Mısıroğlu

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Mısıroğlu’nu bir toplantıda dinlemiştim. Uzun boyu, etkileyici sesi ve kırmızı
07_Haziran_2010_16_17_18_7351037860.jpg
fesiyle (fesini kaybetmiş galiba göremiyoruz) hemen hayran olmuştum. Özelikle müesses nizamın hatalarını yiğitçe yüzlerine vurması beni çûş u hurûşa getirmişti. Fakat aynı eleştirel üslubu milli manevi değerlerle mücehhez bazı büyüklere yaptığında hayranlığım bir anda hayrete dönmüştü. Bunlar arasında kimler yoktu ki?.. Mehmet Akif’ten Necip Fazıl’a birçok şahsiyet üstadın eleştiri oklarından nasibini alıyordu.


Ama biz içimizdeki ayrılıkları körüklemek yerine birliktelikleri kuvvetlendirmek azmi içerisinde olduğumuz için eleştirdiklerini de kendisini de sevdiğimizi söyleyip müsaade isteyip ayrılmıştık yanından.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Kadir Mısıroğlu "Üstad Necip Fazıl'a dâir" Eseri Hakkkında

Kadir Mısıroğlu'nun bu kitâbı, Üstad'ı anlatan diğer eserlerden çok farklı bir çizgiye sahip... Büyük Doğu fikrini ortaya koyup, bu fikrin örgüsünü ideolocyada netleştiren muazzam bir şahsiyetin ; elbetteki zaafları vardır.Fakat bu kitabın her satırı - sadece - Üstad'ın zafiyetleri üzerine odaklanmış / okuyunca insanı bir hayret vâziyeti kaplıyor diyebilirim... Eserdeki bu sert tenkid biraz rahatsız ediyor,diyebilirim.

Eserde Üstad'ın profili şu noktalarda ısrarla sabitlenmiş gibi görünüyor :
* Okumayı sevmeyen, esasen buna ihtiyaç hissetmeyen..
* Din ve tarih üzerinde el yordamı ile dolaşan..
* Necip Fazıl’ın araştırma ve inceleme eksikliği..
* Araştırma sabrından mahrum olduğu için birçok kereler yanılmıştır.
* Kimseye bir şey öğretmek ve onu yetiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz, içindeki canavarı tatmin için konuşacak ve yazacak, siz de bunlardan kendi kendinize ne öğrenirseniz öğrenecektiniz.
vs.. vs.

Mustafa Miyasoğlu'na :
"Kadir Mısıroğlu'na göre Üstad tuhaf bir şahsiyet... Herkes onun yayınladığı "Üstad Necip Fazıl'a Dair" adlı kitaptan farklı bir sonuç çıkarmış. Siz bu konuda ne diyorsunuz?" diye sorulduğunda, şu cevabı veriyor:

"Kadir Bey'in kitabını ben de okudum, müsbet bir sonuç çıkarılamaz o kitaptan. Yahut şöyle söyleyeyim: Kadir Bey, önsözünde ve kitabın bütününde öyle bir maksat güdüyor ki, ona böyle bir tavır yakışmaz. Buna tenkid de denmez elbet. Kitabı okuyan skandal meraklısı biri tuhaf hükümler çıkarabilir. Özellikle hatıralarına yer verdiği kısımlarda ortaya çıkan Necip Fazıl portresi, zaten Kadir Beye de tuhaf sorular sorduruyor. Ama Üstad'ın ölümünden sonra böyle soruların neşri, hak ve hakikat aşkı ile de olsa, bence gereksizdir. Çünkü bir insanın ölümünden sonra, "Mülahazat hanesine düşülen notlar" değil, son hükümler yazılıp yayınlanmalıdır; iki kişinin bildiği şeyler değil tabii. Çünkü her şey bitmiş, Üstad ölmüştür. Bu yazılanlara cevap verme imkânı yoktur, o yüzden de gereksizdir. Hatalarını tashih ise, ancak o konudaki kitaplarda yapılabilirdi. Bir şahsiyet tam olarak değerlendirilmeden hatalarıyla anlatılamaz. Bir de üslûp "ölülerinizi hayırla anın" emrine uymuyorsa, insanlar mazur; o zaman kasıt aranır. Bu yüzden, Kadir Bey'in bütün eleştirileri hedefine varamıyor, dönüp bumerang gibi kendi başına dolanıyor.."
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
İslami kesimin Yalçın Küçük'ü

GEÇEN gün televizyonlar arasında "zap" yaparken, birdenbire Kadir Mısıroğlu karşıma çıkıverdi...

Başında Osmanlı kalpağı vardı... Yakasına koskocaman bir "Osmanlı Tuğrası" rozeti iliştirmişti... Hafiften Karadeniz şivesine çalan epey ağdalı bir Osmanlıca ile konuşuyordu...

Dalmış gitmişim... Ta 70'li yıllara... Yani ilk uyanış günlerime...

Gözümün önünden "Sebil" dergisi geçti, "Lozan Zafer mi, Hezimet mi?" adlı kitap geçti, "dönme" edebiyatı geçti, "Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkında Kanun"un maddeleri geçti, "İslamcı Gençliğin El Kitabı" adlı risale geçti, "Moskof Mezalimi" adlı kitabın kapağı geçti, Ali Şükrü Bey cinayeti geçti...

Geçti oğlu geçti...

"Vay be!" dedim, "Benim zavallı ilk gençlik yıllarım Dostoyevski'den çok Kadir Mısıroğlu okumakla geçmiş yahu!"

Biraz daha sokuldum ekrana... "Ne kadar da yaşlanmış" dedim...

* * *

"Yeni başlayanlar için" öncelikle Kadir Mısıroğlu'nu tanımlayalım:

O bir katıksız Osmanlıcıdır... Başındaki festen, yakasındaki Osmanlı Tuğrası'na kadar iliklerine kadar Osmanlıcıdır...

O bir katıksız hilafetçidir... Sanki Halife Abdülmecid Hazretleri'nin Çatalca İstasyonu'ndan sürgüne gönderilişi daha dün gerçekleşmiş gibi, öfkesini her daim diri tutacak denli hilafetçidir...

O bir harf inkılabı düşmanıdır... Sanki inkılap daha dün gerçekleşmiş gibi bugün hálá en içtenlikli bir şekilde yazıklanacak kadar düşmandır harf inkılabına...

* * *

Biraz kulak verdim söylediklerine... Ve gördüm ki: 75 yaşına gelmiş ama milim değişmemiş...

Hálá Lozan'daki hezimete yanıyor, hálá "Moskof mezalimi"nden dem vuruyor, hálá Mustafa Kemal Paşa'yı Dr. Rıza Nur'un "Hatırat"ı aracılığıyla vurmaya çalışıyor, hálá "Musul bizimdi" diyerek İnönü'ye laf geçiriyor, hálá "hilafet şarkıları" terennüm ediyor, hálá "saltanat rüyaları" görüyor...

Oysa biz, 70'lerde maruz kaldığımız Kadir Mısıroğlu teröründen, Allah'a çok şükür, 80'lerde kurtulmayı başarmıştık...

80'ler bizim delifişek yıllarımızdı:

Osmanlı'ya düşmandık... Bırakın Osmanlı saltanatını, Emevi ve Abbasi saltanatına bile kıl oluyorduk... Saltanata düşmandık... Eşitlikçiydik... Misakı milli türkülerini küçümsüyorduk... Hilafetçi falan da değildik... Komünistler gibi enternasyonal takılıyorduk... Devrim rüyaları görüyorduk... Sola öykünüyor, "Ezenler / Ezilenler çelişkisi" üzerinden gidiyorduk... Ali Bulaç abimiz gibi "Hem Kuran'ı / Hem de Marx'ı okuyor" idik...

Kısacası...

Çoktan aşıp geçmiştik Kadir Mısıroğlu'nu...

* * *

Ah keşke Cemal Süreya kadar yetenekli olsaydım da şöyle serbest çağrışımlı, dört başı mamur bir "Kadir Mısıroğlu portresi" attırabilseydim...

Kadir Mısıroğlu'nun Mehmet Şevket Eygi'ye göre daha delişmen, Osman Yüksel Serdengeçti'ye göre daha akıllı, Necip Fazıl'a göre daha az kibirli, Erbakan'a göre daha entrikasız bir adam olduğundan falan söz edebilseydim...

Bir de imkán bulabilseydim de...

Kadir Mısıroğlu'na...

"Dua et ki devr-i cumhuriyette yaşıyorsun... Padişah efendin zamanında yaşasaydın, mütefekkir cakası satmak yerine, memleketin Akçaabat'ın dağlarında koyun güdüyor olma ihtimalin yüksek olurdu" diye çıkışabilseydim...
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Mehmet Akif’ten Necip Fazıl’a birçok şahsiyet üstadın eleştiri oklarından nasibini alıyordu.


hakaret etmediği kimse kalmamış
buna rağmen hala konuşturulması
şüphe uyandırıyor bende...
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
korakedemik, iktibas ettiği yazının müellifini, acep niçin yazmıyor?Yoksa kendisi mi yazmış?Yazıda eleşltirilecek çok şey var.Üstad Kadir Mısıroğlunun hiç değişmediğinden

bahsediliyor!Evet bir müslümanın sahip olduğu, hiç değişmeyen sabiteler vardır.Heyhatki, kendisinin hocam diye nitelediği şahıs, değişmeyen sabitelerden, değişenler devşirmiştir.Osmanlıyla iftihar etmek, değişen bir şeymidir.?20.Asrın deccalinden öfkeyle bahsetmek, değişen bir şeymidir, yoksa imanın iktizasındanmıdır?Senin hocan, malum zata ''ASKERİ BİR DEHA'' diye methiyeleri TV den anlatabilir!Kelimei Şehadetin La sının da ''İLLA'' sınında sabitesi değişmez.Bazılarının biz onu aştık demesi nekadar, traji komik bir durum.Modernizm denizinde kulaç atmanın , ne kadar faziletli! olduğunu sıkılmadan anlatabiliyorlar!

Evet Üstad Mısıroğlu değişmeyen sabitelerin, değişmeyen hakikatlerinden, hiç değişmeden, ısrarla bahsetmesiyle gönlümüze sürur vermiştir.Kendisine teşekkür ederiz.
 

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
ben kadir mısıroğlu ağabeyi çok seviyorum. onu, tarihi bilgisi, imanı, ihlası, samimiyeti ve dinime, davama olan hizmeti vesilesiyle....
ama eğer birileri onu eleştirmek isterse yüzlerce kusur bulabilir! onun hakkında da, benim hakkımda da, başkalarının hakkında da...
Allah Teala ve Resulu sevgili efendimiz haricinde dünyada kusur bulunamayacak, eleştirilemeyecek kimse yoktur. tabii ille de bir kusur bulmak istersen!
ama bizim dinimizde esas olan bu mudur?
ne kadar isterdim ki kadir ağabey necip fazıl üstad hakkındaki düşüncelerini o hayattayken yüzüne karşı söyleyebilseydi!
ve de ne ölüler, ne de yanında olmayan, cevap verme imkanı olmayanlar hakkında konuşmamış olsaydı...
aslında hiçbir bir müslüman hakkında olumsuz şeyleri hiç konuşmamış olsaydı.
ve ne kadar günahkâr olursa olsun, müslüman olan herkesin hakkında müspet konuşmalar yapabilmiş olsaydı.
gözümüzde daha çok büyümez, kahraman olmaz mıydı?
****
mesela... fethullah hoca hakkında o kadar çok şeyler söyler, söylerler!
hakkında atıp tutarlar, küfürle, kâfirlerle dosltluğuna varana dek suçlar, itham ederler...
ama bugüne dek onun ağzından bir Allah kulunun adını duymadım ki, aleyhinde tek bir söz söylemiş olsun.
peki de doğru olan kim, doğru hareket eden kim?
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
aynı nakarat...

seyyah kardeşim bir cevap vermiş
başkaca cevap vermicem...

yalnız kadircik internette araştırırken onlarca video bulabildim yazılı metin maalesef yok
sataşmadığı kimse kalmamış mübarek ülkemizde müslüman bırakmıcak:D
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Seyyah kardeşim, herhalde Kadir Mısıroğlunun kitablarını tam okumadın.Saniyen, üstad N.Fazıl Kısakürak rahimehullah hakkındaki kitabı yazmalımıydı, yazmamalımıydı bilemem lakin , kendisinin Necib Fazıla yüzüne karşıda eleştirililerini yaptığını kitabından anlıyoruz.Her şahsiyetin üslubu farklıdır.Fakat K.Mısıroğlu , kitablarından anlayabildiğim kadarıyla

kimseye şahsi düşmanlığı olmayan birisi.O, İslamın hatırını , kişilerin hatırından üstün tuttuğu için, elindeki belgeye, bilgiye bakarak eleştirilecek husus, Dine faydamı ,zararmı getirir mülahazalarını dikkate alarak eleştirilerini yapıyor.F.G. ile ilgili, hatıratlarında bir miktar bilgi veriyor.Yeni çıkan ''Tarih Boyunca Tahrif Hareketleri 2'' kitabında daha mufassal bilgiler yer alıyor.Bunları nazara alırsak,eleştirilerinin haksız olmadığı sonucuna varabiliriz.İslam konusunda tahrifat yapan kim olursa olsun, ilmi eleştiriyi hak eder.Bu eskiden beri selef ve halef ulemanın takip ettiği yoldur.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Seyyah kardeşim, herhalde Kadir Mısıroğlunun kitablarını tam okumadın.Saniyen, üstad N.Fazıl Kısakürak rahimehullah hakkındaki kitabı yazmalımıydı, yazmamalımıydı bilemem lakin , kendisinin Necib Fazıla yüzüne karşıda eleştirililerini yaptığını kitabından anlıyoruz.Her şahsiyetin üslubu farklıdır.Fakat K.Mısıroğlu , kitablarından anlayabildiğim kadarıyla

kimseye şahsi düşmanlığı olmayan birisi.O, İslamın hatırını , kişilerin hatırından üstün tuttuğu için, elindeki belgeye, bilgiye bakarak eleştirilecek husus, Dine faydamı ,zararmı getirir mülahazalarını dikkate alarak eleştirilerini yapıyor.F.G. ile ilgili, hatıratlarında bir miktar bilgi veriyor.Yeni çıkan ''Tarih Boyunca Tahrif Hareketleri 2'' kitabında daha mufassal bilgiler yer alıyor.Bunları nazara alırsak,eleştirilerinin haksız olmadığı sonucuna varabiliriz.İslam konusunda tahrifat yapan kim olursa olsun, ilmi eleştiriyi hak eder.Bu eskiden beri selef ve halef ulemanın takip ettiği yoldur.

Yok MISIRLIOĞLU hakkında tek negativ kelime söylememk gerek.

Çünkü MISIRLIOĞLUNA yetkiverilmiştir ALLAH cc tarafından verilen yetkide KALP leri okumak.
 

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
Bu eskiden beri selef ve halef ulemanın takip ettiği yoldur.

sevgili hikem kardeş,
haklısın elbette. ama unutma ki, halef ve selef ulema yazılmış, söylenmiş olanı kritik eder...
muhterem kadir ağabeyse tam aksine, necip fazıl üstadın yazdıklarını, söylediklerini kritik etmiyor, okumadığından, ilminin olmadığından falan bahsediyor.

yazdıkları içinde islam inancına uymayan birşey olup olmadığından bahsetmiyor.
size şöyle sorsam: gerek necip fazıl üstad, gerekse de fethullah hoca... yazdıkları içinde islam inancına, akaidine tenakuz teşkil eden ne vardır?

bunu bize yazdıklarından satır satır alıntı yaparak "işte onların bu yazdıkları islama aykırıdır" diye gösterebilir misiniz?

bundan ötesi onların hatası, kusuru olabilir... şahsi ve özel hayatlarında binlerce kusur bulabilmek mümkün, ama bizim vazifemiz onların kusurlarını araştırmak olmamalı diye düşünüyorum. haklarında söyleyebileceğimiz tek şey itikadımızı bozacak, bulandıracak şeyler söylemiş olmalarıdır...
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Agbiyede söyledim, sanada bir örnek vereyim.Küresel Barışa Doğru kitabını oku yeter.Birde Kadir Mısroğlunun ''Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri cilt2 yi oku yeterlidir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
sen pazarlamacımısın kardeşim.
onu oku bunu oku

okumamı istiyorsan bana gönder okurum..

okuduklarımızdan da senin çıkardığın sonuçları çıkaracağımız anlamını da taşımıyor
çünkü
aramızda uçurum var
bizim hedefimiz dünya
senin hedefim fitne tohumları yaymak

İslam düşmanlığından vazgeçin.
münafıkların yaptıkları gibi müslümanları çekiştiriyorsunuz.
kadircik onca kişiyi eleştirmiş:D (hakarete ne zaman eleştiri diyorsanız)
kafirlerden bile o eleştirleri almadı mü'minler

hocaların gerçek hocaların bir özelliği tüm hayatları boyunca muhafaza ederler
istikrar
hayatlarında çelişki olmaz
hocamı hayatı boyunca eleştiri adı altında hakaret edenlere cevabı ne olmuştur
sükut etmekten başka
ağzından salya akan müslümanlar ile hocaların sükutunu karşılaştırın hangisi İslam dinine yakışıyor.

İslam'a saldırmayın sizin hayrınıza
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Oku , belki sende uyananlardan olursun! İKRA!
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
gönder okuyayım:D
sen okudun sanki de akıl veriyorsun.
ikra İslam a saldıran yayınları oku demiyor
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Siyonistler kendilerine karşı eleştiri ve hakaretlere hep susarlar... içten içe harap etmek sonra yok etmek onların en belirgin metodudr.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Kaynak isteyenlere, kaynak veriyorum.Sonra sen okudunmu diye muakabele ediyorlar.F.G. hareketini, doğru öğrenmek için ''Küresel Barışa Doğru'' kitabı, önemlidir.Bu kitab, cemaata karşı olanların değil, bizzat cemaatın yayınladığı bir kitabdır.Tahrif Hareketleri 2 de önemlidir.Kadir Mısıroğlunun yazdıkları şimdiye kadar tekzib görmemiş hakikatleri mündemictir.Oku demekten alınganlık göstermekte neyin nesi anlamıyorum.Sizde tavsiye edebilirsiniz.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Kaynak isteyenlere, kaynak veriyorum.Sonra sen okudunmu diye muakabele ediyorlar.F.G. hareketini, doğru öğrenmek için ''Küresel Barışa Doğru'' kitabı, önemlidir.Bu kitab, cemaata karşı olanların değil, bizzat cemaatın yayınladığı bir kitabdır.Tahrif Hareketleri 2 de önemlidir.Kadir Mısıroğlunun yazdıkları şimdiye kadar tekzib görmemiş hakikatleri mündemictir.Oku demekten alınganlık göstermekte neyin nesi anlamıyorum.Sizde tavsiye edebilirsiniz.

MISIRLIOĞLU teksipedilecek bir değeriolmadığı için teksip edilmemiştir.

Ben sizin hala OKUMAKiçin OKUDUĞUNUZ düşüncesinde olduğunuza inanıyrum.


İKRA

DOĞRU

Uyanmak için şart

Sen uyandınmı

UYANMAMIŞSIN

KALPLERİ BİRTEK ALLAH cc BİLİR i HALA ÖĞRENEMEMİŞSİN.

Çok yazık

OKUMAK İÇİN DEĞİL ANLAMAK İÇİN OKUMALI.
 
Üst