Mirsad Sinanoviç - sinan'ın gizli eseri

kardem

Asistan
Katılım
22 Ağu 2007
Mesajlar
490
Tepkime puanı
22
Puanları
0
191.jpg

Tarihî bir roman olan eser, Hasan Nazir Paşa tarafından Bosna'da 1550-1551 yılında yapılan Alaca Cami'den yola çıkılarak yazılmış. Toplantıda konuşan Timaş Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk, bünyelerinde faaliyet gösteren L&M Yayıncılık'ın "Sinan'ın Gizli Eseri"ni Türkçe'ye kazandırmaktan mutlu olduğunu belirterek, bu eserin Boşnak ve Türk kültürü arasındaki köprüye bir katkı olmasını diledi. Yazar Mirsad Sinanoviç de 1992 yılında Sırplar tarafından yıkılan ve taşları Drina nehrine atılan Alaca Cami'nin bu roman vesilesiyle yeniden gündeme geldiğini söyledi. Geceye Aliya İzzet Begoviç'in oğlu Bekir İzzet Begoviç de katıldı. Türkiye ve Bosna'yı birbirine bağlayan çok önemli bağlar olduğuna dikkat çeken Begoviç, "Sinan'ın Gizli Eseri adlı kitap vesilesiyle bu bağlar daha da kuvvetlenecek. Alaca Cami görkemli bir eserdi. Sırplar bunu yok etti. Osmanlı'ya dair ne varsa, her şeyi, bini aşkın camiyi ve mezarlığımızı yok ettiler. Osmanlı ile olan bağlarımızı şimdi yeniden kuruyoruz, yok edilen eserleri diriltmeye çalışıyoruz." dedi. Alaca Cami önümüzdeki günlerde IRCICA tarafından projelendirilerek ihya edilecek
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
getimageV3.asp







`Mimar Sinan`ın yıkılan eserini romanımla ayağa kaldırdım`

Bosnalı yazar Mirsad Sinanoviç, Mimar Sinan`ın Süleymaniye`deki kabri başında fotoğrafı çekilirken bir hayli duygulandı. Bosnalı yazar Mirsad Sinanoviç`in 2005`te yayımlanan ve tarihi bir olaydan yola çıkarak kaleme aldığı romanı `Sinan`ın Gizli Eser
spacer.gif


Kanuni dönemi defterdarlarından Hasan Nazir Paşa`nın etrafında kurgulanan roman, Sırplar tarafından yıkılıp taşları nehre atılan Foça`daki Alaca Cami`yi yeniden gündeme getiriyor. Savaşı konu alan kitapları pek çok dile çevrilen Sinanoviç, `Çoğu kimse Alaca Cami`nin, Osmanlı`nın Foça kentinde bulunan en güzel eseri olduğunu bilmiyor. Onun güzelliği ve estetiği dillere destan olmuştur. Bu özellikleri camiye veren Mimar Sinan`dır. Ama cami maalesef 1992 yılında Sırplar tarafından yok edildi. Alaca Cami`yi kitabımda, edebi olarak canlandırmak istedim. Umarım, mimarlar ve sanatçılar da onu yeniden inşa ederek canlandırır.` diyor.

Alaca Cami`yi yaptıran Hasan Nazir Paşa, toy bir delikanlıyken Dersaadet`in sevdasına tutulur, Foça`dan kaçar. Osmanlı ordusuna asker olur, rütbesi yükselir. Gayretlerinden dolayı Kanuni Sultan Süleyman tarafından ödüllendirilir. Kanuni yanında tutmak istese de o, Bosna`ya döner. Sultan, Hasan Nazir`i yüklü bir mal ile mükafatlandırır. O da Mimar Sinan`a gider ve annesinin öldüğü yerde cami yaptırmak istediğini söyler. Sinan, `Osmanlı`da büyük bir cami yaptırmak sadece sultanlara mahsustur.` der. Ama paşayı geri çevirmez, eline iki çizim verir. Sinan`ın verdiği çizimler arasında, rüyasında görüp tasarladığı eser de vardır. Nazir Paşa da bir düş görmüştür. İşin garibi Sinan`ın sunduğu çizimlerden biri de rüyasında gördüğüyle aynıdır. Denilen o ki, Mimar Sinan ile Hasan Nazir aynı düşün sahibidir.

Savaş yıllarını anlatan eser yok

Bu muazzam eser, Sinan`ın talebesi Mimar Ramazan tarafından inşa edilir. Cami, selatin camilerini aratmaz. Küçüktür, fakat sadeliği ve işlemeleri bakanları görenleri hayrete düşürmektedir. Güzelliği, onun sıradan bir ustanın elinden çıkmadığını apaçık ortaya koymaktadır. Bir müddet sonra bir defterdarın böyle bir camiyi yaptırmaya güç yetiremeyeceği söylentileri imparatorluk coğrafyasında dolaşmaya başlar. Hasan Nazir zor günler yaşamaktadır. Padişahın haberi olmadan dönen entrikalara göğüs germede Sinan ona yol gösterir. Sonunda işin aslı anlaşılır ve Hasan Nazir Paşa aklanır. Rivayetçiler Alaca Cami`nin dilden dile yayılan öyküsünü böyle anlatmaktadır. Bu iç burkan hikaye, caminin 1992 yılında Sırplar tarafından yıkılmasına ve yeniden inşa edilmesin diye kalıntılarının kamyonla taşınarak Drina Nehri`ne dökülmesine dek anlatılır durur.

Mirsad Sinanoviç, çocukluğunu avlusunda geçirdiği Alaca Cami`nin yıkılışına şahit olmuş. İki yıl üzerinde çalıştığı romanın ilhamını da buradan almış. Romanın kahramanı Hasan Nazir Paşa`nın hayatı kendisini çok etkilemiş ve araştırmaya koyulmuş. Sinanoviç, `Hasan Nazir`in, yaptırdığı caminin kıskanılmasıyla başına gelen haksızlıklar karşısındaki adalet arayışı Bosna Hersek`in yaşadıklarına çok benziyor. Aslında romandaki kurgu, savaş yıllarına metaforik bir gönderme.` diyor. Yazar, roman boyunca bir taraftan cami etrafında dönen entrikaları sorgularken bir taraftan da Hasan Nazir`in diliyle Kanuni ve Sinan dönemini anlatıyor.

Kitapta, Kur`an-ı Kerim`den ayetler ve metafizik imgeler dikkati çekiyor. Sinanoviç, `Hasan Nazir Paşa, Allah yolunda bir insandı. Kimi tasavvufi imgeler, oğlu İbrahim ile manen görüşmeleri, bizim kültürümüzde var olan olgular. Bu kavramları romana serpiştirirken hem gelenekten beslendim hem de günümüz insanının ilgi duyacağı bir halde sunmaya çalıştım.` diyor. Türk edebiyatının Bosna`da çok tanınmadığına değinen Sinanoviç, liselerde bilinen tek Türkçe eserin Reşat Nuri Güntekin`in `Çalıkuşu` romanı olduğunu söylüyor. Yaşanan savaşın ardından pek çok yazarın o dönemi kaleme almak istemediğini ifade eden Sinanoviç, `Belki de önümüzdeki yıllarda kabuk kırılır ve savaş yıllarını anlatan yeni eserler yazılır.` diyor.

IRCICA, Alaca Cami`yi ihya edecek

Romana konu olan Alaca Cami, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi(IRCICA) tarafından yeniden yapılacak. Projenin maliyetinin 760 bin Euro`yu bulacağı belirtiliyor. IRCICA Türkiye Direktörü Dr. Halit Eren, `Kısa zamanda Alaca Cami`yi ihya etmeyi planlıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız sürüyor.` dedi.
 
Üst