Mürşidim..ŞAH-I BİLVANİS(K.S.A)

Katılım
13 Haz 2006
Mesajlar
444
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Web sitesi
beysehiraktuel.blogcu.com
Kemalabdullah kardeşim bu tür insanlarla zamanında çok tartıştık..Anladım ki bunları muhatap bile almayacaksın..Sallayacaksın..Boşuna emek harcama..Seni dinleyene anlat..Dinlemeyene konuşma...
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
S.a

Hangi tarikat ehlisiniz bilmiyorum...
Hangi Mürşid-e intisaplısınız onu da bilmiyorum...

1- Şeyhleriniz ile Peygamberi aynı kefeye koymayın
2- Dua etmeyi öğrenin
3- Şeyhim...... nın hatırına
- ... Hazretlerinin yüzü suyu hörmetine/hatırına
gibi kelimelerle dua edilmez....
Dua ancak Allah dan istenir, hiç kimse aracı olamaz....

Hz Muhammed sas in
Sahabenin
Müceddidlerin
İslam Alimlerinin duasına bakın, arada hiç isim/cisim var mı ?

Şeyhiniz de sizin gibi günahkar bir adam... Kendini kurtarması garanti mi ki ? Sizi kurtaması için ondanmeden umuyorsunuz....

Şu olabilir; Şeyhinize dua edin, o size dua etsin.... Ama arada olmayın

Selametle....
 
Katılım
13 Haz 2006
Mesajlar
444
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Web sitesi
beysehiraktuel.blogcu.com
A.selam islam ve insan kardeşim..
Şeyhi peygamber yerine koyanların baş düşmanıyım ve bunun karşısındayım.
Mürşidlerde günah işleyebilirler elbette..Ancak Peygamberler masumdur.Buraya kadar senle bir farkımız yok kardeşim.Lakin daha yukarıda yazdıklarım sana değildir zaten.Yalnız tevessül vardır..Bu konuda bilgi eksikliklerimiz var gibi...
 
Katılım
13 Haz 2006
Mesajlar
444
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Web sitesi
beysehiraktuel.blogcu.com
“Ey müminler! Allah’tan korkun ve O’na (yaklaşmaya, sevilmeye) vesile arayın; O’nun yolunda cihad ediniz ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide/35)

Büyük alimlerimizden İmam Savî (Rh.A.), vesile hakkında şu açıklamayı yapıyor:

“Kişiyi Allah’a yaklaştıran her şey, ayette bahsi geçen vesileye dahildir. Nebileri ve velileri sevmek, Allah dostlarını ziyaret etmek, Allah yolunda infakta bulunmak, bol bol dua etmek, akraba hukukunu gözetmek, Allah’ı çokça zikretmek ve benzeri şeyler bunlardandır.

Buna göre ayetin manası: sizi Allah’a yaklaştıran her şeye yapışınız, O’ndan uzaklaştıran her şeyi de terkediniz demek olur. Durum böyle olunca müslümanların, Allah dostlarını ziyaret etmelerini yanlış görüp bunun Allah’tan başkasına bir ibadet olduğunu zannederek onları küfür ve şirk ile suçlamak, apaçık bir sapıklık ve perişanlıktır. Hayır, gerçek onların dediği gibi değildir. Allah dostlarını ziyaret ve onlara muhabbet beslemek, Rasulullah (A.S.) Efendimizin: ‘Allah için sevmeyenin imanı yoktur’ buyurduğu Allah muhabbetine ve Allahu Tealâ’nın ‘O’na vesile arayın buyurduğu vesileye girmektir’ (Haşiye, II/182)

Meşhur Müfessir Elmalılı Hamdi Yazır (Rh.A) da, bu ayetin tefsirinde, insanın sırf imanla yetinmeyip, Allahu Tealâ’ya yaklaştıran sebeplere ciddi olarak sarılması gerektiğini belirtmiştir. (Hak Dini, III/233-234)


Kâmil velileri vesile edenler, onların Allah’ın kulu olduğunu biliyorlar. Onları Allah’a ortak ve yardımcı görmüyorlar. Onlarda Allah’a ait yetkilerin olduğunu söylemiyorlar. Sadece, onlardaki ihlas, takva ve salih amellere itibar ediyorlar. Onların bu takva ile ilahi huzurda kabul gördüklerini, naz ve niyaz makamında bulunduklarını, dualarının kabul edildiğini, Allahu Tealâ’nın onlardan razı olduğunu düşünüyorlar. Bu halleriyle onların:

“Ben, farz ve nafilelerle bana yaklaşan kulumu sevince, onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden bir şey isterse onu verir, bana sığınırsa kendisini korurum, onu özel himayeme alırım.” (Buhari, İbnu Mâce) kudsi hadisindeki iltifat ve ikrama ulaştıklarına inanıyorlar. Bunun için onların isimlerini dualarına ekliyor, güzel sıfatlarını isteklerinin ilahi huzurda kabulüne destek yapıyorlar. Yoksa onlar, Allahu Tealâ’dan istenecek bir şeyi velilerden istemiyorlar.

Salihleri vesile yapıp Allahu Tealâ’dan bir şey istemeyi tenkid edenler, bunun her namazda Fatiha suresinde okunan “Allahım! Ancak sana kulluk eder, sadece senden yardım isteriz” mealindeki ayetlere ters düştüğünü söylüyorlar. Halbuki bu ayetlerde, Allah’tan bir şey isterken içimizdeki salihlerin zikredilmesine red değil, açıkça bir işaret vardır. Çünkü, ayette “sadece senden isterim” denmiyor, “isteriz” deniyor. Ayeti okuyan kimse yalnız da olsa, “ben” değil “biz” ifadesini kullanıyor. Bununla kul, kendini aciz görüp tevazuya bürünür ve şöyle demek ister: “Allahım! Bizler topluca sana yöneldik; ancak sana kulluk ediyor; sadece senden yardım istiyoruz. Ben senin huzurunda tek başıma bir şey taleb etmeye ehil ve layık değilim. İçimizde gerçek kulluk yapan ve duasında samimi olan salihlerle birlikte senden istiyorum. Benim isteğimi onların duasına kat, kabul eyle”

İNŞALLAH OKUNUR VE İSTİFADE EDİLMİŞ OLUNUR.TEVESSÜL ŞİRK DEĞİLDİR.
 

şahcan

Üye
Katılım
20 Eyl 2006
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kemalabdullah kardeşim bu tür insanlarla zamanında çok tartıştık..Anladım ki bunları muhatap bile almayacaksın..Sallayacaksın..Boşuna emek harcama..Seni dinleyene anlat..Dinlemeyene konuşma...

Selamun aleyküm
İsmin hoş ama seni bilmiyorum.Sadece şunu soruyorum :Bu ön yargı niye?Senin bu insanlar dediğin insanlar kafalarından birşey söylemiyorlar Allahın ayetlerinide yazıyorlar.Şunu istiyorum o insanların ,hiç olmazsa yazdıkları ayetleri oku.O insanlardan kabul etmiyorsan Kurandan bul ve oku.selametle.
 

bilvanisi

Üye
Katılım
16 Eki 2006
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
balıkesir
islamda tevessül vardır adem a.s affını muhammed s.a.v. hatırına istedi allahta kabul etti tevessülün hak oldugunu gösterir bu olay bu olayda hadisi şeriflerde geçer.
 

Nevfal

Üye
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
102
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Güzel bir Allah dostu için açılan başlık ancak böyle mahvedilebilinirdi. İtham edilen şeyler bile ne kadar desteksizdir. Kimdir o ki şeyhini Resulullah yerine koysun! Bir şeyh hangi mertebeye gelirse gelsin geçtik Resulullah aleyhisselamı, sahabe efendilerimizden birine dahi denk olabilir mi? Lütfen daha dikkatli olalım ve bilmeden kardeşlerimizi üzmeyelim.
 
Üst