Aylar evvel okuduğum zaman etkilediğim ve arşivinin gerekliliği hissettiğim Başbakanın ifadelerini paylaşmak istiyorum...
Sadece önyargısız okuyabilenlere...
"Türkiye'nin rotasını aydınlıklardan geri çevirmemek, milletimizin dikkatini
dağıtmamak, çatışarak ülkenin gelecek hedeflerini tehlikeye düşürmemek için,
konuşmak gereken yerde susmayı tercih ettiğimiz de olmuştur. Bunların siyasi
bir vebali olacaksa bu millet için o vebali üstlenmeye de hazırız. Yeter ki,
Türkiye çıktığı medeniyet yolculuğundan geriye düşmesin. Yeter ki,
çocuklarımızın gözlerine hazan bulutları çökmesin. Sadece sesi gür çıktığı
için konuşanlar bu milletin bahtını yeniden karartmasın.
"Yaşayanlar görecek ki, bugün üstü örtülmeye çalışılan kimi gerçekler,
Türkiye'nin gelecek 10, 20 ve 30 yılında millet tarafından hep bir ağızdan
söylenecektir. O günlerin Türkiyesinde Cumhuriyet'i korumak için demokrasiyi
azaltmak değil, Cumhuriyet'i ve demokrasiyi birlikte korumak gerektiğini
herkes hakkıyla kavramış olacaktır. O Türkiye'de hiç kimse kürsülere çıkıp,
bu millete ne yapmaları gerektiğini dayatmayacak; o Türkiye'de inandığı
devlet için tek bir insanımızın gönlüne keder düşmeyecektir. O Türkiye'de
devlet millet için varolacak, milletin hizmetinde olacaktır, egemenlik
kayıtsız şartsız milletin olacaktır. Duvarda değil, milletin kendisinde
olacaktır.
"Hiç kimse konjonktürel gerekçelere dayanarak, aslında birbirinin
tamamlayıcısı olan anayasal ilkeleri, ötekilerin üstünde ve daha önemli
saymayacak. Anayasamızda tarif edildiği şekliyle 'demokratik, lâik, sosyal
hukuk devleti' olmanın ruhu da gayet iyi anlaşılmış olacaktır.''
R. Tayyip Erdoğan