Üsküdar'da bir Camiide Kemalettin Efendi Hazretlerine denk gelmiş idim. Farzı kıldık ön safta, sonra bu kadar cürmümle hazrete görünmeyeyim diye Camiinin en arkasına yürüdüm, sünneti orada kıldım. Hazret sünneti kıldı sonra tesbihi olduğu yerde çekmedi, kalktı ayağa koca camiide her yer boş zaten günlük namaz, geldi yanıma oturdu. Madem öyle dedim, çıkışta elini öper duasını isterim dedim. Çıkışta yanına vardım, elini öpmek istedim ama öptürmedi herhalde, dua talebinde bulundum. Biz dua ederiz ama siz de dua edin kendinize dediler. Büyükler hep öyle der. Biraz nasihat ettiler ve Allah'ın kulu ile yakınlığından bahsettiler.
Vahdeti vücüd, vahdeti şühud, la mevcude illa Hu sözlerini konuşan ehli irfana Allah'ın yakınlığından sohbet etmek abesle iştigaldir. Bunu ehli tasavvufa kendisini nasihat makamında zanneden tevessülü inkar eden hocalara diyorum. Sen onların anladığının binde birini anladın mı acaba? Yok!
Tevessül vardır, örnekleri de vardır. Buna rağmen ve her zaman La Mevcude İlla Hu...
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?129629-Kemalettin-Altıntaş-Hocaefendi