Ne Yapardınız?

Huzeyme

Paylaşımcı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
266
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Eğer bir gün Hz. peygamber ziyaretimize gelse. Yalnızca birkaç günlüğüne. Aniden çalsa kapımızı. Doğrusu merak ediyorum neler yapacağımızı. Ama biliyorum; böylesine şerefli bir misafire evimizin en güzel odasını açacağımızı... yemeklerimizin en iyisini sunacağımızı... Ve onu sevdiğimizi inandırmaya çalışacağımızı... Onu evimizde görmekten dolayı mutluluğumuzu, ona hizmet etmekten alacağımız hazzı
Fakat Efendimizi, evimize doğru gelirken gördüğümüzde onu kapıda mı karşılayacağız? Yoksa onu içeri davet etmeden önce o sabah aldığımız gazeteleri ve dergileri çar çabuk toplayıp kanepenin altına mı atacağız? Peki açık mı bırakacağız pembe dizi oynayan televizyonumuzu?. Kim bilir belki de ağzımızdan hiç çıkmamış olmasını dilerdik gün içinde söylediğimiz yalanların, iftiraların, rüşvetin, adam kayırmanın, haksızlığın ve hakaretin... Peki ya kasetlerimizi, hızlı müziklerimizi yeni çıkan starların son albümlerini de ortalıktan kaldıracak mıyız bir çırpıda..? Belki de onların yerine yıllarıdır raflarda boynu bükük bekleyen Kuran-ı Kerimi ve dini kitaplarımızdan serpiştireceğiz ortalığa.
Peki hemen evimize girmesine izin verecek miyiz yoksa ne olur bir dakika diye yalvararak kapıda, hangisini kaldırayım neyi yok edeyim nasıl gizleyeyim diye koşturacak mıyız evimizin içinde bin bir telaşla? Yoksa ailemizi ve çocuklarımızı gelen misafire saygısızlık ederler diye akla karayı mı seçeceğiz. ?
Merak ediyorum eğer peygamber birkaç günlüğüne bizimle beraber yaşasa yapmaya devam eder miyiz her zaman yaptığımız işleri. ?
Mesela onun ümmetine gerici, yobaz diyebilecek miyiz? Namaz kılmayan, oruç tutmayan, dini kaygısı olmayan çocuklarımızı iftiharla, gururla tanıştırabilecek miyiz Hz. Peygamberle? Mesela; götürebilecek miyiz yanımızda her gittiğimiz mekana. Şöyle diyelim; yada o gelince birkaç günlüğüne değişmeli mi planlarımız ve hayatımız? Şimdi söyleyelim birbirimize açık yüreklilikle; kalmasını ister miyiz hayatımızın sonuna kadar bizimle, yoksa rahat bir nefes mi alırız ziyareti bitipte çabucak gidiverdiğinde.
Sahi hazır mıyız Hz. Muhammedi evimize konuk etmeye. Veya evimiz onu ağırlamaya müsait mi? Örneğin evimiz yapılışından, dizaynına kadar onun sünnetinin istediği tarzda mıdır? Onun bize emanet olarak bıraktığı Kuran ve sünnet genelde hayatımızın, özelde de evimizin ne kadarına hakim?
Gerçekten bilmek ilginç olabilir değil mi eğer bir gün peygamber aniden ziyaretimize gelse yapacağımız şeyleri...
Hz. Muhammed, bedenen ve cismen hayatta ve ayakta değilse de onun bize bıraktığı Kuran ve sünneti, maddeten ve manen aramızdadır. Hayattadır. Kapımıza kadar gelmiş zile ve tokmağa vurmuş, eğer biz maddi ve manevi onları ağırlamaya uygun bir yaşam biçimine sahip değilsek elbette gelen misafirde bizden rahatsız olacak, Allah korusun bizde ondan rahatsız olacak ve bir an önce onun gitmesini arzu edeceğiz.
Hz. Peygamber buyurdu ki: “Sizden biriniz beni, kendi nefsinden, annesinden, babasından, çocuklarından ve bütün insanlardan fazla sevmedikçe gerçek mümin olamaz.”
 

Huzeyme

Paylaşımcı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
266
Tepkime puanı
2
Puanları
0
ما أمدح محمدا بمقالتي
ولكن أمدح مقالتي بمحمد
Ben sözlerimle Muhammed'i övemem
Belki, sözlerimi Muhammed'le överim.(sallallahü aleyhi vesellem)
Muhammeet İkbal
 
Üst