Necip Fazildan siirler

B.ü.S.r.A

Doçent
Katılım
10 Ara 2006
Mesajlar
551
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Arkadaslar cok güzel siirler sizlerle paylasmak istedim...


ALLAH DIYENE
Her sey, her sey su tek müjdede;
Yoktur ölüm, Allah diyene
Canim kurban, basi secdede,
Iki büklüm, Allah diyene

Akil, kirik kanadi hicin;
Derdi gücü 'nasil' ve 'nicin'...
Bagli, percin üstüne percin
Benim gönlüm Allah diyene...


ASK VE KORKU
Ask korkuya pecedir, korku da aska perde,
Allah'tan nasil korkmaz, insan O'nu sever de....


NAMAZ
Namaz, sancima ilac, yanik yerime merhem;
Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem!


PEYGAMBER
Sende insan ve toplum, sende temel ve bina;
Ne getirdin, götürdün, bildirdinse amenna!...

NECIP FAZIL KISAKÜREK

 

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
AKŞAM

Güneş çekildi demin,
Doğdu bir renk akşamı.
Bu, bütün günlerimin,
İçime denk akşamı.

Akşamı duya duya,
Sular yattı uykuya;
Kızıllık çöktü suya,
Sandım bir cenk akşamı...

NECİP FAZIL KISAKÜREK
 

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
jesien12rn0od1.jpg


BU YAĞMUR

Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,
Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.
Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,
Aynalar yüzümü tanımaz olur.

Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça çisil çisil yağacak.

Bu yağmur, delilik vehminden üstün,
Karanlık, kovulmaz düşüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptığı düğün,
Sulardan, seslerden ve gecelerden...

NECİP FAZIL KISAKÜREK
 

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
adimmzl2.jpg


HEP BU AYAK SESLERİ

Hep bu ayak sesleri, hep bu ayak sesleri,
Dolaşıyor dışarda, gün batışından beri,
Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime,
Bir eski çıban gibi işliyor içerime,
Ey şimdi kara haber gibi bana yaklaşan,
Sonra saadet olup yanımdan uzaklaşan,
Sesler, ayak sesleri kesilmez çıtırdılar!
Bana gelen müjdeyi galiba caydırdılar,
Böyle adım atarlar, ayrılanlar eşinden,
Böyle yürür, gidenler, bir tabutun peşinden,
Kimsesiz gecelerim, bu kesik sesle doldu,
Artık, atan kalbimde bir ayak sesi oldu
Bir gün, sönük göğsüme düştüğü vakit başım
Benden ayrılıyormuş gibi bir can yoldaşım,
Gittikçe uzaklaşan bu sesi duya duya,
Yavaşça dalacağım, o kalkılmaz uykuya.

NECİP FAZIL KISAKÜREK
 

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
180020970694b980c18mcb3.jpg


KALDIRIMLAR

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..

NECİP FAZIL KISAKÜREK
 
Üst