bir kenara.Öldürülen masum insanlarla birlikte insanlık duygusu da öldürüldü.Bunu kesin olarak biliyorum.Artık gökyüzünde yıldızlar bir daha kaymayacak, kuşlar bir daha uçmayacak,pencerelerimizin kenarında bir daha ötmeyecek kuşlar. Bütün bu zulümlerden habersiz açan çiçekler etrafımızı renklendirmeyecek.Uçaklar sorti yaptıkça, çocukların gözündeki ışıltı ve umut kaybolacak.Hayır,hayır durun kalabalıklar. Hani benim bulutların arasına döşediğim mayınlar vardı ya,onlar ne işe yarıyorlar ki.İşte tam burada yapacak hamlesini. Elbette ki tam kalbinden vuracaklar savaş uçaklarını ve savaş aktörlerini. Peki bu durumda çocuklar kin ve nefret dolu duygular beslemesinler de ne yapsınlar. Peki ben de haklı değil miyim yüreğimde nükleer bombalar üretmek konusunda. Başka ne yapabilirdim ki. Onların hayatından sevgiyi,bir dilim sıcak ekmeği,başlarını okşayacak bir eli,bir anne şefkatini, sıcak bir yatağı çok gören,onların hayatından hayatı kaldırıp bir kenara atan sadist ruhlu savaş delileri hakkında nasıl düşünsün ki çocuklar. En az diğer dünyanın çocukları kadar saf ve temiz ruhlu,günahsız ve sevecen olan, her şeyi hak eden hüzün çocukları hangi suçu işlediler ki böyle acımasızca kan ve barut içinde yaşamak zorunda bırakıldılar.

Öyleyse haydi çocuklar hep birlikte uçup çıkalım gökyüzüne, yüreğimizdeki nükleer bombalarla vuralım uçakları, vuralım savaş delilerini, vuralım kan içici vampirleri, vuralım savaş senaristlerini.Öyleyse haydi çocuklar kanatlanıp çıkalım gökyüzüne,boşalsın yıldızlara duygularımız, buluşalım ebabil kuşlarıyla, belki onların yardımıyla vahşeti durdurabiliriz, zulümden kurtulabiliriz. Öyleyse haydi çocuklar,özgürlüğe kanat açarak uçalım,her bir zerresini keşfedip gökyüzünün güç toplayalım oralardan,santim santim fethedelim gezegenleri. Madem ki yeryüzünde kimse bizi dinlemiyor, biz de gökyüzüne çıkıp anlatalım derdimizi yıldızlara , bulutlara, kuşlara,meleklere. Sonra yüreğimizdeki nükleer bombalar boşalsın savaş karargahlarının üzerine. Belki o zaman kaçıp giden barışı tutup yeniden indiririz yeryüzüne.

Atılan bombalar dağlara ve mevzilere değil, aslında çocukların ve annelerin kalbine atılıyor. Mevzileri ve cepheleri değil aslında çocukların temiz dünyasını topa tutuyor uçaklar.Düşman karargahı değil isabet alan, çocukların yüreğidir,çocukların yüreği. Şehirlerin ve kampların yanı sıra,çocukların oyun dünyası ve hayal alemidir harabeye dönen. Askeri hedefler değil, ateşe verilip havaya uçurulan aslında annelerin yüreği ile çocukların ekmeği ve suyudur. Çocukların saf ve masum düşleridir paramparça edilen. Çocukların dünyasıdır yakılıp yıkılıp yok edilen.

Dünyanın bütün çocuklarına bir sığınak açtım yüreğimde. Öyle bir sığınak ki hiçbir bombanın tahrip edemeyeceği kadar muhkem bir sığınak. Şimdi siz ne yapabilirsiniz ey savaş manyakları. Şimdi sizin gücünüz yeter mi bu sevgi kalesini yıkmaya. Sizin bombalarınız yıkar mı içimizdeki sığınakları. Sizin gücünüz yeter mi içimizde biriktirdiğimiz profesyonel direniş duygularını, öfke selini durdurmaya.

Yaşanan bunca vahşete ve dökülen tüm bu kanlara rağmen çocuklar,büyüklerden daha çok büyütecekler sevgi çiçeklerini. Çünkü çocukların kendileri de çiçektir.Yüreklerinde ürettikleri nükleer bombalarla koruyacaklar çiçeklerin güzelliğini.Bense üretmeye devam edeceğim bombaları. Bir sevgi fabrikasıdır yüreğim. Bin tane anti bomba gücüne sahip sevgiler üreteceğim fabrikamda. Her şeye rağmen inatla ve inançla üretime devam edeceğim. Özgürlüğe ulaşana dek, zulümden kurtulana dek. Kan ve barut kokusu yerine tüm yeryüzüne çiçek kokuları yayılıncaya dek.

Açıkça itiraf ediyorum işte, bütün çocukların isyan duygusunu ben taşıyorum yüreğimde. Ben destekliyorum bu eylemleri. Onları cesaretlendirmek için yüreğimde bombalar,hem de misket bombaları üretiyorum.Elektro manyetik silahlarla vurmak istiyorum silah tüccarlarını. Dünyanın bütün çocuklarına bir sığınak açtım yüreğimde.Öyle bir sığınak ki hiçbir bombanın tahrip edemeyeceği kadar muhkem bir sığınak.Şimdi siz ne yapabilirsiniz ey savaş manyakları. Şimdi sizin gücünüz yeter mi bu sevgi kalesini yıkmaya.. Sizin bombalarınız yıkabilir mi içimizdeki sığınakları. Sizin gücünüz yeter mi içimizde biriktirdiğimiz profesyonel direniş duygularını bastırmaya, öfke selini durdurmaya.

Haydi çocuklar, özgürlüğe kanat açarak uçalım, her bir zerresini keşfedelim gökyüzünün, güç toplayalım oralardan, santim santim fethedelim gezegenleri. Madem ki yeryüzünde kimse bizi dinlemiyor, o halde biz de gökyüzüne çıkıp anlatalım derdimizi yıldızlara , bulutlara, kuşlara, meleklere. Sonra yüreğimizdeki nükleer bombalar boşalsın savaş karargahlarının üzerine. Belki o zaman kaçıp giden barışı tutup yeniden indiririz yeryüzüne.

Yazar: İSMAİL OKUTAN
 
Üst