Nasıl Kur'an Ehli Olunur?

Mahmut Akar

Asistan
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
444
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.tefsirdersi.com
arkadaslar bu mezhep munkirlerine karsi bos yere zamaninizi harcamayin derim
ne derseniz deyin birsey anlatamazssiniz!

birkac kitap okumakla,gogleden fikir edinmekle her biri alimlige muctehitlige soyunuyor!
biraz daha uzerlerine giderseniz ashaba,alimlere Allah(c.c) dostlarina kadar dil uzatirlar,onun icin ne kendi keyfinizi nede bizlerin keyfini bozmayin lutfen
kendi caplarinda aralarinda paslasip eglensinler isde!!!!
Hepsi de ayrı bir topicin-başlığın- konusu
Konuyu saptırmayalım istersen :)
Yeri geldiği zaman eğiliriz inşaallah
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Yanii şefaatsiz hiç bir yere varamazsınız mı diyorsunuz?
Allah a rağmen şefaat edebilecek bir resul olabilir mi sizce?
O'nun izin vermediği bir konuda nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?

Allah'ın Resûlü'nü (s.a.v.) postacı gibi gören Resûl'e itaatin Allah'a (c.c.) itaat , Resûl'ü sevmenin Allah'ı (c.c.) sevme anlamına geldiğini tam tersinin de Allah'a (c.c.) isyan ve O'nu (c.c.) sevmeme anlamına geldiğini biliyorsanız kifâyet eder.. Daha söyleyecek bir lafımız yok.. "Muhakkak size Rabbinizden basiretler (kalb gözleri) geldi. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de körlük ederse zararı kendisinedir. Ben sizin bekçiniz değilim!" (En'am Sûresi 104)
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Kim için ve ne için indirildiğinin önemi bir yere kadardır.
Ayetlerin tamamı da hepimiz içindir.

Hiç şüphesiz Kuran-ı Kerim tüm ümmet için nazil olmuştur...Ama benim orda o soruyu yöneltmemdeki amaç şu ayetlerdir...


6:94 -Bugün, sizi ilk defa yarattığımız zamanki gibi yapayalnız huzurumuza geldiniz, size verdiğimiz herşeyi arkanızda bıraktınız. Allah'ın size göre ortağı olduklarını iddia ederek yardımlarına, şefaatlarına güvendiğiniz ortakları yanınızda görmüyoruz. Aranızdaki bütün bağlar artık kesilmiş, güvendiklerinizin hepsi kaybolup gitmiştir. 7:53 -İlle onun te'vilini mi gözetiyorlar? Onun te'vili geldiği (verdiği haberler ortaya çıktığı) gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: "Doğrusu Rabbimizin elçileri gerçeği getirmiş. Şimdi bizim şefaatçilerimiz var mı ki bize şefaat etsinler, yahut tekrar geri döndürülmemiz mümkün mü ki eski yaptıklarımızdan başkasını yapalım?" Onlar, kendilerini zarara soktular ve uydurdukları şeyler kendilerinden saptı, kaybolup gitti.
10:3 - Rabbiniz o Allah'dır ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerine istiva etti (onu hükmü altına aldı), işi tedbir eyliyor. O'nun izni olmaksızın hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'na ibadet ediniz! Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?

10:18
-
Allah'ı bırakıyorlar da, kendilerine ne fayda, ne de zarar verebilecek olan şeylere tapıyorlar ve "Bunlar bizim Allah katında şefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki, "Siz Allah'a göklerde ve yerde O'nun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onların ortak koştukları şeylerin hepsinden münezzehtir.

Şimdi bu ayetlerdeki şefaat kavramını bana açıklarsanız beni aydınlatmış olursunuz...!!
Tabi yine şunun önemi yok bunun önemi yok diye işin içinden sıyrılmazsanız sevinirim...
Madem amaç öğrenmek buyrun öğrenelim...!
 

Mahmut Akar

Asistan
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
444
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.tefsirdersi.com
Allah'ın Resûlü'nü (s.a.v.) postacı gibi gören Resûl'e itaatin Allah'a (c.c.) itaat , Resûl'ü sevmenin Allah'ı (c.c.) sevme anlamına geldiğini tam tersinin de Allah'a (c.c.) isyan ve O'nu (c.c.) sevmeme anlamına geldiğini biliyorsanız kifâyet eder.. Daha söyleyecek bir lafımız yok.. "Muhakkak size Rabbinizden basiretler (kalb gözleri) geldi. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de körlük ederse zararı kendisinedir. Ben sizin bekçiniz değilim!" (En'am Sûresi 104)
Ben Allah Resulunu postacı gibi görenlerden olmadığım gibi,
Hz. Muhammed i melekleştirenlerden de beriyim.
O hem resul hem de bir kul idi.
Resul e itaat etmek onun tahrif edilmemiş tebliğ ettiği vahyine sadakat ile olur.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Ben Allah Resulunu postacı gibi görenlerden olmadığım gibi,
Hz. Muhammed i melekleştirenlerden de beriyim.
O hem resul hem de bir kul idi.
Resul e itaat etmek onun tahrif edilmemiş tebliğ ettiği vahyine sadakat ile olur.

Mahmud ! Hemen saçmalamaya başladın ! Vahiy Peygamber (s.a.v.) Efendimize ait değil. O'na ait olanlar hadis-i şeriflerdir.
 

Mahmut Akar

Asistan
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
444
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.tefsirdersi.com
"Tebliğ ettiği vahy" kendinin mi oluyor?

Mahmud ! Hemen saçmalamaya başladın ! Vahiy Peygamber (s.a.v.) Efendimize ait değil. O'na ait olanlar hadis-i şeriflerdir.
Laf cambazlığına gerek yok dikkatlice okursan doğrusunu anlarsın.

Maide 67-Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun.
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Ben Allah Resulunu postacı gibi görenlerden olmadığım gibi,
Hz. Muhammed i melekleştirenlerden de beriyim.
O hem resul hem de bir kul idi.
Resul e itaat etmek onun tahrif edilmemiş tebliğ ettiği vahyine sadakat ile olur.

Ne yani melekler O'ndan (s.a.v.) üstün mü sana göre melekleştirenler var? Bu kadar hadisi , rivâyeti görmezden geliyorsun.. Sonra postacı gibi görmüyorum diyorsun.. Allah (c.c.) insaf versin.. “Bu ümmetin sonunda gelenler, başında gelenleri lanetlediği zaman, kim bir hadisi/bir sözü saklarsa, Allah’ın benim üzerime indirdiğini saklamış olur.” (bk. İbn mace, Mukaddime, 24).Diğer bir rivayette “Bu ümmetin sonunda gelenler, başında gelenleri lanetlediği zaman, kimin bir ilmi varsa onu mutlaka izhar etsin. Muhakkak ki o gün ilmini saklayan kimse, Allah’ın Muhammed üzerine indirdiğini saklamış/gizlemiş gibi olur.” (Mecmau’z-Zevaid, 1/179)1400 yıldır bilinen Hz. Adem'in (a.s.) ilk insan olduğunu da inkara yeltenip bu kadar âlimi cahil yerine koydun ya Allah (c.c.) akıl , fikir versin sana.. Bu hadislerde Efendimiz (s.a.v.) senin gibileri anlatıyormuş demek ki..
 

Mahmut Akar

Asistan
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
444
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.tefsirdersi.com
Ne yani melekler O'ndan (s.a.v.) üstün mü sana göre melekleştirenler var? Bu kadar hadisi , rivâyeti görmezden geliyorsun.. Sonra postacı gibi görmüyorum diyorsun.. Allah (c.c.) insaf versin.. “Bu ümmetin sonunda gelenler, başında gelenleri lanetlediği zaman, kim bir hadisi/bir sözü saklarsa, Allah’ın benim üzerime indirdiğini saklamış olur.” (bk. İbn mace, Mukaddime, 24).Diğer bir rivayette “Bu ümmetin sonunda gelenler, başında gelenleri lanetlediği zaman, kimin bir ilmi varsa onu mutlaka izhar etsin. Muhakkak ki o gün ilmini saklayan kimse, Allah’ın Muhammed üzerine indirdiğini saklamış/gizlemiş gibi olur.” (Mecmau’z-Zevaid, 1/179)1400 yıldır bilinen Hz. Adem'in (a.s.) ilk insan olduğunu da inkara yeltenip bu kadar âlimi cahil yerine koydun ya Allah (c.c.) akıl , fikir versin sana.. Bu hadislerde Efendimiz (s.a.v.) senin gibileri anlatıyormuş demek ki..
Konuları karıştırmayalım lütfen, ilmin varsa Adem konusunda yazıverirsin.

Hz. Muhammed i melekleştirenlerden bahsederken,
tıpkı hıristiyanların İsa yı tanrılaştırdıkları gibi,
bizimkilerden de O nu melekleştirenlerin olduğunu söyledim.
Bu nasıl mı oluyor,
"O peygamberdi, biz onun gibi ibadet edemeyiz, onun gibi yaşayamayız diye kendilerini kandıranlar var.
Oysa Rabbimiz Kur'an da
"Resulde sizin için güzel örnek var" diye buyurmaktadır.
Hadisleri toptan bir şekilde red de etmiyorum.
Kur'anın temel mantığına aykırı olmayanlara elbette değer veririm.
 

Doubp

Üye
Katılım
22 Tem 2010
Mesajlar
64
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
:) abi ne yapıyosun yav.. neyse müsait bir vakit gürüşürüz inşaallah.. hey gidi günler :)
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Konuları karıştırmayalım lütfen, ilmin varsa Adem konusunda yazıverirsin.

Hz. Muhammed i melekleştirenlerden bahsederken,
tıpkı hıristiyanların İsa yı tanrılaştırdıkları gibi,
bizimkilerden de O nu melekleştirenlerin olduğunu söyledim.
Bu nasıl mı oluyor,
"O peygamberdi, biz onun gibi ibadet edemeyiz, onun gibi yaşayamayız diye kendilerini kandıranlar var.
Oysa Rabbimiz Kur'an da
"Resulde sizin için güzel örnek var" diye buyurmaktadır.
Hadisleri toptan bir şekilde red de etmiyorum.
Kur'anın temel mantığına aykırı olmayanlara elbette değer veririm.

1) - (Ey Muhammed! Onlara) Deki: “Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın...”(Al-i İmran / 31)
[2)- (Ve yine) de ki: “Allah’a ve Rasule itaat edin; eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz Allah kafirleri sevmez.” (Al-i İmran / 32) 3)- “Allah’a ve Peygambere itaat edin ki rahmet olunasınız.” (Al-i İmran /132) 4)- “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin...” (Nisa / 59) 5)- “Her kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse,” (Nisa / 69) 6)- “Her kim o Peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisa / 80) 7)- “Ey iman edenler! Allah’a ve Rasulüne itaat ediniz....” (Enfal / 20) 8)- “Allah’a ve Rasulüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin...” (Enfal / 46) 10)- “Oysa aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Peygamberine davet olunan mü’minlerin sözü ise, “işittik ve itaat ettik” demeleridir...” (Nur / 51) 11)- “Kim, Allah’a ve Peygamberine itaat eder ve O’ndan korkar, sakınırsa, işte kurtuluşa erenler de bunlardır.” (Nur / 52) 12)- “(Ey müslümanlar!) Namazı dosdoğru kılın; zekatı verin ve Peygambere itaat edin ki rahmet olunasınız.” (Nur / 56) 13)- “İçinizden kim Allah’a ve Rasulüne itaat eder ve salih amel işlerse,...” (Ahzab / 31) 14)- “...kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur.” (Ahzab / 71) 15)- Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir. (Haşr Sûresi - 7 ) 6.Maddede aktarılan âyette Resûl-i Ekrem'e (s.a.v.) itaatin Allah'a (c.c.) itaat olduğu ifade ediliyor yani Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'den sahihliği tasdik edilen bir hadiste gelen hangi emir olursa olsun bir kimse derse ki "Ben Kur'an'a uyarım. Kur'an'da bunlar geçiyor mu?" diye bir anlamda Allah'a isyan etmiş olur.. Resûlullah'a uymak ve getirdiğini (sahihliği tasdik edilen) şeksiz şüphesiz kabul etmek de imanın şartıdır zaten.
Bunları bir kardeşim için bir araya getirmiştim buraya da eklemekte fayda var.. Ne kadar Kur'an'ın mantığından haberdar olduğunuz ortada.. Bu kadar âyeti görmemiş olamazsınız herhalde..</p>
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
arkadaslar bu mezhep munkirlerine karsi bos yere zamaninizi harcamayin derim
ne derseniz deyin birsey anlatamazssiniz!

birkac kitap okumakla,gogleden fikir edinmekle her biri alimlige muctehitlige soyunuyor!
biraz daha uzerlerine giderseniz ashaba,alimlere Allah(c.c) dostlarina kadar dil uzatirlar,onun icin ne kendi keyfinizi nede bizlerin keyfini bozmayin lutfen
kendi caplarinda aralarinda paslasip eglensinler isde!!!!

klasık sofuoglu yorumu
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bakara 254-Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir.

En'am51-Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kur'an'la uyar. Onlar için Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi vardır. Gerekir ki Allah'tan korkarlar.
----
Kur'an da bizzat böyle öğütler var iken, sizin delilleriniz...

Mahmud , Şimdi de ayetleri çarpıtmaya başladın ! Bakara Sûresi 254. ayetin meâli --Allahın izni olmadan kimse şefaat edemeyecekken... şeklindedir. Kimi kandırmaya çalışyorsun ?
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Valla bana kalsa hiç meale lüzum kalmadan seni ilzam ederimde işte.. abimsin diye uzaktan izliyorum :)

Bir nur talebesinin ilmi bir konuya bu şekilde yaklaşması açıkçası beni çok şaşırttı...
Üstad Bediüzzaman "
Hakkın hatırı âlîdir. Hiçbir hatıra feda edilmez." gibi veciz bir ifade kullandığı halde sizin "abimsiniz uzaktan bakıyorum" demeniz ne kadar doğru...?

"Bediüzzaman Hazretleri de İstanbul'a geldiğinde, bizzat padişaha, İslâmda istibdat yoktur. Bir fert için karar vermek; ancak safhaları açık ve şeriat adaleti içindeki mahkemelerin hakkıdır. Bu karar mahiyeti meçhul kimselerin hakikî safhaları izah edilmeyen, desiseleri saklayan gizli yazılarıyla verilemez demiş, bundan dolayı Divan-ı Harb'e verilmişti. Kabulde hazır bulunan günün şeyhülislamı Cemaleddin Efendi, Ben bugüne kadar Hünkâr huzurunda kanaatlerini bu kadar cesurâne izah eden kimseye rastlamadım diyecekti. Yıldız Askerî Mahkemesinde sorgulandığında da cesaretle aynı şeyleri söylemiş, bundan dolayı tımarhaneyi boylamış, doktor onu dinledikten sonra, Eğer Bediüzzaman'da zerre kadar delilik eseri varsa, dünyada akıllı adam yoktur diye rapor vermişti. Zabtiye Nazırı Şefik Paşanın padişahın maaş bağladığını söylemesi üzerine de, Ben maaş dilencisi değilim diye reddetmişti.


İşte böylesine hakkı, hakikati savunabilen cesur insanlar sayesinde hak ve hakikat başlar üzerinde tutulagelmiştir."
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Bu arada Mahmut Hoca! bakıyorumda herkesin sualine cevap vermişsiniz ama benim sual muallakta kalmış...?
 

Mahmut Akar

Asistan
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
444
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.tefsirdersi.com

Hiç şüphesiz Kuran-ı Kerim tüm ümmet için nazil olmuştur...Ama benim orda o soruyu yöneltmemdeki amaç şu ayetlerdir...


6:94 -Bugün, sizi ilk defa yarattığımız zamanki gibi yapayalnız huzurumuza geldiniz, size verdiğimiz herşeyi arkanızda bıraktınız. Allah'ın size göre ortağı olduklarını iddia ederek yardımlarına, şefaatlarına güvendiğiniz ortakları yanınızda görmüyoruz. Aranızdaki bütün bağlar artık kesilmiş, güvendiklerinizin hepsi kaybolup gitmiştir. 7:53 -İlle onun te'vilini mi gözetiyorlar? Onun te'vili geldiği (verdiği haberler ortaya çıktığı) gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: "Doğrusu Rabbimizin elçileri gerçeği getirmiş. Şimdi bizim şefaatçilerimiz var mı ki bize şefaat etsinler, yahut tekrar geri döndürülmemiz mümkün mü ki eski yaptıklarımızdan başkasını yapalım?" Onlar, kendilerini zarara soktular ve uydurdukları şeyler kendilerinden saptı, kaybolup gitti.
10:3 - Rabbiniz o Allah'dır ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerine istiva etti (onu hükmü altına aldı), işi tedbir eyliyor. O'nun izni olmaksızın hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'na ibadet ediniz! Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?

10:18
-
Allah'ı bırakıyorlar da, kendilerine ne fayda, ne de zarar verebilecek olan şeylere tapıyorlar ve "Bunlar bizim Allah katında şefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki, "Siz Allah'a göklerde ve yerde O'nun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onların ortak koştukları şeylerin hepsinden münezzehtir.

Şimdi bu ayetlerdeki şefaat kavramını bana açıklarsanız beni aydınlatmış olursunuz...!!
Tabi yine şunun önemi yok bunun önemi yok diye işin içinden sıyrılmazsanız sevinirim...
Madem amaç öğrenmek buyrun öğrenelim...!
Siz maalesef okuduğunuzu anlayamıyorsunuz sanırım.
Ayetlerde şefatin varlığından bhis konusu edilmiyor,
bilakis insanlar şefaatçılarımız nerede diye şaşırdıklarını dile getiriyorlar.
Ön yargı ile okumak böyle oluyor galiba..
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Siz maalesef okuduğunuzu anlayamıyorsunuz sanırım.
Ayetlerde şefatin varlığından bhis konusu edilmiyor,
bilakis insanlar şefaatçılarımız nerede diye şaşırdıklarını dile getiriyorlar.
Ön yargı ile okumak böyle oluyor galiba..

Evet yine aynı şekilde direk hakarete başvurulmuş...Kendinizle ne kadar çeliştiğinizin farkındamısınız...Diğer konuda şöyle bir mesaj yazmışsınız size kendi cevabınızla cevap veriyorum...

Hakeret etmek bilgi dağarcıklarının sonu geldiğinin küçük bir tezahürüdür.

Bununla birlikte kimin okuduklarını anlamadığı ve ön yargıyla yaklaştığı çok aşikar...Size şimdi kalkıpta anladıklarımı anlatmaya kalkışmayacam çünkü;
En Kör Göz, Görmek İstemeyen Göz, En Sağır Kulak Duymak İstemeyen Kulaktır!..
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Mahmut Ayete'l-Kürsî'yi dâhi bilmeyecek kadar cahilsin herhâlde aç oku ne diyor..

2:255 - Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O daima diridir (hayydır), bütün varlığın idaresini yürüten (kayyum)dir. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat edecek olan kimdir? O, kullarının önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiç bir şey kavrayamazlar. O'nun kürsisi, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Onların her ikisini de görüp gözetmek O'na bir ağırlık vermez. O çok yücedir, çok büyüktür.

19:87 - (O gün) Rahmân (olan Allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.
20:109 - O gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.

30:13 - Allah'a ortak koştuklarından, kendilerine şefaat edecekler de bulunmaz. Onlar, o zaman Allah'a koştukları ortakları inkâr ederler.

34:23 - Allah'ın huzurunda şefaat da fayda vermez. Ancak izin verdiği kimseninki müstesna. Nihayet kalblerinden dehşet giderildiği zaman "Rabbiniz ne buyurdu?" derler. (Şefaat sahipleri de): "Hakkı söyledi" derler. O, her şeyden yüksek ve büyüktür.

43:86 - Onların Allah'ı bırakıp da tapdıkları putlar şefaat hakkına sahip değillerdir. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler şefâat edebilir.

Bu kadar âyeti gözün görmüyor herhalde.. Allah'ın izin verdiği kimseler müstesnâ diyor birince açıkça.. Son âyette şefaati kimin edemeyeceği daha açık beyân edilmiş.. Bütün bunlardan çıkan mana akıl sahibi için Allah'a ortak koşanlara şefaat edilemeyeceği , ortak koştukları şeylerin put gibi , ateş gibi fayda vermeyeceği , Allah'ın (c.c.) izin verdiği Peygamberler (aleyhimüsselâm) ve sâlih kimselerin (rahmetullahi aleyhim) şefaat edebileceği yönündedir.. Hadislerde bunun binlerce delili var ama mütevâtir hadisi dahi inkâra kalkan senin gibilere bu kadar âyet yeter.. Tüm bu câhilâne kelamlarından dolayı hesap vermeyeceğini sanıyorsan yanılıyorsun.. Bilmiyorsun bu da yetmiyor bilmediğini de bilmiyorsun.. Kibrinden ne söylediğinin dahi farkında değilsin.. Yazık sana.. Allah (c.c.) akıl, fikir versin..
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Mahmut Ayete'l-Kürsî'yi dâhi bilmeyecek kadar cahilsin herhâlde aç oku ne diyor..











Bu kadar âyeti gözün görmüyor herhalde.. Allah'ın izin verdiği kimseler müstesnâ diyor birince açıkça.. Son âyette şefaati kimin edemeyeceği daha açık beyân edilmiş.. Bütün bunlardan çıkan mana akıl sahibi için Allah'a ortak koşanlara şefaat edilemeyeceği , ortak koştukları şeylerin put gibi , ateş gibi fayda vermeyeceği , Allah'ın (c.c.) izin verdiği Peygamberler (aleyhimüsselâm) ve sâlih kimselerin (rahmetullahi aleyhim) şefaat edebileceği yönündedir.. Hadislerde bunun binlerce delili var ama mütevâtir hadisi dahi inkâra kalkan senin gibilere bu kadar âyet yeter.. Tüm bu câhilâne kelamlarından dolayı hesap vermeyeceğini sanıyorsan yanılıyorsun.. Bilmiyorsun bu da yetmiyor bilmediğini de bilmiyorsun.. Kibrinden ne söylediğinin dahi farkında değilsin.. Yazık sana.. Allah (c.c.) akıl, fikir versin..

Allah razı olsun kardeşim anlayabilene aydınlatıcı bir cevap olmuş...
Allah elçileri veliler,şehitler ve Allahın hoşnut olduğu kulların şefaat edeceği belirlenen sürelerdeki ayetler...

19-MERYEM:
87 - (O gün) Rahmân (olan Allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.
20-TAHA:
109 - O gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.
34-SEBE':
23 - Allah'ın huzurunda şefaat da fayda vermez. Ancak izin verdiği kimseninki müstesna. Nihayet kalblerinden dehşet giderildiği zaman "Rabbiniz ne buyurdu?" derler. (Şefaat sahipleri de): "Hakkı söyledi" derler. O, her şeyden yüksek ve büyüktür.
43-ZUHRUF:
86 - Onların Allah'ı bırakıp da tapdıkları putlar şefaat hakkına sahip değillerdir. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler şefâat edebilir

53-NECM:
26 - Göklerde nice melek var ki Allah'ın dileyip razı olduğuna izin vermeden önce onların şefaatları hiç bir işe yaramaz.

7-ARAF
53 - İlle onun te'vilini mi gözetiyorlar? Onun te'vili geldiği (verdiği haberler ortaya çıktığı) gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: "Doğrusu Rabbimizin elçileri gerçeği getirmiş. Şimdi bizim şefaatçilerimiz var mı ki bize şefaat etsinler, yahut tekrar geri döndürülmemiz mümkün mü ki eski yaptıklarımızdan başkasını yapalım?" Onlar, kendilerini zarara soktular ve uydurdukları şeyler kendilerinden saptı, kaybolup gitti.

26-ŞUARA
100 - "Bak bizim için ne şefaatçiler var,"

B-Meleklerin şefaati

21-ENBİYA:

28 - Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler.
 
Üst