niye evet!!!! asker oğlunu sarhoş uzman çavuş öldürdü... haberi okuyun

ilahiname

Üye
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
97
Tepkime puanı
2
Puanları
0
niye evet!!!! asker oğlunu sarhoş uzman çavuş öldürdü... haberi okuyun

Balıkesir'de vatanî görevini yapan Aşkın Demir'in ailesine oğullarının intihar ettiği söylendi. Ancak acılı baba 'Karnına ateş ederek intihar edilir mi?' diyerek buna inanmadı. Eve gelen bir telefon şüphesini doğruladı.





Aşkın'ın asker arkadaşı olduğunu belirten kişi "Aşkın'ı sarhoş uzman çavuş öldürdü. Her şeyi biliyoruz ama korkuyoruz, bizi de yaşatmazlar." diyordu.
Uşaklı Aşkın Demir, Balıkesir'in Erdek ilçesinde askerlik görevini yaparken karnından girip sırtından çıkan bir mermiyle yaralandı. 20 gün yoğun bakımda kalan Demir, hayatını kaybetti. Askerî yetkililer baba Nazir Demir'e oğlunun intihar ettiğini söyledi. Ancak baba Nazir Demir, "Karnına ateş ederek intihar eden kimseyi gördünüz mü?" diyerek intihar iddiasına inanmadı.
Eve gelen bir telefon babanın bu şüphesini doğruladı. Telefondaki ses, Aşkın'ın asker arkadaşı olduğunu belirterek "Aşkın'ı sarhoş uzman çavuş öldürdü. Her şeyi biliyoruz ama korkuyoruz, bizi de yaşatmazlar." diyordu. Oğlunun ölümünün ardından birliğine giden acılı baba içeri alınmamış. Ayrıca askerî yetkililer otopsi raporunu da baba Demir'e vermemiş. Tüm bunlar yaşanırken Aşkın'ın annesi akli dengesini kaybetti ve aile taşınmak zorunda kaldı. Baba Demir şimdi oğlunun ölümüne şahit olan arkadaşlarına sesleniyor: "Ellerini vicdanlarına koysunlar ve bildiklerini anlatsınlar. Benim çocuğumun ölümünün üstünü örten komutanlara hakkımı helâl etmiyorum."
Demir ailesinin en büyük çocuğu Aşkın, 2004 yılında 1984/1 tertip olarak askerlik görevine başladı. Samsun'daki acemi birliğinden sonra Balıkesir'in Erdek ilçesindeki Türk Silahlı Kuvvetleri Eğitim Kampı'na gönderildi. 7,5 aylık askerken 10 Ağustos'ta, izinden birliğine döndü. 20 Ağustos'ta ise yaralı olarak önce Balıkesir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, oradan da Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.
Yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini 10 Eylül'de kaybetti. Acı haberi alır almaz hemen Bursa'ya giden Nazir Demir'e, askerî yetkililer önce oğlunun vurulduğunu, sonra 'nöbette intihar ettiği'ni söylediler.
Oğlunun başına gelenlerin acısını ve şaşkınlığını yaşayan baba Nazir Demir, yaralı oğlunu Bursa'ya götüren binbaşının kendisini azarladığını ifade ederek şunları aktarıyor: "Binbaşı, 'Sen çocuğuna ne bakmıyorsun? Niye para göndermiyorsun?' dedi. Ben de gönderdiğim paraların makbuzlarını gösterdim. 'Bizim para sıkıntımız yoktu.' dedim. Sonra bana, 'Sen git, biz gerekeni yapacağız.' dediler. 18 gün hastane bahçesinde yattım. 19. gün, 'Sabah çocuğunu uyandıracağız. Artık sen gidebilirsin.' dediler. Sonra telefon ettiler, 'Çocuğun vefat etti, gel götür.' dediler." Oğlunu ameliyat eden doktorun, "Bu yüzde 90 intihar değil." dediğini savunan baba Demir'i, Aşkın ile aynı birlikte askerlik yapan bir arkadaşı terhis olduktan sonra aramış. Telefondaki kişinin, "Aşkın'ı sarhoş uzman çavuş öldürdü. Nizamiye nöbetçisiydi. Biz her şeyi biliyoruz ama korkuyorum, bizi de yaşatmazlar." dediğini kaydeden Nazir Demir, kim olduğunu bilmediği bu askeri, savcıya ifade vermeye ikna edemediğine üzülüyor.
Baba Demir, oğlunun öldürülmesinden iki ay sonra birliğine gittiğini, "Çocuğumun vurulduğu yeri görmek, bilgi almak istiyorum." demesine rağmen içeri almadıklarını anlatıyor. Oğlunu sadece santraldeki görevli askerin tanıdığını, bütün arkadaşlarının olaydan sonra yerlerinin değiştirildiğini belirten Nazir Demir, "Arkadaşları, ellerini vicdanlarına koysun ve bildiklerini anlatsın. Benim çocuğumun ölmesinin üstünü örten komutanların da çocukları var. Hakkımı helâl etmiyorum." diyor.
Demir, ısrarla istemesine rağmen oğlunun otopsi raporunun bile kendisine verilmediğini belirterek, mümkünse tekrar otopsi yaptırmak istediğini, oğlunun bir cinayete kurban gidip gitmediğinin tespit edilmesini istediğini söylüyor.
Annesi aklını kaybetti
Askerdeki oğlunun ölümünden sonra eşinin aklî dengesini kaybettiğini anlatan Nazir Demir, bu yüzden ilçeye taşınmak zorunda kaldığını aktarıyor. Demir, yaşadıklarını şu sözlerle aktarıyor: "Eşim, her gün oğlumun mezarına gidiyordu. Getiriyorduk, aklına gelince, gece gündüz fark etmiyor yine gidiyordu. Aklî dengesini kaybetti. Bunun için köyümü, bir servet bırakarak terk ettim. Şimdi ilaç almadığında da başını alıp gidiyor." Köydeki evini ve tarlalarını bırakıp Eşme'ye yerleşen aile, hayırsever bir vatandaşın evinde oturuyor. Gündelik iş bulursa çalışmaya giden Demir, komşularının ve belediyenin yardımıyla hayata tutunmaya çalışıyor.
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
askerler köle gibiydi demek şimdide öldürülüyorlar ve intihar süsü veriliyorlar. işe bak..
 

MECZUP

Profesör
Katılım
5 Ağu 2010
Mesajlar
887
Tepkime puanı
178
Puanları
0
Konum
Bî mekân..
Rabbim sabır versin ...

Ya Rab ! Sen zalimin yüzünü güldürme amin
islah olmaz bu hainler...Mevla yardımcımız olsun
 

Serdar55

Asistan
Katılım
16 Mar 2008
Mesajlar
425
Tepkime puanı
60
Puanları
0
Necip Fazıl Kısakürek, Yeniçeriler için ''Yeniçeriyi ancak şu mana çerçevesi içinde öz-leştirebiliriz:
Düşman yurdu yerine kendi vatanını işgal altında tutan asker... Alçalış ve çürüyüş devrimizin ordu
unsuru yeniçeri budur; ve kökü kazandıktan sonra istihaleleri ve şekil değiştirmeleriyle hep bu
olmuştur.'' TSK'nın durumuda budur.

Yunanlılar, bize TSK'nın yaptığı kadar zulmü reva gördüler mi?Hatırlar mısınız bir zamanda bir asker için şehit demişlerdi.Anası, babası ''Vatan sağolsun'' dediler, en azından kendilerini teselli edecek bir şeyleri vardı.Ailesine şehit evlatları için tazmnat vermişlerdi.Aradan 6 ay geçiyor ve askerler kapıya geliyor ''Oğlunuz şehit olmadı, PKK'yla çatışmadan korktuğu için kafasına sıktı.Verdiğimiz tazminatı ve kafasına sıktığı kurşunun parasını alamaya geldik'' diyerek, şehit oldu haberiyle avunan ailesinin, teselillilerini elinden aldılar.Batmış bir ailenin suratlarına postallarıyla vurdular.
 
Üst