Nazar değmesi var mıdır?

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
NAZAR DEĞMESİ


Bu konunun itikadî / kelamî uzantıları da bulunmaktadır. Burada konunun ayrıntısına girilmeden meselenin fıkhı ilgilendiren yönü ele alınacaktır. Ancak bundan önce nazar değmesinin var olup olmadığına da kısaca temas edilecektir.


1. Nazar değmesi var mıdır?


Varlık âleminde bizzat “zarar” ve “yarar” verme gücüne sahip yegâne varlık, âlimlerin Rabbi olan Allah’tır. Allah (c.c.) dışında hiçbir varlığın, Allah’ın bilgisi, izni ve müsaadesi olmadıkça hiçbir kimseye veya hiçbir nesneye fayda ve zarar verme yetkisi yoktur. Nitekim Yüce Rabbimizin güzel isimleri arasında yer alan en-Nâfi’ [menfaat veren] ve ed-Dârr [zarar veren] isimleri de fayda ve zarar verme gücüne sahip tek varlığın Allah olduğunu göstermektedir.


Kulların birbirine herhangi bir konuda yarar ve zarar temin etmesi ancak Allah’ın izin vermesi, müsaade etmesiyle mümkün olabilir. Mesela can sahibi varlıkların canını alan yegâne varlık, el-Mümît [öldüren] adının sahibi olan Allah’tır. Allah dilemedikçe hiçbir nefis ölmez ve başkasını öldüremez. Bununla birlikte imtihan gereği Rabbimiz, kullarından kimilerinin kimilerinin canına, malına zarar vermesine müsaade edebilmektedir. Bu imtihanın sır ve hikmetlerini tam anlamıyla yalnızca O bilebilir.


Bu hikmetlerden biri olarak Rabbimiz kimi zaman, kullarının kendisine dönüş yapması, dua ve niyazda bulunması amacıyla kendisinin başına bir zararın isabet etmesine müsaade edebilmektedir. Nitekim bela ve musibetlerin, kulların Allah’a dönüş yapmasında etkisinin olduğu inkâr edilemez bir gerçektir.


Kur’an’da Yüce Rabbimizin sihir / büyü gibi şeylerle insanları imtihan ettiğini gösteren şu âyet konuyu anlamamız bakımından son derece önemlidir:


“… Onlar [o kâfirler, insanların sihir ve büyü konusunda imtihan edilmeleri için sihir yapmayı öğretmek üzere gönderilen Harut ve Marut isimli] o iki melekden, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa büyücüler, Allah'ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler. Onlar, kendilerine fayda vereni değil de zarar vereni öğrenirler…” (Bakara, 102)


Görüldüğü gibi bu âyette sihir / büyü ve büyücülerin “Allah’ın izni olmadan” kimseye bir zarar verme gücüne sahip olmadıkları belirtilmektedir. Buradan “Allah’ın izin ve müsaadesi olması halinde” zarar verebilecekleri anlaşılmaktadır. Aynı şeyi nazar için de söylemek mümkündür. Zira hiç kimse –Allah’ın izin ve müsaadesi olmadıkça- kimseye zarar veremez.


Âlimlerin çoğunluğuna göre nazar değmesi vardır ve haktır. Allah'ın takdiri dahilinde olmak üzere kimi insanların bakışlarının etkisi ile insanların can ve mallarına, hayvanlara zarar isabet edebilir. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtar, VI, 364)


Allah Resûlü şöyle buyurmuştur: “Göz değmesi gerçektir. Herhangi bir şey kaderi geçecek olsaydı göz değmesi geçerdi. [Göz değmesi sebebiyle] yıkanmanız istendiğinde yıkanın.” (Müslim)


Bazı filozoflar ve çoğunluğunu ehl-i sünnet dışı fırkaların oluşturduğu kimseler nazar değmesi diye bir şeyin olmadığını belirterek bunu inkâr etmişlerdir. Âlimlerin genel kanaatine göre bunu aklen reddetmeyi gerektirecek bir durum söz konusu olmadığı gibi rivayetlerde de yer alması, böyle bir şeyin hakikat olduğunu kabul etmeyi gerektirmektedir.


2. Nazar değmemesi için ne yapmalı?


Âlimlerin çoğunluğuna göre Allah Resûlünden nakledilen bazı dualar ve Kur’an’da yer alan kimi âyetleri okumak nazar değmesini engeller.


Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sizden biri nefsinde, malında veya kardeşinde hoşuna giden bir şey görürse onun için bereket duasında bulunsun; çünkü nazar değmesi haktır.” (Hâkim, Müstedrek)


Bu hadisten anlaşıldığına göre bir şeyi beğenip hoşlanan kimsenin bereket duasında bulunması gerekir ve bu bereket duası zararı kesin olarak giderir. Bereket duası birkaç şekilde olabilir. Mesela “Tebârekâllahu ahsenü’l-hâliqîn. Allahümme bârik fîh” [En güzel yaratıcı olan Allah’ın şanı çok yücedir. Allah’ım onu bereketli kıl] duası bunlardan biridir. Yine kişi beğendiği bir şey gördüğünde “mâşâallah lâ kuvvete illâ billah” dediğinde de nazarı o şeye zarar vermez.


Geçmiş dönemlerde kimi âlimler, insanlara çokça nazarı değdiği bilinen bir kimsenin insanların arasına karışmasına engel olunabileceğini belirtmişler, hatta bu sebeple onun evinde göz hapsinde tutulacağını, eğer kazancı yoksa ona rızkının temin edileceğini belirtirler. Nitekim soğan ve sarımsak yiyen bir kimsenin bile kötü kokusu ile insanlara zarar vermemesi için mescide gitmesine engel olunabiliyorsa bakışıyla insanların canına, sağlığına ve malına zarar veren kişiler için de tedbirler alınabilir. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtar, VI, 364)


Günümüz şartlarında bu hükmün bu şekliyle uygulanması zor görünmektedir. Başkalarında bir iyilik gördüğü halde nazar değmemesi için bereket duası yapmaktan kaçınan, sürekli başkalarına nazarıyla zarar verdiği tecrübe ile sabit olan kişilerden uzak durulması en uygun yoldur.


3. Nazar Değmesinin Tedavisi


Âlimler, nazar değmesi durumunda nazarı değdiği bilinen kimsenin yıkanması gerektiğini, bundan kaçınırsa buna zorlanacağını belirtmişlerdir.


Hz. Âişe’nin belirttiğine göre Allah Resûlü zamanında nazar değdiren kişi abdest alır, nazar değen kişi de guslederdi. (Ebu Davud)


Bu rivayetlerden anlaşıldığına göre nazar değdiren ve nazar değen kişilerin abdest almaları ve yıkanmalarının nazarın giderilmesi konusunda etkisi bulunmaktadır.


Bunun dışında Kur’an’dan Fâtiha, Felak ve Nas sûreleri, Âyete’l-kürsî okumak, Allah Resûlü’nden aktarılan şifa dualarını okumak da nazar değen kişinin tedavi edilmesi konusunda başvurulabilecek yollardandır.


4. Nazar boncuğu takmak


Nazar değmesini önlemek üzere nazar boncuğu vb. şeyler kullanmanın dinde hiçbir aslı yoktur. Şayet kişi, Allah’ın ilim, irade ve kudretini bir kenara bırakarak nazar boncuğu veya bir başka şeyin kendisini bir zarara karşı koruyacağını yahut bir faydayı kendisine temin edeceğini düşünürse şirke düşmüş olur. Allah’ın ilim, irade ve kudretini bir kenara bırakmamakla birlikte bu tip şeyleri bulundurmaya gelince âlimlerin geneli bunu da haram kabul etmişlerdir. En doğrusu böyle şeylerden kesinlikle uzak durmaktır. Vallahu a’lem.


(Soner Duman /27.Mart.2017/Pazartesi)
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
[/FONT][/COLOR]
Varlık âleminde bizzat “zararâ€￾ ve “yararâ€￾ verme gücüne sahip yegâne varlık, âlimlerin Rabbi olan Allah’tır. Allah (c.c.) dışında hiçbir varlığın, Allah’ın bilgisi, izni ve müsaadesi olmadıkça hiçbir kimseye veya hiçbir nesneye fayda ve zarar verme yetkisi yoktur. Nitekim Yüce Rabbimizin güzel isimleri arasında yer alan en-Nâfi’ [menfaat veren] ve ed-Dârr [zarar veren] isimleri de fayda ve zarar verme gücüne sahip tek varlığın Allah olduğunu göstermektedir.


Kulların birbirine herhangi bir konuda yarar ve zarar temin etmesi ancak Allah’ın izin vermesi, müsaade etmesiyle mümkün olabilir. Mesela can sahibi varlıkların canını alan yegâne varlık, el-Mümît [öldüren] adının sahibi olan Allah’tır. Allah dilemedikçe hiçbir nefis ölmez ve başkasını öldüremez. Bununla birlikte imtihan gereği Rabbimiz, kullarından kimilerinin kimilerinin canına, malına zarar vermesine müsaade edebilmektedir. Bu imtihanın sır ve hikmetlerini tam anlamıyla yalnızca O bilebilir.


Bu hikmetlerden biri olarak Rabbimiz kimi zaman, kullarının kendisine dönüş yapması, dua ve niyazda bulunması amacıyla kendisinin başına bir zararın isabet etmesine müsaade edebilmektedir. Nitekim bela ve musibetlerin, kulların Allah’a dönüş yapmasında etkisinin olduğu inkâr edilemez bir gerçektir.



Kendisine sihir ve büyü yapıldığını iddia edenlerin nasıl bir ruh haline burundukleri yaşamlarının nasıl alt üst olduğunu hepiniz biliyor ve isitiyoruz.

İşte, karı koca boşanabiliyor, cinlerle evlenebiliyor hatta onlardan çocuk sahibi de olunuyor, sağlıkları elden gidip ne ibadet edebiliyor ne de doğru dürüst bir hayat sürebiliyorlar.

Şimdi, ne diyor yukarıdaki alıntıda ki bu aynı zamanda bir ayet mealidir " Allah dilemedikçe kimseye hiçbir şey isabet edemez"

Ve devamında diyor ki; " Bu hikmetlerden biri olarak Rabbimiz kimi zaman, kullarının kendisine dönüş yapması, dua ve niyazda bulunması amacıyla kendisinin başına bir zararın isabet etmesine müsaade edebilmektedir."

Görüyorsunuz değil mi. Allah, kul kendisine dönsün diye başına bu tür şeyleri musallat edermiş. Ulan embesiller Allah'ın böyle şeylere ihtiyacı mı var. Allah haşa sadist midir de insanlara işkence, eziyet edip kendisine dönmesini istesin? Bu nasıl bir Allah tasavvurudur.

Hem zaten kişi bu haldeyken bırak Allah'a dönmeyi işte bu hallerde olduğunu söyleyenlerin beyanlarından duyuyoruz "Allah'a küfredesim geliyor, namaz kilamiyorum, kilsam da sövmek geliyor içimden" demiyorlar mı? Hadi bunu geçtik, Kadın evli ama cinlerle alem yapıyor hatta çocuk sahibi oluyor ve bu ahlaksızlığa fuhuşa Allah izin veriyor öyle mi? Peki kocanın suçu ne? La bu durumda insanın Allah'a daha çok yaklaşması mümkün müdür?

Hadi kişi bu durumdayken kafayı sığırdı ve intihar etti ki intihar vakalarının da şahit oluyoruz, kişi ahirette Ya rabbi neden buna izin verdin, neden yuvamı dağıttın, neden sana ulaşmak için (!) herkes gibi beni de normal bir şekilde imtihan etmedin? deme hakkını kendinde görmez mi?

Allaha iftira atmayin. Allah kimseye zulmetmez. Herkes ne ederse kendisi eder. Bırakın bu safsataları.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Kendisine sihir ve büyü yapıldığını iddia edenlerin nasıl bir ruh haline burundukleri yaşamlarının nasıl alt üst olduğunu hepiniz biliyor ve isitiyoruz.

İşte, karı koca boşanabiliyor, cinlerle evlenilebiliniyor hatta onlardan çocuk sahibi de olunuyor, sağlıkları elden gidip ne ibadet edebiliyor ne de doğru dürüst bir hayat sürebiliyorlar.

Şimdi, ne diyor yukarıdaki alıntıda ki bu aynı zamanda bir ayet mealidir " Allah dilemedikçe kimseye hiçbir şey isabet edemez"

Ve devamında diyor ki; " Bu hikmetlerden biri olarak Rabbimiz kimi zaman, kullarının kendisine dönüş yapması, dua ve niyazda bulunması amacıyla kendisinin başına bir zararın isabet etmesine müsaade edebilmektedir."

Görüyorsunuz değil mi. Allah, kul kendisine dönsün diye başına bu tür şeyleri musallat edermiş. Ulan embesiller Allah'ın böyle şeylere ihtiyacı mı var. Allah haşa sadist midir de insanlara işkence, eziyet edip kendisine dönmesini istesin? Bu nasıl bir Allah tasavvurudur.

Hem zaten kişi bu haldeyken bırak Allah'a dönmeyi işte bu hallerde olduğunu söyleyenlerin beyanlarından duyuyoruz "Allah'a küfredesim geliyor, namaz kilamiyorum, kilsam da sövmek geliyor içimden" demiyorlar mı? Hadi bunu geçtik, Kadın evli ama cinlerle alem yapıyor hatta çocuk sahibi oluyor ve bu ahlaksızlığa fuhuşa Allah izin veriyor öyle mi? Peki kocanın suçu ne? La bu durumda insanın Allah'a daha çok yaklaşması mümkün müdür?

Hadi kişi bu durumdayken kafayı sığırdı ve intihar etti ki intihar vakalarının da şahit oluyoruz, kişi ahirette Ya rabbi neden buna izin verdin, neden yuvamı dağıttın, neden sana ulaşmak için (!) herkes gibi beni de normal bir şekilde imtihan etmedin? deme hakkını kendinde görmez mi?

Allaha iftira atmayin. Allah kimseye zulmetmez. Herkes ne ederse kendisi eder.

Ne garip adamsın kaptan ya. Allahın bir şeye müsaade etmesi yahut etmemesi zalimlik değildir. Allahın sana mı ihtiyacı varda hala kalkmış forumda konuşuyorsun? Dini anlatmak için sana mı muhtaç Allah ne demeye lak lak herkese laf yetiştiriyorsun? Tecavüze uğrayanların durumu nedir? Onlar demez mi bizi niye yoklukta yada zenginlikle imtihan etmedin de bi sapığı musallat ettin diye? Yuvam dağıldı psikolojim bozuldu diyemez mi bu kişi? Allah kuluna taşıyabileceğinden fazlasını yüklemez. Bu yüzden herkesin imtihanı farklıdır.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Ne garip adamsın kaptan ya. Allahın bir şeye müsaade etmesi yahut etmemesi zalimlik değildir. Allahın sana mı ihtiyacı varda hala kalkmış forumda konuşuyorsun? Dini anlatmak için sana mı muhtaç Allah ne demeye lak lak herkese laf yetiştiriyorsun? Tecavüze uğrayanların durumu nedir? Onlar demez mi bizi niye yoklukta yada zenginlikle imtihan etmedin de bi sapığı musallat ettin diye? Yuvam dağıldı psikolojim bozuldu diyemez mi bu kişi? Allah kuluna taşıyabileceğinden fazlasını yüklemez. Bu yüzden herkesin imtihanı farklıdır.

Kişinin fakirlikle ve zenginlikle imtihanı ayetlerle ortaya konmuş bir husustur. Kişinin tecavüze uğraması kendi isteğiyle olan bir durum değildir. Dikkat edersen cinnin musallat olması kişinin bütün aklı melekelerini yitirmesi demektir, bu zulümdür. Hele hele buna Allah'ın izin veriyor iddiası bir başka zulümdür.

Tecevuza uğrayan kişinin aklı melekesi yerindedir, zor da olsa üstesinden gelme ihtimali vardır. Sabredip Allah'a tevekkül eder Allah da mutlaka bir kolaylığini verir. Ama dediğim gibi sihir ve büyüde bu işlemez. Kişi iptal olmuştur, Allah'a dua edecek ondan yarım dileyecek aklı melekleri dahi safdisidir. Bırak duayı kuran okurken dahi küfür ettikleri anlatılmaktadır.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Allahın sana mı ihtiyacı varda hala kalkmış forumda konuşuyorsun? Dini anlatmak için sana mı muhtaç Allah ne demeye lak lak herkese laf yetiştiriyorsun?

Çok ayıp, lak lak herkese laf yetiştirmek de ne demek? Kapatın forumu o zaman.

İyiliği emredip kötüluğü sakındırmak Allah'ın emridir. Sana göre lak lak gelebilir. Bak kırıldım bu lafına haberin olsun.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Kişinin fakirlikle ve zenginlikle imtihanı ayetlerle ortaya konmuş bir husustur. Kişinin tecavüze uğraması kendi isteğiyle olan bir durum değildir. Dikkat edersen cinnin musallat olması kişinin bütün aklı melekelerini yitirmesi demektir, bu zulümdür. Hele hele buna Allah'ın izin veriyor iddiası bir başka zulümdür.

Tecevuza uğrayan kişinin aklı melekesi yerindedir, zor da olsa üstesinden gelme ihtimali vardır. Sabredip Allah'a tevekkül eder Allah da mutlaka bir kolaylığini verir. Ama dediğim gibi sihir ve büyüde bu işlemez. Kişi iptal olmuştur, Allah'a dua edecek ondan yarım dileyecek aklı melekleri dahi safdisidir. Bırak duayı kuran okurken dahi küfür ettikleri anlatılmaktadır.


Evlendiği kocası tarafından dövülerek delirtilen kadınlar,ailesi tarafından tecavüze uğrayıp ömür boyu sürekli tramva halinde yaşayanlar var kaptan. Bunların hangisinin akli melekelerinin seninki gibi olduğunu iddia edebilirsin? Ayrıca her cinlenen delirmiştir/delirecektir diye bir kaide mi var? Cinnin musallat olması cinin musallat olması demektir. Akli meleklerin yitirilmesi çok uzun vade isteyen bir durumdur ki genelde bu duruma gelmeden ehil hocalar/kişiler tarafından müdahale gelir. Allah izin veriyor da cin musallat oluyor yoksa nasıl olacak? Birşeyi konuşuyorsunda neyi konuştuğunu bilmiyorsun. Allah deliliğe nasıl izin veriyorsa buna da öyle veriyor. Akıllıyken deli olanlara Allah izin vermedi de mi delirdiler?
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Seninle bu konuyu tartışmak beyhude. Çünkü kader inancı ve Allah tasavvurunda sorunlar var.

Şu kadarını söyleyeyim, kader, sünnetullah, sebep sonuc ilişkisi meselelerini tarafsız bir kaynaktan baştan tekrar öğrenmelisin.

Çok teferruatlı istemiyorsan, "İslami anlamak" Profesyonel. Dr İsmail Yakıt'ın kitabiyla başlayabilirsin. Daha detay için "İnsanın kaderi. Hadislerin telkin ettiği kader anlayışı" Musa Bağcı.

İkisini de okudum, senin de okumanı tavsiye ederim.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Seninle bu konuyu tartışmak beyhude. Çünkü kader inancı ve Allah tasavvurunda sorunlar var.

Şu kadarını söyleyeyim, kader, sünnetullah, sebep sonuc ilişkisi meselelerini tarafsız bir kaynaktan baştan tekrar öğrenmelisin.

Çok teferruatlı istemiyorsan, "İslami anlamak" Profesyonel. Dr İsmail Yakıt'ın kitabiyla başlayabilirsin. Daha detay için "İnsanın kaderi. Hadislerin telkin ettiği kader anlayışı" Musa Bağcı.

İkisini de okudum, senin de okumanı tavsiye ederim.

:D Teşekkür ediyorum. Bende sana iadin salihin gerçek tıp kitabını tavsiye ederdim ama baskısı bitmiş :) :D
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,879
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
bir iki bişey yazacaktımda vazgeçtim :) neyse vardır bir hayır
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
La gönder adresini de göndereyim ama hakkaten baskısı bitmiş :) çıkınca gönderirim. Bi iki tanede faydalı kitap ekleyeyim canım hocam cübbeliden sende oku inşaAllah :D :D :D :D

Gerek kalmadı, kütüphaneye üye oldum :D

Cidden bak, her türlü kitabı bulabiliyorum. Beni asil şaşırtan tarihselci Mustafa Öztürk'ün kitaplarının da bulunmasıydı. Hata ve hatta M.İslamoglunun sayısız kitaplarını görünce inanamadım. Selefilerin bile kitapları vardı yaw ama bi cübbelininki yoktu naberrrr.

Türkiye aşmış kendini, bir de hükümeti beğenmiyonuz.

Ha bu arada mesajının üstünde reklamda su yazıyor: tüm kalbimle EVET, vallahi :D
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Gerek kalmadı, kütüphaneye üye oldum :D

Cidden bak, her türlü kitabı bulabiliyorum. Beni asil şaşırtan tarihselci Mustafa Öztürk'ün kitaplarının da bulunmasıydı. Hata ve hatta M.İslamoglunun sayısız kitaplarını görünce inanamadım. Selefilerin bile kitapları vardı yaw ama bi cübbelininki yoktu naberrrr.

Türkiye aşmış kendini, bir de hükümeti beğenmiyonuz.

Ha bu arada mesajının üstünde reklamda su yazıyor: tüm kalbimle EVET, vallahi :D


Googleda neyi ararsan onunla ilgili reklamlar görüyorsun. Bende de hep kitap reklamları çıkıyor.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Şimdi de "huzur için EVET" yazıyor.
Yok yok bu google işi olamaz, bu bir işaret :D
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
:D Teşekkür ediyorum. Bende sana iadin salihin gerçek tıp kitabını tavsiye ederdim ama baskısı bitmiş :) :D

ihvan, Allah geleceği bilmez (haşasümmeaşa) itikadi saplıklık içinde bulunanlara neyi tavsiye edeceksen et, ne faydası olacak....ebu cehile anlatır gibi, Allahu Tealayı anlat en iyisi.....
 
Üst