Muhteşem Yüzyıl Kösem

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Bu ülke tarihi Muhteşem yüzyıldan öğrendi
yönetmenler baktı ki ..kitap okumaktan aciz millet filmlerle uyumaya layıktır
bir de kösemi icraa ettiler
kim bilir nasıl verecekler
Süleyman dan ne öğrendilerse kösemden de onu öğrenecekler
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Ne zaman başlıyormuş bu Kösem?
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Bu arada sen felsefeye karşı ol, tasavvufa karşı ol.. Ne olacaktı? Sanatsal ruhun kendi kendine gelişip senaryolar yazabileceğini mi sanmıştın?

Madem bu alanlarda adam yetiştirememişsin o vakit hiç şikayetçi olmaya gerek yok diye düşünüyorum.. İbn-i Teymiyye'den sanatı öğrenirsinzi artık.. :D
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Yarın başlıyor
Başlasın, izleriz.. Bu arada Muhteşem Yüzyıl'ın başarılı bir yapıt olduğunu düşünüyorum.. ''Bu ülke...'' diye başlayan cümlen hoş olmamış. Böyle bir cümleyi kurma hakkınız olmadığını düşünüyorum. Önceki yazılarda oy kullanmaya karşı olanları savunmuştun. Hatta çocuklarını okula vermiyenlere imrendiğini, ''onlar gibi yapamıyoruz'' tarzında imrendiğini okudum (leylinur).. O halde başkalarının çektiği diziden tarihini öğreneceksin.. :)
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Başlasın, izleriz.. Bu arada Muhteşem Yüzyıl'ın başarılı bir yapıt olduğunu düşünüyorum..
Benim de izlediğim bölümler oldu
özellikle başları ..sonra kardeş entrikalarını falan
biraz abartılı çekimler olmakla birlikte insanları tarihe sevk eden bir yapıt
ama bütünsel doğru mu verildi bilemeyeceğim..
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Benim de izlediğim bölümler oldu
özellikle başları ..sonra kardeş entrikalarını falan
biraz abartılı çekimler olmakla birlikte insanları tarihe sevk eden bir yapıt
ama bütünsel doğru mu verildi bilemeyeceğim..
Popüler kültürde mota mot diyaloglar ve olayları aktaramazsınız. Dedikodu eğiliminin felsfesine dayalı magazinsel bir enterteymınt anlayışı vardır. Sanatçı olmak istiyorsanız toplumu gözlemlemeniz gerekir. Kahvelerde konuşulanları, mahalle dedikodularını toplamanız gerekir. Erkekler mafyayı konuşur, kadınlar elalemin namusunu.. Kim kiminle ne halt etmiş mevzuları ballı ballı anlatılır. İş böyle olunca Kurtlar Vadisi ve Aşk-ı Memnu gibi dizilerin tutması gayet doğaldır. Bu yapıtların hepisi, toplumun ruhuna dayanır..

Necip Fazıl der ki: Sanat adamı, toplumun gördüğü rüyayı tabir eden kişidir..

İslamî kesim bunları bilmez.. Propagandayı bilir.. Propaganda sanat değildir.. İslamî kesim medem felsefeye karşıdır o halde tasavvufu bilmek zorundadır. Hem tasavvufa hem felsfeye karşıysan ot ot yaşarsın. Üretemezsin. Hiç bir kesere sap olamazsın. Bu böyledir..
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
ne ruh ama ..
tamamen duyguları belli yöne adapte eden bir ruh algısı
İslami kesimin propagandası mı ?
ne alaka ...
Minyeli Abdullah
Çağrı
Ömer Muhtar
Hz Ömer ..meryem ..Yusuf .. çok güzel yapıtlar
toplum cahilliği çok seviyor dedikoduyu sevdiği kadar
yarışma programlarına bakın saldırgan tipleri bir nokta da koruyorlar
ee hit peşinde olmak var çünkü..
Bakışlarımız islami olmak zorunda ..siz buna banellik deyin
yavaş yavaş asimile ediliyoruz...
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
ne ruh ama ..
tamamen duyguları belli yöne adapte eden bir ruh algısı
İslami kesimin propagandası mı ?
ne alaka ...
Minyeli Abdullah
Çağrı
Ömer Muhtar
Hz Ömer ..meryem ..Yusuf .. çok güzel yapıtlar
toplum cahilliği çok seviyor dedikoduyu sevdiği kadar
yarışma programlarına bakın saldırgan tipleri bir nokta da koruyorlar
ee hit peşinde olmak var çünkü..
Bakışlarımız islami olmak zorunda ..siz buna banellik deyin
yavaş yavaş asimile ediliyoruz...
banallik niye deyim ki? Tam tersine, toplumu fert fert eğitmek gerekir. Bu yapılan programların hepisinin toplumda karşılığı vardır. Oradan besleniyorlar. Bataklığı kurutmak gerekir. Bu ise müslümanların emri bil maruf yaparak direk ahlak seviyesine hitapla başlar. Bugün kendine İslamcı diyenlerin elle tutulur bir ahlak projesi yoktur. Namaz kılmayandan rahatsız olduğu kadar namaz kılan sahtekarlardan rahatsız değildir. Oysa peygamberimiz üstün bir ahlak üzre gönderilmiştir..

Ümmetin sorunu nedir? Amelsizlik mi, ilimsizlik mi? Bu iki suale cevap aramakla meşgul olan İslamcıların sorgulamasına ''Ahlaksızlık'' diye bir sual sormak bile akıllarına gelmiyor. Bana göre ümmetin sorunu ne ilimsizliktir ne de amelsizlik. Sorun tepeden tırnağa AHLAKSIZLIKTIR.. Ahlakı olmayan adamın ilmi olsa ne yazar ameli olsa ne yazar. Ahlak, temeldir. Bu temel olmadan yapılacak her bina çökmeye mahkumdur. Önce temel sağlamlaştırılmalı..

Eskiden bu ahlaksızlık sorunuyla tarikatler, tekkeler ilgileniyordu. Şimdi onlarda gettolaştı, siyasalaştı. Tüccar oldu herkes. İşi bozdular.. Karaktersizliğin girmediği yer kalmadı..
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Bugün kendine İslamcı diyenlerin elle tutulur bir ahlak projesi yoktur. Namaz kılmayandan rahatsız olduğu kadar namaz kılan sahtekarlardan rahatsız değildir.

Neye dayanarak bunu söylüyorsunuz ki
Namaz kılan sahtekarlardan kim memnunmuş
bir kere insanız hatamız da olur günahımız da olur
bizler melek değiliz
asıl yanlış insanların kendini dev aynasında görmeleri
melek gibi görmeleri
biz müslümanlar artık başkasının derdiyle dertlenmeyi bırakın
o derdi malzeme olarak kullanıyoruz
namazlarımız oruçlarımız olduğu halde
camiaların birbirini eleştirdikleri noktalara bakın
ötelemek kime ne kazandıracak ki
sistemin istediği bu zaten
müslümanı müslümana kırdırmak ..
gayette başarılılar ...
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Fakirin ilginç bir teorisi var:

Küçük şirketler ahlaklı insanları sömürür, büyük şirketler ise ahlaksızları.. Vaaz eden hocalar, dernekler ve camaatler küçük şirketlerdir. Bu küçük şirketlerin başındakiler ahlaksız olduğu için geriye kalan tüm ahlaksızlarla birlikte bunları da sömüren büyük şirketler vardır..
 
Üst