Musab'in Soylu Tercihi

Katılım
14 Haz 2006
Mesajlar
28
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Umeyr oğlu Mus'ab hazretleri bolluk içinde, nazlı büyütülen gençlerdendi. Babası ona iki yüz dirhemlik kıyafetler alarak giydirirdi. Gençti, aşın bir servet ve nimet içinde yüzüyordu. İslam'ın ilk yıllarında gizlice müslüman oldu, fakat biri ailesine durumu haber verdi. Bunun üzerine ailesi elini kolunu bağlayarak onu eve hapsetti. Bir müddet evde kapalı kaldı. Daha sonra oradan Medine'ye geçti. Takva içinde yoksul bir hayat yaşamaya başladı. Öyle fakir bir hayat sürüyordu ki, bir gün Hz. Peygamberimiz bir yerde otururken Hz. Mus'ab önünden geçti. Üzerinde lime lime olmuş bir elbise vardı. Rasulullah onun önceki halini hatırlayarak, gözlerinden yaşlar boşanıp ağladı. Uhud savaşında muhacir sahabe grubunun bayraktan o idi. İslam ordusunun safları dağılmaya başladığında bile Mus'ab dimdik ayakta duruyordu. Bir kafir ona saldırdı; bayrak düşsün de müslümanların yenilgisi gözler önüne serilsin diye kılıcıyla onun elini kesti. O sancağı derhal diğer eline aldı. O kâfir diğer elini de kesti. Mus'ab sancak düşmesin diye iki koluyla göğsüne dayayarak tutmaya çalıştı. Bunun üzerine kafir ona mızrağını sapladı. Bu darbeden sonra şehid oldu ama canlı kaldıkça sancağı yere düşürmedi. Onun ölümüyle yere düşen sancağı derhal başka bir sahabi aldı. Defnedileceği zaman üzerinde sadece bütün vücudunu örtmeye yetişmeyen bir bez vardı. Baş tarafını örtseler ayakları açılıyor, ayakları örtülse başı açılıyordu. Peygamberimiz baş tarafını bezle ayaklarını da otlarla örtün, buyurdu.
İki yüz dirhemlik elbiseler giyen, naz içinde büyütülmüş bir kişinin İslam'dan sonraki hayatı işte bu. Öldüğü gün üzerinde kefen olmaya yetecek bir elbise bile yok. Çok büyük bir ihtimam içinde büyümüştü ama o, hayatı bilinçli bir şekilde terketti. Ebedi saadeti, İslamı seçti.
 
A

ada

Guest
Allah razı olsun
Allah şefaatlerinden mahrum etmesin
 
Üst