Mustafa İslamoğlu Nereye Koşuyor ?

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Hadis: “Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.”
Müslim-İman 302; Buhari 97/24, 10/29; Hanbel 3/1

bunu vahhbinin birisi söylese, Allaha uzuv isnad ediyor diyecek olanlar mı yoksa.


Butür rivayetleri görenler ,işin dil ve o günkü arab örfünde veya dilinde ne anlama geldiğini anlamadan , kesinlikle bu söz <Resule ait değildir diye öne çıkmaları doğru değildir.İlim talibleri önce araştırır, Kuran hangi topluma indi, ilk muhatablar kimlerdi, kullanılan söz o zamanki arap dilinde mecaz mi, deyim mi diye araştırır..

“Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir” (Buhari 97/24, 10/129).

Bu hadisteki ifadeler mecazidir.

O gün işin dehşetinden baldırlar açılır; gözleri dönmüş olarak yüzlerini zillet bürür; secdeye çağırılırlar ama buna güçleri yetmez. Oysa, kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı.” Kalem 68/42


“Bacakların açıldığı, yani işlerin güçleştiği zaman Sahabe ve Tabiinden bir cemaat bunun bir deyim olarak kullanıldığını söylemişlerdir. Zor duruma düşen bir kimse için Arapça'da "keşfisak" da denilmektedir. Hz. Abdullah bin Abbas bu manada olduğunu rivayet ederek Arap edebiyatından getirdiği bazı delillerle bunu tekid etmektedir. Başka bir görüşe göre ise, İbn Abbas ve Rübey bin Enes'ten "Keşfisak"tan muradın "hakikatın üzerinden perdenin kalkması" olduğu rivayet edilmiştir. Bu yoruma göre mana şöyle olmaktadır: "O gün bütün hakikatler açığa çıkınca herkesin yaptığı ortaya çıkacaktır." Tefhimul Kuran tefsiri
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Onu Zerdüştlükten alınma “Nur-u Muhammedi” teorisi ile ışınlayıp hayattan kovanlardır.

Hz.Muhammed (sav) Nur-u Muhammedi ile hayattan uzaklaştırılmadı, aksine Nur-u Muhammedi O'nu tekrar hayat sahnesine çıkarmak için Kuran-Sünnet eksenli bir düşüncedir...

Ey peygamber! Biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

Ve O'nun izniyle Allah'a çağıran ve aydınlatıcı bir kandil olarak. (Ahzab 45-46)

Siracen müniran-nur saçan bir kandildir, Hz. Muhammed (sav)
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
İSLAMOĞLU'nun gelenek'ten kastettiği şey "alimlerin görüşleridir..."
Bugün, öteden beri gelen gelenek ve müslümanların ekseriyetinin kabül ettiği gelenek yani görüşler bütünü,
İmam Azam Ebu Hanife ve o usul sahasında var olan alimler ve onların cem'an görüş ve tesbitleri...
İmam Şafii'de de durum aynı...
İmam Malik'te de...
Ahmed b Hanbel'de de...
Muhaddisleri şöyle zikretmiyorum,
Gelenek dediğimiz görüşler bütünü (amelde) "İslam Fıkhı"yla ikame edilmiştir...
İşte, İSLAMOĞLU yerinde ve zamanında,

1- Bu görüşler tenkit edilebilir, diyor,
2- Bu görüşlerin bir kısmı kabul edilemez,
3- Bu görüşlerde refarans alınan bazı hadisler kabul edilemez,
4- Bu görüşlerin bir kısmı Kur'an'a da Din'e de muhalif, demek istiyor...

Dediklerini kabul edelim, hay hay...

Lakin, bu demeler, sözde dillendirmemeli, eğer sözde dillendirilirse, bu ilim de olmaz, görüş de olmaz, ekol de olmaz, ilmi bir zemin ve düzlem de olmaz...

Mesela, İSLAMOĞLU Hz İsa'nın nuzülü ile ilgili hadisleri "mevzu" (uydurma) kabul ediyorsa,

Bu hadisleri kendi usulü ekseninde delilleriyle beraber mevzuluğunu ispatlayacak...

"Ben inkar ettim, oldu" kabilinden cümleler kurmak, biraz Donkişotluk olur düşüncesindeyim...

Selamlar...
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Mesela, İSLAMOĞLU Hz İsa'nın nuzülü ile ilgili hadisleri "mevzu" (uydurma) kabul ediyorsa, Bu hadisleri kendi usulü ekseninde delilleriyle beraber mevzuluğunu ispatlayacak.."Ben inkar ettim, oldu" kabilinden cümleler kurmak, biraz Donkişotluk olur düşüncesindeyim...Selamlar...

1) M.İslamoğlu'nun akaid usulünde hadisin yeri yoktur...
2) Nüzul-u İsa'ya dair delil getirilen ayetlerin sayısı 3-5'i geçmez, rivayetleri bir kenara bıraktığınızda bunların delaletleri kesinlikle nüzul-i İsa'yı onaylamaz...
3) Büyük bir çoğunluğun, büyük bir tarihi zaman diliminde nüzul-u isa'ya inanmış olması, tevatüren nakledilmesi, bunun bir icma olduğunu ve sair bir itikat ifade etmez...
4) Sonuç olarak bu İslam dairesinde bir ihtilaftır (!), hesap gününde haber verilecek...
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
1) M.İslamoğlu'nun akaid usulünde hadisin yeri yoktur...
2) Nüzul-u İsa'ya dair delil getirilen ayetlerin sayısı 3-5'i geçmez, rivayetleri bir kenara bıraktığınızda bunların delaletleri kesinlikle nüzul-i İsa'yı onaylamaz...
3) Büyük bir çoğunluğun, büyük bir tarihi zaman diliminde nüzul-u isa'ya inanmış olması, tevatüren nakledilmesi, bunun bir icma olduğunu ve sair bir itikat ifade etmez...
4) Sonuç olarak bu İslam dairesinde bir ihtilaftır (!), hesap gününde haber verilecek...

Anladım, anladım da, ilmi bir disiplin ekseninde bu mes'eleler ifade edilmeli kabül edilmeyen görüşler de çürütülmelidir...

Neyse sağolasın, hayırlısı diyeyim...
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Butür rivayetleri görenler ,işin dil ve o günkü arab örfünde veya dilinde ne anlama geldiğini anlamadan , kesinlikle bu söz <Resule ait değildir diye öne çıkmaları doğru değildir.İlim talibleri önce araştırır, Kuran hangi topluma indi, ilk muhatablar kimlerdi, kullanılan söz o zamanki arap dilinde mecaz mi, deyim mi diye araştırır..

“Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir” (Buhari 97/24, 10/129).

Bu hadisteki ifadeler mecazidir.

O gün işin dehşetinden baldırlar açılır; gözleri dönmüş olarak yüzlerini zillet bürür; secdeye çağırılırlar ama buna güçleri yetmez. Oysa, kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı.” Kalem 68/42


“Bacakların açıldığı, yani işlerin güçleştiği zaman Sahabe ve Tabiinden bir cemaat bunun bir deyim olarak kullanıldığını söylemişlerdir. Zor duruma düşen bir kimse için Arapça'da "keşfisak" da denilmektedir. Hz. Abdullah bin Abbas bu manada olduğunu rivayet ederek Arap edebiyatından getirdiği bazı delillerle bunu tekid etmektedir. Başka bir görüşe göre ise, İbn Abbas ve Rübey bin Enes'ten "Keşfisak"tan muradın "hakikatın üzerinden perdenin kalkması" olduğu rivayet edilmiştir. Bu yoruma göre mana şöyle olmaktadır: "O gün bütün hakikatler açığa çıkınca herkesin yaptığı ortaya çıkacaktır." Tefhimul Kuran tefsiri
@kilicarslan derdin üzüm yemek ise ahter kardeşimin açıklaması yerindedir.
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Anladım, anladım da, ilmi bir disiplin ekseninde bu mes'eleler ifade edilmeli kabül edilmeyen görüşler de çürütülmelidir...

Yanılmıyorsam Tefsir Usulünü yeni yayınladı...
Yakında bir Hadis Usulüde gelir belki...

Sonuç olarak herkes kendi inandığını savunacak, hesap mahşere...
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir


Harbiden siz ne dediğinizi bilmiyorsunuz .. İslamoğlunun itikadı diye ayrı bir durum mu var..
Bu cümle şirk kokuyor... Adam nakilde uzman,dil bilimde uzman...
Ehli sünneyi senden benden iyi biliyordur...

Sifil ve şenocak'ın karşısına çıkma cesareti olmayan bir adamı ancak avam uzman görür.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Sifil ve şenocak'ın karşısına çıkma cesareti olmayan bir adamı ancak avam uzman görür.

Mekanına gitmişler de kovulmuşlar mı ?
Yoksa biz gitmeyiz o gelsin mi diyorlar...
Sizin gibi tekfirci olacağıma avam olmayı tercih ederim iltifat buyurmuşsunuz teşk ettim...
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
M.İslamoğlu hocamız doğru yapıyor...
Asla böyle cingözlüklere fırsat vermemeli...
Çemkirsinler dursunlar...
Kervan yürür...
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Yanılmıyorsam Tefsir Usulünü yeni yayınladı...
Yakında bir Hadis Usulüde gelir belki...

Sonuç olarak herkes kendi inandığını savunacak, hesap mahşere...

Bir de şunu ifade edeyim:

Kur'an'da Hz İsa'nın nuzülüne dair ayetler açık değildir. Hatta ayetlerin birinde Hz İsa'ya karşı "vefat ettireceğim" ifadesi de kullanılır.

Hadisler olsa da,

Sevgili Peygamberimiz, Hz İsa'nın nuzülüne dair hadisleri, "iman esası olmasına yönelik" mi ifade etmiştir?

Hadislerden yola çıkarak bunun bir "iman" konusu olduğunu ifade eden de yoktur zaten,

Ama bizim inancımızda şu vardır:

"Allahü Teala her şeye kadirdir. O'nun gücünün yetmeyeceği hiçbir şey yoktur..."

Neyse dediğiniz gibi Ahiret'te her şey ayan beyan ortaya çıkacaktır...

Selamlar...
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Benim demediğim bir şeyi niçin ısrarla ve sürekli ben demişim gibi davranıyorsun. Allahtan kork.

Yani Lafons insan bu kadar mı kendini kandırır?! herkes herşeyi görüyor o zaman onları kabul etmediğini açıkca itiraf et..
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
@kilicarslan derdin üzüm yemek ise ahter kardeşimin açıklaması yerindedir.

neymiş... hadisleri olduğu gibi anlayamazsın. KURANİ Çercevede anlamaya mecburuz, tevili mümkün değilse o rivayetin bilinen anlmından uzak durulur terk edelir.
Bu kesinlikle eleştirilecek bir durum değildir. Ebu Hanife de bir konuda "bu sözü Peygamber söylemiş olamaz" diyerek senedi sahih olan hadise itibar etmemiştir.

Buyrun bir başka rivayet:

Allah Adem`i kendi sûretinde yaratmıştır. ” Müslim, Birr, 112. Buhari istihzan 1

Biz metodumuzu açıkca ortaya koyuyoruz. Mihenk taşımız Kurandır, hadisler kuranı çerçevede yorumlanır , tevil edilir, mümkün değilse hadis olduğu iddia eden söze itibar etmeyiz.

Böyle yaptımız için sizin veya bir başkasının "Peygamberi susturuyor" yada "sünneti inkar ediyor" şeklinde ithamlar da bulunması haksızlık olur.

 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Yani Lafons insan bu kadar mı kendini kandırır?! herkes herşeyi görüyor o zaman onları kabul etmediğini açıkca itiraf et..

Açıkça itiraf ediyorum, hiçbir veli bırakın nebilerin seviyesine gelmeyi, sahabenin seviyesine bile yak la şa mazzz.
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Açıkça itiraf ediyorum, hiçbir veli bırakın nebilerin seviyesine gelmeyi, sahabenin seviyesine bile yak la şa mazzz.

Peygamberlerden fazla ilim verilmesi onların daha üstün olduğu anlamına gelmez demiştin. Veli varsaydıklarınıza peygamberlerden fazla ilim verilmiş midir bi de güncel olan levlake sözünü soralım onu hadis olarak kabul ediyor musun?
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Sevgili Peygamberimiz, Hz İsa'nın nuzülüne dair hadisleri, "iman esası olmasına yönelik" mi ifade etmiştir?

Hadislerden yola çıkarak bunun bir "iman" konusu olduğunu ifade eden de yoktur zaten,

Ama bizim inancımızda şu vardır:

"Allahü Teala her şeye kadirdir. O'nun gücünün yetmeyeceği hiçbir şey yoktur..."

Neyse dediğiniz gibi Ahiret'te her şey ayan beyan ortaya çıkacaktır...

Selamlar...

Bir kısmı senet yönünden sahih olan bu rivayetlerin yol kazasına uğrama ihtimalleri de var, makul bir çerçevede bu rivayetlere bakmak mümkündür, bu rivayetlerin te'vili, müteşabihliği, hatta işaretleri, sırları mümkündür...bunlar üzerine kafa yormadım, itikat edinmediğim için...

 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Peygamberlerden fazla ilim verilmesi onların daha üstün olduğu anlamına gelmez demiştin. Veli varsaydıklarınıza peygamberlerden fazla ilim verilmiş midir bi de güncel olan levlake sözünü soralım onu hadis olarak kabul ediyor musun?

lafons7275 böyle birşey dedin mi hiç?
 
Üst