Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.”
(Kalem, 4)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kıyâmet gününde mü’min kulun terâzisinde güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz, Allah Teâlâ çirkin hareketler yapan, çirkin sözler söyleyen kimseden nefret eder.”
(Tirmizî, Birr, 62/2002)
Hz. Hatîce validemizin akrabası olan Hakîm bin Hizâm (ra) güzel
ahlâk sahibi bir zât idi. Bu sahâbî, müslüman olmadan önce de
son derece cömert, müşfik, hayır-hasenât sahibi biriydi. Kızlarını
diri diri gömmek isteyen babalardan onları satın alır, hayata
kavuşturur ve himâye ederdi. Câhiliye devrinde yüz köle âzâd
etmiş ve yüz deveyi hac esnâsında kurban kesmek ve
muhtaçlara dağıtmak sûretiyle tasadduk etmişti. Müslüman
olunca da yine Allah yolunda yüz deve infak etti ve yüz köleyi
hürriyetine kavuşturdu. Bir gün Peygamber Efendimiz’e:
“-Ey Allâh’ın Rasûlü! Câhiliye devrinde yaptığım bazı hayırlar var:
Sadaka vermek, köle âzâd etmek, sıla-i rahimde bulunmak gibi…
Bunlara mukâbil bana ecir verilir mi?” diye sordu. Rasûlullah (sav):
“-Sen zaten, daha önce yaptığın bu hayırlar hürmetine İslâm’la
şereflendin!” buyurdu.
(Buhârî, Zekât 24, Büyû’100 Itk 12, Edeb 16, Müslim, Îmân 194-196)
İki Gün Bir Değil
“Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.”
(Kalem, 4)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kıyâmet gününde mü’min kulun terâzisinde güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz, Allah Teâlâ çirkin hareketler yapan, çirkin sözler söyleyen kimseden nefret eder.”
(Tirmizî, Birr, 62/2002)
Hz. Hatîce validemizin akrabası olan Hakîm bin Hizâm (ra) güzel
ahlâk sahibi bir zât idi. Bu sahâbî, müslüman olmadan önce de
son derece cömert, müşfik, hayır-hasenât sahibi biriydi. Kızlarını
diri diri gömmek isteyen babalardan onları satın alır, hayata
kavuşturur ve himâye ederdi. Câhiliye devrinde yüz köle âzâd
etmiş ve yüz deveyi hac esnâsında kurban kesmek ve
muhtaçlara dağıtmak sûretiyle tasadduk etmişti. Müslüman
olunca da yine Allah yolunda yüz deve infak etti ve yüz köleyi
hürriyetine kavuşturdu. Bir gün Peygamber Efendimiz’e:
“-Ey Allâh’ın Rasûlü! Câhiliye devrinde yaptığım bazı hayırlar var:
Sadaka vermek, köle âzâd etmek, sıla-i rahimde bulunmak gibi…
Bunlara mukâbil bana ecir verilir mi?” diye sordu. Rasûlullah (sav):
“-Sen zaten, daha önce yaptığın bu hayırlar hürmetine İslâm’la
şereflendin!” buyurdu.
(Buhârî, Zekât 24, Büyû’100 Itk 12, Edeb 16, Müslim, Îmân 194-196)
İki Gün Bir Değil