Müzzemmil Suresi'nde Firavun ve Resul

ŞAKİROĞLU

Asistan
Katılım
16 Nis 2013
Mesajlar
374
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
73
Konum
İSTANBUL
Web sitesi
www.hikayeler.net
Müzzemmil Suresi'nin 15'nci ayeti diyor ki:

''İnnâ erselnâ ileyküm rasûlen şâhiden aleyküm kemâ erselnâ ilâ fir'avne ras'ulen'' Yani, Firavun'a gönderdiğimiz elçinin benzeri elçiyi size, sizin başınıza, gönderdik.

Soru şu: Müzzemmil Suresi, ilk ayetten itibaren Hz. Muhammed'e Rabbi ile arasındaki davranışa vurgu yapıp sıkıntısına tavsiye içerirken, 15'nci ayette Firavun konusunu açmasının sebebi nedir?

Bu surenin, -10, 11 ve 20'nci ayetleri hariç-, Mekke'de indiği belirtiliyor. Mekke, Hicret sonrası Mekke olmalı. Burada putçuların hegemonyası bitmiş, İslami kurallar işlemeye başlamıştır. Hitap, Hz. Muhammed'e inanmış kişilere olduğu kadar O'na inanmış görünen tüm toplumadır. Daha ziyade inanmış gibi yapanlarının şüphesini giderme amaçlıdır.

Ayette, ''Firavun'a gönderilen resul gibi resul'' ifadesi, Yahudilere de mesaj içerir. Bu ifade, Mekke toplumunun Mısır medeniyetinin bir devresinde bir kişinin Mısır'a etkisinden haberdar olduklarını belirtir. O zamanın Mısır'ını etkileyen kişisi kim ise onun benzeri, Mekke'de Hz. Muhammed'dir.

Ayetleri tahlil etmek istediğimizde, gelecek yıllara belki yüzyıllara ait işaretler bulmamız mümkün.

'Firavun', Mısır'da medeniyet oluşturmuş büyük devletin başına gelenlere verilen addır.

'Fir'avun' adı ayette simgedir. İlerideki yüzyıllarda medeniyet oluşturacak her büyük devletin başı şah, padişah, kral, imparator, başkan, vs. 'firavun' kategorisinde olacaktır.

Her firavun, 'kötü' anlamında düşünülemez.

'Resul', devletin sağlıklı yönetilmesi için yöneteni zorlayan bilge kişidir.

Devlette fıtrata uygun hukuk (bunun adı şeriattır) işletildiğinde mesele yok. İşletilmediği zamanda, 'resul' diye anılacak bilge kimse ortaya çıkar, hukuksuzluğun getireceği vartadan haber verir. Belki vartadan mazlumları uzaklaştırma görevini kendine yükler.

15'nci ayetteki ''resulen şâhiden'' tamlaması ebced değeriyle (tenvinler sayılmadığında) M.608 tarihini gösteriyor. Hz. Muhammed bu tarihte, idrak yeteneği kuvvetli, ittika etmede eşsiz, sadece hakkın şahidi olarak ortaya çıkmak üzeredir. Tenvinler sayılırsa M.658 ve M.708 eder. Bu tarihler, Emevi sultanlarına karşı Hz. Muhammed'in irşadıyla ortaya çıkacak zatların tarihleri olur.

Müzzemmil Suresi'nin 16'ncı ayeti ise şöyle:

''Fe asâ fir'avnü'r-resûle. Fe ahaznâhü ahzen ve bîlen'' Yani, Firavun gönderilen resule itiraz etti; biz de onun yakaladık.

Bu bilginin topluma duyurulması, toplumun veya ülkenin başında olanların hukuk dışına çıktıklarında, uyarıyla karşılaşacağıdır.
Uyarının red edilmesinin sonucu, yönetimdekilerin belaya maruz kalacağıdır.

Bela yönetimdekileri kavramakla sınırlı kalmaz. Yönetimin hukuksuzluğunu onaylayan tebadan her fert ve grup, her aşiret belanın getireceği yıkımdan hissesini alır.

İbrahim Faik Bayav / ŞAKİROĞLU
(13.01.2020 08:50)
 
Üst