Namazsız adam akılsız ve zararlıdır

Zeynep Özmen

Kevok_84
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
3,306
Tepkime puanı
11
Puanları
0
4. SÖZ

Namazın, ne kadar kıymetli ve önemli,hem ne kadar ucuz ve az bir masraf ile kazanılır

Hem namazsız adamın ne kadar akılsız ve zararlı olduğunu,iki kere iki dört eder derecesinde anlamak istersen;

Şu temsilî hikâyeciğe bak, gör :



Bir zaman bir padişah, iki hizmetçisini, -her birisine yirmi dört altın verip - iki ay uzaklıktaki kendine ait çiftliğine ikamet etmeleri için gönderir. Ve onlara şöyle der :
-"Bir günlük mesafede bir istasyon var. Hem araba, hem gemi, hem tren, hem uçak bulunur. Herkes imkanına göre biner. Şu para ile yol ve bilet masrafı yapın. Hem orada ihtiyacınız olacak şeyleri de satın alın. "

İki hizmetkâr, padişahı dinledikten sonra giderler. Birisi talihli idi ki, istasyona kadar biraz para harcardı. Fakat o masrafla efendisinin hoşuna gidecek öyle güzel bir ticaret yaptı ki Sermayesi birden bine çıktı. Öteki hizmetkâr serseri biri olduğundan; istasyona kadar yirmi üç altınını harcadı. Kumara-mumara verip zayi etti, bir tek altını kaldı.

Arkadaşı ona dedi ki:

-"Bari, şu tek altınla bir bilet al. Tâ ki, bu uzun yolda yayan ve aç kalmayasın. Hem bizim efendimiz cömert ve anlayışlıdır; belki merhamet eder, ettiğin kusuru affeder. Seni de uçağa bindirirler. Bir günde, kalacağımız yere gideriz. Yoksa iki aylık bir çölde aç,susuz, yayan, yalnız gitmeye mecbur kalırsın."

Acaba şu adam inad edip, o tek altınını bir hazine anahtarı hükmünde olan bir bilete vermeyip, geçici bir lezzet için sefahete sarf etse ; ne kadar akılsız olduğunu, en akılsız adam dahi anlamaz mı?

İşte ey namazsız adam

Ve

Ey namazdan hoşlanmayan nefsim!


O padişah ise; Rabbimiz, yaratıcımızdır.

O iki hizmetkâr yolcu ise; biri dindar, namazını şevk ile kılan, diğeri ihtiyatsız,gafil, namazsız insanlardır.

O yirmi dört altın ise, her gündeki yirmi dört saatlik ömürdür.

O özel çiftlik ise, Cennet'tir.

O istasyon ise, kabirdir.

O seyahat ise kabre, haşre, ebede gidecek beşer yolculuğudur. Amele göre, takva kuvvetine, Allahla kul arasındaki yakınlık derecesine göre, o uzun yolu farklı derecelerde kat'ederler.

Bir kısım ehl-i takva, şimşek gibi bin senelik yolu, bir günde alır. Bir kısmı da, hayal gibi ellibin senelik bir mesafeyi bir günde kat'eder. Kur'an-ı Kerim, şu hakikate iki âyetiyle işaret eder.

O bilet ise, namazdır. Bir saat, beş vakit namaza -abdest de dahil olmak üzere- kâfi gelir. Acaba yirmi üç saatini, şu kısacık dünya hayatına sarf eden ve o uzun, ebedi hayatı için bir tek saatini sarf etmeyen; ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar akla zıt hareket eder anlarsın.

Zira bin kişinin iştirak ettiği bir piyango kumarına malının yarısını vermeyi, akıl kabul ederse; -halbuki kazanma ihtimali binde birdir-, malının yirmi dörtte birini, kazanma ihtimali yüzde doksan dokuz olan ebedi bir hazineye vermemek; ne kadar akla ve hikmete zıt olduğunu, ne kadar akıldan uzak düştüğünü, kendini akıllı zanneden adam anlamaz mı?


Halbuki ;namazda aklın, ruhun ve kalbin büyük bir rahatı vardır.

Hem o kadar da ağır bir iş değildir.

Hem namaz kılanın -günaha kaçmamak şartıyla- yapmış oldukları dünyevi işleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır.

Bu şekilde bütün ömür sermayesi, âhirete mal edilebilir.

Fâni ömrünü, bir yönüyle ebedileştirir.


4.SÖZ
Bediüzzaman Said Nursi
 

melde

helina_roje
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
2,238
Tepkime puanı
24
Puanları
0
Konum
Ankara
vaktim oldukça bu sözü okurum teşekkürler.
 
Üst