Nefse Dayalı Sevgi

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0




Kulun nefsinin hevasını sevdiğinin alameti, onun acil dünya zevklerini, kendisine vaat edilen ahiret zevklerine tercih etmesi ve nefsin sevdiği şeyleri Yüce Allah’ın sevdiği şeylerden öne almasıdır. Halbuki nefis, kötü arzulara muhabbet, hakkı kötü görme, devamlı gizlice kötülüğü emretme ve ortaya koyduğu işlerde yalan söyleme sıfatında yaratılmıştır. Allahu Teala bir ayetinde şöyle buyurmuştur:

“Nefsinizin sevmediği bir şey sizin için hayırlı olabilir. Onun sevdiği bir şey de sizin için kötü olabilir.”(Bakara 2/216)


Görüldüğü gibi ayette nefsin sevgisi kötülükle, nefreti de hayırla beraber zikredilmiştir. Araplar nefse: “küzebe” ismini vermişlerdir. Bu mübalağa sığasıyla nefsin çok yalan söylediğini anlatmak istemişlerdir. Kur’an’da Hümeze sûresindeki şu ayetler de bu mübalağa sığası ile zikredilmiştir:

“Yazıklar olsun devamlı insanları çekiştiren ve sürekli yüze karşı eğlenen kimselere.”(Hümeze 103/1-2)

Yani, sürekli insanları arkadan çok çekiştirip yüzlerine karşı onlarla eğlenen kimselere yazıklar olsun.

Aynı şekilde Yüce Allah nefsin, devamlı kötülükleri emredici olduğunu mübalağa sığası ile şu şekilde haber vermiştir:

“Şüphesiz nefis, hiç durmadan kötülüğü emredicidir.”(Yusuf 12/54)

Yani nefsin en çok yaptığı şey, devamlı emretmektir. O bir şeyi tekrar tekrar isteyip durur. Onun yaptığı budur. Nefse uyup her dediğini yapmak, kulun en azılı düşmanı olan şeytanı sevmek anlamına gelir. Çünkü nefse itaat etmekte, Allah’ın hoşnutsuzluğu ve O’nun emrine muhalefet vardır. Nefis, Allah’ın sevdiği şeylerin zıddını yapmak üzerine yaratılmıştır. Yüce Allah ise nefsin yapmayı arzu ettiği şeylerin zıddının yapılmasını sever. Bu durum, nefsin Allah tarafından imtihan edilmesidir. O bizim için de nefisle yapılan bir imtihandır.




Ebû Tâlib El-Mekkî
Kutul Kulub
 
Üst