hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
"On beşinden yukarı olanlar, eğer masum ve mazlum ise, mükâfâtı büyüktür, belki onu Cehennemden kurtarır. Çünkü ahirzamanda madem fetret derecesinde din ve din-i Muhammedîye (a.s.m.) bir lâkaytlık perdesi gelmiş. Ve madem ahirzamanda Hazret-i İsâ’nın (a.s.) din-i hakikîsi hükmedecek, İslamiyetle omuz omuza gelecek. Elbette şimdi, fetret gibi karanlıkta kalan ve Hazret-i İsa’ya (a.s.) mensup Hıristiyanların mazlumları, çektikleri felâketler onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir." Said Nursi
Kısaca yazar isek:
Çocuk yaşta ölen kafir çocukları (akıl baliğ olmadan), deliler ve fetrette yani İslam'ı öğrenebilecek bir zamanda/mekanda yaşayamayanlar... Mesela, ıssız bir ormandaki ya da ıssız bir adadaki yerli kabile gibi. Mesela hiç Peygamber ya da varisi bir alim göremeyen çağlar.
Bunların ahıret durumu ne olacak? Cennete mi? Cehenneme mi gidecekler?
1- Eğer çocuk yaşta ölen kafir çocuğu darül harbde yani gavur topraklarında öldüyse Cehenneme gider. Babasına tabidir.
2- Eğer çocuk yaşta ölen kafir çocuğu darül İslam'da yani Müslüman topraklarında öldüyse Cennete gider. Müslümanların cennete girenlerine hizmet eden görevlilerden olur...
Bunlar Hadis-i Şeriflere dayanır. Deliler de çocuk hükmündedir.
Fetret ehli olan akıl baliğ kimselere (çocuk olmayanlara, büyüklere, on beşi aşmışlara) gelince... Bu konuda ihtilaf vardır.
3- Maturidiler, akıl ile Allah'ın varlığını bulmalarını şart koşar. Bu kadar varlığı bir yaratan olmalı diyecekler. Akıl ile Allah'ı bilir/bulursa Cennete gider. Bulamazsa Cehenneme düşer, demişlerdir.
4- Eşariler ise, akılla bulmalarına da bakmaksızın, bir yaratıcı var demeseler bile Peygamber gönderilmeyen kimselerin Ehli Necat olacağını yani Cennete gireceğini söylerler.
5- Müçtehid ve bin yılın Müceddidi olan İmam Rabbani Hz. ise hem Maturidileri hem de Eşarileri tenkid etmiş, işin akla bırakılamayacağını, aklın Müslümanda bile istikamet tayinine yetmeyeceğini ve imtihan olunmadan Cennete girilemeyeceğini ama bilmeden de Cehenneme düşmenin adalete sığmayacağını ileri sürerek, fetret ehlinin diriltileceğini, haklar yerine getirildikten sonra afedersiniz hayvanlar gibi toprak olup yok edileceklerini keşfetmiş. Ne Cennete ne de Cehenneme gireceklerdir; ara bir yer olmadığından da yok edileceklerdir demiştir. Bu görüşünü de Peygamberlerin bulunduğu manevi bir mecliste hepsine tasdik ettirmiş. İmam Rabbani Hz.leri ekler: (bundan 440 sene önce söylediğine dikkat edelim) "Bütün dünyaya nazar ediyorum Rasulullah efendimizin tebliğinin ulaşmadığı tek bir yer bile kalmamıştır. Hatta sed arkasında gizli, kimsenin görmediği yecüc mecüc kavimlerine bile Mir'ac gecesi uğrayarak Peygamberimiz onlara dahi tebliğ etmiş fakat onlardan hiç kimse davetini kabul etmemiştir."
5- Muhyiddin İbnu Arabi Hz.leri de bunların ahırette bir defalığına imtihandan geçirileceklerini, o imtihan sonucuna göre kazanırsa Cennete ya da kazanamazsa Cehenneme gideceklerini söyler. (İmam Rabbani Hz., ahıret yurdu imtihan yeri değildir diye bu görüşü de tenkid eder)
6- Said Nursi rahimehullahın yazdıklarına gelince... Eğer kendinin yazısı ise... Said Nursi merhum, Eşaridir. 20. yüzyıl Dünya savaşları sırasında fetret var kabul etsek bile, hıristiyanları necat ettirerek Eşarilerin görüşünden ayrılır. Çünkü Eşariler yahudi ve hıristiyanları fetrete dahil etmezler. Hiçbir tebliğ kendisine ulaşmayanları merkeze alır Eşariler. Bundan ayrı olarak dünya savaşları sırasında fetret olup olmadığı kesin değildir. Hepsinin üstüne eziyet çekmiş hıristiyanların necat bulacağıyla da yani Cennete girmeleriyle de yetinmemiş; onları "HÜKMİ ŞEHİDLİK" makamına dahil etmiş veya dahil olmalarını ummuştur. Şehidlik hangi türü olursa olsun Müslümanlara aittir. Bu sözleriyle selefin ve hiçbir alimin demediğini demiştir.
Fi emanillah.