Müteveffîke(Ey İsa seni vefat ettireceğim) ayeti için Alimler ne demiş?

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Müteveffîke(Ey İsa seni vefat ettireceğim) ayeti için Alimler ne demiş?

إِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسَى إِنِّي مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَيَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَجَاعِلُ الَّذِينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذِينَ كَفَرُواْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ

Allah buyurmuştu ki: Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.(Ali İmran,55)

Öncelikle burada Tefsirlerden müteveffike hakkında Alimler ne demiş onlara bakalım.

1.Tefsir (Tefsirul Beğavi)

اخْتَلَفُوا فِي مَعْنَى التَّوَفِّي هَاهُنَا ، قَالَ الْحَسَنُ وَالْكَلْبِيُّ وَابْنُ جُرَيْجٍ : إِنِّي قَابِضُكَ وَرَافِعُكَ فِي الدُّنْيَا إِلَيَّ مِنْ غَيْرِ مَوْتٍ ، يَدُلُّ عَلَيْهِ قَوْلُهُ تَعَالَى : " فَلَمَّا تَوَفَّيْتَنِي " ( 117 - الْمَائِدَةِ ) أَيْ قَبَضْتَنِي إِلَى السَّمَاءِ وَأَنَا حَيٌّ ، لِأَنَّ قَوْمَهُ إِنَّمَا تَنَصَّرُوا بَعْدَ رَفْعِهِ إِلَى السَّمَاءِ لَا بَعْدَ مَوْتِهِ ، فَعَلَى هَذَا لِلتَّوَفِّي تَأْوِيلَانِ ، أَحَدُهُمَا : إِنِّي رَافِعُكَ إِلَيَّ وَافِيًا لَمْ يَنَالُوا مِنْكَ شَيْئًا ، مِنْ قَوْلِهِمْ تَوَفَّيْتُ كَذَا وَاسْتَوْفَيْتُهُ إِذَا أَخَذْتُهُ تَامًّا

Alimler buradaki
teveffi kelimesinin ne manada olduğu konusunda farklı görüşler söylemişlerdir.

Haseni Basri ,Kelbi ve İbn Cureyc : ''Ben Seni kabzedeceğim(tamamıyla alacağım) ve dünyada iken öldürmeden seni kendime yükselteceğim.'' manasında olduğunu söylemişlerdir.

Delili şu ayettir : ''Allah: "Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah'ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?" dediğinde: "Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söyledimse mutlaka sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sen'de olanı bilmem. Gerçekten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sen'sin. Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim.
Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyle görensin.(Maide,116-117)

Yani:
Beni ben diri olduğum halde Semaya aldığın zaman' manasındadır.

Çünkü İsa as'ın yükselmesinden sonra kavmi Hristiyanlaşmıştır.Ölümünden sonra değil.

O halde bu Teveffi kelimesi için en uygun tevil 2 şekilde olur.

1.si : Ben seni tamamıyla kendime yükselteceğim taki senden birşey elde edemeyecekler ve (sana ulaşamayacaklar yani zarar veremeyecekler)

Örnek olarak Arap dilinde şu sözde olduğu gibi :
Senden vefat ettirdim veya senden istifa ettim (Yani Senden tam olarak aldım)
manasındadır.


وَالْآخَرُ : أَنِّي [ مُسْتَلِمُكَ ] مِنْ قَوْلِهِمْ تَوَفَّيْتُ مِنْهُ كَذَا أَيْ تَسَلَّمْتُهُ ، وَقَالَ الرَّبِيعُ بْنُ أَنَسٍ : الْمُرَادُ بِالتَّوَفِّي النَّوْمُ [ وَكُلُّ ذِي عَيْنٍ نَائِمٌ ] وَكَانَ عِيسَى قَدْ نَامَ فَرَفَعَهُ اللَّهُ نَائِمًا إِلَى السَّمَاءِ ، مَعْنَاهُ : أَنِّي مُنَوِّمُكَ وَرَافِعُكَ إِلَيَّ كَمَا قَالَ اللَّهُ تَعَالَى : " وَهُوَ الَّذِي يَتَوَفَّاكُمْ بِاللَّيْلِ " ( 60 - الْأَنْعَامِ ) أَيْ يُنِيمُكُمْ [ ص: 46 ]

2.si : (Müstelimuke) Seni alacağım.'' manasındadır.

Örnek olarak Arap dilinde şu söz gibi :
Ondan vefat ettirdim.

Yani : Ondan Aldım. '' manasındadır.


Rebi' b. Enes : Teveffiden maksat , uykudur demiştir.

Her göz sahibi uyumaktadır.İsa as , uyumuştur , Allah da onu uyku halinde Semaya yükseltmiştir.

O zaman mana şöyle olur :
Ben seni uyutacağım ve kendime yükselteceğim.

Şu ayetin dediği gibi :
Ve hüvellezî yeteveffâkum billeyli (O sizi geceleyin teveffi eder,vefat ettirir)

Aynı kalıpla kullanılmıştır.Burdaki manası
''O sizi geceleyin vefat ettirir,yani uyutur'' manasındadır.

(Tefsirul Beğavi,ilgili ayet)

Devamı gelecek inş..
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
İlahi kurtubi alimler ne demişmiş, burda sürüyle müctehid varken sen kalkıyon alimler ne demiş diye başlık açıyon.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir

ilahi'yi sil , yerine Allah iyiliğini versin yaz.

Bu huyunu bırak, bilgiçlik taslama. Bihusbene de aynını yaptın sünnet münkirlerini sevindirdin.

Türk dil kurumu:

(I) ünl. (i'la:hi, l ince okunur) “Bu ne hâl, ne tuhaf” gibi şaşma, sitem bildiren bir söz.


 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0


Devamı gelecek inş..

وَقَالَ بَعْضُهُمُ : الْمُرَادُ بِالتَّوَفِّي الْمَوْتُ ، رُوِيَ [ عَنْ ] عَلِيِّ بْنِ طَلْحَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا أَنَّ مَعْنَاهُ : أَنِّي مُمِيتُكَ يَدُلُّ عَلَيْهِ قَوْلُهُ تَعَالَى : " قُلْ يَتَوَفَّاكُمْ مَلَكُ الْمَوْتِ " ( 11 - السَّجْدَةِ ) فَعَلَى هَذَا لَهُ تَأْوِيلَانِ : أَحَدُهُمَا مَا قَالَهُ وَهْبٌ : تَوَفَّى اللَّهُ عِيسَى ثَلَاثَ سَاعَاتٍ مِنَ النَّهَارِ ثُمَّ رَفَعَهُ اللَّهُ إِلَيْهِ ، وَقَالَ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ : إِنَّ النَّصَارَى يَزْعُمُونَ أَنَّ اللَّهَ تَعَالَى تَوَفَّاهُ سَبْعَ سَاعَاتٍ مِنَ النَّهَارِ ثُمَّ أَحْيَاهُ وَرَفَعَهُ ، وَالْآخَرُ مَا قَالَهُ الضَّحَّاكُ وَجَمَاعَةٌ : إِنَّ فِي هَذِهِ الْآيَةِ تَقْدِيمًا وَتَأْخِيرًا مَعْنَاهُ أَنِّي رَافِعُكَ إِلَيَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذِينَ كَفَرُوا وَمُتَوَفِّيكَ بَعْدَ إِنْزَالِكَ مِنَ السَّمَاءِ

Bazıları da buradaki ''teveffi'den maksat ''ölümdür'' demişlerdir.

Ali b. Talha diyorki : İbn Abbas ra : Ben seni öldüreceğim '' şeklinde mana verdi.

Delili ise şu ayettir : Gul Yeteveffâkum Melekul Mevt (De ki : Ölüm Meleği sizi teveffi eder) : Yani öldürür.

Buna göre en uygun olarak 2 şekilde tevil edilir.

1.si

Vehb ra'ın dediği gibidir : Yüce Allah İsa as'ı gündüzden 3 saatliğine öldürdü.Sonra kendi katına yükseltti.

Muhammed b. İshak da şöyle demiştir : Hristiyanlar , Yüce Allahın İsa as'ı gündüzden 7 saat öldürdüğünü , sonra dirilttiğini , sonra katına yükselttiğini iddia ediyorlar.

2.si

Dahhak rh.'ın ve Cemaatin (Bir grup Alimlerin) dediği gibidir : Bu ayette takdim(öne alma) ve te'hir(sonraya alma) vardır.

Bu yüzden manası : Seni kendime yükselteceğim,kafirlerden temizleyeceğim ve Semadan indikten sonra seni öldüreceğim.

Kısaca : Buradaki ''teveffi'' ye ''ölüm'' manası veren Alimler ,bununla birlikte Hz.İsa as'ın tekrar yeryüzüne geleceğini,bunun Allahın kudretinde olduğunu,imkansız olmayacağını,bu konuda sahih hadislerin geldiğini ifade etmişlerdir.


أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ أَحْمَدَ الْمُلَيْحِيُّ ، أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِي شُرَيْحٍ ، أَخْبَرَنَا أَبُو الْقَاسِمِ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ الْبَغَوِيُّ ، أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ الْجَعْدِ ، أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي سَلَمَةَ الْمَاجِشُونُ ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيِّبِ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : " وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَيُوشِكَنَّ أَنْ يَنْزِلَ فِيكُمُ ابْنُ مَرْيَمَ حَكَمًا عَادِلًا يَكْسِرُ الصَّلِيبَ ، وَيَقْتُلُ الْخِنْزِيرَ وَيَضَعُ الْجِزْيَةَ ، وَيَفِيضُ الْمَالُ حَتَّى لَا يَقْبَلُهُ أَحَدٌ " .

Bize Abdulvahid b. Ahmed El-Muleyhi haber verdi o da Abdurrahman b. Ebi Şureyh'den ,o da Ebul Kasım Abdullah b. Muhammed b. Abdulaziz El-Beğavi'den , o da Ali b. Ca'd'dan , o da Abdulaziz b. Abdullah b. Ebu Seleme El-Macişun'dan , o da İbn Şihab'tan o da Said b. Müseyyeb'den o da

Ebu Hureyre den nakletti ki : Nebi sav şöyle dedi : Nefsim elinde olana yemin ederim ki , Yakındır ! Meryemin oğlu (İsa) size Adil bir Hakim olarak iner.Haçı kırar.Domuzu öldürür.Cizyeyi kaldırır.Mal da çok artar ve onu kabul ettirecek kimse bulunmaz.



وَيُرْوَى عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي نُزُولِ عِيسَى عَلَيْهِ السَّلَامُ قَالَ : " وَتَهْلِكُ فِي زَمَانِهِ الْمِلَلُ كُلُّهَا إِلَّا الْإِسْلَامَ ، وَيَهْلَكُ الدَّجَّالُ فَيَمْكُثُ فِي الْأَرْضِ أَرْبَعِينَ سَنَةً ثُمَّ يُتَوَفَّى فَيُصَلِّي عَلَيْهِ الْمُسْلِمُونَ " .

وَقِيلَ لِلْحُسَيْنِ بْنِ الْفَضْلِ هَلْ تَجِدُ نُزُولَ عِيسَى فِي الْقُرْآنِ؟ قَالَ نَعَمْ : ( وَكَهْلًا ) وَلَمْ يَكْتَهِلْ فِي الدُّنْيَا وَإِنَّمَا مَعْنَاهُ وَكَهْلًا بَعْدَ نُزُولِهِ مِنَ السَّمَاءِ


Yine Ebu Hureyre'den nakledildiğine göre Nebi sav İsa as'ın inişi hakkında şöyle dedi :

Onun zamanında İslam hariç diğer milletlerin hepsi helak olacak.Deccalde helak olacak.İsa 40 sene yeryüzünde kalacak.Sonra ölecek.Müslümanlar onun cenaze namazını kılacak.

Hüseyn b. Fadl'a ''Kuranda İsa'nın nuzulunu bulabilir misin?'' diye soruldu.

Kendisi : ''Evet'' Kurandaki ''kehlen(yetişkin)'' kelimesinden buldum dedi.

''Ey Meryem oğlu İsa! Sana ve anana olan nimetimi an" demişti, "Seni Ruhul Kudüs ile desteklemiştim; beşikte ve kehlen (yetişkin iken) insanlarla konuşuyordun(Maide,110)
Beşikte de, kehlen (yetişkinliğinde de) insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir."(Ali İmran,46)

Hüseyn b. Fadl' devam ederek şöyle dedi : Hz.İsa dünyada iken kehl (1) olmamıştır.Onun kehli Semadan inişinden sonra tamamlanıcaktır.


Dipnot:

(1)Hz. İsa (as)'ın yetişkin halini ifade etmek için kullanılan "kehlen" kelimesinin anlamı "otuz ile elli yaşları arasında bulunup saçları ağarmaya başlayan veya gençlik devresini atlatıp ihtiyarlığa ayak basan ve yaşı kemale ermiş kişi, ergin" şeklindedir.

-Tefsirul Beğavi,ilgili ayet-


 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Kehlen' kelimesi, 30 yaşından sonraki kemal yaşı/yaşlılık dönemi anlamına gelir. Hadislerin ve tarihin kaydına göre; Hz.İsa, 30 yaşın başlarında göğe yükselmiş ve ‘kehlen' dönemini yaşayamamıştır. Öyleyse, bu dönemi yaşamak için yeniden dünyaya dönecektir. (Bkz.: Taberî Tefsiri, c.İİ, s.528; c.İ, s.247)
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Muteveffike , lügatteki asıl anlamı ''kabzetmek'' ve '' almak'' olan ''et-Teveffi'' kökünden gelir.Zemahşerinin ''Esasul belağa'' sından anlaşıldığına göre, bu kelimenin ''can almak'' anlamında kullanımı mecazi bir kullanımdır.

Bu kelimenin hissi yükseltme ve' ölüm olmaksızın almak' anlamlarına delaleti kesindir./Muhammed el-Kevseri
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
Yahudiler Hz.İsanın ölümü ile ilgili ne diyorlar ?
-“Allah'ın Resul'ü Meryem oğlu İsâ Mesih'i öldürdük!”

-Allah ne diyor?
-"Oysa onu ne öldürdüler, ne de astılar."

Peki Hz.İsa nasıl öldü?
-Yüce Rabbimiz Hz.İsayı vefat ettirdi.

Netice İsayı yahudiler veya başkası öldüremedi o Allah tarafından vefat ettirildi.
Yani Hz.İsa öldü ve geri gelmeyecek.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Tek ayet bile sana yeter.Yüce Allah onu öldürse bile geri göndermeye kadirdir.

أَوْ كَالَّذِي مَرَّ عَلَى قَرْيَةٍ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا قَالَ أَنَّىَ يُحْيِي هََذِهِ اللّهُ بَعْدَ مَوْتِهَا فَأَمَاتَهُ اللّهُ مِئَةَ عَامٍ ثُمَّ بَعَثَهُ قَالَ كَمْ لَبِثْتَ قَالَ لَبِثْتُ يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالَ بَل لَّبِثْتَ مِئَةَ عَامٍ فَانظُرْ إِلَى طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمْ يَتَسَنَّهْ وَانظُرْ إِلَى حِمَارِكَ وَلِنَجْعَلَكَ آيَةً لِّلنَّاسِ وَانظُرْ إِلَى العِظَامِ كَيْفَ نُنشِزُهَا ثُمَّ نَكْسُوهَا لَحْمًا فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُ قَالَ أَعْلَمُ أَنَّ اللّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

Yahud o kimseden haber almadın mı ki, binaların çatıları çökmüş, duvarları üstüne yığılmış tenha bir kasabaya uğrayarak şöyle demişti; “Bunu, bu ölümden sonra Allah nerden diriltecek?” bunun üzerine Allah o kimseyi yüz sene öldürdü (ölü bıraktı) sonra diriltti. Allah (kendisine melek vasıtasıyla); “- Ne kadar eğlendin kaldın?” diye sordu. O da;”- Bir gün yahud bir günden az kaldım” dedi. Allah ona; “- Hayır, yüz yıl ölü kaldın. Öyle iken bak yiyeceğine içeceğine henüz bozulmamış; hele merkebine bak! (nasıl çürümüş ve kemikleri kalmıştır.) Bunu yapmamız, seni insanlara ibret nişanesi kılmamız için ve kendin de bilesin diyedir. Merkebinin kemiklerine bak ki, onları nasıl birleştirip yerli yerine koyuyoruz; sonra onlara nasıl et giydiriyoruz” buyurdu. O merkep dirilip eski haline geldiği ve her şey kendisine açıkça belli olduğu zaman, adam şöyle dedi: “- Artık biliyorum ki, Allah hakikaten her şey’e kadirdir.”

Bakara , 259


 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
Eğer Hz.İsa tekrar dünyaya gelecek olsaydı hristiyanların kendisini ve annesini ilah edindiklerine şahit olurdu,ama ahiretteki sorgulamadaki konuşmalara göre bundan habersiz gözüküyor.

MAİDE SURESİ:

109 -
Allah, Resulleri topladığı gün:" Size ne cevap verildi? "der. "Bizim bilgimiz yok" derler, "gizlileri bilen yalnız sensin, sen!".

110 - Allah şöyle diyecektir: "Ey Meryemoğlu İsa! Sana ve annene olan nimetimi hatırla! Hani seni Rûhu'l-Kudüs (Cebrâil) ile desteklemiştim. Beşikteyken ve kemâle ermişken insanlarla konuşuyordun. Sana yazıyı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretmiştim. İznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey yapmış ve ona üflemiştin, o da iznimle kuş olmuştu. Anadan doğma kör olanı ve alaca hastalığına yakalanmış kimseyi iznimle iyileştirmiştin. Ölüleri iznimle (hayata) çıkarmıştın. İsrailoğulları'na âyetlerle geldiğin ve onlardan inkâr edenlerin: "Bu ancak apaçık bir sihirdir" dedikleri zaman seni, onlardan korumuştum.

111 - Hani Havarilere: " Bana ve Resulüme iman edin" diye ilham etmiştim. Onlar da: "İman ettik, bizim şüphesiz müslümanlar olduğumuza şahit ol" demişlerdi.

112 - Havariler:" Ey Meryemoğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" dediler. İsa da: "İnanıyorsanız Allah'tan korkun" dedi.

113 - Havâriler: "İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalblerimiz iyice yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve bunu bizzat görenlerden olalım" dediler.

114 - Meryemoğlu İsa da: "Allah'ım, Rabbımız, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki, bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için bir bayram ve senden bir mucize olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın!" dedi.
115 - Allah buyurdu ki:" Ben onu size indireceğim. Fakat bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, ben ona âlemlerden hiç kimseye yapmayacağım bir azabı yaparım".

116 - Ve Allah demişti ki: "
Ey Meryemoğlu İsa, sen mi insanlara: 'Beni ve annemi, Allah'tan başka iki tanrı edinin' dedin?". "Hâşâ, dedi, sen yücesin, benim için gerçek olmayan birşeyi söylemem bana yakışmaz. Eğer demiş olsam, sen bunu bilirsin, sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben ise senin nefsinde olanı bilmem, çünkü gaybları bilen yalnız sensin, sen!".

117 - "Ben onlara sadece, senin bana emrettiklerini söyledim. Benim ve sizin Rabbınız olan Allah'a kulluk edin, dedim. A
ralarında olduğum müddetçe onlara şahit idim, fakat sen beni vefat ettirince onları gözetleyen yalnız sen oldun. Sen herşeyi görensin.

118 - "Eğer onlara azab edersen, onlar senin kullarındır, eğer onları bağışlarsan, şüphesiz sen daima üstünsün, hikmet sahibisin".

119 - Allah buyurdu ki: "Bu, sadıklara doğruluklarının fayda sağladığı gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır". Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur.

120 - Göklerin, yerin ve bunlarda bulunan herşeyin mülkü Allah'ındır. O herşeye kâdir
dir.
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
hazreti Peygamber aleyhisselam zamanında , hıristiyanlar yaşıyorlardı, müslümanlar la aralarında israilin ördüğü yüksek duvarlar gibi engeller yoktu.O zamanki hıristiyanlar arasında mesih geri gelecek inancı yokmuydu? Müslümanlar bu meseleleri bilmiyorlarmıydı..hazret peygambere bu inançları hiç sormamışlarmıydı..Bu mesele zannedildiği gibi itikada muhalif bir inanç olsa peygamber aleyhisselam dini beyan görevi gereği , bu konuda müslümanları uyarıcı bir tek konuşma yapmamış olması, onun peygamberliğine halel getirmezmiydi? Şimdi düşünmemeiz gereken husu şu: Neden bu konuda müslümanları uyarıcı, (yani Hazreti isa nın nüzülü diye bir şey yoktur) bir tek kelam dahi zayıfda olsa, hadisler i,çinde yer almamıştır..Evet sadece tek bir rivayet istiyoruz zayıfta olsa razıyız..Varmı?


Muteveffike , lügatteki asıl anlamı ''kabzetmek'' ve '' almak'' olan ''et-Teveffi'' kökünden gelir.Zemahşerinin ''Esasul belağa'' sından anlaşıldığına göre, bu kelimenin ''can almak'' anlamında kullanımı mecazi bir kullanımdır.

Bu kelimenin hissi yükseltme ve' ölüm olmaksızın almak' anlamlarına delaleti kesindir./Muhammed el-Kevseri
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
Maide suresini okuyan,dinleyen birinin Hz.İsa gelecek mi demesi anlamsızdır.Çünkü bu surede nüzulun olmayacağı belirtiliyor.Eğer Hz.İsa tekrar dünyaya gelmiş olsaydı ümmetinin kendisini ve annesini ilah edinmiş olduklarını bilirdi kendisinin bu işten habersiz olduğunu söylemezdi.

MAİDE 116:
Ve işte gün gelecek Allah, “Ey Meryem oğlu İsa!” diyecek; “Sen misin insanlara Allah'ı bırakın da beni ve annemi iki İlah tanıyın diyen?” İsa cevap verdi: “Seni ortaklardan ve noksanlıklardan, tenzîh ederim. Hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Bunu söylemiş olsaydım, sen muhakkak bilirdin. Sen benim içimdeki herşeyi bilirsin. Halbuki, ben senin zatında olanı bilemem. Şüphe yok ki, akılla bilinemeyen tüm gerçekleri bilen sensin, yalnızca sen.

MAİDE 117:

Onlara, ancak bana emrettiğini söyledim, Rabbime ve Rabbinize kulluk edin dedim. İçlerinde bulundukça gözetirdim, korurdum onları, fakat beni aldıktan sonra onların ne yaptıklarını sen gördün ve sen her şeye hakkıyla tanıksın.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
قَالَ الْحَسَنُ : الْوَفَاةُ فِي كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ عَلَى ثَلَاثَةِ أَوْجُهٍ : وَفَاةُ الْمَوْتِ وَذَلِكَ قَوْلُهُ تَعَالَى : اللَّهُ يَتَوَفَّى الْأَنْفُسَ حِينَ مَوْتِهَا يَعْنِي وَقْتَ انْقِضَاءِ أَجَلِهَا ، وَوَفَاةَ النَّوْمِ ; قَالَ اللَّهُ تَعَالَى : وَهُوَ الَّذِي يَتَوَفَّاكُمْ بِاللَّيْلِ يَعْنِي الَّذِي يُنِيمُكُمْ ، وَوَفَاةَ الرَّفْعِ ، قَالَ اللَّهُ تَعَالَى : يَا عِيسَى إِنِّي مُتَوَفِّيكَ

Haseni Basri diyor ki : Yüce Allahın Kitabında -vefat- kelimesi 3 şekilde geçmiştir.

1-Ölüm anlamında (Allah nefisleri ölüm anında vefat ettirir) ayeti buna delalet eder.

2- Uyku anlamında (O sizi geceleyin vefat ettirir) ayeti buna delalet eder.

3-Yükseltmek anlamında (Ey İsa ben seni vefat ettireceğim) ayeti buna delalet eder.

 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
''Maide suresini okuyan,dinleyen birinin Hz.İsa gelecek mi demesi anlamsızdır.'' sözü ne kadar da anlam lı acaba?

Zemahşerinin ''Esasul belağa'' sından anlaşıldığına göre, bu kelimenin (Muteveffike)''can almak'' anlamında kullanımı mecazi bir kullanımdır.

Bu kelimenin hissi yükseltme ve' ölüm olmaksızın almak' anlamlarına delaleti kesindir.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
''Maide suresini okuyan,dinleyen birinin Hz.İsa gelecek mi demesi anlamsızdır.'' sözü ne kadar da anlam lı acaba?

Zemahşerinin ''Esasul belağa'' sından anlaşıldığına göre, bu kelimenin (Muteveffike)''can almak'' anlamında kullanımı mecazi bir kullanımdır.

Bu kelimenin hissi yükseltme ve' ölüm olmaksızın almak' anlamlarına delaleti kesindir.

Ahter sende filim adamsın:D

Adam Ebu Hanifeyi dinlemiyor,takmıyor Zemahşeriyi mi dinlicek :D
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Ehli sünnet olmadı, bizde, buyrun mutezili dedik.!:)
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
''Maide suresini okuyan,dinleyen birinin Hz.İsa gelecek mi demesi anlamsızdır.'' sözü ne kadar da anlam lı acaba?

Zemahşerinin ''Esasul belağa'' sından anlaşıldığına göre, bu kelimenin (Muteveffike)''can almak'' anlamında kullanımı mecazi bir kullanımdır.

Bu kelimenin hissi yükseltme ve' ölüm olmaksızın almak' anlamlarına delaleti kesindir.

Peki gerçek anlamda vefat ettirdiyse nasıl ifade edilmeliydi?
 
Üst