Mustafa İslamoglu Hadis İnkarcısı Mı?

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Kuraniyyuncu ve hadis inkarcisi seklinde itham edilen M.İslamoglu'nu baskalarinin iddia ve iftiralari uzerinden saldirmak muslumana yakismaz.

Konu ile ilgili asagida Mustafa İslamoglu'nun " Uc Muhammed-İki Tasavvur Bir Gercek" adli eserinden alinti veriyorum ki ne olup ne olmadigi anlasilsin. Bakin bakalim buradan hadis inkarciligi cikiyormuymus.

*

Sünnet Nedir ve Nasıl Anlaşılmalıdır:


Bir hareketin sünnet olabilmesi için şu vasıfları taşıması gerekir:

orjinallik, örneklik, doğruluk, mutedillik, kuralsallık.


Yani Hz. Peygamber’in her davranışı her eylemi sünnet değildir. Hangilerinin sünnet olduğu iyi anlaşılmalıdır. Eğer Peygamberin her hareketi sünnet kabul edilirse, bu bidat’a yol açar.
Onun sünnet olmayan normal hareketlerini sünnet diye devamlı yapmak, bunu dinden bilmek bidat olur.


Hadis Nedir ve Hadise Nasıl Yaklaşılmalıdır:

Hadisi normal bir kelamdan-lafızdan ayıran, onun özgün, orijinal ve amaçlı bir söz oluşudur. Bir sözün hadis sayılabilmesi için peygamberlik misyonuyla doğrudan ilişkili olmalı. Peygamberin ağzından çıkan her söz misyonuyla ilgili değildir.

Hz. Ömer, bir hüküm barındırmayan ve bir sünnet ifade etmeyen hadislerin naklini yasaklamıştır. Bir hadiste, bir uygulamada sünnet olan amaçtır, araç değil. Yani önemli olan o sözün ya da o eylemin yapılış amacıdır. Bu gerçek göz ardı edilince sünnetçilik ve
hadisçilik adında bir ideoloji ortaya çıkıyor.


Haricilerden Oryantalistlere Sünnet Karşıtlığı:

Sünnet ve hadisin sultası altına sığınarak kendi meslek, meşrep ve hiziplerini savunmak için rakip hiziplere karşı savaş açanlar oldu. Karşı tarafın saldırıları da tabii ki sünnet ve hadise yapıldı. Bunun sonucunda sünnet ve hadise karşı bir tepki oluştu. Bu tepkilerin ilki
Harici tepkisidir. Harici mezhebinin temeli Kuran’ı yüceltmek ve ona uymaya çağırmaktı. Fakat onlar sünnetten ve hadisten uzaklaştılar.

Emeviler kendi sultaları için güçlerini artırmak için hadis uydurmacılığını teşvik ettiler. Bunu bilen Hariciler de bu hadisleri hep
reddettiler. Bu durum alışkanlık yapmış olacak ki tüm hadisleri tüm sünnetleri reddetmeye kadar vardı bu iş.


Hint Kuraniyyun Akımının İndirgemeci Serüveni;

Her Tepkisel Aşırılık Bir Başka Aşırılığın Ürünüdür: Sünneti toptan inkara dayanan Hint Kurancılık hareketi tepkisel bir harekettir. Çıkışı iki nedene dayanır.

Birincisi; sömürgeci İngilizlerin kültürel etkisi. Hindi Moğol İslam Devleti parçalanınca batının ilk sömürgesi oldu. Fransa ve İngiltere’nin bölge üzerindeki hakimiyet savaşını İngilizler kazandı. Ve tüm
alt kıtayı işgale kalkıştılar. Bölge halkına zulümler ayyuka çıktı. İşte böyle bir durumda Batı, alt kıtada hristiyanlaştırma faaliyetlerine ayrı bir özen gösteriyordu. Misyoner teşkilatları her yere yayılmıştı, harıl harıl çalışıyorlardı. Hristiyanlaştırma çalışmalarına en sert direniş İslam’dan geldi. Müslümanların direnişiyle karşılaşan İngilizler oryantalizm çalışmalarını (yani İslam’a ve Müslümanlara karşı nasıl bir din ve kültür savaşı verecekleriyle ilgili çalışmaları) hızlandırdılar.

Ve Müslümanları her türlü saldırıya karşı ayakta tutan en büyük gücün İslam olduğunu anladılar. Bu dinin kodlarını çözmek için
uğraştılar ve dini hayata taşımada birinci önceliğe sahip olan sünneti ve onun söz dağarcığı olan hadisi gördüler. Ve çalışmalarını buraya yoğunlaştırdılar.

Bu arada İngiliz sömürgesi altında kalan Hint Müslümanları İngilizlere karşı mağlup olmalarının sebeplerini araştırdılar. Onlara göre mağlubiyetin sebepleri şunlardı; parçalanmışlık, taklit, hurafe,
tembellik, cahillik… Kendilerindeki bu hastalıkları fark eden Hint Müslümanlar bunların sebebini Kuran’dan uzaklaşmak ve aklı aktif olarak kullanmamak olarak buldular.

Ve sonra siyasal ve askeri yenilginin nedeni olarak gördükleri ihtilaf ve tefrikanın esas nedeninin sünnet ve hadis olduğunu düşündüler.

Çünkü türetilen uydurma hadisler ve sonradan sünnet diye ortaya çıkan şeyler hurafelerle doluydu ve aklı pasifleştiriyordu.

Tabii burada İngiliz oryantalistlerin payı da oldukça büyüktü. Ve sonuç; yenilgilerinin en büyük nedeni olarak gördükleri sünnet ve hadise karşı topyekün savaş açtılar.

İkincisi; bölgede tüm versiyonlarıyla yaygın olan mahsus akıl.Biri çıkıp kendi belirlediği inanç esasları etrafında bir yapı kuruyor. Bu esaslar şunlar; Hz. Peygamber bir nurdur. Hiç kuşkusuz gaybı bilir. Tüm varoluş onun elindedir. Her doğanın zaman ve mekanında hazır
ve nazır bulunur…

Başka biri de çıkıp önce Mesihlik iddiasında bulunuyor. Allah’ın
konuşturduğu ve konuştuğu kişi olduğunu iddia ediyor. Sonra da bunu ilerletip, peygamber olduğunu söylüyor. Daha sonra iyice azarak Tanrı’nın yeryüzünde insan kılığına girdiği kişi olduğunu söylüyor. Kendine göre bir inanç sistemi kuruyor. Cihadın sadece içsel olduğunu,
başka türlü cihad olmadığını söylüyor. Bu söylev de İngilizlerin hoşuna gidiyor ve bu şahsı destekliyorlar. Bu cihad öğretisini, kendileriyle mücadele etmeye kalkışanlara örnek gösteriyorlar.

İşte böyle mahsus akıl birbirini takip eder bir şekilde ortaya çıkıyor. Ve bunun sonu sünneti toptan inkar oluyor.

i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Sünneti veya hadisleri toptan inkar etmekle, kısmen inkar etmek arasında hiç bir fark yoktur ! Aynı Kurandaki bir ayeti inkâr etmek nasıl cehenneme bilet almak demekse, hadislere şaşı bakmak ta aynı şey demektir. Müslüman bilâkis bütün hadislerin sahih ve doğru olduğu ihtimalini düşünerek "uydurma" diye hüküm verilmiş hasilere bile temkinli yaklaşmalı sahih olabileceği saikasıyla inkâr yolunu tutmamalıdır. Çünkü, Rabbimiz kendisine itaatin kanbulü için Rasûlüne itaat etmeyi emretmektedir ve şart koşmaktadır. Peygambere itaat olmadan-yapılmadan, Allah'a itaat asla olmaz-olamaz...
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Hadis iliminin varligi dahi, rivayete, icmaya yalan karistiginin tescilidir.

Uydurma Kuran ayeti var mi ki ikisini ayni kateoriye koyuyorsun?

Cevap ver diye sormadim fakiri abi, senin saglikli bir cevap verebilecegin konu degil bu.

i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Hadis iliminin varligi dahi, rivayete, icmaya yalan karistiginin tescilidir.
Uydurma Kuran ayeti var mi ki ikisini ayni kateoriye koyuyorsun?
Cevap ver diye sormadim fakiri abi, senin saglikli bir cevap verebilecegin konu degil bu.
i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sen bir defa iman konusunda çok büyük aymazlık içindesin Red!
Şüphe üzerine iman olmaz herşeyden önce bunu bilmiyorsun !
Hadislere ve icmaaya yalan karıştığı inancın, senin müslüman olmana en büyük engeldir bundan haberin dahi yok ! Bu inancın sürdüğü müddetçe İslâmı hep dışarıdan seyreden bir yabancı olmaya devam edeceksin !
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Tamam iste ben de bunu diyordum, senin saglikli cevap verebilecegin bir konu degil bu.

Suphe olmadan iman olmaz. Ancak senin gibi cahiller kuskulanmazlar, onun icinde sirkten bir turlu yakalarini kurtaramazlar.
Bu anlamda yahudi farisilerden pek farkiniz yok fakiri abi.


i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Allah'ın sözü ile insanın sözünü eşit gören kaç tane ilaha iman etmiş olur?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir



Suphe olmadan iman olmaz. Ancak senin gibi cahiller kuskulanmazlar, onun icinde sirkten bir turlu yakalarini kurtaramazlar.


Red yapma şunu.

Bir müslüman Allah'ın varlığından şüphe edebilir mi? Ederse müslümanlıktan çıkmaz mı?

Bir müslüman İslam'ın hak din olduğundan şüphe edebilir mi? Ederse müslümanlıktan çıkmaz mı?

Bir müslüman öldükten sonra dirilip hesap vereceğinden şüphe edebilir mi? Ederse müslümanlıktan çıkmaz mı?


Bu soruları arttırmak mümkün.

Eğer kastettiğin şüphe yukardakiler değilse nedir?

Müslüman neyden şüphe edecek de ondan sonra imanı kuvvetlenecek?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Halbuki Kurana baktığımızda şüphecilik kınanan bir olgudur:

2:147 - O hak, Rabbindendir. Artık şüpheye düşenlerden olma sakın!
blank.gif
3:60 - Bu hak (gerçek) senin rabbindendir, o halde şüphecilerden olma.
blank.gif
6:2 - Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de (kıyamet zamanı) O'nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.
blank.gif
6:114 - Allah, size Kitab'ı (Kur'ân'ı) açıklanmış olarak indirdiği halde, ondan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, o Kur'ân'ın, gerçekten Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O halde sakın şüphe edenlerden olma.
blank.gif
9:45 - Senden izin isteyenler, olsa olsa Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar olabilir. Onların kalbleri hep işkillidir. Bundan dolayı şüphe içinde bocalayıp dururlar.
blank.gif
10:94 - Sana indirdiklerimizde herhangi bir şüpheye düşersen, senden önce kitap okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak gelmiştir. Sakın şüphe edenlerden olma!
blank.gif
10:104 - De ki: "Ey insanlar! Eğer benim dinimde bir şüpheniz varsa, şunu bilin ki, Allah'ı bırakıp da sizin taptıklarınıza tapmam. Lâkin sizin de canınızı alacak olan Allah'a taparım. Bana müminlerden olmam emredilmiştir".
blank.gif
15:63 - Elçiler dediler ki: "Bilakis biz sana onların şüphe ettiği azabı getirdik."
blank.gif
24:50 - Kalplerinde bir hastalık mı var? Yoksa şüphe ve tereddüd içinde midirler? Yoksa Allah ve Resulünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir!
blank.gif
29:48 - Sen bundan önce, ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar kuşku duyarlardı.
blank.gif
34:51 - Onları telaşa düştükleri zaman görsen: Artık kaçamak yoktur. Yakın yerden yakalanmışlardır.
blank.gif
34:52 - Ve: "O'na iman ettik" demektedirler. Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulaşabilmek) nerede?
blank.gif
34:53 - Halbuki daha önce (dünyada) O'nu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden gayba taş atıyorlardı.
blank.gif
34:54 - Artık kendileriyle arzularının arasına set çekilmiştir. Tıpkı bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü hepsi işkilli bir şüphe içinde bulunuyorlardı.
blank.gif
40:34 - Bundan önce size delillerle Yusuf gelmişti. O zaman da onun size getirdiğihakikatte şüphe edip durmuştunuz. Nihayet vefat ettiğinde de "Bundan sonra Allah asla peygamber göndermez" dediniz. İşte aşırı şüpheci olanları Allah böyle şaşırtır.
blank.gif
43:61 - Gerçekten o, (İsâ'nın yere inişi) kıyâmetin yaklaştığını gösteren bir bilgidir. Sakın kıyâmet hakkında şüpheye düşmeyip, bana uyun, bu doğru yoldur.
blank.gif
44:50 - İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur."
blank.gif
49:15 - Gerçek müminler ancak Allah'a ve Resulüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.
blank.gif
57:14 - (Münafıklar) onlara: "Biz sizinle beraber değil miydik?" diye seslenirler. (Müminler) de derler ki: "Evet ama, siz kendi canlarınıza kötülük ettiniz, gözlediniz, şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan (şeytan) sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı.
blank.gif
74:31 - Biz o ateşin muhafızlarını hep melekler yaptık. Bunların sayılarını da ancak kâfirler için bir imtihan kıldık ki, kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler, iman edenlerin de imanı artsın. Kendilerine kitap verilenler ve müminler şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık bulunanlarla kâfirler de: "Allah bu misalle ne demek istedi?" desinler. İşte böyle, Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini de yola getirir. Rabbinin ordularını ancak Rabbin bilir. Bu, insanlar için uyarıdan başka bir şey değildir.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,880
Tepkime puanı
2,060
Puanları
113
Konum
Mars
sorgulamaktan korkuyorlar ya anlatıldığı gibi değilse o zaman geri dönme şansın var mı?
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,880
Tepkime puanı
2,060
Puanları
113
Konum
Mars
Halbuki Kurana baktığımızda şüphecilik kınanan bir olgudur:

Delil ve kanıtlar gördükten sonra halen şüphecilik içinde olursan haklısın ama aklını kullanmaz ve ayetlerin anlattıklarını anlamaz isen sorun çok demektir.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Tam tersi lafons, suphe hakikate goturen bir yontemdir. Hz İbrahim supheci olmasaydi, ailesinden ve cevresinden aldigi egitim ve bilgi ile hakikata ulasamazdi. Suphe etmis ki hakikati bulmus degil mi.

Mesela sizi ele alalim, icinde bulundugunuz sirk dinini hic sorgulamiyorsunuz, neden? Cunku eminsiniz, hakikati sizlerin temsil ettigine inaniyorsunuz ama bir kere olsun suphelenip acaba diye hic kendi kendinize sordunuz mu?

İman, kisinin kendisine ogretilenleri sorgulamadan almasi degildir. İman, anadan-babadan miras yoluyla gecen birsey de degildir.Musluman bir aileden dogmus olmak bizi de otomatikman musluman yapmaz. Bir kere bu Allah'in adaletiyle bagdasmaz.

Bir gayr'i muslim nasil musluman oluyor saniyorsun? Sen nasil musluman oldun? Aradaki farki anlayabiliyor musun?

Dusunsene, bizler sorgulayici olmasaydik, din adina soz soyleyen herkesi, arastirmadan, sorgulamadan kabuk etseydik din adina nelere inanmak zorunda kalirdik, hic dusundun mu?

Suphe; bilgisizliginin farkinda olma halidir ve insani hakikata taşır. Herseyde supheci olun demiyoruz yerine gore supheci olun diyoruz.

i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

Aşk Şairi

Kıdemli Üye
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,286
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Web sitesi
www.haksairi.com
Helâl olan şeyler belli, harâm olan şeyler de bellidir. Bu ikisinin arasında, halkın birçoğunun helâl mi, harâm mı olduğunu bilmediği şüpheli şeyler vardır. Bunlardan sakınanlar, dinini ve ırzını korumuş olur. Sakınmayanlar ise zamanla harâma düşerler. Tıpkı, sürüsünü başkasına ait bir arâzinin etrafında otlatan çoban gibi ki, onun bu arâziye girme tehlikesi vardır. Dikkat edin! Her padişahın girilmesi yasak bir arâzisi vardır. Allâh'ın yasak arâzisi de harâm kıldığı şeylerdir.”(Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107)


“Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe vermeyene bak!” (Tirmizî, Kıyâmet, 60)

..Kim şüpheli olduğunu sezdiği bir şeyi terkederse, harâmlığı belli olan şeyi daha çok terk eder. Kim de şüphelendiği şeyi yapmada cü'retkâr olursa, harâmlığı açık olan şeye düşmesi daha kolaydır.” (Buhârî, Buyû, 2)

“İyiliğin ne olduğunu sormaya mı geldin?” buyurdu.
"Evet!" dedim. O zaman şunları söyledi:
“Kalbine danış. İyilik, kalbin uygun gördüğü ve yapılmasını tasdik ettiği şeydir. Günâh ise içini tırmalayan ve başkaları sana «Yap!» diye fetvâlar verseler bile, içinde şüphe ve tereddüt uyandıran şeydir.” (İbn-i Hanbel, IV, 227-228; Dârimî, Büyû, 2)

“Bir kul günâha girerim korkusuyla, yapılması sakıncalı olmayan bâzı şeylerden bile uzak durmadıkça, müttakîler derecesine çıkamaz.” (Tirmizî, Kıyâmet, 19)



 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir


Suphe; bilgisizliginin farkinda olma halidir ve insani hakikata taşır. Herseyde supheci olun demiyoruz yerine gore supheci olun diyoruz.

i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Şüphe etmek bir süreç midir?

Sen şuan hala şüphe içinde misin?

Yoksa bir dönem şüphe ettin sonra araştırdın, okudun ve öğrendikten sonra şüphelerinden kurtulup dosdoğru dini bulduğuna mutmain oldun mu?
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,880
Tepkime puanı
2,060
Puanları
113
Konum
Mars
Şüphe etmek bir süreç midir?

Sen şuan hala şüphe içinde misin?

Yoksa bir dönem şüphe ettin sonra araştırdın, okudun ve öğrendikten sonra şüphelerinden kurtulup dosdoğru dini bulduğuna mutmain oldun mu?

Şüphe bize anlatılanlar üzerine edilir sonra bunları araştırıp sorgularsın ayet delil ve kanıtların ışığında ya kabul edersin yada etmezsin hak görüldüğünde artık şüphe edilmez.. budistler hindular bile şüphe etmiyor olduğu gibi kabul ediyorlar sonuç ortada fazla söze gerek yok..

Allah gideceğimiz yolun tabelalarını koymuş artık okuyup bu yolda yolcu olmak gerek...
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Deve ye binmek sünnettir.

Deve ye binmeyip de taksi ye binenler sünneti inkarmi ediyorlar ?

Cehenneme biletmi aliyorlar?
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Fettoş haydar baş ömer öngüt evrenesoğlu usama laden M.islamoğlu Abdulaziz bayındır Zekeriya beyaz y.öztürk Ali şeriatı c. afgani reşit rıza fazlurrahman mevdudi ibni teymiye bunların hepside şeytanın yolunda
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
Fettoş haydar baş ömer öngüt evrenesoğlu usama laden M.islamoğlu Abdulaziz bayındır Zekeriya beyaz y.öztürk Ali şeriatı c. afgani reşit rıza fazlurrahman mevdudi ibni teymiye bunların hepside şeytanın yolunda

senin alimin kim?
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,880
Tepkime puanı
2,060
Puanları
113
Konum
Mars
Fettoş haydar baş ömer öngüt evrenesoğlu usama laden M.islamoğlu Abdulaziz bayındır Zekeriya beyaz y.öztürk Ali şeriatı c. afgani reşit rıza fazlurrahman mevdudi ibni teymiye bunların hepside şeytanın yolunda

ohhh nereden biliyorsun? bir yerden haber mi geldi?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Fettoş haydar baş ömer öngüt evrenesoğlu usama laden M.islamoğlu Abdulaziz bayındır Zekeriya beyaz y.öztürk Ali şeriatı c. afgani reşit rıza fazlurrahman mevdudi ibni teymiye bunların hepside şeytanın yolunda

Kırmızılı ismi kendin araştır. Hayatını oku.

Koç , sabancı gibi zengin bir ailenin çocuğu, para yemek varken mağaralarda İslam düşmanlarıyla savaşmış.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Mürşidlerin sözleri yalan, amelleri dolan, konuşmaları boş, kitapları okunmaz.

İslamoğlu'nun, Bayındır'ın, Eliaçık'ın sözleri dolu, kitapları mis, yaşantıları örnektir...

:)
 
Üst