hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 54
08-09-2010 / 05:23
12 Eylül referandumuna sayılı günler kala, özellikle 'Hayır'cı cepheden gelen ve 'bu kadar da olmaz' denilen gelişmeler, pazartesi günü farklı bir muhalefeti oluşturacak. İşte o çok önemli, CHP'yi zorlayan gelişmeler.
Türkiye tarihi referanduma günler kala, siyasi tarihinde daha önce bu olmadığı kadar, muhalefetin iftira ve yalan kampanyalarıyla karşı karşıya kalıyor.
Halkı manipüle etmek için özellikle CHP tarafından ele yüze bulaştırılan, yalancının mumu hesabı kampanyalarla kamuoyunun direnci kırılmaya çalışıyor ancak 'Hayır' cephe bundan oldukça zararlı çıkacak gözüküyor. Zira artık kendi oydaşları dahi yapılanları anlamakta zorlanıyor. Bu kadar amatör siyasi manevralar, bel altı tabir edilecek suçlamalar, açıklamalar ve boş çıkan iddialarla partilerine olan saygılarını her geçen gün daha fazla kaybediyor. Bu nedenle; CHP, MHP ve BDP seçmenlerinin çok büyük bir kısmı bundan bir iki ay önceye göre daha 'evet'çi gözüküyor.
Hatta hayırcı MHP'nin tabanının en az yüzde 40-50'sinin evetçi olduğu, yine referandumu boykot kararı alan ve özellikle güneydoğuda halkın sandıklara gitmesini engelleyen BDP'nin de tabanından tokat yiyeceği belli. BDP'lilerin de en az yüzde 50'sinin referanduma katılacağı ve evet lehinde oy vereceği kaydedilirken CHP tabanından gelecek evet oylarının da yine en az yüzde 10-15 arasında olması bekleniyor. BDP'li seçmenin de en az yüzde 50-60'ının boykota rağmen sandığa gideceği ve bunlarında yarısından fazlasının da evet diyeceği bildiriliyor.
İşte CHP yalanları...
Türkiye'nin en köklü partisi özellikle son bir hafta içerisinde çok zor durumda kaldı. Yönetim ve koordinasyon kabiliyetindeki eksiklikleriyle daha ilk günden itibaren tartışılan bir genel başkan olan Kılıçdaroğlu için yolun sonu geldi.
Avcılar Belediyesi tarafından asılan ve mütedeyyin insanları rahatsız eden afişler için Başbakan başta olmak üzere hükümeti suçlayan CHP Genel Başkanı, çok ağır hakaretlerle konunun aydınlatılmasını isterken, bir iki saat sonra acı gerçek kamera kayıtlarıyla da ortaya çıktı. O halkın dini duygularıyla alay eden afişleri, CHP'li belediyenin astırdığı ortaya çıktı. Bu haftanın ilk iftirası ve CHP genel başkanı için haftanın ilk siyasi ayıbı oldu.
Son hafta ayıpları afişle bitmedi
Ayıp afişle bitmedi. Arkasından Bahçelievler'de CHP'li bir kadının broşür dağıtırken AK Partililer tarafından dövüldüğü iddiasıyla ortalık karıştırlmak istendi. Ancak o da yalan çıktı!
Emniyet, polis merkezine giden mağdur kadınların dövüldüğü iddialarının kesinlikle doğru olmadığını, gerektiğinde kamera kayıtlarının gösterilebileceğini bildirdi. Polisin, olayla ilgili araştırmasında, dövüldüğü iddia edilen kadına saldıran kişinin AK Partili olmadığı ve dağıtılan broşürü almadığı için hakarete uğradığını söyleyerek, broşür dağıtan bayanlar ile arbede yaşadığı öğrenildi.
Oysa CHP Kadın Kolları üyesi oldukları söylenen Gülhan A., Eda Ö. ve Nuray T. dün Bahçelievler Fatih Caddesi üzerinde broşür dağıttıkları sırada, AK Partili olduğunu ileri sürdükleri bir kişi tarafından saldırıya uğradıklarını iddia ederek suç duyurusunda bulunmuştu.
Mağdur olduklarını iddia eden kadınlar, saldırgan bir kişi tarafından sokakta sopayla dövüldüklerini ileri sürmüşlerdi.
Görgü tanıklarının ifadesine göre, CHP İlçe Kadın Kolları üyeleri Referanduma 'hayır' broşürü dağıtmak için müstakil bir evde yaşayan şahsın ziline bastı. Ç.E. broşür istemediğini söyledi ve kadınlardan gitmelerini istedi. Ancak tartışma çıktı ve iddiaya göre sözlü hakarete uğradığı belirtilen Ç.E. ile kadınlar arasında arbede çıktı. Emniyet yetkilileri, Ç.E.'nin (37) ev ve iş yerinde bulunamadığı belirtilerek, şüphelinin yakalanması için çalışmanın sürdüğü belirtildi. Emniyet birimleri ifade için polis merkezine giden mağdur kadınların dövüldüğü iddialarının ise kesinlikle doğru olmadığı ve gerektiği taktirde kamera kayıtlarının gösterilebileceği belirtildi.
CHP'den bir başka bel atlı vuruş daha
CHP'nin rahibe afişi skandalının sıcaklığı henüz devam ederken bir skandal gelişme daha yaşandı. Bu sefer olayın merkezi Kocaeli oldu.
CHP Kocaeli İl Teşkilatı tarafından bastırılan el broşürlerinde SEKA'nın Yunanistan'a satıldığı harita üzerinde gösterildi.
Oysa İzmit SEKA, personeliyle birlikte Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne devredildi. Belediye de burayı parka dönüştürdü.
CHP Kocaeli İl Teşkilatı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kocaeli mitinginde vatandaşlara binlerce el broşürü dağıttı.
Vatandaşların 12 Eylül'de yapılacak referandumda "hayır" oyu vermesi için broşürde birçok yanlış yönlendirmeler yapıldı.
CHP Kocaeli il teşkilatı tarafından hazırlanan 8 sayfalık lüks baskı broşürde, AK Parti iktidarında yabancılara satıldığı iddia edilen kamu kurumları anlatıldı!
SEKA arazisinin bulunduğu yerlere Yunan bayrağı ayıbı!
"AK Emlak'tan satılmış yüzlerce fabrika ve işletmelerimizden bazıları" diye sıralanan kurumlar arasındaki SEKA'yla ilgili olarak "Satıştan sonra SEKA Yunan'ın oldu" diye yazması Kocaeli'nde şoke etkisi yaptı. Türkiye haritası üzerinde SEKA işletmelerinin bulunduğu yerler SEKA amblemi ve Yunan bayrağıyla gösterilmesi büyük tepki gördü.
İzmit SEKA Kocaeli Büyükşehir'in değil mi?
İzmit tesislerinin çalışanlarıyla birlikte Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesini ve bulunduğu arazinin bir kısmına Türkiye'de eşi benzeri olmayan devasa bir parkın yapılmasını görmezden gelen CHP'liler Kocaeli halkından tepki gördü.
Kocaeli halkı, Yunanlılara satıldığı iddia edilen SEKA arazisi üzerinde yapılan SEKA Park'ın İzmit'in akciğeri, örnek gösterilen gezinti ve dinlenme alanı olarak kullanıldığını belirtiyor. Broşürde Yunanlara satıldığı yazan, SEKA'nın Kastamonu İşletmesinin 9 milyon 100 bin a Mopak Kâğıt A.Ş'ye, Balıkesir İşletmesinin Albayraklar'a bir milyon 200 bin dolara satılmıştı.
Koç Grubu ABD'li mi ki?
CHP Kocaeli İl Örgütü broşüründe iftiralarla siyaset yapılması büyük tepki gördü. İftiralar SEKA ile sınırlı kalmadı. TÜPRAŞ işletmelerinin bulunduğu İzmit, İzmir, Kırıkkale, Batman illerine TÜPRAŞ amblemi ve TÜPRAŞ'ı satın alan ABD bayrağı işaretlendi. Halbuki TÜPRAŞ'ın yüzde 51 hissesi 2007'de 4 milyar 140 milyon dolara KOÇ Grubuna satılmıştı.
Şeker Fabrikası İsrail'in
Mitingde dağıtılan broşüründeki asılsız iddialardan Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Çorum, Çarşamba ve Yozgat Şeker Fabrikaları da nasibini aldı. Türkiye haritasındaki yerlerine şeker fabrikası amblemi ve İsrail bayrağının koyulduğu Şeker Fabrikaları, AK-Can Şeker Sanayi ve Ticaret AŞ'nin satılmıştı. CHP Kocaeli İl Örgütünün hazırladığı broşürde; İstanbul, İzmir, Mersin, İskenderun, Samsun limanları dahil 13 limanın Yunanlılara satıldığı da iddia edildi. Limanların bulunduğu yerler Yunan bayraklarıyla işaretlenirken, "Silahla alamadılar parayla aldılar" yazıldı.
Böyle oy kazanılır mı?
Referanduma 4 gün kala bu denli iftiralara yönelik iddialarla CHP'nin 'Hayır' çalışması yapması siyasi kulislerde nezaketsizlikle nitelenirken, yapılanlar Kılıçdaroğlu'nun bitmeden önceki son kozu olduğunun altını çiziyorlar. Ancak iftiraların daha mendil kurumadan yalan ya da hükemetle ilgisinin olmadığının ortaya çıkması sadece Kılıçdaroğlu'nu değil Türkiye'nin en köklü partisi CHP'yi de çok zor duruma sokuyor.
Referandum sonrası, pazartesi günü Kılıçdaroğlu ve CHP için çok zor geçecek...
Türkiye bu durumu görecek...
www.toplumsalhafiza.com
12 Eylül referandumuna sayılı günler kala, özellikle 'Hayır'cı cepheden gelen ve 'bu kadar da olmaz' denilen gelişmeler, pazartesi günü farklı bir muhalefeti oluşturacak. İşte o çok önemli, CHP'yi zorlayan gelişmeler.
Türkiye tarihi referanduma günler kala, siyasi tarihinde daha önce bu olmadığı kadar, muhalefetin iftira ve yalan kampanyalarıyla karşı karşıya kalıyor.
Halkı manipüle etmek için özellikle CHP tarafından ele yüze bulaştırılan, yalancının mumu hesabı kampanyalarla kamuoyunun direnci kırılmaya çalışıyor ancak 'Hayır' cephe bundan oldukça zararlı çıkacak gözüküyor. Zira artık kendi oydaşları dahi yapılanları anlamakta zorlanıyor. Bu kadar amatör siyasi manevralar, bel altı tabir edilecek suçlamalar, açıklamalar ve boş çıkan iddialarla partilerine olan saygılarını her geçen gün daha fazla kaybediyor. Bu nedenle; CHP, MHP ve BDP seçmenlerinin çok büyük bir kısmı bundan bir iki ay önceye göre daha 'evet'çi gözüküyor.
Hatta hayırcı MHP'nin tabanının en az yüzde 40-50'sinin evetçi olduğu, yine referandumu boykot kararı alan ve özellikle güneydoğuda halkın sandıklara gitmesini engelleyen BDP'nin de tabanından tokat yiyeceği belli. BDP'lilerin de en az yüzde 50'sinin referanduma katılacağı ve evet lehinde oy vereceği kaydedilirken CHP tabanından gelecek evet oylarının da yine en az yüzde 10-15 arasında olması bekleniyor. BDP'li seçmenin de en az yüzde 50-60'ının boykota rağmen sandığa gideceği ve bunlarında yarısından fazlasının da evet diyeceği bildiriliyor.
İşte CHP yalanları...
Türkiye'nin en köklü partisi özellikle son bir hafta içerisinde çok zor durumda kaldı. Yönetim ve koordinasyon kabiliyetindeki eksiklikleriyle daha ilk günden itibaren tartışılan bir genel başkan olan Kılıçdaroğlu için yolun sonu geldi.
Avcılar Belediyesi tarafından asılan ve mütedeyyin insanları rahatsız eden afişler için Başbakan başta olmak üzere hükümeti suçlayan CHP Genel Başkanı, çok ağır hakaretlerle konunun aydınlatılmasını isterken, bir iki saat sonra acı gerçek kamera kayıtlarıyla da ortaya çıktı. O halkın dini duygularıyla alay eden afişleri, CHP'li belediyenin astırdığı ortaya çıktı. Bu haftanın ilk iftirası ve CHP genel başkanı için haftanın ilk siyasi ayıbı oldu.
Son hafta ayıpları afişle bitmedi
Ayıp afişle bitmedi. Arkasından Bahçelievler'de CHP'li bir kadının broşür dağıtırken AK Partililer tarafından dövüldüğü iddiasıyla ortalık karıştırlmak istendi. Ancak o da yalan çıktı!
Emniyet, polis merkezine giden mağdur kadınların dövüldüğü iddialarının kesinlikle doğru olmadığını, gerektiğinde kamera kayıtlarının gösterilebileceğini bildirdi. Polisin, olayla ilgili araştırmasında, dövüldüğü iddia edilen kadına saldıran kişinin AK Partili olmadığı ve dağıtılan broşürü almadığı için hakarete uğradığını söyleyerek, broşür dağıtan bayanlar ile arbede yaşadığı öğrenildi.
Oysa CHP Kadın Kolları üyesi oldukları söylenen Gülhan A., Eda Ö. ve Nuray T. dün Bahçelievler Fatih Caddesi üzerinde broşür dağıttıkları sırada, AK Partili olduğunu ileri sürdükleri bir kişi tarafından saldırıya uğradıklarını iddia ederek suç duyurusunda bulunmuştu.
Mağdur olduklarını iddia eden kadınlar, saldırgan bir kişi tarafından sokakta sopayla dövüldüklerini ileri sürmüşlerdi.
Görgü tanıklarının ifadesine göre, CHP İlçe Kadın Kolları üyeleri Referanduma 'hayır' broşürü dağıtmak için müstakil bir evde yaşayan şahsın ziline bastı. Ç.E. broşür istemediğini söyledi ve kadınlardan gitmelerini istedi. Ancak tartışma çıktı ve iddiaya göre sözlü hakarete uğradığı belirtilen Ç.E. ile kadınlar arasında arbede çıktı. Emniyet yetkilileri, Ç.E.'nin (37) ev ve iş yerinde bulunamadığı belirtilerek, şüphelinin yakalanması için çalışmanın sürdüğü belirtildi. Emniyet birimleri ifade için polis merkezine giden mağdur kadınların dövüldüğü iddialarının ise kesinlikle doğru olmadığı ve gerektiği taktirde kamera kayıtlarının gösterilebileceği belirtildi.
CHP'den bir başka bel atlı vuruş daha
CHP'nin rahibe afişi skandalının sıcaklığı henüz devam ederken bir skandal gelişme daha yaşandı. Bu sefer olayın merkezi Kocaeli oldu.
CHP Kocaeli İl Teşkilatı tarafından bastırılan el broşürlerinde SEKA'nın Yunanistan'a satıldığı harita üzerinde gösterildi.
Oysa İzmit SEKA, personeliyle birlikte Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne devredildi. Belediye de burayı parka dönüştürdü.
CHP Kocaeli İl Teşkilatı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kocaeli mitinginde vatandaşlara binlerce el broşürü dağıttı.
Vatandaşların 12 Eylül'de yapılacak referandumda "hayır" oyu vermesi için broşürde birçok yanlış yönlendirmeler yapıldı.
CHP Kocaeli il teşkilatı tarafından hazırlanan 8 sayfalık lüks baskı broşürde, AK Parti iktidarında yabancılara satıldığı iddia edilen kamu kurumları anlatıldı!
SEKA arazisinin bulunduğu yerlere Yunan bayrağı ayıbı!
"AK Emlak'tan satılmış yüzlerce fabrika ve işletmelerimizden bazıları" diye sıralanan kurumlar arasındaki SEKA'yla ilgili olarak "Satıştan sonra SEKA Yunan'ın oldu" diye yazması Kocaeli'nde şoke etkisi yaptı. Türkiye haritası üzerinde SEKA işletmelerinin bulunduğu yerler SEKA amblemi ve Yunan bayrağıyla gösterilmesi büyük tepki gördü.
İzmit SEKA Kocaeli Büyükşehir'in değil mi?
İzmit tesislerinin çalışanlarıyla birlikte Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesini ve bulunduğu arazinin bir kısmına Türkiye'de eşi benzeri olmayan devasa bir parkın yapılmasını görmezden gelen CHP'liler Kocaeli halkından tepki gördü.
Kocaeli halkı, Yunanlılara satıldığı iddia edilen SEKA arazisi üzerinde yapılan SEKA Park'ın İzmit'in akciğeri, örnek gösterilen gezinti ve dinlenme alanı olarak kullanıldığını belirtiyor. Broşürde Yunanlara satıldığı yazan, SEKA'nın Kastamonu İşletmesinin 9 milyon 100 bin a Mopak Kâğıt A.Ş'ye, Balıkesir İşletmesinin Albayraklar'a bir milyon 200 bin dolara satılmıştı.
Koç Grubu ABD'li mi ki?
CHP Kocaeli İl Örgütü broşüründe iftiralarla siyaset yapılması büyük tepki gördü. İftiralar SEKA ile sınırlı kalmadı. TÜPRAŞ işletmelerinin bulunduğu İzmit, İzmir, Kırıkkale, Batman illerine TÜPRAŞ amblemi ve TÜPRAŞ'ı satın alan ABD bayrağı işaretlendi. Halbuki TÜPRAŞ'ın yüzde 51 hissesi 2007'de 4 milyar 140 milyon dolara KOÇ Grubuna satılmıştı.
Şeker Fabrikası İsrail'in
Mitingde dağıtılan broşüründeki asılsız iddialardan Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Çorum, Çarşamba ve Yozgat Şeker Fabrikaları da nasibini aldı. Türkiye haritasındaki yerlerine şeker fabrikası amblemi ve İsrail bayrağının koyulduğu Şeker Fabrikaları, AK-Can Şeker Sanayi ve Ticaret AŞ'nin satılmıştı. CHP Kocaeli İl Örgütünün hazırladığı broşürde; İstanbul, İzmir, Mersin, İskenderun, Samsun limanları dahil 13 limanın Yunanlılara satıldığı da iddia edildi. Limanların bulunduğu yerler Yunan bayraklarıyla işaretlenirken, "Silahla alamadılar parayla aldılar" yazıldı.
Böyle oy kazanılır mı?
Referanduma 4 gün kala bu denli iftiralara yönelik iddialarla CHP'nin 'Hayır' çalışması yapması siyasi kulislerde nezaketsizlikle nitelenirken, yapılanlar Kılıçdaroğlu'nun bitmeden önceki son kozu olduğunun altını çiziyorlar. Ancak iftiraların daha mendil kurumadan yalan ya da hükemetle ilgisinin olmadığının ortaya çıkması sadece Kılıçdaroğlu'nu değil Türkiye'nin en köklü partisi CHP'yi de çok zor duruma sokuyor.
Referandum sonrası, pazartesi günü Kılıçdaroğlu ve CHP için çok zor geçecek...
Türkiye bu durumu görecek...
www.toplumsalhafiza.com