N.F.K'dan Erbakan'a Tarih Mektup...

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Konu nedir NFK im ERBAKAN Hakkındaki düşünceleri.

Sizin Strajeniz her zamanki gibi kişid değerlidir ama hata yapabilir.

Bende dedim ki bu sözünüzün arkasında durun MISIROLUNUN sözlerini F.Gülen alehine getirip tastik edin ama Son MISIROĞLUNUN ÇIKIŞI ile Erbakan Hakkında ve NFK örnek o zaman bunlar değerlidir ama hata yapabilirler tezi.

YAPMAYIN BÖYLE ÇİFTE STADARTLIK.

Evet F.Gülen olmuyacak bir örnek getirdi ANLAMAYAN ÖZÜR DİLERİM TAŞKAFALILAR için HALA ANLAMIYORLAR F.GÜLEN in SİYASETLE ilişkisi yok yani bir SİYASİ parti desteklemesi gibi.

Gelelim ziyaretlerine sizlerin hep gösterdiği örneği gösterelim isterseniz PEYGAMBERİMİZ sav Mecusinin bile ayağına kaç kez gitmiştir birde burdan bakın.

BİRDE

ECEVİT dediğiniz kişi ( ki sevmem bu şahsı ) fakat doğru ya doğru ATATÜRK ü SAMSUN a gönderen VAHİDETTİN dir demedimi ki BÜYÜK OLAYLAR oldu ve sonrası hastalandı.Burada Ecevit i övmüyorum ama bu beyanı TÜRKİYE de çok taşı oynattı ve malesef sonra nedense HASTALANDI.


Peygamber aleyhisselamı burada örnek vermek son derece hatalıdır.BU iki mesele çok farklıdır.Peygamber aleyhisselam, dini tebliğ için gidiyor.Diğeri öylemi.? Öyle olmadığı şuradanda belliki, Ecevit mezkur zatı kasdederek ''laikliğe aykırı bir tarafını görmedim'' diyerek meth ediyor.Ecevit bu zatın laikliğe aykırı bir tarafı şöyle dursun, takviye edici hizmetler ifa ettiğine öyle inanmışki, MGK toplantılarında kendisini aşkla müdafa etmiştir.Meclise başörtülü bir bayan girdiği için :'' burası devlete kafa tutulacak yer değil'' diyerek, başörtüsünü ''devlete meydan okuma'' ile eş değer görmüş ''Laiklik akıncısı'' bir zatın, bu zatı övmesi hayra alamet olmasa gerek...

Kadir Mısıroğluna gelince , kitablarını okursan, tenkidlerinin ne yönde olduğunu görürsün.Necib Fazıl-Erbakan, Kadir Mısıroğlu-NecibFazıl meselesiyle, F.G. meselesi farklı meselelerdir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
anlayış anlayış biraz iyi niyetle bakın müslümana yakışan budur... tabi gerçekten aynı dindeysek
hal ve tavırlar başka yere gidiyor
ecevit durduk yerde niye o lafları söylemiştir.
sıkıntısı nedir
oyunu almış iktidar olmuş
hocayı korumak adına kendisini niye sıkıntıya sokmuştur.

meclise başörtülü giren bayanı erbakan a sorun
kuduz köpeklerlerin önüne attılar.

kadirciğin komisyoncusu musun habire oku deyip duruyorsun
sıkıntın para kazanmak değilse
adreslerimizi verelim ücretsiz gönderiver
olmadı otur hepsini internetten yayınla herkes faydalansın.

yoksa nickini komisyoncuya çevir.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Kadir Mısıroğlunun tarih konusunda hizmet eden (ettirilen) müstesna kabiliyetli bir müslüman olduğuna inanırım.Allah Teala ona bu sahada hizmet ettiriyor.Kuduz köpek nitelemen başörtülü hanıma saldıran Ecevit ve taifesi herhalde.Ama hocan öyle düşünmüyor, değilmi? Başörtüsüne ''Devlete baş kaldırı'' diye saldıran zatı, hocan seviyorsa, ben neyapabilirim!?
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
kuduz köpeklerden koruması gerek aday gösteren erbakan mı

ecevit in tavrı acaba yemin töreninden sonra meclisi basmaya hazırlanan tankları mı durdurmuştu
seçim gününe kadar esip gürleyen erbakan tayfası o gün niye sus pus oldular
senin tarihçin sana dersi böyle mi öğretiyor.

ağzında salyalar akarak müslümanlara saldıran tarihçilere ihtiyaç mı var
sanmıyorum.
hizmet müslümanca olur.
müslümanların olmadığı yerde hizmet yabancılara yaptırılır.
 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
Arkadaşlar konuyu dağıtmayalım lütfen...

Ben şimdi konuyu mecrasına dahil etmek kastıyla Necip Fazıl'ın bu tarihi mektubunu bir kez daha yazacağım ve peşinden bu mektuba sebeb olan skandal olayı deşifre edeceğim...

Necmeddin Bey;

İslâm'da hak ihtar 3 ise size aziz gaye uğrunda en aşağı 300 kere baş vurmuş olan fikir babanız mevkiindeki bu adama, en son, Adalet Bakanı Müftüoğlu'nun evindeki nihaî toplantıdan sonra takındığınız daimî ve cibillî "boş verme" tavrından, artık bu dâvayı kurtarmak değil, harcama yolunda olduğunuza inanıyor; ve dâvanın gerçek kurtuluşunu, onu yanlış ve kötü temsil edenlerden kurtulmakta buluyorum.

Umumî efkâr karşısına çıkmadan bu kısa mektubumu, veda mahiyetinde size göndermeyi fikir namusu gereği bilir ve herşeyi Hakkın takdirine havale ederim.

Necip Fazıl


Ve işte bu sert mektuba sebebiyet veren menfur olay...

PEYGAMBER

Her hâli kendisini üstünlük rütbelerinin en tepesinde gördüğünü belli eden Erbakan, bana, her şeye rağmen, "sen bir Peygambersin!" gibi bir hitaba asla tahammül etmeyeceği ve böyle bir hitaptan cehennem azabı ateşine eş, bir acı duyacağı hissini aşılamaktaydı. Böyle bir hitaba şiddet ve nefretle mukabele edeceğinden ve hitap sahibini hakerete boğacağından emindim. Nitekim bir devirde, hikâyeci Sait Faik başta olarak bana da böyle hitaplar yöneltilmiş ve tarafımdan bir yazı yazılarak "vücudumu cımbızla zerre zerre koparıp her zerremi ayrı ayrı cenderede sıksalar böyle bir hitabın acısına yetişemezler!" diye karşılık vermiştim. "Ben, gerçek Peygamberin ümmeti içinde en hakîr fert olmaktan üstün bir rütbe tanıyamam ve bu türlü hudut tecavüzünü zerre miktarı benimseyecek olsam kendimi ebedî cehennemlik sayarım!" diye ilâve etmiştim.
[FONT=Times New Roman, Times, serif]Erbakan'ın böyle bir hitap karşısında alsa ürpermediğini, onun küfür alâyişlerine karşı tebessüm ve sükût ile cevap verdiğini ve bu gibi tezahürlerin birkaç kere vâki olduğunu haber aldığım zaman ise kulaklarıma inanamamıştım.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, serif]Şimdi soruyorum:[/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, serif]- 29 Mayıs fetih gününden önce Spor - Sergi Sarayında tertiplediğiniz gecede, size "Peygamber" diye hitab eden serseriye niçin mukabele etmediniz ve onu sille tokat salondan attırmadınız? İşitmedim diyebilir misiniz? Ya işitenler niye şahlanmadı?..[/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, serif]Vâkıayı bize gözyaşları içinde bir M.S.P.'li anlatmış ve demiştir ki:[/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, serif]- Hemen salonu terkettim ve bu adama bütün sıtkımı yitirdim.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, serif]Her tavrı bu tıyneti ihtar eden adamın ruh haleti üzerinde işte korkunç bir vesika...[/FONT]

NECİP FAZIL KISAKÜREK...

 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
Resim_1265293181.jpg

Peygamber` kavgasının benzeri 34 yıl önce de yaşanmıştı. Necip Fazıl Kısakürek`in, Necmettin Erbakan`dan desteğini çekip Alparslan Türkeş`e yaklaştıran olay..
Meclis`te AK Parti ile MHP arasında yaşanan `Peygamber` kavgasının benzeri 1976`da yaşanmış, o dönemde hükümet ortağı MSP lideri Necmettin Erbakan, partisinin düzenlediği toplantıda kendisine `Peygamber` diye bahseden bir partiliye tepki göstermediği için ağır eleştirilmişti.

Eleştiriyi sağ kesimde çok etkili olan Necip Fazıl Kısakürek yapmış ve MSP`ye verdiği desteği çekerek MHP lideri Alparslan Türkeş`e yakınlaştırmıştı.
Yaşanan olayda suçlanan MSP Lideri Necmettin Erbakan`ın aldığı pozisyon ile AK Parti Lideri Tayyip Erdoğan`ın pozisyonu arasındaki pozisyon ve tepki farklarını Habertürk yazarı tarihçi Murat Bardakçı yorumladı.....
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Peygamber aleyhisselamı burada örnek vermek son derece hatalıdır.BU iki mesele çok farklıdır.Peygamber aleyhisselam, dini tebliğ için gidiyor.Diğeri öylemi.? Öyle olmadığı şuradanda belliki, Ecevit mezkur zatı kasdederek ''laikliğe aykırı bir tarafını görmedim'' diyerek meth ediyor.Ecevit bu zatın laikliğe aykırı bir tarafı şöyle dursun, takviye edici hizmetler ifa ettiğine öyle inanmışki, MGK toplantılarında kendisini aşkla müdafa etmiştir.Meclise başörtülü bir bayan girdiği için :'' burası devlete kafa tutulacak yer değil'' diyerek, başörtüsünü ''devlete meydan okuma'' ile eş değer görmüş ''Laiklik akıncısı'' bir zatın, bu zatı övmesi hayra alamet olmasa gerek...

Kadir Mısıroğluna gelince , kitablarını okursan, tenkidlerinin ne yönde olduğunu görürsün.Necib Fazıl-Erbakan, Kadir Mısıroğlu-NecibFazıl meselesiyle, F.G. meselesi farklı meselelerdir.

TÜM DÜŞÜNCELERİNİZ ÇİFTE STADART ın DUBLESİ

Önce yazdıklarımı oku
ben peygamberimiz sav in bir mecusinin tebliğ için kaç kere ayağına gittiğini söyledim.Bu cevabım da F.Gülen in baykal ve ecevit e selam göndermesi ile ilgili idi. F.Gülen in kalbinimi yardınki BUNU TENKİT ediyorsun hangi amacı güttüğünü nerden biliryırsun.

Ayrıca zamanlamaya dikkat et ecevit in Atatürk ü Samsun a gönderenin padişah olduğunu söylemesi NE ZAMAN olmuştur.

Gelelim Mısıroğluna BEKLE bakalım zaman ne gösterecek ERBAKAN için son söylediklerini AÇALIM istersen haa ben sana söyliyeyim MISIROĞLU sosyal toplumda kendine yer edinmek için BU ÇIKIŞLARI YAPIYOR.

Böyle olmuyor kopuk Kopuk

İSTERSENİZ karşılıklı yazışalım YÖNETİCİLER bize konu açsın.

Çünkü sizler özür dilerim ama münazaranın adabına uymuyorsunuz.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Zina eden bir politikacıya, adam göndererek üzüntülerini bildirmenin hikmeti vücudu ne olaki,sayın Agbi?!! İslam zahire hükmeder.Kalbini yarmaya lüzum yok.!!Zalim siyesete göbeğinden dalmış birisinin, galatlarına, bid'alarına cevab veren tarihçi, fikir adamı, Osmanlı münevveri bir zatın 40-50 senelik matbuat alemindeki çalışmaları belliyken, 40 kadar kitabı yayınlaşmışken ''toplumda yer edinmek'' gibi muğalatalara gitmeye gerek varmı? Çifte standart bunun neresinde? Necib Fazı, Erbakan ihtilafı itikada taalluk eden bir ihtilaf değil, siyasi ihtilaflardandır.İkiside hata etmiş olabilir.Masum değiller.Diğeri ise, kitablarına girmiş galat, bid'at sözleri itibariyle, en şedid tenlkidlere kendini açık etmiş bir zattır.Tenkidlerdeki ağırlık, şiddet;

melzumun ağırlığıdır, şiddetidir.Çünkü melzum ağır oldukta , lâzımında ağır olması zaruridir.Sadece lâzımın ağırlığına , şiddetine bakılıpta, melzumu görmezden gelmek, Agbinin şikayet ettiği
''çifte satandart'' ın müstesna bir örneği olmazmı?!!
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
Laik kanunlara göre açıkta yapmadıkları için ahlaka da aykırı değildir.
Öyle ise geriye bir şey kalıyor o da bizim laiklerimizin, sosyalistlerimizin, komünistlerimizin, Kemalistlerimizin, kapitalistlerimizin, proletaryalarımızın, bürokratlarımızın, siyasilerimizin, yazarlarımızın, çizerlerimizin... vs. hepimizin iliklerimize kadar Müslüman olduğumuzu ve İslami hassasiyetimizin, laikliğin önünde olduğunu gösterir bizim tepkilerimiz. Dinime göre zina suçtur ama bu olaya "Zinadır" demek de büyük günahtır ve suçtur.
Çünkü İslam'ın istediği deliller yoktur.
"Filan veya filanlar tuzak kurmuştur, çekim yaptırmıştır, zamanı gelince yayınlatmıştır" demek de zan ifade ettiğinden suçtur ve günahtır.
İslami hassasiyeti yüksek olanlara söylüyorum: Filanın lezbiyen olduğunu, filanın homo olduğunu, filanın filanla zina ettiğini gösteren kaseti, internetten kendi gözlerinizle apaçık şekilde görseniz bile bu olayın olduğunu, bunların zina ettiğini hiçbir kimseye söylemeyin, günaha girersiniz.
Delilsiz, ispatsız bu sözü söyleyenin suç işlediğini ve günaha girdiğini söyler dinimiz.
İslami kurallara göre zina suçu işleyenin ispatı yapılsa bile bunu şahıslar olarak biz, söylemek zorunda değiliz.
Ceza davalarında ispatı zorlaştıran dinimiz, aslında Rabbimizin insanlığa rahmetidir, merhametidir.
"Şüpheden sanık yararlanır. Cezada hata yapmaktansa afta hata yapmak evladır" kuralı, Sevgili peygamberimizin: "Gücünüz yettiğince cezaları şüphelerle kaldırın. İmamın (devlet başkanının, hakimin) afvederek hata etmesi, ceza vererek hata etmesinden hayırlıdır" hadisinden alınmıştır. (Tirmizi, Sünen, hudud 2. Hadis no: 1424)
(Milli Gazete)
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Zina eden şahıs ''ben yapmadım'' diye ikrarda bulunmadığına göre, sadece komplo kurmuşlar dediğine göre yani bu iş yapılmış sadece rızamız dışında illegal yollardan kasete çekilmiş olunca, saniye bu iş toplumda da bu şekilde ma'kes bulmuşken, ''zina'' yapmış demek neden günah oluyor.Adam inkar etse, dediğin doğru olabilir.Senin dediğinin sadece , 'İslami mahkemenin' zina hükmü verirken çok özel şartları bulunduğu noktası doğru! Biz şer'i mahkeme işlevi görmüyoruzki senin dediğinin bir mantığı olsun.!!
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
Ceza davalarında ispatı zorlaştıran dinimiz, aslında Rabbimizin insanlığa rahmetidir, merhametidir.
"Şüpheden sanık yararlanır. Cezada hata yapmaktansa afta hata yapmak evladır" kuralı, Sevgili peygamberimizin: "Gücünüz yettiğince cezaları şüphelerle kaldırın. İmamın (devlet başkanının, hakimin) afvederek hata etmesi, ceza vererek hata etmesinden hayırlıdır" hadisinden alınmıştır. (Tirmizi, Sünen, hudud 2. Hadis no: 1424)
(Milli Gazete)

milli gazeteye güvenmicez de kime güvenicez
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Veri, zannediyorum, iki şeyi karıştırıyor: Bir şeyin vuku bulması ayrı bir şey, vukua gelen meselenin cezayı kesbetmesi için maddi şartların tahakkuk etmesi ayrı bir şey. Yani Baykal, şer'i bir mahkemeye gitse, zina cezasına çarptırılmaz.Bu zina eyleminin olmadığı anlamına gelmez.Dört müslümanın ,zina fiilinin görmesi şartı tahakkuk etmemiş demektir.Adamın kendiside

bunu inkar etmediğine göre,saniyen koltuğunuda bırakması da (o koltuklar öyle kolay kolay bırakılacak cinsten de değil) zuhur ettiine göre, mesele bitmiştir demektir.Şimdi birisinin, bunlar zina etmiş açıklmasını günah olarak görmek, ayrı bir cinayettir.Nasreddin Hocanın evi soyulmuş da, kâdı efendi, evin kapısına niye sağlam kilit takmadın, şunu niye yapmadın, bunu niye yapmadın..dediğinde Hoca Nasreddin: Yahu herşeyi anladımda, şu benim evi soyanın hiç mi günahı yok!'' dediği gibi, bu işde müslümanları itham edenlere bizde aynı şeyi söylüyoruz: 'Yahu adamın yediği halt ortada, kendiside inkar etmiyor, koskoca koltuğuda bunu için biıraktı, ne diye üzüntüsünü paylaşmak için adam gönderiyorsun!Yüreğin çok genişse, paylaşmakiçin, bu dünyada yeterince zülüm gören, dullar, yetimler, milyonları aşmış, hemde İslam dünyasında!
 
Üst