Maksad ve hedefimiz Fırka-yı Naciyenin alimlerine ve ehl-i sünnet yoluna uyarak İslâm'ı doğru yaşamak ve bütün bunları herkese duyurmaktır.
Allah-u Teâlâ Mürselât sûre-i şerif’inin 3. Âyet-i kerime’sinde şöyle buyurmaktadır:
“(Hakikat) tohumlarını yaydıkça yayanlara andolsun ki!” (Mürselât: 3)
Hakikat erleri hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmezler. Vazifelerini bihakkın yürütmek isterler. Hakikatı tebliğ eder, duyurmaya çalışırlar, halkı Hakk’a götürürler ve her şeyden temizlerler. Bu vazifedarlar hakikatı duyurmak için dünyanın birçok yerlerine seferler düzenlerler. Bu cihatçılar nûr-i ilâhî’yi ulaştırmaya çalışırlar, insanları irşad için uğraşırlar.
Hakikatı yaydıkça yayarlar ve iman kurtarırlar.
“Ortalık karışıp yalanlar yayılıp, dinden olmayan şeyler ortaya çıkınca âdetlere karıştırılınca ve Esbabıma dil uzatılınca, doğruyu bilenler herkese bildirsin, Allah-u Teâlânın, meleklerin ve bütün insanların laneti, bilip de, gücü yettiği halde bildirmeyenlere olsun.Allah-u Teâlâ böyle âlimlerin farzlarını ve diğer ibâdetlerini kabul etmez.”
(C. 1, M. 251)
Allah-u Teâlâ Mürselât sûre-i şerif’inin 3. Âyet-i kerime’sinde şöyle buyurmaktadır:
“(Hakikat) tohumlarını yaydıkça yayanlara andolsun ki!” (Mürselât: 3)
Hakikat erleri hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmezler. Vazifelerini bihakkın yürütmek isterler. Hakikatı tebliğ eder, duyurmaya çalışırlar, halkı Hakk’a götürürler ve her şeyden temizlerler. Bu vazifedarlar hakikatı duyurmak için dünyanın birçok yerlerine seferler düzenlerler. Bu cihatçılar nûr-i ilâhî’yi ulaştırmaya çalışırlar, insanları irşad için uğraşırlar.
Hakikatı yaydıkça yayarlar ve iman kurtarırlar.
“Ortalık karışıp yalanlar yayılıp, dinden olmayan şeyler ortaya çıkınca âdetlere karıştırılınca ve Esbabıma dil uzatılınca, doğruyu bilenler herkese bildirsin, Allah-u Teâlânın, meleklerin ve bütün insanların laneti, bilip de, gücü yettiği halde bildirmeyenlere olsun.Allah-u Teâlâ böyle âlimlerin farzlarını ve diğer ibâdetlerini kabul etmez.”
(C. 1, M. 251)