Mustafa İslâmoğlu

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Tüm hadisleri red eden kuraniyyun (yanlız kuran) diyenlere islamı anlatmak çocuklara anlatmaktan farksız.Çünkü hiçbir islami konuda bilginiz yok.

Mesela senin hangi konuda bilgin var..???

Ruhaniyetin serhoşluğunda ne dediğini bilmezlik "bilgi" mi oluyor..?

:) :) :)
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Ben Vahhabi falan değilim klasik anlamda söyleyecek olursam, ben Hanefi'yim... Yine itikatta Maturidi'yim... Klasik cevap bunlar...

Benim bu halde olmam "doğruları" ifade edeni desteklemeyeceğim anlamına gelmez...

Desteklerim...

Ve yine müslümanları kendime "din kardeşi" edinmişimdir...

Vahhabiler nihayetinde müslüman değiller mi..? Olay bitmiştir, onlar benim din kardeşlerimdir, arkadaşlarımdır, dostlarımdır...

Müslüman Allah'a dost oluyorsa müsade edin de bana da dost olsun onlar...

Ne dedim ben anlayan anladı ama,

Ruhaniyet serhoşları dediğimden hiçbir şey de anlamayabilirler...

Selamlar...
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
default.jpg




https://www.youtube.com/watch?v=5fHwPrmKCvU


NOT: Ayetlerde kader lafzı geçmiyor demek, meseleyi istismar etmek demektir.Kader lafzen geçmese dahi, manası yani Allahın ilmi, kudreti , Halık olması, Hidayet ve dalalet ....geçmiyor mu?
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
1- Mustafa İSLAMOĞLU iman esası ekseninde Kur'an'da kader geçmez diyor...

2- Mustafa İSLAMOĞLU genelleyici bir eda ile zaten "kader"i de inkar etmiyor...

3- Mustafa İSLAMOĞLU özel olarak bir yere havi olarak "kader"in bilinen (klasik) bir yönünü kabul etmiyor.

4- Mustafa İSLAMOĞLU, "ihtiyarı ile kumar oynayan" birinin de bu halini "kaderim" şeklinde algılıyor olmasını da "kader"le ilişkilendirmiyor,

Yani nihayetinde kader bağlamında İSLAMOĞLU sorunlu değildir,

Lakin, İSLAMOĞLU'na cevap veren ve bu haliyle de kendisini bir şey zanneden Talha gibi, SİFİL gibi, Cübbeli gibiler vs. sorunludurlar...

Onun için bu ilim adamlarını sun'i bulurum, yapay bulurum, göstermelik bulurum...

İyi ki İSLAMOĞLU var ve bunun gibiler onları da ellerine KİTAP aldırıyor ya bu da güzel...
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
3- Mustafa İSLAMOĞLU özel olarak bir yere havi olarak "kader"in bilinen (klasik) bir yönünü kabul etmiyor.


.

Selamun aleykum, hayırlı cumalar. Aşağıdaki hadis hakkında düşüncelerini alabilir miyim?



İbni Mes’ud (Allah Ondan razı olsun) demiştir ki: Rasulullah (sallallahu
aleyhi vesellem) ki, sözünde, işinde doğru ve vahiyle doğruluğu tasdik olandır. Bize şöyle buyurdu:

-Sizden birinizin yaradılışının başlangıcı olan temel maddeler anasının
karnında kırk günde derlenip toplanır. Sonra ikinci kırk günlük zaman içinde kan
pıhtısı haline döner. Sonra o kadar müddet zarfında da bir et parça haline gelir. Daha
sonra Allah bir melek gönderir de ona ruh üfürür ve şu dört şeyi yazması da
emrolunur. O kimsenin rızkını, ecelini, amelini ve iyi bir kimse mi yoksa kötü bir
kimse mi olacağı. Kendisinden başka gerçek ilah olmayan Allah’a yemin ederim ki sizden biri cennetliklerin yaptığı işi yapar ve kendisiyle cennet arasında sadece bir arşın mesafe kalır. Sonra ana rahminde iken yazılan hüküm öne geçer ve cehennemliklerin yaptıkları amelleri yaparak cehenneme girer.
Yine sizden biri cehennemliklerin yaptıkları işleri yapar ve kendisi ile
cehennem arasında bir arşın mesafe kalır. Sonra ana rahmindeki yazılan yazgının hükmü öne geçer ve o kişi cennetliklerin yaptığı işleri yapmaya devam eder ve cennete girer. (Buhari, Bed’ül Halk 6, Müslim, Kader 1)

Riyazussalihin 397 nolu hadis. Sayfa 203
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
Aynı soruyu tekrar soruyorum,

Kader nedir ne değildir..?

Önce bunu bir tanımlayın ve açıklayın, ondan sonra İSLAMOĞLU neyi inkar etmiş bilmiş olalım..?

Değil mi?

Bekliyorum...
Kadere iman

Sual: Kadere iman ne demektir? Kader inkâr edilebilir mi?
CEVAP
İmanın altıncı şartı, kadere, hayır ve şerrin Allahü teâlâdan olduğuna imandır. Amentü’deki, (Ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ) ifadesi, kaderin, hayır ve şerlerin hepsinin Allahü teâlâdan olduğuna iman etmeyi bildirmektedir.

İnsanlara gelen hayır ve şer, fayda ve zarar, kazanç ve ziyanların hepsi, Allahü teâlânın takdir etmesi iledir. Kader,lügatte, bir çokluğu ölçmek, hüküm ve emir demektir. Çokluk ve büyüklük manasına da gelir. Allahü teâlânın, bir şeyin varlığını ezelde dilemesine kader denilmiştir. Kaderin, yani varlığı dilenilen şeyin var olmasına Kazadenir. Kaza ve kader kelimeleri, birbirinin yerine de kullanılır. Buna göre kaza demek, ezelden ebede kadar yaratılacak şeyleri, Allahü teâlânın ezelde dilemesidir. Bütün bu eşyanın, kazaya uygun olarak, daha az ve daha çok olmayarak yaratılmasına kader denir. Allahü teâlâ, olacak her şeyi ezelde, sonsuz öncelerde, biliyordu. İşte bu bilgisine kaza ve kader denir.

Bütün hayvanların, nebatların, cansız varlıkların [katıların, sıvıların, gazların, yıldızların, moleküllerin, atomların, elektronların, elektro-magnetik dalgaların, kısaca her varlığın hareketi, fizik olayları, kimya tepkimeleri, çekirdek reaksiyonları, enerji alışverişleri, canlılardaki fizyolojik faaliyetler], her şeyin olup olmaması, kulların iyi ve kötü işleri, dünyada ve ahirette, bunların cezasını görmeleri ve her şey, ezelde, Allahü teâlânın ilminde var idi. Bunların hepsini ezelde biliyordu. Ezelden ebede kadar olacak, eşyayı, özellikleri, hareketleri, olayları, ezelde bildiğine uygun olarak yaratmaktadır. İnsanların iyi ve kötü bütün işlerini, Müslüman olmalarını, küfürlerini, istekli ve isteksiz bütün işlerini, Allahü teâlâ yaratmaktadır. Yaratan, yapan yalnız Odur. Sebeplerin meydana getirdiği her şeyi yaratan Odur. Her şeyi bir sebep ile yaratmaktadır.

Mesela, ateş yakıcıdır. Hâlbuki yakan Allahü teâlâdır. Ateşin, yakmakta hiçbir ilgisi yoktur. Fakat, âdeti şöyledir ki, bir şeye ateş dokunmadıkça, yakmayı yaratmaz. [Ateş, tutuşma sıcaklığına kadar ısıtmaktan başka bir şey yapmaz. Organik cisimlerin yapısında bulunan karbona, hidrojene, oksijenle birleşmek ilgisi veren, elektron alışverişlerini sağlayan, ateş değildir. Doğruyu göremeyenler, bunları ateş yapıyor sanır. Yakan, yanma tepkisini yapan, ateş değildir. Oksijen de değildir. Isı da değildir. Elektron alışverişi de değildir. Yakan, yalnız Allahü teâlâdır. Bunların hepsini, yanmak için sebep olarak yaratmıştır. Bilgisi olmayan kimse, ateş yakıyor sanır. İlkokulu bitiren bir kimse, (ateş yakıyor) sözünü beğenmez. Hava yakıyor der. Ortaokulu bitiren de, bunu kabul etmez. Havadaki oksijen yakıyor der. Liseyi bitiren, yakıcılık oksijene mahsus değildir. Her elektron çeken element yakıcıdır der. Üniversiteli ise, madde ile birlikte enerjiyi de hesaba katar. Görülüyor ki, ilim ilerledikçe, işin içyüzüne yaklaşılmakta, sebep sanılan şeylerin arkasında, daha nice sebeplerin bulunduğu anlaşılmaktadır.

İlmin, fennin en yüksek derecesinde bulunan, hakikatleri tam gören Peygamberler ve O büyüklerin izinde giderek, ilim deryalarından damlalara kavuşan İslam âlimleri, bugün yakıcı, yapıcı sanılan şeylerin, aciz, zavallı birer vasıta ve mahlûk olduklarını, hakiki yapıcının, yaratıcının sebepler değil, Allahü teâlâ olduğunu bildiriyor.] Yakıcı, Allahü teâlâdır. Ateşsiz de yakar. Fakat, ateş ile yakmak âdetidir. Yakmak istemezse, ateş içinde yakmaz. İbrahim aleyhisselamı ateşte yakmadı. Onu çok sevdiği için, âdetini bozdu. [Nitekim ateşin yakmasını önleyen maddeler de yaratmıştır. Bu maddeleri, kimyagerler bulmaktadır.]

Allahü teâlâ dileseydi, her şeyi sebepsiz yaratırdı. Ateşsiz yakardı. Yemeden doyururdu. Tayyaresiz uçururdu. Radyosuz, uzaktan duyururdu. Fakat lütuf ederek, kullarına iyilik ederek, her şeyi yaratmasını bir sebebe bağladı. Belirli şeyleri, belli sebeplerle yaratmayı diledi. İşlerini, sebeplerin altına gizledi. Kudretini sebepler altında sakladı. Onun bir şeyi yaratmasını isteyen, o şeyin sebebine yapışır, o şeye kavuşur. [Lambayı yakmak isteyen, kibrit kullanır. Zeytinyağı çıkarmak isteyen, baskı aleti kullanır. Başı ağrıyan, aspirin kullanır. Cennete gidip, sonsuz nimetlere kavuşmak isteyen, İslamiyet'e uyar. Kendini tabanca ile vuran ölür. Zehir içen ölür. Terli iken su içen, hasta olur. Günah işleyen, imanını gideren de, Cehenneme gider. Herkes, hangi sebebe başvurursa, o sebebin vasıta kılındığı şeye kavuşur. Müslüman kitaplarını okuyan, Müslümanlığı öğrenir, sever, Müslüman olur. Dinsizlerin arasında yaşayan, onların sözlerini dinleyen, din cahili olur. Din cahillerinin çoğu kâfir olur. İnsan hangi yerin vasıtasına binerse, oraya gider.]

Kader hakkında birçok âyet-i kerime vardır. Birkaçının meali şöyledir:
(Yaptıkları küçük büyük her şey, satır satır kitaplarda yazılmıştır.)[Kamer 52, 53]

(Her ümmetin bir eceli vardır, gelince ne bir an geri kalır, ne de bir an ileri gider.)
[Araf 34]
(Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey, Ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyüğü de, apaçık kitaptadır.) [Sebe 3]

(Bir canlıya verilen ömür ve ömrünün azaltılması da mutlaka bir kitaptadır.)
[Fatır 11]

Peygamber efendimiz, bu âyet-i kerimeleri açıklamıştır. Kadere inanmak, imanın altı şartından biridir.

Kaderi yaratan Allahü teâlâdır. Her şeyi yaratan Allahü teâlâdır. Allahü teâlâ, kullarının iyilik mi kötülük mü işleyeceklerini, Cehennemlik mi, Cennetlik mi olduklarını elbette bilir, bildiğini yazıyor. Yoksa yazdığı için kul öyle yapmak zorunda kalmıyor. Cebriye zorla Allah yaptırır der, Mutezile ise Allah’ın kaderini inkâr eder.İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bütün işler Allahü teâlâdandır; hayır olanı da şer olanı da.)[Taberani]

(Denge, Rahman olan Allahü teâlânın elindedir. Kimini yükseltir, kimini alçaltır.) [Bezzar

 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Selamun aleykum, hayırlı cumalar. Aşağıdaki hadis hakkında düşüncelerini alabilir miyim?



İbni Mes’ud (Allah Ondan razı olsun) demiştir ki: Rasulullah (sallallahu
aleyhi vesellem) ki, sözünde, işinde doğru ve vahiyle doğruluğu tasdik olandır. Bize şöyle buyurdu:

-Sizden birinizin yaradılışının başlangıcı olan temel maddeler anasının
karnında kırk günde derlenip toplanır. Sonra ikinci kırk günlük zaman içinde kan
pıhtısı haline döner. Sonra o kadar müddet zarfında da bir et parça haline gelir. Daha
sonra Allah bir melek gönderir de ona ruh üfürür ve şu dört şeyi yazması da
emrolunur. O kimsenin rızkını, ecelini, amelini ve iyi bir kimse mi yoksa kötü bir
kimse mi olacağı. Kendisinden başka gerçek ilah olmayan Allah’a yemin ederim ki sizden biri cennetliklerin yaptığı işi yapar ve kendisiyle cennet arasında sadece bir arşın mesafe kalır. Sonra ana rahminde iken yazılan hüküm öne geçer ve cehennemliklerin yaptıkları amelleri yaparak cehenneme girer.
Yine sizden biri cehennemliklerin yaptıkları işleri yapar ve kendisi ile
cehennem arasında bir arşın mesafe kalır. Sonra ana rahmindeki yazılan yazgının hükmü öne geçer ve o kişi cennetliklerin yaptığı işleri yapmaya devam eder ve cennete girer. (Buhari, Bed’ül Halk 6, Müslim, Kader 1)

Riyazussalihin 397 nolu hadis. Sayfa 203

Hadis yazmana gerek yoktur...

Bir de şu vardır, kopyaladığın 3. maddede "kişi fiilleriyle alakalı olan" özel bir durumu İSLAMOĞLU kabül etmiyor..

Yani İSLAMOĞLU'nun da hakkına giriyorum,

Onun anlayışı beni çok da ilgilendirmiyor aslında ama, buradaki arkadaşların çoğu onun kader bağlamında neyi inkar ettiğini de anlamadan iftira atıyorlar da bizler de adil davranıyoruz ve yazıyoruz...

Benim kader algım, Allah'ın "ezeli bilgisi"nin merkezindedir...

Ne dediğimi anladınız...

Bendenizin her şeyi "levh-i mahfuz"da bir kitapta yazılı... Hem de noksansız...

Ama "ne yazılı?", "neticem nedir?" bunu ben bilmiyorum...

Bilmediğim için de Rabb'im'e kulluk ederek imtahanı kazanmaya gayret ediyorum...

Dolayısıyla BAYINDIR'ın da kader olgusunu çizmiş durumdayım...

İyi günler...
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Kadere iman

Sual: Kadere iman ne demektir? Kader inkâr edilebilir mi?
CEVAP
İmanın altıncı şartı, kadere, hayır ve şerrin Allahü teâlâdan olduğuna imandır. Amentü’deki, (Ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ) ifadesi, kaderin, hayır ve şerlerin hepsinin Allahü teâlâdan olduğuna iman etmeyi bildirmektedir.

İnsanlara gelen hayır ve şer, fayda ve zarar, kazanç ve ziyanların hepsi, Allahü teâlânın takdir etmesi iledir. Kader,lügatte, bir çokluğu ölçmek, hüküm ve emir demektir. Çokluk ve büyüklük manasına da gelir. Allahü teâlânın, bir şeyin varlığını ezelde dilemesine kader denilmiştir. Kaderin, yani varlığı dilenilen şeyin var olmasına Kazadenir. Kaza ve kader kelimeleri, birbirinin yerine de kullanılır. Buna göre kaza demek, ezelden ebede kadar yaratılacak şeyleri, Allahü teâlânın ezelde dilemesidir. Bütün bu eşyanın, kazaya uygun olarak, daha az ve daha çok olmayarak yaratılmasına kader denir. Allahü teâlâ, olacak her şeyi ezelde, sonsuz öncelerde, biliyordu. İşte bu bilgisine kaza ve kader denir.

Bütün hayvanların, nebatların, cansız varlıkların [katıların, sıvıların, gazların, yıldızların, moleküllerin, atomların, elektronların, elektro-magnetik dalgaların, kısaca her varlığın hareketi, fizik olayları, kimya tepkimeleri, çekirdek reaksiyonları, enerji alışverişleri, canlılardaki fizyolojik faaliyetler], her şeyin olup olmaması, kulların iyi ve kötü işleri, dünyada ve ahirette, bunların cezasını görmeleri ve her şey, ezelde, Allahü teâlânın ilminde var idi. Bunların hepsini ezelde biliyordu. Ezelden ebede kadar olacak, eşyayı, özellikleri, hareketleri, olayları, ezelde bildiğine uygun olarak yaratmaktadır. İnsanların iyi ve kötü bütün işlerini, Müslüman olmalarını, küfürlerini, istekli ve isteksiz bütün işlerini, Allahü teâlâ yaratmaktadır. Yaratan, yapan yalnız Odur. Sebeplerin meydana getirdiği her şeyi yaratan Odur. Her şeyi bir sebep ile yaratmaktadır.

Mesela, ateş yakıcıdır. Hâlbuki yakan Allahü teâlâdır. Ateşin, yakmakta hiçbir ilgisi yoktur. Fakat, âdeti şöyledir ki, bir şeye ateş dokunmadıkça, yakmayı yaratmaz. [Ateş, tutuşma sıcaklığına kadar ısıtmaktan başka bir şey yapmaz. Organik cisimlerin yapısında bulunan karbona, hidrojene, oksijenle birleşmek ilgisi veren, elektron alışverişlerini sağlayan, ateş değildir. Doğruyu göremeyenler, bunları ateş yapıyor sanır. Yakan, yanma tepkisini yapan, ateş değildir. Oksijen de değildir. Isı da değildir. Elektron alışverişi de değildir. Yakan, yalnız Allahü teâlâdır. Bunların hepsini, yanmak için sebep olarak yaratmıştır. Bilgisi olmayan kimse, ateş yakıyor sanır. İlkokulu bitiren bir kimse, (ateş yakıyor) sözünü beğenmez. Hava yakıyor der. Ortaokulu bitiren de, bunu kabul etmez. Havadaki oksijen yakıyor der. Liseyi bitiren, yakıcılık oksijene mahsus değildir. Her elektron çeken element yakıcıdır der. Üniversiteli ise, madde ile birlikte enerjiyi de hesaba katar. Görülüyor ki, ilim ilerledikçe, işin içyüzüne yaklaşılmakta, sebep sanılan şeylerin arkasında, daha nice sebeplerin bulunduğu anlaşılmaktadır.

İlmin, fennin en yüksek derecesinde bulunan, hakikatleri tam gören Peygamberler ve O büyüklerin izinde giderek, ilim deryalarından damlalara kavuşan İslam âlimleri, bugün yakıcı, yapıcı sanılan şeylerin, aciz, zavallı birer vasıta ve mahlûk olduklarını, hakiki yapıcının, yaratıcının sebepler değil, Allahü teâlâ olduğunu bildiriyor.] Yakıcı, Allahü teâlâdır. Ateşsiz de yakar. Fakat, ateş ile yakmak âdetidir. Yakmak istemezse, ateş içinde yakmaz. İbrahim aleyhisselamı ateşte yakmadı. Onu çok sevdiği için, âdetini bozdu. [Nitekim ateşin yakmasını önleyen maddeler de yaratmıştır. Bu maddeleri, kimyagerler bulmaktadır.]

Allahü teâlâ dileseydi, her şeyi sebepsiz yaratırdı. Ateşsiz yakardı. Yemeden doyururdu. Tayyaresiz uçururdu. Radyosuz, uzaktan duyururdu. Fakat lütuf ederek, kullarına iyilik ederek, her şeyi yaratmasını bir sebebe bağladı. Belirli şeyleri, belli sebeplerle yaratmayı diledi. İşlerini, sebeplerin altına gizledi. Kudretini sebepler altında sakladı. Onun bir şeyi yaratmasını isteyen, o şeyin sebebine yapışır, o şeye kavuşur. [Lambayı yakmak isteyen, kibrit kullanır. Zeytinyağı çıkarmak isteyen, baskı aleti kullanır. Başı ağrıyan, aspirin kullanır. Cennete gidip, sonsuz nimetlere kavuşmak isteyen, İslamiyet'e uyar. Kendini tabanca ile vuran ölür. Zehir içen ölür. Terli iken su içen, hasta olur. Günah işleyen, imanını gideren de, Cehenneme gider. Herkes, hangi sebebe başvurursa, o sebebin vasıta kılındığı şeye kavuşur. Müslüman kitaplarını okuyan, Müslümanlığı öğrenir, sever, Müslüman olur. Dinsizlerin arasında yaşayan, onların sözlerini dinleyen, din cahili olur. Din cahillerinin çoğu kâfir olur. İnsan hangi yerin vasıtasına binerse, oraya gider.]

Kader hakkında birçok âyet-i kerime vardır. Birkaçının meali şöyledir:
(Yaptıkları küçük büyük her şey, satır satır kitaplarda yazılmıştır.)[Kamer 52, 53]

(Her ümmetin bir eceli vardır, gelince ne bir an geri kalır, ne de bir an ileri gider.)
[Araf 34]
(Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey, Ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyüğü de, apaçık kitaptadır.) [Sebe 3]

(Bir canlıya verilen ömür ve ömrünün azaltılması da mutlaka bir kitaptadır.)
[Fatır 11]

Peygamber efendimiz, bu âyet-i kerimeleri açıklamıştır. Kadere inanmak, imanın altı şartından biridir.

Kaderi yaratan Allahü teâlâdır. Her şeyi yaratan Allahü teâlâdır. Allahü teâlâ, kullarının iyilik mi kötülük mü işleyeceklerini, Cehennemlik mi, Cennetlik mi olduklarını elbette bilir, bildiğini yazıyor. Yoksa yazdığı için kul öyle yapmak zorunda kalmıyor. Cebriye zorla Allah yaptırır der, Mutezile ise Allah’ın kaderini inkâr eder.İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bütün işler Allahü teâlâdandır; hayır olanı da şer olanı da.)[Taberani]

(Denge, Rahman olan Allahü teâlânın elindedir. Kimini yükseltir, kimini alçaltır.) [Bezzar


İSLAMOĞLU Kur'an'da özel olarak iki yerde genel olarak da 4 yerde iman esasları Kur'an'da zikredilir dolayısıyla Kur'an'da, iman esasları ekseninde "kader" yoktur diyor...

Kadere cevap verdin ama cevabın gene uygun düşmedi...

İSLAMOĞLU kaderi inkar etmiyor, kaderin - kendine göre yanlış anlaşılan - tarafını inkar ediyor, onu da sen buluver... İyi günler...

Gözlerinizi yumup insanları karalamayınız... Hesap veremezsiniz...
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Peki yazılı olmadığını düşünenlerin İslam ile ilişkisi kesilmiş olur mu?

Onlar da Allah'a iman ederek ve amelde bulunarak imtahanı kazanmaya çalışıyorlar,

Dolayısıyla, kaderi inkar edenler (benim dediğim ve senin sorduğun anlamında), ayetler delil getirip te'vil ediyorlar ve o te'villerine havi olarak hükümlerini bina ediyorlar...

Dolayısıyla nasıl kafir kılacaksınız ki...

Bu sorular bana ağır gelir, SİFİL'e de ağır gelmiş ki, kafir kısmını pas geçiyor...

Yarın Kıyamet'te göreceğiz...

Ama ben "paketlenmiş bir Tahsin'im..."

Allah'ın ezeli ilmi bunu gerektirir...

Selamlar..
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
@(((__meftun__)))

Bu konuda nasıl kendinden geçercesine İbni teymiyeyi savunuyordun.Ona karşı çıkanlara nasıl düşmanlık ediyordun.

İbni Teymiyyeciye Nasihat
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?151314-İbni-Teymiyyeciye-Nasihat&highlight=

Hani müslümanları kardeş görüyordun.Nasıl bana hemen münafık damgası vurdu.Bir mesajında tasavvufa hakaret etmiyoruz dedin.Beni yalancı gösterdin.Oysa yazıklarını biliyoruz.Şikayet ediyoruz ceza almıyorsun sadece mesajların siliniyor.

Işid konusundada bu konuya cevaplar verdik.Kendisi cevap dahi veremedi.Tasavvuf konusunda yüzlerce mesajla açıkladık kendisi inadını sürdürdü.

Şimdi yanlız kuran diyenlerden olduğu ortaya çıktı.Çünkü ben vehhabi değilim dedi.Başka tasavvufa düşman hangi görüş var?

Sizin evliya düşmanlığınız,tasavvufa düşmanlığınız sizi helak eder

Herkezi müslüman gibi görüyorsunda bu tasavvufa yazdıklarında nedir?Sırf kendiniz mi müslümansınız?

Bana yüz yüzlü dedin.Nice mesajlarında oyunlar oynadın.Keninin kaç yüzlü olduğun görülüyor.Biz bunları açığıda vururuz ama gerekte yok.Senin gibi biri için deymez.

Kendi aklı yetiyormuş iyi kendi başına oyalan.Müslümanlardan uzak dur.Allah tüm müslümanları senin gibilerin şerrinden korusun.

Birşey söylüyorsan arkasında duracan münafık diyor kendileri bana.Hadi nerem münafık açıkla.Nasıl iftiracı olduğun ortaya çıksın.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Tüm hadisleri red eden kuraniyyun (yanlız kuran) diyenlere islamı anlatmak çocuklara anlatmaktan farksız.Çünkü hiçbir islami konuda bilginiz yok.
Kader işte ne yapalım.Allah böyle yazmış sana göre değil mi?

Benim ne suçum var?
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Kuran da şeytan Allah' a isyan ederek ne diyordu?

Kendi yediği haltı yok sayıp , yaptığının sorumluluğunu kabul etmeyip aklınca suçu yaradana atıyordu. Halbuki Adem ne yaptı?

Yaptığı günahın sorumuluğunun bilincinde Allah'a yöneldi ve tövbe etti.

"Ben ne yapayım benim kaderim böyleymiş" deyip, kendi sorumluluğunu başka yerlere yükleyen davranış biçimi ne kadar da şeytanın hareketine benziyor, farketmişinizdir mutlaka.
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Kader işte ne yapalım.Allah böyle yazmış sana göre değil mi?

Benim ne suçum var?
İşte islamda kader konusunu böyle değil.Kader konusunu iyi anlamak gerekir.
Bazıları hala anlamamış ki soruyor.Her konuyu sıfırdan anlatacak değiliz.Çoğu konuyu anlattık zaten.Kader konusunda fazla konuşmamak gerekir fakat bu öğrenmenize engel değil.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
İşte islamda kader konusunu böyle değil.Kader konusunu iyi anlamak gerekir.
Bazıları hala anlamamış ki soruyor.Her konuyu sıfırdan anlatacak değiliz.Çoğu konuyu anlattık zaten.Kader konusunda fazla konuşmamak gerekir fakat bu öğrenmenize engel değil.
Bu ne şimdi senin kaderin değil mi?

İman ettiğinin ne olduğunu açıklayamamak.

Neye inandığını bilmiyorsun.

Nasbir kaderin varmış yazık sana.

İnandığını söylediğin şeyden haberin yok.

Bu kaderi Allah'ın yazdığına emin misin?
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Bu ne şimdi senin kaderin değil mi?

İman ettiğinin ne olduğunu açıklayamamak.

Neye inandığını bilmiyorsun.

Nasbir kaderin varmış yazık sana.

İnandığını söylediğin şeyden haberin yok.

Bu kaderi Allah'ın yazdığına emin misin?

Tevbe estağfirullah sen ilk önce namazı öğren.Hadisleri tümden inkar eden kişi.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Tevbe estağfirullah sen ilk önce namazı öğren.Hadisleri tümden inkar eden kişi.
Namazı mı öğreneyim?Sebep?

Kime göre?Hangi namaz?Nasıl kılınacağına karar verdiniz mi ki?

Allah istememiş demek ki namazı öğrenmemi.

Namazı öğrenip Allah'ın kaderine karşımı geleyim?

Bütün uydurmaları kendine din edinen kişi.
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst