MİT Tırları Konusunda Herkesin Cevaplaması Gereken 10 Soru

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
MİT tırları yeniden gündemde ve 7 Haziran öncesi konunun yeniden ısıtılmasının elbette bir anlamı var.

Hatay ve Adana'da gerçekleştirilen MİT tırları operasyonunda o gün amaçlanan “politik hedef, siyasi beklenti” her ne ise bugün de aynı!

Ancak kamuoyu açısından anlaşılması gereken nokta bu hesapları görmekle beraber temel prensiplerinin, felsefesinin de anlaşılması.


  • 1. Dünyada tüm ülkelerinin istihbarat örgütleri bu tür örtülü operasyonlar yapar mı?

  • 2. Türkiye de yapar mı?

  • 3. Ülkelerin istihbarat örgütleri milli kaygılar üzerine harekete geçer ve milli menfaatleri korur. Bu yüzden “özel ve nitelikli” kanunlar ve devletin bizatihi kendisi tarafından korunur mu?

  • 4. Ülkelerin istihbarat örgütlerine istikameti o ülkenin halkı tarafından seçilmiş siyasi iktidarlar tarafından verilmelidir?

  • 5. Bu manada yapılan bir operasyon de-şifre edildiğinde ve dünyanın gözlerine önüne serildiğinde milli menfaatler, ulusal güvenlik açık vermiş olur?

  • 6. Bu operasyonun afişe edilmesine anlam yüklenmeli mi yüklenmemeli mi?

  • 7. Eğer bir anlam yüklenecekse ki-aksi büyük saflık olur-bu ciddi bir suçtur?
  • 8. Yüklenen anlam ne olursa olsun, dışarıya hizmet eder mi?

  • 9. Türkiye bu TIR’larla Türkmenlere yardım gönderirken, aynı zamanlama ile ABD’nin ve diğer bazı ülkelerin silah, mühimmat, sair yardımları yanlışlıkla IŞİD’in, sonra Kobani’nin üzerine düşmüyor muydu?
  • Bugün yeni belgeler ve bilgiler Batı’nın özellikle ABD’nin IŞİD’i işe yarar ve kullanışlı gördüğü için büyümesine yardım ettiğini gösteriyor. O halde…

  • 10. Türkiye seçime giderken, Ankara’yı yine onlara şikâyet eden “tüm ortak güçlerin” yeni kaybedeceğini varsayabilir miyiz?

http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=362695
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
1231510_368161406620145_1683145343_n.jpg

SURİYE'Lİ ÇOCUKTAN MEKTUP - SYRİAN CHİLD LETTER - الرسالة السورية للأطفال
'MİNİK BOYNUMU AHTAPOT GİBİ SARAN DEV BİR URGANLA ASTILAR BENİ'
Çok, Çok uzaklardan geldi benim ölüm talimatım; yanı başımızdaki benim gibi Müslümanların olduğu dost bildiğim devletlerde bunu uygulamaya koyuldu.

Ülkeme saldırdılar dört bir koldan, her yanımızı ateş sardı bir anda; her biri sanki cehennemin ateşlerinden çıkmış koca koca adamlar minik bedenlerimizi ezip ezip geçtiler. Biz ölüyorduk, öldürülüyorduk gecenin bir yarısında; ama her kes susuyordu.
Sonra,
sonra bizi katledenler daha bir pervasızlaşmaya başladılar. Katilleri kendi topraklarında eğitip silahlandırıp bizi öldürmeye gönderdiler gecenin zifiri karanlığında. Annemi Babamı, Kardeşlerimi böyle karanlık ve sesiz bir gecede gelip evimizin ortasında gözlerimin önünde yüzlerce kez ateş ederek öldürdüler.

Ne bir silahı vardı babamın, annemin ve kardeşlerimin; nede bir çakıl taşı ellerinde... Ama onların ellerinde dost, din kardeşi bildiklerimizin verdikleri ölüm kusan silahları vardı. Ne sordular, ne acıdılar sadece öldürdüler kan ve barut içinde bıraktılar evimizi.
Babamın, annemin, kardeşlerimin bedenleri düşerken evimizin orta yerine, bedenlerinden etrafa saçılan kanları iftar için Anneciğimin hazırladığı ekmeğimize çorbamıza karıştı kızıla boyandı soframız. Sonra minik, suçsuz, günahsız beni ailemi katlettikleri evimizin çatısından sarkıttıkları minicik boynumu dev bir ahtapot gibi saran kalın bir iple astılar.
Ne oldu, ne bitti hiç bilmiyorum; neden bu vahşeti minik bedenime uyguladılar, bu acıyı bana neden hak gördüler bilmiyorum. Küçük bir dünyam vardı; bir bilgisayarım yoktu ama bir babacığım vardı, bir cep telefonum yoktu ama bir anneciğim vardı; çok güzel giysilerim ve çeşit çeşit yiyeceklerim yoktu ama beni çok seven ve benimde onları çok sevdiğim kardeşlerim vardı.
Şimdi;
Şimdi hiç biri yok, önce onları aldılar benden barutunun genzimi yaktığı yüzlerce kurşunla ve sonra beni aldılar benden bir ahtapot urganla tavandan aşağa astılar.
Dost bildiklerimizin, din kardeşiyiz sandıklarımızın silahlandırıp eğittiği katiller öldürmeye devam ediyor tıpkı benden önce olduğu gibi benden sonrada. Ve belki şuan bu yazıyı okurken sen yine benim gibi minik suçsuz günahsız bir beden daha düşüyordur toprağa...

***
TAYİP'İN BESLEDİĞİ YOBAZİ BARBARLARIN SURİYE'DE KAN DONDURAN VAHŞETLERİ DEVAM EDİYOR
'Bu Vahşet TC.Hükümetinin ve Onu Destekleyen Yobaz Sürüsünün Eseridir'
Suriyeli teröristler Irak’lı Şii bir ailenin tüm fertlerini katlettikten sonra ailenin son ferdi olan küçük çocuğu da idam etti!!
Irak İnsan Hakları Aktivistleri yaptıkları açıklamada Suriyeli teröristlerin Iraklı bir Şii ailenin tüm fertlerini katlederek geriye kalan çocuklarını da idam ettiklerini açıkladı.

Şam’ın “Seyyide Zeynep” bölgesinde yaşayan Iraklı Şii bir aileye teröristlerce yapılan saldırıda ailenin tüm fertleri katledildikten sonra ailenin küçük çocuğu idam edildi!
Öte yandan Suudi Arabistan’ın Vahhabi alimlerinden “Muhammed El- Arifi” yaptığı açıklamada Suriye devletine karşı terörist faaliyetlerde bulunan teröristlerden Suriye ordusuna ve halkına karşı yaptıkları katliam resimlerini yayınlamamalarını istedi.
Suudi alim Muhammed El-Arifi Twitter’deki hesabından yaptığı açıklamada Suriyeli teröristlerden Suriye halkı arasında katliam ve korku yaymalarını ancak cinayet ve katliam resimlerinin yayınlanmasına engel olmalarını istedi.

07 Ağustos 2012
 
Üst