ne kadar kapalıyız ne kadar açığız karşı görüşlere

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
BİLİMSEL FELSEFE
KARANLIĞA MEŞALE

Skip to content





← MEDİNE’DEN YAHUDİLERİN TEMİZLİĞİ
TEKAMÜL ve REENKARNASYON →

KUR’AN’IN ASLI YAKILDI Posted on 23/12/2009 by pante
VE ORİJİNALİ TAHRİF EDİLDİ Mİ? Hicr-9: “Şüphesiz o zikri (Kuran’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz…”
Bu ayet İslamcılar için Kur’an’ın değiştirilemeyeceğine dair bir dayanaktır. Kur’an’da korunacağını yazmış olması, İslamcılar için yeterlidir ama konu İncil ve Tevrat olunca böyle düşünülmez. Tevrat’ın ve İncil’in tahrif edildiğini iddia edenler, içlerindeki Hicr-9 benzeri ayetleri görmezden gelir:
Yeşaya / 40-8: “Ot kurur, çiçek solar ama Tanrımızın sözü sonsuza dek durur.”

Matta / 5-18: “Size doğrusunu söyleyeyim: Yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden Kutsal Yasa`dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak!”

Markos / 13-31: “Yer ve gök ortadan kalkacak ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.”

Demek ki “değiştirilemez” diye yazmasının bir önemi yokmuş. Onu da insanlar yazabilirmiş.
Bugün piyasadaki ve internetteki Kur’an acaba başlangıçta yazılan orijinal Kur’an’la aynı mıdır? İslamcılara göre Kur’an’ın tek harfi bile değişmemiştir. Bunu iddia edebilmek için ilk orijinalin bilinmesi gerekir ki bir karşılaştırma yapılabilsin.
Ama ilk yazılan orijinali ortada olmadığı gibi, 2. ve 3. derleme ile yazılanlar da yoktur. Orijinali olmadığına göre bir karşılaştırma yapılamaz. Öyleyse “Bir harfi bile değiştirilmemiştir” diyenlerin bir dayanağı yok. Bunun İslami propaganda olarak söylendiği anlaşılıyor.
Peki orijinal Kur’an’a ve sonra derlenen nüshalarına ne oldu?
Çocuklar ve hatta bilinçsiz Müslümanlar Kur’an’ın bir kitap olarak gökten indiğini sanırlar. Hepimiz çocukken öyle sanırdık. Cebrail adlı meleğin kitabı peygambere getirdiğini zannederdik. Büyüklerimiz de ayrıntıları bilmediği için bir izahta bulunmazdı. Daha sonra öğrendik ki ayet ayet olayların akışına göre yazılan Kur’an 23 yılda tamamlanmış. Yani, Muhammed hazretlerinin peygamberliğini ilan ettiği tarihten ölümüne yakın zamana kadar yazılmış bir kitap. Günlük tutan insanlar gibi Muhammed hazretleri de olaylarla, gelişmelerle ilgili şiirimsi ayetler yazdırmış. Bu ayetlerin de vahiy olduğunu öne sürmüş. Eşleriyle yaşadığı sorunlarla ilgili olarak bile sure ve ayetler yazmış. Sözde okuma yazması olmadığından bunları vahiy katiplerine yazdırmış. O dönemde henüz kağıt icat edilmediğinden ve Kureyşte deri parşömen olmadığından ayetler taşlara, kemiklere, yapraklara, kumaş parçalarına yani ilkel malzemelere yazılmış. Bir rivayete göre Kur’an sayfalarının tümünün peygamberin evinde bir arada bulunduğu ve dağınıkken bir araya getirilip, içinden eksilen olmasın diye ortasından iple bağlanmış olduğu söylenir. Ayrıca surelerin kurra denilen hafızlarca ezberlenerek korunduğu belirtilir.
Kur’an’ı kaç hafız ezbere biliyordu?

Amr Îbnu’l-Ass anlatıyor: Peygamberin “Kur’an’ı dört kişiden alın; Abdullah İbn Mes’ud’dan, Salim’den, Muaz’dan ve Übeyy İbn Kab’den” dediğini işittim. (Buhari, Fadailu’l-Kur’an 8.)

Muhammed öldüğü zaman Kur’an’ı bütünüyle ezberlemiş olan dört kişi vardı. Ebu’d-Derdâ, Mu-âz İbn Cebel, Zeyd ibn Sabit ve Ebû Zeyd.” (Buharı, e’s-Sahih, Kitabu Menakıbi’l Ensâr /17, s.229
Malik oğlu Enes’e; “Pey*gamber döneminde Kur’an’ı tümüyle ezberleyenler kimlerdir?” diye sordum. Şu karşılığı verdi:
‘Dört kişi. Tümü de Medineli. Übeyy İbn Ka’b, Muâz ibn Cebel, Zeyd ibn Sabit ve Ebu Zeyd (Buhari a.g.e, Müslim 2465. hadis.)
Bu 3 hadisten 7 isim ortaya çıkıyor. Abdullah, Ebu’d Derda, Übeyy, Muaz, Zeyd ibn Sabit, Salim ve Ebu Zeyd
1. Derleme
Muhammed’in ölümünden sonra dinden dönme hareketleri ve isyanlar başlar. Dinden dönenlerle ve İslam devletine isyan edenlerle savaşlar başlar. Bu savaşlar sırasında Ömer, halife Ebubekir’e gelip; “Kurra`nın da katılmış bulunduğu Yemame savaşları şiddetlendi. Ben her yerde kurraları tüketeceğinden, onlarla birlikte Kur`an`nın da çokça zayi olacağından korkuyorum. Bu sebeple Kur`an`ın cemedilmesini emretmeni uygun görüyorum!” der. Ebubekir de ona: “Resulullah`ın yapmadığı bir şeyi nasıl yaparım?” diye cevap verir. Ancak Ömer ‘in ısrarlarıyla ikna olur ve Zeyd İbn Sabit’e Kur’an’ı toplatma görevini verir.
Zeyd, kumaş parçaları, hurma yaprakları, düz taş parçaları ve ezberlemiş olanların hafızalarından Kur’an’ı toplamaya başlar. Bir ayetin geçerli olabilmesi için 2 tanık olması şartı ile hareket eder. Ama Tevbe süresinin son kısmını sadece Huzeyme`de bulduğunu ve tek tanıkla kabul ettiğini söyler. Bunu da Neticede 1yıl içinde toplanan kitap Ebubekir `e, o ölünce Ömer`e, o da ölünce Hafsa’ya emanet kalır. (Kütübü Sitte, hadis no: 944)
1.derlemenin Muhammed döneminde okunan Kur’an’a göre eksik olduğu itirazları yapılmıştır. Örneğin recm ayetinin olmaması itiraz edilen konulardan biridir.
Aişe(r.a.) der ki : Peygamber vefat edinceye kadar recm ayeti okunurdu.
Muslim c. 4. s. 167, Tirmizî, c.2, s.309
Aişe (r.ah) nakleder: “Recm ve büyüklerin on defa süt emzirmesi (nin süt kardeşliği oluşturacağı) hususundaki ayetler benim yatağımın altında bulunan bir sayfa üzerinde yazılı idi. Peygamber vefat edince Peygamber’in vefatıyla meşgul olduk da keçi gelip onları yedi.”
Dar-e Kutni, c.4, s.105, İbn-i Mâce, c.1, s.625
Übeyy b. Kab bana şöyle dedi: “Ey Zerr, Ahzap suresini kaç (ayet) olarak okuyorsun?” Ben de “Yetmiş üç” dedim. O zaman şöyle dedi: “Oysa Bakara suresine benziyordu; Ya da ondan da uzundu. Biz onda recm ayetini de okuyorduk.” Bir nakilde ise şöyle geçer: “O (Ahzap suresinin) sonunda şöyle diyordu: “Evli erkek ve evli kadın zina ettiklerinde, onları elbette recm edin! Allah’tan bir ceza olarak; ve Allah Aziz ve Hekim’dir!! Bu hesaba göre Ahzap suresinden 200’ü aşkın ayet eksilmiştir.
Kenz-ül Ummâl, c.2, s.567, Ed-Dürr-ül Mensûr (Suyûtî), c. 5, s180.
Ali’nin elinde nuzül sırasına göre düzenlenmiş Mushaf olduğu rivayet edilirken, bu eksikliklere müdahale etmemesi üzerinde düşünülmesi gereken husustur.
2. Derleme ve 1. Derleme Kur’an’ın Yakılışı:
Halife Osman döneminde eldeki Kur’an’ların farklı ve yanlış okunmasından şikayetler başlar. Birgün Huzeyfe, Osman’a gelip bu meseleye bir çare bulmasını ister. Bunun üzerine Osman Hafsa’daki Kur’an suhuflarını tekrar iade etmek üzere ister. Hafsa da gönderir. Ve bu sayfalardan yeni nüsha Kur’an mushaflarının yazımını başlatır.
Yazıcıların başında yine Zeyd bin Sabit vardır. Osman, herhangi bir hususta ihtilafa düşüldüğü takdirde Kureyş lisanının dikkate alınmasını ve ona göre yazılmasını söyler. Kütübü Sitte, Hadis No : 945
Bu hadisdeki Zeyd bin Sabit’in şu sözleri önceki derlemede hata ve eksiklerin olduğunun bir örneğidir:
Resulullah`dan işitmiş olduğum, Ahzab süresine ait bir ayet eksikti. Onu araştırdım. Sonunda Huzeyme İbnu Sabit el-Ensari`de çıktı. Resulullah onun şahitliğini iki kişinin şahitliğine denk tutmuştu. Bu ayet şu idi: “Mü`minlerden Allah`a verdiği ahdi yerine getiren kimseler vardır. Kimi, bu uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. Ahdlerini hiç değiştirmemişlerdir” (Ahzab 23)”
Hatırlarsak, İlk derlemede de komisyonun başında olan Zeyd bin Sabit’ten yine benzer bir iddia geçiyordu aktardığı hadisde. Tevbe suresinin son kısmını sadece Huzeyme’de bulduğunu söylüyordu.
İki derlemede de iki benzer olay ve iki aynı kişi, Huzeyme. İlginç, belki de olaylar karıştırılmış olabilir.
Osman’ın yazdırdığı Kur’an’ların sayısı 4 olarak kabul edilir. Birinin kendinde kaldığı, diğerlerinin Şam’a, Basra’ya ve Küfe’ye gönderildiği söylenir. Kimileri bu sayıyı 5-7 adet olarak öne sürer ve Mekke, Yemen ve Bahreyn’e de gönderildiğini söyler. Ayrıca Osman’ın bu Kur’an’ların aynısının kopyalanabileceğine izin verdiği de söylenir.
Ayrıca Osman bu Mushaflar haricinde elde bulunan tüm suhuf ve kitapların yakılmasını emreder ve kendisi de çevresindekileri yakar. (Suyutî, İtkan, I/134; Subhi Salih, el-Mebahis, s. 78-85.)
Hz. Osman, okuma farklarını ortadan kaldırıp müslümanları bir tek kıraatte birleştirmek amacıyla başka bütün mushafların ve Kur’ân parçalarının yakılmasını emretmiştir. (Beyhekî, es-Sunen, Kitabu’s-Salât, 2/42)
Osman’ın Mushafları yaktırması büyük tepki çekmiş, “Mushaflar yakıcısı” diye seslenilmiştir. Öldürülmesindeki sebeplerden biri de budur.
Rivayetlere göre ellerindeki farklı Mushafları yaktırmayanlar da vardır. Örneğin “Ali’nin Mushafı”, “Ayşe’nin Mushafı” Abdullah İbn Mesud’un, Abbas’ın Mushafı gibi. Bu Mushafların birbirinden farklı olduğu söylenir. Âlî Mushafının nuzül sırasına göre düzenlenmiş olduğu rivayet edilir. Bu özel mushaflar da kayıptır. Sadece bunların içerik listeleri yazılmıştır. Eldeki resmi nüshadan içerik yönünden farklı oldukları bu listelere bakınca hemen anlaşılıyor. Örneğin, İbn Mesud’un mushafında Fatiha suresi gibi çok temel bir sure yok. Felak ve Nas sureleri de yokmuş. Bu çok ilginç.
Suyuti kitabında bakara suresinin Ahzab suresi ile aynı uzunlukta olduğunu aktarıyor. (Suyuti, El İtkan, 2/32.) Mevcut Kur’an’da ise Bakara 286 ayet iken, Ahzab yalnızca 73 ayettir.
Ebûbekir ibn Dâvûd, özel sahâbî mushaflarındaki farkları Kitâbu’l-Mesâhif’inde toplamıştır. Buhârî’nin rivayetine göre Hz. Âişe, mushafını görmek üzere gelen bir Iraklıya, özel mushafını göstermiştir. (Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân, 5)
O dönemde Arap harflerinde nokta ve hareke yoktu. Muaviye devri Irak valisi Ziyad bin Ebih, Arapçayı bilmeyen Müslümanların, Kur’ân’ı yanlış okumasını önlemek için devrin âlimlerinden Ebu’l Esved Dueli’yi görevlendirmiş. O da kelimelerin sonuna harekeyi belirlemek için nokta koymuştu. Daha sonra Haccac, kâtiplerinden Nasr bin Asım ve Yahya bin Ya’mer’e harflere nokta koymalarını emreder. Harflere ve noktalara bugünkü şeklini veren, Halil bin Ahmet (M.718) olmuştur. Şimdi bütün bu tahrifler, eksiltmeler yanında bir de noktalama işaretleri konulurken olası yapılan yanlışları düşünün.
Bugün Osman’ın yazdırdığı Mushaflardan hiçbiri ortada yoktur. Topkapı’daki, Taşkent’teki ve Kahire’deki eski Kur’an’ın Osman’ın Kuran’ı olduğu iddia edilirdi. Öyle olmadığı ortaya çıktı.
Konunun araştırmacılarından Prof. Dr. Suphi es-Salih kitabında, “Peki, Osman döneminde hazırlanmış resmi nüsha şimdi nerededir?” sorusunu ortaya atar ve doyurucu cevap bulamadığını açıklar. Kahire Kütüphanesi’nde olduğu söylenen nüshanın, Osman döneminden kalmış olamayacağını belirtir. Çünkü bu kitapta bir takım işaret ve noktalar vardır, böyle işaret ve noktaların İslamiyet’in ilk yıllarında bulunmadığı bilinmektedir.
Neden Yakıldılar
Hz. Hafsa’ya iade edilmiş olan ana Mushaf da ölünceye dek onun yanında kalmış, Medine valisi olan Mervân ibn el-Hakem, yakmak üzere o nüshayı istemişse de Hz. Hafsa vermemiş, fakat bu mü’minler anasının vefatı üzerine Mervân o Mushafı alıp yakmıştır. (el-Fethu’r-Rabbânî, 18/34)
İlk derlenen Kur’an’ı ölümüne değin sandığında saklayan ve alınıp yakılmasını önleyen Hafsa idi. Hafsa ölünce, Mervan İbn Hakem, sandıktan aldırtıp yaktırmıştı. Mervan Kur’an’ı yaktırmasındaki gerekçesini şöyle açıklıyor:
“Bunu yaptım, çünkü onda yazılı olanlar, resmi mushaf’a yazılıp geçirilmiş ve korunmuştur. Korktum ki aradan uzun zaman geçtiğinde kuşkucu kimseler bu resmi mushaf hakkında kuşkuya düşerler.” (Dr. Subhi e’s_Salih, Mebahis fi ulumi’l-kuran, s.83. dayandığı kaynak: ıbn ebi davud, kitabu’l-mesahif, s.24.)
Halbuki tersine asıl kuşku, ilk derlemenin yakılmasından doğmuştur.
Hiç kaynak, kanıt yok edilir mi? Elindekinin doğruluğunu ne ile kanıtlayacaksın?
“Demek ki ilk derleme ile olan farkların görülmesi istenmiyordu. İlk derlemede görülmesi istenmeyen bilgiler mevcuttu ki görülmesi engellendi, yakıldı.” diye düşünülmesi gayet doğaldır. Deliller yok edilmiştir. Oysa, ilk derleme korunmuş olsaydı; arada küçük farklar olması önemsenmeyecekti. Ama bu durumda “belki de arada çok önemli farklar vardı” diye düşünülüyor.
Nitekim Muhammed dönemindeki Kur’an ile sonradan yazılanlar arasında fark olup olmadığı sorusuna verilen yanıtlar “çok büyük farklar olduğu” şeklindedir.
İbn Ömer diyor ki:
“Hiçbiriniz Kur’an’ın tümünü aldım (elimde bulunduruyorum) demesin. Bilemez ki, Kur’an’ın çoğu yok olup gitmiştir. ’Ne kadar ortada varsa o kadarını elimde tutuyorum’ desin yalnızca.” (Suyuti, El İtkan, 2/32.)
İbn Ömer’in bu sözü söylediği zaman çok önemlidir. Bu söz, Halife Osman dönemindeki derlemeden sonra söylenmiştir. Ki şu an o nüshalar bile ortada olmadığına göre varolanların farkını düşünün.
Değiştirilen Kuran
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
hadisler vahi dir diyen avameler buyurun cevaplayın lafons abdullah fakir fukara yetim gelin bakalım ölçünüz nedir
 

korbakor53

Doçent
Katılım
7 Ara 2012
Mesajlar
556
Tepkime puanı
24
Puanları
0
ateistlerin fantazi dünyalarının fantastik yalanları.

zaman kaybı emice
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Ortalık ateist, fitneci kişilerle kaynıyor adeta. Allah bu ümmeti korusun inşaAllah.

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Bu yüzyılın en ağır imtihanı yukardaki başlıktır. Biz burada hadisler dinin kaynağı mı değil mi, ayetler tarihsel mi evrensel mi, Hz. İsa inecek mi, Mehdi gelecek mi, ay yarıldı mı, şefaat var mı diye tartışırken dış dünyada olan bitenlere malesef kafamızı gömdük.

Efendimiz sav. ne buyurmuştu: "Ahir zamanda insanlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacak. Sabah müslüman akşam kafir dönecek, akşam müslüman olan da sabaha kafir kalkacak."

"Ahir zamanda imanı elde tutmak kor ateşi elde tutmaktan zor olacak, tutsa eli yanacak, bıraksa imanı gidecek."
[FONT=tahoma,]

"Kişi uykuda imiş gibi farkında olmadan kalbinden emanet alınır. Geride, benek izi gibi bir iz kalır. Sonra ikinci sefer, yine uykuda imişcesine, kişi farkında olmadan kalbindeki emanet duygusundan bir miktar daha alınır. Bunun da, kalpte bir kabarcık izi gibi bir izi kalır, yani şöyle ki, ayağın üzerinden bir kor parçasını yuvarlayacak olsan değdiği yerleri kabarmış görürsün. Ne var ki, içinde işe yarar bir şey yoktur."[/FONT]


"İnsanlara bir zaman gelir ki camilerinde toplanıp namaz kılarlar. Fakat aralarında mümin bulunmaz."


Şimdi yukardaki hadisleri biraz açalım da nasıl bu süreçler yaşandı ona bakalım.


Adam müslüman, işinden evine geliyor, akşam açıyor televizyonu bir tartışma programı ve konusu evrim. İlahiyatçılar da var, biyologlar da var. Biyologlar evrimin bir gerçek olduğunu ve günümüzde bütün batı ülkelerinde ders olarak anlatıldığını ve herkesin kabul ettiğini söylüyor, canlıların hepsi bilmem kaç milyar yıl önce tek hücreli bir canlıdan aşama aşama geldiğini, insanın da primatlardan evrildiğini söylüyor.

Bizim müslümanın kafası karışıyor sonra sözü bizim ilahiyatçılar alıyor ve evet evrim Kuran'a ters bir bilgi değildir. Allah Ademi de aşamalı şekillerde yaratmış olabilir diyor ve bunu çok eskiden bazı İslam alimlerinin de söylediğini hatta ilk olarak bunu müslümanların söylediğini batının bu bilgiyi bizden çaldığını söyleyecek kadar da yüzsüzleşiyor.

Bizim saf müslüman fazla akaid bilgisi olmadığı için Kuran tefsir, hadis gibi ilimlerden bi haber olduğu için ilahiyatçıyı bu konuda otorite zannettiği için evrimi kabul ediyor.

İşte böylece dinden çıkıyor, camiye de gidiyor ama iş işten geçmiştir.
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Sonuç nedir?...Ulaşılmak istenilen gaye nedir?...

Bir keresinde eğer neticey-i evvel Kuranın değiştirilmeyeceği hususu ise bunda ALLAH ın bizzati insanlığa sözü vardır lakin yinede son karar ALLAH ındır ...

Kuranın aslı mevcudiyeti vardır ve saklanmaktadır..

Hz Muhammed S.A.V Peygamberimiz evet okuma yazma bilmiyordu fakat ALLAH için bu bir eksiklik değildir...Gücü verende ALLAH tır alanda...ALLAH kime neyi isterse onu iletir çünkü en yüce olandır...

HZ.Muhammed S.A.V Peygamberimizin peygamberliği anamızın ak sütü kadar gerçektir inanıp inanmamak insanlar kalmış neticede her insan kendinden sorumludur......Eğer halen Peygamberliğinde şüphe duyan var ise ahiret hayatında ALLAH ü teala o insanlara gerçek cevapları bizzat iletecektir.

Böyle..
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
yavhu şimdi lafons hemen işi bizim imanımıza getirme imanı senden öğrenecek değiliz yukardaki konuyu biz tasvip ederek koymadık sisin hadisler vahi dir sözünüzün nasıl yanlış olduğuınu kimlere ne fırsatlar verdiğini görün diye koyduk hadi beni bırakında yukardaki iddaları çürütün tek tek o kadar bilginiz imanınız varsa
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
yukardaki konuyu biz tasvip ederek koymadık sisin hadisler vahi dir sözünüzün nasıl yanlış olduğuınu kimlere ne fırsatlar verdiğini görün diye koyduk

Sen önce astığın yazıdaki şu iddayı cevapla da sonra biz hadisleri cevaplayalım:



Hicr-9: “Şüphesiz o zikri (Kuran’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz…”


Bu ayet İslamcılar için Kur’an’ın değiştirilemeyeceğine dair bir dayanaktır. Kur’an’da korunacağını yazmış olması, İslamcılar için yeterlidir ama konu İncil ve Tevrat olunca böyle düşünülmez. Tevrat’ın ve İncil’in tahrif edildiğini iddia edenler, içlerindeki Hicr-9 benzeri ayetleri görmezden gelir:

Yeşaya / 40-8: “Ot kurur, çiçek solar ama Tanrımızın sözü sonsuza dek durur.”


Matta / 5-18: “Size doğrusunu söyleyeyim: Yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden Kutsal Yasa`dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak!”

Markos / 13-31: “Yer ve gök ortadan kalkacak ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.”

Demek ki “değiştirilemez” diye yazmasının bir önemi yokmuş. Onu da insanlar yazabilirmiş.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bu forumu karargâh yaptılar karargâh! En büyük destekçielri de İsmailağa Çiftliği hayaranları !
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Bu forumu karargâh yaptılar karargâh! En büyük destekçielri de İsmailağa Çiftliği hayaranları !

Şu forumda müslüman olduğuna inandığın bir üyenin ismini dahi veremiyorsun.

Bu da kendinden ve öngütçülerden başkasını müslüman görmediğini gösterir. Gerçekleri forumdan niye saklayıp münafıklık yapıyorsun?

Mert ol.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
buradaki değişmez olan yazılar değil ALLAH c.c. hın hükümleridir yani ayetlerin aslıdır şimdi buradan bakarsak konuya gerçeklere yaklaşırız
ne incil ne tevrat ne zebur nede kuran değişmemiştir kimsenin bunları değiştirme şansı yoktur çünki hüküm sahibi ALLAH c.c. dır sadece insanlar
kendi yazdıklarıyla amel ederler yani üç değişik incil gibi şimdi onlara uyanlarda sapıtmışlardır incilin değiştiğini idda edenler kendilerinin değiştiğini saptıklarını kabul etmek durumundadırlar
biz müslümanlar incili değişmez bir kitap olarak isa as mıda peygamber olarak kabul ederiz
şimdi dönelim bize
isa gelecek mehdi gelecek recm ayeti var diyenler sapmış kuranı kendilerince değiştirmiş yani kendileri kurandan dışarıya çıkmış olmuyorlar mı?
kuranın sayfalarının eksik olduğunu keçi yedi iddasında bulunan hadislerin vahi olduğunu idda edenler yani sizler lafons kafanızdaki kuranı değiştirmiş olmuyor musunuz
sizler hangi cüretle peygamber efendimizi yasa koyucu veya kaldırıcı idda ediyorsunuz eger sizin iddanız doğru olur ise ALLAH c.c. hın yasası değiştirilmiş olur ki o zaman kuran değişmiş olur
şimdi oturun kuranı açın okuyun ayetlere itat edin yoksa haramı helali peygamber kor derseniz sapmış sapıtmış kuranı değiştirmiş yani siz kurandan çıkıp
inandığınız bir kitap oluşturmuş olursunuz
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
fitne senin beyninde git putunu şıhını alda gel tartışalım yoksa yoksa ağzın mal pazarı yeri gibi kokar aslanım

İslamda tartışacak bişey yok. Herşey ayan beyan ortada. Bu yaptıklarınızın hesabını Allah sizden sorar. Sizin müslüman olduğunuza bile inanmıyorum. Mesajlarınıza baktım ,hepsi fitne dolu mesajlar. Allah size hidayet versin inşaAllah. Ne diyim.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
İçeriğine katılmıyor ama yazıyı getirip burada okutmaya çalışıyor. Derdi de Hadislermiş. Ve millet, Hadislerden vazgeçmesi ve hatasını anlayabilmesi için kafirlere cevap verecekmiş.

ömerusta sen zındık mısın yoksa akıl denilen nimet hiç semtine uğramadı mı?
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
bu kadar hakareti ediyor sonrada sen zındıkmısın diyorsun
benin zındık olmam senin imanını artırır mı? veya eksiltir mi?
değilim neyin değişti imanın artı mı?
ilmin artımı?
adam gibi konuşmayı paylaşmayı öğrenin artık karşınızdakini zındık fitne kafir münafık gibi ağır hakaretlerle alt edemezsiniz hiç bir bilgi veremez hiç bir yanlışını düzeltemezsiniz sizinde kazancınız olmaz
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
bu kadar hakareti ediyor sonrada sen zındıkmısın diyorsun
benin zındık olmam senin imanını artırır mı? veya eksiltir mi?
değilim neyin değişti imanın artı mı?
ilmin artımı?
adam gibi konuşmayı paylaşmayı öğrenin artık karşınızdakini zındık fitne kafir münafık gibi ağır hakaretlerle alt edemezsiniz hiç bir bilgi veremez hiç bir yanlışını düzeltemezsiniz sizinde kazancınız olmaz

Siz müslümanlığı karşınızdakini alt etmek olarak algılamışanız zaten Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) yolundan zerre bişey anlamamışsınız demektir. Ki zaten b6insan kendini belli eder. Sizde yazdıklarınızla çok güzel belli ediyorsunuz .

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
İslamda tartışacak bişey yok. Herşey ayan beyan ortada. Bu yaptıklarınızın hesabını Allah sizden sorar. Sizin müslüman olduğunuza bile inanmıyorum. Mesajlarınıza baktım ,hepsi fitne dolu mesajlar. Allah size hidayet versin inşaAllah. Ne diyim.
duanıza amin vede ecmain diyorum
benim yaptıklarım ortada kuranı anlamak anlatmak hadislerdeki yalan vede yanlışları görmek göstermek
sizin gibi saf müslümanları ayıktırmak taptıklarınızın yanlışlığını göstermek insana gavsluk makamı verecek kadar cahil liğinizi kırmak şimdi git menzile
putuyun önünde eğil gavsıyın etegini öp sonrada bana sapıksın de iyi mi?
hadi adam olda yukarda idda edilen leri ilminle ayetle çürüt yoksa senin durumun yukardaki yazıyı yazan felsefeciden kötü
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
bu kadar hakareti ediyor sonrada sen zındıkmısın diyorsun
benin zındık olmam senin imanını artırır mı? veya eksiltir mi?
değilim neyin değişti imanın artı mı?
ilmin artımı?
adam gibi konuşmayı paylaşmayı öğrenin artık karşınızdakini zındık fitne kafir münafık gibi ağır hakaretlerle alt edemezsiniz hiç bir bilgi veremez hiç bir yanlışını düzeltemezsiniz sizinde kazancınız olmaz

Bu yazıyı nerden aldıysan git orada bilgi alışverişinde bulun, yanlışlarını düzelt. Okey?
 
Üst