Benim bildigim tutulmaz, farkli görüste olan varmi bilmiyorum. Evet, islamoglu böyle bir seye cevaz veriyor, kendine görede delili var.
http://www.mustafaislamoglu.com/HD472_adetlinin-orucu.html
Erkeklerde durum zaten basit, gusledersin olay biter, bayanlarda durum bir kac gün devam ediyor.
Yanilmiyorsam afganistan tarafinda hayizli bayanlar tutuyorlar.
Efendi kardeşim, kırılmaca darılmaca yok:
Mezhebimizin ilmihalini çok iyi bilmeliyiz.
Hanefide nasstır (yani Allah ve Rasulünün yasağıdır) : Hayızlı (adetli), nifazlı (lohusa) Müslüman kadın, bu haldeyken
oruç tutamaz.
Haramdır. Kesin. İcmayla haramdır. Farklı görüşü yok. Farklı görüşü, bid'attir. Haramlığını inkar küfürdür.
Nassın yoruma açığı, şüphelisi olmaz.
Hanefi olduğunuzu iftiharla ve memnuniyetle öğrendim. Hanefi fıkhına bakarsanız ihtilafsız haram olduğunu göreceksiniz zaten. Hatta diğer 3 hak mezhebde de ittifakla haramdır.
Bu durumda hayızlı ve nifazlı oruç tutabilir diyen de, öyleyken oruç tutan da haramı inkar etmiş, harama cevaz vermiş, haramı çiğnemiş olur. Niyetine göre.
İslamoğlu, "
Kur'an'ı baştan aşağı taradım, böyle bir yasak görmedim" diyerek hayızlı ve nifazlıya oruca cevaz veriyor. Haramı tavsiye edip yasak çiğnetiyor.
İslam'da "
Kur'an'a baktım yasak göremedim, devam" diye bir yöntem yoktur. Böyle diyen biri, sapmıştır. Böyle biri, mesela "
Votka yasağını Kur'an'da bulamadım, serbest" demesi de gerekir. Aynı yöntem. Aynı iş. Böyle biri namaz kılamaz, yönteminden dolayı namazın nasıl kılınacağını Kur'an'da bulamaz. Böyle biri aslında hiç bir ibadeti yapamaz; kulluğunu asla yerine getiremez. Böyle biri aslında dinini kaybeder. İnanmayan bizzat deneyebilir. İslamoğlununki akla da mantığa da dine de insanlığa da ziyan...
Kitap ve Sünnete aykırı fetva verenleri, aykırı görüş sahiplerini gidip boğazlayalım demiyoruz. Görüşlerinden uzak durup salahlarına dua edelim. Kardeşiz diye yanlışlarına göz yummayalım. Sonra bize de ziyan dokunur.
Vesselam
Not:
Ömer Nasuhi ilmihalinde yazar:
122- Adet gören veya lohusa bulunan Müslüman kadınları hakkında bazı özel hükümler vardır.
Şöyle ki, böyle bir kadın namaz kılamaz, şükür secdesinde bile bulunamaz, oruç tutamaz, Kur'an-ı Kerim'den -bir ayet bile olsa- okuyamaz, dua ayetlerini dua maksadı ile okuması bundan müstesnadır. Kur'an-ı Kerim'e veya onun bir levhada veya parada yazılı tam veya tam olmayan bir ayetine el dokunduramaz. En sahih olan görüşe göre Kur'an'ın tercümesi hakkında da hüküm böyledir, onu da eline alamaz. Mescitlere giremez, Kabe-i Muazzama'yı tavaf edemez, kocası ile cinsel ilişkide bulunamaz ve kocası kendisinin göbeği altından diz kapakları altına kadar olan uzuvlarından örtüsüz olarak hatta şehvetsiz olsa bile- istifade edemez. Bütün bunlar haramdırlar.
Örtü bulunduğu taktirde ise, cinsel ilişkiden başka bir şekilde istifade edebilir.
