Müslüm Gündüz Ruşen Çakır Sohbeti Ortalığı Karıştıracak

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
MAHMUD Efendi cemeatinde İki Şehid te NEREDEYDİ MİLLİ GAZETE ? NEREDE İDİ HABER 5 ? NEREDEYDİ SP ?

ERZURUM & ERZİNCAN olaylarında NEREDEYDİ MİLLİ GAZETE ? NEREDE İDİ HABER 5 ? NEREDEYDİ SP ?

Siyasi tarafgirlik ürünü OY için bu kadarı da olmaz ya .

İşte benim YILLAR ÖNCE açtığım konular Mahmut efendi Cemeati ile ilgili konular geçenlerde güncelledim GÖREN YOK bu çok normal SİYASİ ÇIKAR yok.

Senin terbiyesizce SAMANHABER dediğin kanal Uzun yıllar bu konulara değindi gazetesi ile birlikte.

Birde kalkmışsınız neler diyorsunuz.

ERBAKAN 93 Roportajı ile beyan ettiklerin tersine LADES oldu İSLAM karşıtlarına imkan verdi ve 28 Şubat oldu. Bunun aksini iddia edenlerle her bakımdan MÜNAZARA hazırıım.ERBAKAN önce DANIŞMANLARINİ İYİ SEÇSİN YANILTILIYOR bunu Kazan da söylerdi beyan etti SUSURLUK olayında ve sonraki gelişmelerde DANIŞMANLAR BİZ YANILTI diye.

Girmiyorum girmek istemiyorum forum a AKIL BAZINDA BİRTEK MÜNAZARA EDECEK SP li yok yalnızca TENKİT yargılama.

Susurluğun en meşhur lafıdır: FASA FİSO

Belki o gözle bakılmasaydı Ergenekon çoktan aydınlatılırdı. Türkiye bu kadar gerilim yaşamazdı. Nasıl olsa hoca gidiciydi, bari kahraman olarak anılırdı bu olayın üzerine gitseydi.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Birileri veya bir grup,akpartinin 28 şubat vari sıkıştırıldığını ima etmeye çalışıyorlar.Yahu yok böyle birşey.
Akparti hala dış güçler için büyük bir fırsat.Bu güçler akparti projesinin bu kadar tutacağını bilmiyorlardı.Mutlular umutlular.

Gelelim samanyolu grubuna.Bu grup zaten 28 şubatta vukuatlıydı.Şimdi bugün hükümete kol kanat geren bu grup,28 şubatta darbecilerle birlikte hükümeti sıkıştırıyordu.

Benim kişisel görüşüm şudurki;yandaş medya sanal bir kriz çıkarıyor.Bu krizde akpartiye yarayacak cinsten.

Füze kalkanı konusu var kardeş. O kalkan TÜRKİYEYE YERLEŞTİRİLMEDEN bu tür olayların ardı arkası kesilmeyecek. 28 Şubat gelir ha diyen bir ses fısıltısı dolanıyor ortalarda.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Birileri veya bir grup,akpartinin 28 şubat vari sıkıştırıldığını ima etmeye çalışıyorlar.Yahu yok böyle birşey.
Akparti hala dış güçler için büyük bir fırsat.Bu güçler akparti projesinin bu kadar tutacağını bilmiyorlardı.Mutlular umutlular.

Gelelim samanyolu grubuna.Bu grup zaten 28 şubatta vukuatlıydı.Şimdi bugün hükümete kol kanat geren bu grup,28 şubatta darbecilerle birlikte hükümeti sıkıştırıyordu.

Benim kişisel görüşüm şudurki;yandaş medya sanal bir kriz çıkarıyor.Bu krizde akpartiye yarayacak cinsten.

Erbakan 28 Şubat ı 93 te görmüştü .

Fakat malesef bile bile LADES oldu.

Aksini iddia ediyorssan MÜNAZARA ya varım.
 

serhen

Asistan
Katılım
10 Ocak 2010
Mesajlar
234
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
44
Erbakan 28 Şubat ı 93 te görmüştü .

Fakat malesef bile bile LADES oldu.

Aksini iddia ediyorssan MÜNAZARA ya varım.

Vay be Erbakan Hoca'ya basiretsiz diyenler daha seçimler bile olmamaış,5 yıl sonra olacak bir olayı Hoca'nın gördüğünü söylüyorlar,Erbakan ne büyük bir insan, :) ,kendinizi pasifize edeceğim diyordunuz ama Erbakan ismini görünce kırmızı görmüş boğa misali her konuyu Erbakan Hoca'ya bağlamayı başarıp kendnizi mutmain ediyorsunuz,artık sizin karakterinizi,münazara anlayışınızı da forumdaki herkesin bildiğini sanıyorum. :)
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Vay be Erbakan Hoca'ya basiretsiz diyenler daha seçimler bile olmamaış,5 yıl sonra olacak bir olayı Hoca'nın gördüğünü söylüyorlar,Erbakan ne büyük bir insan, :) ,kendinizi pasifize edeceğim diyordunuz ama Erbakan ismini görünce kırmızı görmüş boğa misali her konuyu Erbakan Hoca'ya bağlamayı başarıp kendnizi mutmain ediyorsunuz,artık sizin karakterinizi,münazara anlayışınızı da forumdaki herkesin bildiğini sanıyorum. :)

Sizin aklınız bu kadar

Bak ERBAKAN ne diyor.

Bugüne kadar önümüze engeller koyanlar önümüzdeki engelleri tek tek kaldırıyorlar sanki İKTİDAR a gelmemizi istiyorlar sonra önümüze tekrar engeller koyacaklar BAKIN MÜSLÜMANLAR BAŞARISIZ dedirtecekler.

Bunu ben demiyorum ERBAKAN diyor.

Forum benim kim olduğumu bilir ben yaklaşık 5 senedir burdayım.Sizin beni nasıl bilmenizde hiç ilgilendirmez af altından da bana hakaret etmeyin kendi kişiliğiniz ortaya çıkıyor.

Eğer geçmiş bilginize güveniyorsanız buyrun ERBAKAN ın MİLLİ GAZETEDE bile yayınlanan bu sözlerini MÜNAZARA edelim.Yok bilmiyorsanız SUSUN.

NOT Kendime göre kendimi pasifize ettim.Galiba pasifize etmem işinize geliyor.Pasifize etmese idim şuana kadar sizlere yüzlerce cevap verirdim.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
:)
Jet FADIL da sarık ve cüppe ile gelmiş..demek ki böyle bir telkin var..yoksa durduk yere ne diye

Resim_1287988376.jpg


Jet fadılın iki arka sıra arkasındaki kişiye bakın.

Sarık yok, cüppe yok, kravat var.

demek ki böyle bir telkin yokmuş, asıl telkin sizin kafanızdaymış!!!!
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Vay be Erbakan Hoca'ya basiretsiz diyenler daha seçimler bile olmamaış,5 yıl sonra olacak bir olayı Hoca'nın gördüğünü söylüyorlar,Erbakan ne büyük bir insan, :) ,kendinizi pasifize edeceğim diyordunuz ama Erbakan ismini görünce kırmızı görmüş boğa misali her konuyu Erbakan Hoca'ya bağlamayı başarıp kendnizi mutmain ediyorsunuz,artık sizin karakterinizi,münazara anlayışınızı da forumdaki herkesin bildiğini sanıyorum. :)

çok yüklenme agbi nickli arkadaşa, sonra kendini pasifize eder:)
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
çok yüklenme agbi nickli arkadaşa, sonra kendini pasifize eder:)

Önce şunu belirteyim.

PASİFİE OLMA düşüncem başta Erdem , Eylül ve Hazine ye karşı TENKİT SİTEMİM di.

Benim bu konularda iddiam ortada.

İşte bu iddialarıma cevap verin bırakın aklınızca DALGA geçmeyi cevap verememe zayıflığını bunula kapatamazsınız.

Kimi zaman düşünüyorum sizlere cevap vermede harcadığım zaman İSRAF mı gerçekten israf mesajınıza göre.


Sizin aklınız bu kadar

Bak ERBAKAN ne diyor.

Bugüne kadar önümüze engeller koyanlar önümüzdeki engelleri tek tek kaldırıyorlar sanki İKTİDAR a gelmemizi istiyorlar sonra önümüze tekrar engeller koyacaklar BAKIN MÜSLÜMANLAR BAŞARISIZ dedirtecekler.

Bunu ben demiyorum ERBAKAN diyor.


Nereden başlamak istersiniz ERBAKAN ın bu görüşlerini açmaya.
 

serhen

Asistan
Katılım
10 Ocak 2010
Mesajlar
234
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
44
Kimi zaman düşünüyorum sizlere cevap vermede harcadığım zaman İSRAF mı gerçekten israf
İşte şimdi doğru söyledin,Erbakan Hoca'nın Cübbeli Ahmet Hoca'nın açıklarını bulacağım diye harcayacağın zamana yazık
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
İşte şimdi doğru söyledin,Erbakan Hoca'nın Cübbeli Ahmet Hoca'nın açıklarını bulacağım diye harcayacağın zamana yazık

Yapmaa yaa cevap veremeyince yeni bir kaçma starejisimi ?

Bak ERBAKAN ne diyor.

Bugüne kadar önümüze engeller koyanlar önümüzdeki engelleri tek tek kaldırıyorlar sanki İKTİDAR a gelmemizi istiyorlar sonra önümüze tekrar engeller koyacaklar BAKIN MÜSLÜMANLAR BAŞARISIZ dedirtecekler.

Bunu ben demiyorum ERBAKAN diyor.

Evet ERBAKAN ın bu görüşlerine ne diyorsun ve sonraki siyasi sosyal gelişmeler hakkındaki düşüncelerin.

Benim Cübbeli hoca için açık araştıran bir mesajımı göstersene.

Hepiniz busunuz TENKİT & YARGILAMA : Siyasi temelli milli görüşçüler.


Nereden başlamak istersiniz ERBAKAN ın bu görüşlerini açmaya.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
sayın agbi nickli arkadaş:

Senin kendini pasifize etmiş halin bu mu?

:)

Bu arada erbakan bu sözü nerde söylemiş? ne zaman söylemiş? kaynağın nedir?

Bıktım artık sık sık getirmekten.

Sizlerin geçmişle ilgili ve geçmişi analiz yapacak en ufak birikimiz yok.

Hadi getirdim.

Hatta konu açıcam

Münazara edecek ilmin varmı ?



28 Şubat Postmodern Darbe ve Dış Etkiler ?
28.02.2010, 12:37:35

--------------------------------------------------------------------------------

Yazdır | Yorum Yaz Yazı Boyutu: [ + ] [ - ]




M. Necip YAVUZER

ÖZLÜ SÖZ: Devletin dört ana direğinden din, adalet, yönetim ve hazineden biri sarsılacak ya da güçsüz duruma düşecek olursa, vay o ülkenin halkının başına geleceklere. FRANCIS BACON

Yıl 1993, muhalefet olarak Refah Partisi 38 milletvekili ile mecliste bulunuyor. 23-24 Aralık 1993 tarihinde Aytunç Altındal, Necmettin Erbakan ile yapmış olduğu söyleşiyi Yeni Günaydın Gazetesinde yayınlıyor. Daha 1994 ile 1995 yıllarında Refah Partisinin başarıları ortada yok. Buna rağmen Erbakan bu söyleşide çok ciddi ve bir o kadar da önemli şeyler söylüyor.

Aytunç Altındal; "Erbakan'ın Refah Partisi'nin geleceği ile ilgili endişeleri var" diyerek endişesini dile getirirken; Erbakan; "Refah Partisi'ni bekleyen büyük bir tehlike var" diyor. Ben de bu tehlikeyi açıklamasını rica ediyorum. Şöyle diyor Erbakan; "Türkiye'nin ekonomisi çıkmazdadır, taklitçi bir zihniyetle yönetiliyor... Biz buna karşıyız. Biz iktidara geliriz. Geliriz gelmesine de... Evet, iktidara gelebiliriz. Ama sonra ne olur? İktidarda kalabilir miyiz? Yani bizi iktidara hapsederler.."

Kim hapseder? diye soruyorum;

Erbakan; "Biz bir şey farkettik. Bugün Türkiye'de bizim iktidara gelmemizi engellemek isteyen güçler var. Eskiden bize ilgi göstermeyen çevreler, şimdi bize hoş görünmeye çalışıyorlar. Eskiden yolumuza engel koyanlar, şimdi engellerini çekmek ister gibi davranıyorlar. Adeta bizim iktidara gelmemizi ister gibi çalışıyorlar..."

Ne var bunda çekinilecek? diye soruyorum,

Erbakan; "Mesele öyle değil..." ve ekliyor. "Bu adamlar bizim iktidara gelmemizi hoşgörü ile karşılıyorlarsa , bunda bir bit yeniği vardır. Anladığımız kadarıyla, bu adamlar bizim iktidara gelmemize ses çıkartmama kararı aldılar. Biz iktidara geldikten sonra da bizi iktidarda perişen etmeyi düşünüyorlar.

Anlamadım, nasıl yani? Nasıl perişan edebilirler sizi? diye soruyorum

Erbakan; "Böyle bir planları varmış gibi geliyor bana. Biz iktidara geleceğiz. Sonra da bizi iktidara hapsedip perişan etmek isteyecekler. Bize iş yaptırmayacaklar. Önümüze akıl almaz engeller çıkaracaklar. Atacağımız her adımda bizi batırmayı, sabote etmeyi düşünecekler. Hangi soruna el atsak, çözümü yokuşa sürüp, çok kısa zamanda bizleri iktidarda beceriksiz davranmış olmakla suçlayacaklar. İşte Müslümanlar ne kadar başarısızlar görün diyecekler."

"Elimizde Amerikalıların yayınladıkları stratejik araştırma enstitülerinin raporları var. Bunlara göre, Türkiye'de askeri ihtilaller çözüm getirmiyor deniliyor. Ama biz iktidara gelirsek hükümetimizi çalıştırmazlar. Bu raporlardan bizim çıkardığımız sonuç budur. AMA BİZ ALLAH'A GÜVENİYORUZ."

1993 yılında bunları görüp söyleyen Erbakan, endişelerinde haklı çıktı ve bundan 3 yıl sonrada ikitidarda bunları tek tek yaşadı.

Erbakan iktidara gelir gelmez çok kısa bir sürede o zamana kadar faize, rantiyeciye giden parayı ve kurum zararlarını kâra geçirmek sureti ile 3 kalemde 30 milyar dolar civarındaki parayı hazineye kazandırdı. Bir anda dolan hazinenin bu gelirinden işçi, memur, emekli, dul ve yetimlerin yanısıra o zamana kadar çok komik bir para alan Bağ-Kur emeklileri hazineye kazandırılan bu paradan paylarını %100 ile %315 oranlarıda alarak o zamana kadar mağdur edilen bu kesimler bu zamlarla gelir düzeyleri yükseltilmişti. Haliyle piyasalar yapılan bu zamlar neticesinde hareketlilik kazanmış ve yüzler böylelikle güldürülmüştü.

O günden bu yana iktidara gelen hiçbir iktidar Erbakan'ın vermiş olduğu bu zammın bir benzerini veya yarısını dahi vermedikleri gibi ancak yılda %6 gibi komik ve geçinilemeyecek bir oranı reva görme ekonomisini halka dayatırlar. Ya Erbakan'ın vermiş olduğu o zamlar olmasaydı şimdiki maaşların durumu ne olurdu acaba?

Erbakan'ı iktidara getirip perişan etmek isteyenlere karşı Erbakan da hazırlıklıydı. Bu durumu gözönünde bulunduran Erbakan, Havuz sistemi ile devlet hazinesine girmeyen geliri hazineye kazandırdı, hazineye giren gelirin biranda artması ile denk bütçe yapıldı ve lider ülke olmak adına Müslüman ülkeler arasında ilk etapta nüfusu 60 milyonun üzerinde olan 8 ülkeyi yan yana getirerek D-8 projesini hayata geçirdi.

Havuz sistemi, denk bütçe ve D-8 projesi özellikle Amerika ve İsraili endişeye sevk ettiği gibi bu iktidarı düşürebilme plan ve projeleride hemen devreye sokuldu.

Refah-Yol iktidarını düşürebilmek için içte ve dışta hemen senaryolar devreye sokuldu. Bir Sabataist olan Çevik Bir'in bir projesi olarak sarhoş Ali Kalkancı şeyh ilan edilerken, pavyonda çalışan Fadime Şahin'de tesettüre büründürlerek bu şeyhin haremine sokuldu ve daha sonrada sopalı Aczimendiler ortaya çıkarılarak o günün organizetörü olan Sisi adlı erkekten dönme bir kadının yöndirmesi ile Fadime Şahin Müslüm Gündüzün evinde basılarak bu senaryolarla Erbakan iktidarı gözden düşürülmek istenmişti. Bu senaryolar ancak 11 yıl geçtikten sonra açıklandı. Fakat olan olmuş ve dış güçlerin yerli işbirlikçileri ile oynanan oyun tutarak mevcut iktidar onbir aylık bir süreden sonra istifaya zorlanarak yıkılmıştı.

İçte bu alçak ve bir o kadar da adi olan bu ayak oyunları ile iktidarı halkın gözünden düşürme olayları oynanırken Masonlarda hiç boş durmuyordu.

Şimdilerde AKP'nin devlet bakanı olan Faruk Çelik o dönemde Refah Partisinin Bursa il başkanıydı. Fransa Mason Locası'nın Türkiye Mason Locası üstadı olan Necip Arıduru'ya göndermiş olduğu ve aşağıda özetini sunacağım mektup Faruk Çelik'in imzası ile bir ibret vesikası olarak kamuoyuna sunulmak sureti ile yayınlanmıştı. O dönemde Masonluğu karış şiddetli bir çaba içinde olan Faruk Çelik, şimdi ABD ve İsrail yanlısı siyonist örgütlerin yönlendirmesi ile kurulan AKP'nin bir bakanlığını yürütüyor. Yani siyonist ve masonlara karşı çıkan bir Faruk Çelik bugün onların vermiş olduğu bir makamda siyaset yapıyor. Nereden nereye....

Fransız Mason Locası, Türkiye Masonlarının üstadı olan Necip Arıduru'ya göderdiği mektubun özeti;

"Üstadı bulunduğunuz Türkiye Büyük Mason Locası'nda meydana gelen skandallar endişe verici ve talihsiz olaylardır. Büyük locanızda irşad edilmiş bazı masonlar, masonluğun vakarına ve yeminelerine ihanet etmişlerdir. Bu kişiler en gizli toplantılara kadar bütün faaliyetlerimizi mikro kameralar aracılığı ile kaydetmiş bulunmaktadırlar."

Bunların cezalandırılmasını isteyen Fransız Mason Locası daha sora mektupta şunları söylemektedir;

"Nizamnamemiz mucibince , konu hakkında tahkikat yapmaya yetkili tek otorite olan İSRAİL YÜCE KONSEYİ, olayın müsebbiplerini açıklama, gerekli önlemleri alma ve 27 Mart 1997'ye kadar geniş bir tutanak fezlekesi hazırlama görevini bize tevdi etmiştir. Tebliğ tezkeresinde REFAH PARTİS'i yönetimindeki hükümetin cemiyetimize karşı bir tavır koyduğu belirtiliyor, bizde aynı düşünceyi paylaşıyoruz. Hükümet düşmanca tavrını belli etmiştir... Refah Partis'inin tutumu kafi derecede açık olduğundan, Fransa yüce konseyi ılımlı bir hükümetin teşkil edilmesinin elzem olduğuna hükmetmiştir."

Buna binaen Fransa yüce konseyi kardeşçe şunları tavsiye eder

1- Türk basınındaki ve ilgili kuruluşlardaki biraderleri örgütleyiniz ve Refah Partisini iktidarı bırakmaya mecbur etmek için gerekli diğer bütün tedbirleri alınız.

- Refah Partisi'nin itibarını tamamen yok olması ve seçmenlerinin ümidini kaybetmesi ile neticelenecek siyasi bir konjoktür oluşturunuz.

8- Masonluk aleyhindeki radyo, gazete, televizyon, kitap, dergi gibi yayınları izleyip bunlara mani olunuz. REFAH PARTİSİ'ne mensup İslamcı basını ekonomik, siyasi ve adli baskı yoluyla görevini yapamaz hale getiriniz.

Özetleme çalıştığım bu mektuba göre Türkyede bulunan masonların ne kadar güçlü olduklarını ve ellerinin nerelere kadara uzanabileceğinin bir ibret vesikası olarak üzerinde düşünmemiz gerekiyor.

Bunun yanı sıra 28 Şubat sürecinde paşaların dümenine göre hareket eden gazeteci ve araştırmacı yazar İsmail Nacar, aradan 11 yıl geçtikten sonra 28 Şubat 2008 tarihinde Vakit gazetesine şu beyanatı veriyordu;

"28 Şubat'ın irtica, laiklik gibi kavramlarla uzaktan yakından alakası yoktu. Laiklik gerekçeydi, bahaneydi. Erbakan'ın devre dışı bırakılması gerekiyordu. Erbakan ve kadrosu tarafından rantiyeci kesimin muslukları kesilince böyle oldu. Sebeplerden biri bu. İkincisi , Erbakan İsrail karşıtıydı. Operasyonun arkasında İsrail vardı, uzantıları da rantiyecilerdi. 28 Şubat, destekle yapıldı. Erbakan'ın ekonomiye çekidüzen vermesi, şahsiyetli bir dış politikaya yönelmesi, rahatsızlık verdi."

"Türkiye'yi soyan birtakım şirketlere danışmanlık yaptılar, bazı parlak isimler... Rantiye, sömürme söz konusu olduğu zaman, daha doğrusu bu sömürü çarkına çomak sokulduğu zaman, laikliği bahane edip harekete geçerler. Bu hep aynıdır. Bugün laiklik laiklik diye bağıranların bazı önde gelenleri İsrail uşağıdır"

Bu beyanatı veren İsmail Nacar aradan geçen 11 yıllık bir süreden sonra günah çıkarır gibi böyle bir beyanat vermeside ayrı bir handikap olmasının yanı sıra iktidardan uzaklaştırılan REFAH-YOL hükümetinin ardı sıra gelen bütün hükümetler dış güçlerin birer taşeronu gibi çalışıp ülke ekonomisini ve siyasasına dış güçlerin dümen suyuna bıraktılar. 28 Şubat 1997 postmodern darbesinin en önemli ürünü iki dönem ikitidarda olan AKP hükümetidir.

AKP iktidarını ve Ergenekon meselesinin AKP iktidarının ABD tarafından elini nasıl güçlendirdiği meselesini gelecek yazımda yorumlamak dileği ile....





--------------------------------------------------------------------------------

Yazdır | Yorum Yaz

Bak cınbızlayarak getirmedim tümden hatta YORUM la birlikte getirdim varmı şimdi BİLGİ BİRİKİMİN münazara edecek eğer yopksa AVAM DEYİMLE Forum Donkişotluğu yapma.
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Geçen gün kendimce bir gerekçe ile demiştim: Vay be NTV'de yandaş basına geçti.

Ardından bu başlıktaki haberi gördüm.

Böylece, AKP'yi iktidarda tutmak isteyenler AKP hem başörtüsü yasağını çözmesin hem mağdur olup iktidarını pekiştirsin diye provakasyon yapacak tezime bir delil daha çıktı.

Statüko neden başörtüsü yasağını çözmeyerek AKP iktidarını tam garanti altına almıyor. Çünkü, gereçkçesi AKP iktidarının devamından daha mühim.

Başörtüsü yasağının devamı bir semboldür. Statükonun Laiklik tanımının sembolü. Eğer o tanım değişirse staüko bitecektir. AKP iktidarına benzer iktidar bulunabilir, ama Laiklik tanımı değişirse iş biter.

Staükonun laiklik tanımı şudur: Devlet dine dilediği gibi müdahale edebilir. Din devlete müdahale edemez. Dindarlar devletin gösterdiği din ile yaşamak mecburiyetindedir. (Bu devletin laiklik tanımı değildir)

Peki, demokratlar ve Nurcular hangi tanımı yapıyor: Devlet dine ilişemez. Her birey kendi inancı gereği yaşamakta serbesttir.

Nasıl başörtüsü yasağı senboldür. 12 yaşından küçüklerin dini eğitmini yasaklayan kanun tam bir zaferdir.

Evet;

AKP sekiz seneden beri doğruluğu ve mertliği seçmediği gibi bugün de
mert değildir. Milletin içine nifak atarak dış düşmanlarımızla Türkiye
düşmanı Kemalistlere bi-le-rek yardım ediyor. Maksadı ne
demokrasidir, ne Türkiye´nin refahıdır, ne AB´dir, ne İslâm´dır, ne
insanlıktır ve ne de izzetli politikalardır. İhtilâllerin kendilerine
bahşettiği şu iktidarı bir müddet daha devam ettirmenin çaresini arıyor.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Geçen gün kendimce bir gerekçe ile demiştim: Vay be NTV'de yandaş basına geçti.

AKP sekiz seneden beri doğruluğu ve mertliği seçmediği gibi bugün de
mert değildir. Milletin içine nifak atarak dış düşmanlarımızla Türkiye
düşmanı Kemalistlere bi-le-rek yardım ediyor. Maksadı ne
demokrasidir, ne Türkiye´nin refahıdır, ne AB´dir, ne İslâm´dır, ne
insanlıktır ve ne de izzetli politikalardır. İhtilâllerin kendilerine
bahşettiği şu iktidarı bir müddet daha devam ettirmenin çaresini arıyor.

Başörtüsü kullanmayanlarda oy veriyor bu partiye. Onların başörtüsü umurunda bile değil, hatta aman başı açık giriversinler okullara diyenler bile var ama iktidara oy vermeye devam ediyor. Yani Ak Parti ikbalini başörtüsüne borçlu değil, Ülkeyi iyi yönetmekteki başarılarına borçlu. Ülkenin sorunlarına el atıyor ve sorunları çözüyor. Seçimden sonra başörtüsü sorunuda çözülecek, bu bir süreç, bazı şeyler hemen değişemiyor malesef.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bıktım artık sık sık getirmekten.

Sizlerin geçmişle ilgili ve geçmişi analiz yapacak en ufak birikimiz yok.

Hadi getirdim.

Hatta konu açıcam

Münazara edecek ilmin varmı ?



28 Şubat Postmodern Darbe ve Dış Etkiler ?
28.02.2010, 12:37:35

--------------------------------------------------------------------------------

Yazdır | Yorum Yaz Yazı Boyutu: [ + ] [ - ]




M. Necip YAVUZER

ÖZLÜ SÖZ: Devletin dört ana direğinden din, adalet, yönetim ve hazineden biri sarsılacak ya da güçsüz duruma düşecek olursa, vay o ülkenin halkının başına geleceklere. FRANCIS BACON

Yıl 1993, muhalefet olarak Refah Partisi 38 milletvekili ile mecliste bulunuyor. 23-24 Aralık 1993 tarihinde Aytunç Altındal, Necmettin Erbakan ile yapmış olduğu söyleşiyi Yeni Günaydın Gazetesinde yayınlıyor. Daha 1994 ile 1995 yıllarında Refah Partisinin başarıları ortada yok. Buna rağmen Erbakan bu söyleşide çok ciddi ve bir o kadar da önemli şeyler söylüyor.

Aytunç Altındal; "Erbakan'ın Refah Partisi'nin geleceği ile ilgili endişeleri var" diyerek endişesini dile getirirken; Erbakan; "Refah Partisi'ni bekleyen büyük bir tehlike var" diyor. Ben de bu tehlikeyi açıklamasını rica ediyorum. Şöyle diyor Erbakan; "Türkiye'nin ekonomisi çıkmazdadır, taklitçi bir zihniyetle yönetiliyor... Biz buna karşıyız. Biz iktidara geliriz. Geliriz gelmesine de... Evet, iktidara gelebiliriz. Ama sonra ne olur? İktidarda kalabilir miyiz? Yani bizi iktidara hapsederler.."

Kim hapseder? diye soruyorum;

Erbakan; "Biz bir şey farkettik. Bugün Türkiye'de bizim iktidara gelmemizi engellemek isteyen güçler var. Eskiden bize ilgi göstermeyen çevreler, şimdi bize hoş görünmeye çalışıyorlar. Eskiden yolumuza engel koyanlar, şimdi engellerini çekmek ister gibi davranıyorlar. Adeta bizim iktidara gelmemizi ister gibi çalışıyorlar..."

Ne var bunda çekinilecek? diye soruyorum,

Erbakan; "Mesele öyle değil..." ve ekliyor. "Bu adamlar bizim iktidara gelmemizi hoşgörü ile karşılıyorlarsa , bunda bir bit yeniği vardır. Anladığımız kadarıyla, bu adamlar bizim iktidara gelmemize ses çıkartmama kararı aldılar. Biz iktidara geldikten sonra da bizi iktidarda perişen etmeyi düşünüyorlar.

Anlamadım, nasıl yani? Nasıl perişan edebilirler sizi? diye soruyorum

Erbakan; "Böyle bir planları varmış gibi geliyor bana. Biz iktidara geleceğiz. Sonra da bizi iktidara hapsedip perişan etmek isteyecekler. Bize iş yaptırmayacaklar. Önümüze akıl almaz engeller çıkaracaklar. Atacağımız her adımda bizi batırmayı, sabote etmeyi düşünecekler. Hangi soruna el atsak, çözümü yokuşa sürüp, çok kısa zamanda bizleri iktidarda beceriksiz davranmış olmakla suçlayacaklar. İşte Müslümanlar ne kadar başarısızlar görün diyecekler."

"Elimizde Amerikalıların yayınladıkları stratejik araştırma enstitülerinin raporları var. Bunlara göre, Türkiye'de askeri ihtilaller çözüm getirmiyor deniliyor. Ama biz iktidara gelirsek hükümetimizi çalıştırmazlar. Bu raporlardan bizim çıkardığımız sonuç budur. AMA BİZ ALLAH'A GÜVENİYORUZ."

1993 yılında bunları görüp söyleyen Erbakan, endişelerinde haklı çıktı ve bundan 3 yıl sonrada ikitidarda bunları tek tek yaşadı.

Erbakan iktidara gelir gelmez çok kısa bir sürede o zamana kadar faize, rantiyeciye giden parayı ve kurum zararlarını kâra geçirmek sureti ile 3 kalemde 30 milyar dolar civarındaki parayı hazineye kazandırdı. Bir anda dolan hazinenin bu gelirinden işçi, memur, emekli, dul ve yetimlerin yanısıra o zamana kadar çok komik bir para alan Bağ-Kur emeklileri hazineye kazandırılan bu paradan paylarını %100 ile %315 oranlarıda alarak o zamana kadar mağdur edilen bu kesimler bu zamlarla gelir düzeyleri yükseltilmişti. Haliyle piyasalar yapılan bu zamlar neticesinde hareketlilik kazanmış ve yüzler böylelikle güldürülmüştü.

O günden bu yana iktidara gelen hiçbir iktidar Erbakan'ın vermiş olduğu bu zammın bir benzerini veya yarısını dahi vermedikleri gibi ancak yılda %6 gibi komik ve geçinilemeyecek bir oranı reva görme ekonomisini halka dayatırlar. Ya Erbakan'ın vermiş olduğu o zamlar olmasaydı şimdiki maaşların durumu ne olurdu acaba?

Erbakan'ı iktidara getirip perişan etmek isteyenlere karşı Erbakan da hazırlıklıydı. Bu durumu gözönünde bulunduran Erbakan, Havuz sistemi ile devlet hazinesine girmeyen geliri hazineye kazandırdı, hazineye giren gelirin biranda artması ile denk bütçe yapıldı ve lider ülke olmak adına Müslüman ülkeler arasında ilk etapta nüfusu 60 milyonun üzerinde olan 8 ülkeyi yan yana getirerek D-8 projesini hayata geçirdi.

Havuz sistemi, denk bütçe ve D-8 projesi özellikle Amerika ve İsraili endişeye sevk ettiği gibi bu iktidarı düşürebilme plan ve projeleride hemen devreye sokuldu.

Refah-Yol iktidarını düşürebilmek için içte ve dışta hemen senaryolar devreye sokuldu. Bir Sabataist olan Çevik Bir'in bir projesi olarak sarhoş Ali Kalkancı şeyh ilan edilerken, pavyonda çalışan Fadime Şahin'de tesettüre büründürlerek bu şeyhin haremine sokuldu ve daha sonrada sopalı Aczimendiler ortaya çıkarılarak o günün organizetörü olan Sisi adlı erkekten dönme bir kadının yöndirmesi ile Fadime Şahin Müslüm Gündüzün evinde basılarak bu senaryolarla Erbakan iktidarı gözden düşürülmek istenmişti. Bu senaryolar ancak 11 yıl geçtikten sonra açıklandı. Fakat olan olmuş ve dış güçlerin yerli işbirlikçileri ile oynanan oyun tutarak mevcut iktidar onbir aylık bir süreden sonra istifaya zorlanarak yıkılmıştı.

İçte bu alçak ve bir o kadar da adi olan bu ayak oyunları ile iktidarı halkın gözünden düşürme olayları oynanırken Masonlarda hiç boş durmuyordu.

Şimdilerde AKP'nin devlet bakanı olan Faruk Çelik o dönemde Refah Partisinin Bursa il başkanıydı. Fransa Mason Locası'nın Türkiye Mason Locası üstadı olan Necip Arıduru'ya göndermiş olduğu ve aşağıda özetini sunacağım mektup Faruk Çelik'in imzası ile bir ibret vesikası olarak kamuoyuna sunulmak sureti ile yayınlanmıştı. O dönemde Masonluğu karış şiddetli bir çaba içinde olan Faruk Çelik, şimdi ABD ve İsrail yanlısı siyonist örgütlerin yönlendirmesi ile kurulan AKP'nin bir bakanlığını yürütüyor. Yani siyonist ve masonlara karşı çıkan bir Faruk Çelik bugün onların vermiş olduğu bir makamda siyaset yapıyor. Nereden nereye....

Fransız Mason Locası, Türkiye Masonlarının üstadı olan Necip Arıduru'ya göderdiği mektubun özeti;

"Üstadı bulunduğunuz Türkiye Büyük Mason Locası'nda meydana gelen skandallar endişe verici ve talihsiz olaylardır. Büyük locanızda irşad edilmiş bazı masonlar, masonluğun vakarına ve yeminelerine ihanet etmişlerdir. Bu kişiler en gizli toplantılara kadar bütün faaliyetlerimizi mikro kameralar aracılığı ile kaydetmiş bulunmaktadırlar."

Bunların cezalandırılmasını isteyen Fransız Mason Locası daha sora mektupta şunları söylemektedir;

"Nizamnamemiz mucibince , konu hakkında tahkikat yapmaya yetkili tek otorite olan İSRAİL YÜCE KONSEYİ, olayın müsebbiplerini açıklama, gerekli önlemleri alma ve 27 Mart 1997'ye kadar geniş bir tutanak fezlekesi hazırlama görevini bize tevdi etmiştir. Tebliğ tezkeresinde REFAH PARTİS'i yönetimindeki hükümetin cemiyetimize karşı bir tavır koyduğu belirtiliyor, bizde aynı düşünceyi paylaşıyoruz. Hükümet düşmanca tavrını belli etmiştir... Refah Partis'inin tutumu kafi derecede açık olduğundan, Fransa yüce konseyi ılımlı bir hükümetin teşkil edilmesinin elzem olduğuna hükmetmiştir."

Buna binaen Fransa yüce konseyi kardeşçe şunları tavsiye eder

1- Türk basınındaki ve ilgili kuruluşlardaki biraderleri örgütleyiniz ve Refah Partisini iktidarı bırakmaya mecbur etmek için gerekli diğer bütün tedbirleri alınız.

- Refah Partisi'nin itibarını tamamen yok olması ve seçmenlerinin ümidini kaybetmesi ile neticelenecek siyasi bir konjoktür oluşturunuz.

8- Masonluk aleyhindeki radyo, gazete, televizyon, kitap, dergi gibi yayınları izleyip bunlara mani olunuz. REFAH PARTİSİ'ne mensup İslamcı basını ekonomik, siyasi ve adli baskı yoluyla görevini yapamaz hale getiriniz.

Özetleme çalıştığım bu mektuba göre Türkyede bulunan masonların ne kadar güçlü olduklarını ve ellerinin nerelere kadara uzanabileceğinin bir ibret vesikası olarak üzerinde düşünmemiz gerekiyor.

Bunun yanı sıra 28 Şubat sürecinde paşaların dümenine göre hareket eden gazeteci ve araştırmacı yazar İsmail Nacar, aradan 11 yıl geçtikten sonra 28 Şubat 2008 tarihinde Vakit gazetesine şu beyanatı veriyordu;

"28 Şubat'ın irtica, laiklik gibi kavramlarla uzaktan yakından alakası yoktu. Laiklik gerekçeydi, bahaneydi. Erbakan'ın devre dışı bırakılması gerekiyordu. Erbakan ve kadrosu tarafından rantiyeci kesimin muslukları kesilince böyle oldu. Sebeplerden biri bu. İkincisi , Erbakan İsrail karşıtıydı. Operasyonun arkasında İsrail vardı, uzantıları da rantiyecilerdi. 28 Şubat, destekle yapıldı. Erbakan'ın ekonomiye çekidüzen vermesi, şahsiyetli bir dış politikaya yönelmesi, rahatsızlık verdi."

"Türkiye'yi soyan birtakım şirketlere danışmanlık yaptılar, bazı parlak isimler... Rantiye, sömürme söz konusu olduğu zaman, daha doğrusu bu sömürü çarkına çomak sokulduğu zaman, laikliği bahane edip harekete geçerler. Bu hep aynıdır. Bugün laiklik laiklik diye bağıranların bazı önde gelenleri İsrail uşağıdır"

Bu beyanatı veren İsmail Nacar aradan geçen 11 yıllık bir süreden sonra günah çıkarır gibi böyle bir beyanat vermeside ayrı bir handikap olmasının yanı sıra iktidardan uzaklaştırılan REFAH-YOL hükümetinin ardı sıra gelen bütün hükümetler dış güçlerin birer taşeronu gibi çalışıp ülke ekonomisini ve siyasasına dış güçlerin dümen suyuna bıraktılar. 28 Şubat 1997 postmodern darbesinin en önemli ürünü iki dönem ikitidarda olan AKP hükümetidir.

AKP iktidarını ve Ergenekon meselesinin AKP iktidarının ABD tarafından elini nasıl güçlendirdiği meselesini gelecek yazımda yorumlamak dileği ile....





--------------------------------------------------------------------------------

Yazdır | Yorum Yaz

Bak cınbızlayarak getirmedim tümden hatta YORUM la birlikte getirdim varmı şimdi BİLGİ BİRİKİMİN münazara edecek eğer yopksa AVAM DEYİMLE Forum Donkişotluğu yapma.

EVET bakış ın kırmızı sarı özür Redyellow ağbi si NE OLDU ilmin yokmu hadi paragraf paragraf münazara edelim.

Bilgin yoksa çevrendeki kişilere sorabilirsin.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
:)

neyi münazere edeceğiz yahu?

Erbakan; "Biz bir şey farkettik. Bugün Türkiye'de bizim iktidara gelmemizi engellemek isteyen güçler var. Eskiden bize ilgi göstermeyen çevreler, şimdi bize hoş görünmeye çalışıyorlar. Eskiden yolumuza engel koyanlar, şimdi engellerini çekmek ister gibi davranıyorlar. Adeta bizim iktidara gelmemizi ister gibi çalışıyorlar..."

Erbakanın sesinden var mı bu konuşma?

Aytunç altındal yazmışmış!!

ya böyle garip bir cümle olur mu?

"Erbakan; "Biz bir şey farkettik. Bugün Türkiye'de bizim iktidara gelmemizi engellemek isteyen güçler var."

Erbakan hem bunu söylüyor güya, hemen peşinden de: "Eskiden bize ilgi göstermeyen çevreler, şimdi bize hoş görünmeye çalışıyorlar. Eskiden yolumuza engel koyanlar, şimdi engellerini çekmek ister gibi davranıyorlar. Adeta bizim iktidara gelmemizi ister gibi çalışıyorlar..."

diyormuş:)

yahu böyle saçmalık olur mu? hoca aynı cümle de BUGÜN TÜRKİYEDE BİZİM İKTİDARA GELMEMİZE ENGELLEMEK İSTEYEN GÜÇLER VAR diyor, hemen peşinden de BUGÜN dediği halde ŞİMDİ ENGELLERİ ÇEKMEK İSTER GİBİ DAVRANIYORLAR diyor!

Bu aytunç altındala niye inanayım?

Bunun neyini münazara edeceksin??????

Ha erbakan hoca bu anlamda (yukardaki gibi düşük cümle ile değil) konuşmuş ve gelecekte olacakları (gelecekte diyorum konuşma erbakan hoca iktidar olmadan önce) görmüşse ona da ancak şapka çıkartılır.

Münazara edecek ilmin var mı demişsin ya, HAYIR YOK... BENİM BÖYLE SAÇMA SAPAN ŞEYLERİ MÜNAZARA EDECEK İLMİM YOK.

Buyur sen kendi kendine münazara et!
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bu kadar YAN ÇİZİLMEZ

KAÇMAK için sebebler arıyorsunuz.

BEKLE MİLLİ GAZETEDE de çıktı bu roportaj

BU KADAR KENDİNE GÜVENMEYEN SENİN GİBİLER ÇOĞALDI TOPLUMDA.

bana müsade

KAÇAK KENDİNE GÜVENMEYENLERLE İŞİM YOK.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
hay senin münazarana, tutturdu bi münazara kelimesi, senin neyinle münazare edeyim yahu, burda sorduğum soruyu gidip başka başlıkta yazıyorsun:)
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
28 Şubat 1997 postmodern darbesinin en önemli ürünü iki dönem ikitidarda olan AKP hükümetidir.

Al sana münazara konusu!

Hadi kaçma!

Necip yavuzer aynen böyle demiş, sen alıntı yapmışsın.

hadi git onunla münazara yap, fıstık gibi konu sana:)
 
Üst