Minel AŞK

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Bir Gün Sabah Sabah
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni:
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
Vapur düdükleri ötmededir.
Etraf alacakaranlık,
Köprü açıktır henüz.
Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...

Yolculuğum uzun sürmüş oldukça.
Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
Dağ başında beş on haneli köyle

 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Gül çarşısında herkes başka tükenir şeyhim; bak
hiçbir kelimeyi almıyor içimiz, kelimeler çoktandır vahîm

taşların bilmediğimiz yüzü hesap susuyor nicedir
olabilir sanıyoruz, bu kez tutabilir kopan lehim

biz göle bakınca ancak suyu incitir, suyla biliniriz
ama göle düşürdüğümüz gül çoktandır başkasına fehîm

eklendiğimiz divanda dibace eksik, ölüm solgun
artık o çürümüş seherde gülü gülle açıklayamayız şeyhim

çarşılar geziyor gözümüz, kepenkler kapalı, nilüferler eksik
hiçbir kelimeyi almıyor içimiz, kelimeler çoktandır vahîm


/kemâl varol
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Tecelli et ey ilahi, yasalarınla
Nesillerin şahitlik ettiği
Sonsuzluk anlarınla
Mucizelerini istemem
Dileyene ver
Ben seni kavramak istiyorum
Bu geceler
Bu seherler
Bu sabahlar
Bu kuşlar
Ve bu toprak nasıl tanıyorsa seni
İşte öyle bilmek istiyorum

/Rilke - Z. Eliaçık
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Burası dünya ve biz artık çok sıkıldık
Alıp başımızı sana gelmek istiyoruz
Sana gelmek, orada kalmak istiyoruz
Çok unuttuk hatırlamak istiyoruz
Başımızın okşanmasını, gözyaşımızın silinmesini, kolumuza girilmesini istiyoruz
Yağmurunu ve meleklerini yeniden istiyoruz
Rüzgarın sesini, ırmağın sesini
Dağların dağ, denizlerin deniz, kadınların kadın, çocukların çocuk
Erkeklerin erkek, ekmeğin ekmek olduğu bir dünyayı yeniden isterken
Seni istiyoruz aslında
Bunu söyleyemiyoruz

Her yer gece, çok gece
Ve biz meleklerini istiyoruz Rabbim
Çok yenildik yetmez mi
Bir bankanın önünde, bir koltuğun altında, bir ziyafetin ortasında, bir günahın tenhasında
Büyütüp durduk siyahı

Gece gece gece
Her yağmur tanesini bir melek indirirken yeryüzüne
Her yalanı yüz şeytan taşıyor olabilir mi
Bilmiyoruz
Çünkü
Bilincimiz içerken binlerce yılın karmaşık şurubunu
Kameraya bakıp kalabalık şeyler söylemek ve gülümsemekle meşgulüz şu an
Sonra oturup düşüneceğiz bütün bu olanları
Yusufu düşüneceğiz, Yakupu, Musayı
İsayı düşüneceğiz, Nuhu ve öbürlerini
Ve Efendimizi
Efendimizi

Kuyular kuyular kuyular kazdık
Bir nefes üflemen için yeryüzü bataklığında sazdık
Kestik kendimizi deldik yaktık
Sonra sana değil dünyaya aktık
Dünya ki mescittir biz onu otel yapmışız
Kalktık ki yenilmişiz değişmişiz azmışız
Bir sızı kalmış içimizde başka şey yok
Bu sızıdan yol bulup kapına dayanmışız

Bir çocuk oyuncağını alamamış
Bir kız sevdiğini saramamış
Bir anne yıllardır kolları açık bekliyor oğlunu
Bir adam paramparça bir çift göz için
Biri ekmek götürememiş evine
Birisi aşk
Birimiz dünyayı kurtaracak
Birimiz yarını
Birimizin aklı tutuşmuş yanıyor
Birimiz bomboş kalbine bakıp birini anıyor
Birimiz ayrılığın ilk günü gibi her akşam kanıyor
Birimiz kıyametin koptuğuna inanıyor
Birimiz çekip gitmiş yeryüzünden ellerini hala açık sanıyor

Geldik işte bunlar ellerimiz
Açılmış bak bilirsin ne diye
Ki bilirsin biz bu ellerle neler işledik
Burası dünya
Şu biziz
Bunlar da ellerimiz
Öyle açık öyle acemi öyle boş
Öyle mahcup öyle dalgın öyle boş
Öyle boş

Senin değil miyiz hepimiz
Senin değil mi her şey
Alırsın kime ne verirsin kime ne
Ve bu açtığımız eller senin değil mi
Senin değil miyiz hepimiz Rabbim
Bir yıldız bir ağaç bir buğday tanesi kadar

Kimsesiziz kime gidelim
Yaralarımız var kime
Sıcak bir şey arıyoruz kime
Merhamet istiyoruz kime
Bağışlanmak istiyoruz kime gidelim
Sorumuz ve cevabımız sen değil misin
Yorgunuz, kaybetmişiz, dalgınız, kırgınız, küsmüşüz
Bu çocuklar birer birer kaybolurken sisler içinde kime gidelim
Çok yürüdük yollar kayboldu yol olduk sana geldik
Ne getirdin deme bize senden başka neyimiz varsa o bizim yokumuzdur

Geldik işte bunlar ellerimiz
Bunlarda ellerimizin büyük boşluğu
Beş duygum harab, altı yönüm harab
On parmağımda on acı Ya Rab
Denize dalan bir testi nasıl tahammül etsin suya
Fırlattın beni dünyaya
Yeniden al kucağına, çağır beni yeniden
Bu saman çöpünü kasırgada bırakma
Büyük bir kapının önünde bir karınca vurmuş kapıyı bekliyor
Kapı açılacak yoksa niye var
Rahmet örtecek günahı
Geride kalacak gazabın adımları
Duyulacak büyük bahçenin o büyük şarkıları
Sunulan şarabı çekinmeden içeceğiz
Görüneceksin durmadan kendimizden geçeceğiz
Görüneceksin her şeyimizle sana göçeceğiz

Başımız yerde
Açtık elimizi sevgilinle birlikte
Bize bak çekip çıkalım uçurumlardan
Bize bak çıkalım dünyanın bütün kulluklarından
Parçansak al bizi bir daha ayırma evinde uyuyalım
Yabancıysak dost ol bize senden ayrılmayalım
Elimiz açık başımız ve ruhumuz secdede durmuş bekliyoruz
Sevdiklerin aşkına sevenlerin aşkına
İnşirah inşirah inşirah
Ayetİn değil miyiz senin Ya Allah


/Mevlana İdris
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Kim bizi tersine çevirmiş böylesine,
Her ne yapsak, yola çıkan birine benziyoruz
Nasıl o, son tepede, vadisini görünce
Sonuncu bir kez döner, duraklar ve oyalanırsa,
biz de öyle yaşıyoruz, “hoşça kal” diyoruz hep.

/Rainer Maria Rilke
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Kim bilir hangi ağaç hangi kuşu bekliyor?
Kim bilir hangi uyku hangi düşü bekliyor?
Dün gitti tutamayız, yarın bizim değil ki
Kim bilir hangi bahar hangi kışı bekliyor..

/Abdurrahim Karakoç
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.

Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.

Başım sükûtu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.

Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.

/Ahmet Hamdi Tanpınar
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Sevgili Dost,
Bana öyle bir kelime söyle ki hiç eksilmesin..

Sevgili Dost,
Kalbinin hala güneş görmemiş tenler kadar beyaz olduğunu biliyorum..

Sevgili dost
Picasso'ya yaptığı tabloların gerçeği yansıtmadığı söylendiğinde şu cevabı vermiş :'' Zaten gördüğümüz hiçbir şey gerçekte olduğu gibi değildir ki "Fotoğrafçılar deklanşöre basmadan önce" Gülümseyin" diyorlar. Gülümseyin ve örtün yaşadıklarınızı.

Sevgil dost neyi çok seviyorsak bu dünyada, imtihanımız o oluyor. Biz sevdiğimizi bu dünya için seviyoruz. Çok seviyoruz, ne olursa da çok sevmekten oluyor. Çok sevdik biz. Çok sevince de çok özledik. Çok sevince de gidiyordu imtihanın ise...O olmazsa yaşamam, nefes alamam diyoruz. Hatamız burada başlıyor sevgili dost. Evet, çok sevmek gerek. Ama bağlanmadan. Veren de alan da Allah iken bu ince çizgiyi unutuyoruz.

Sevgili Dost, Seni seçtiğime pişman değilim..

/A. Ali Ural
 

Âwdil

Mim Lâmelif Vâv
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
1,397
Tepkime puanı
312
Puanları
0
Konum
Endülüs
Sevgili Dost,
Bana öyle bir kelime söyle ki hiç eksilmesin..

Sevgili Dost,
Kalbinin hala güneş görmemiş tenler kadar beyaz olduğunu biliyorum..

Sevgili dost
Picasso'ya yaptığı tabloların gerçeği yansıtmadığı söylendiğinde şu cevabı vermiş :'' Zaten gördüğümüz hiçbir şey gerçekte olduğu gibi değildir ki "Fotoğrafçılar deklanşöre basmadan önce" Gülümseyin" diyorlar. Gülümseyin ve örtün yaşadıklarınızı.

Sevgil dost neyi çok seviyorsak bu dünyada, imtihanımız o oluyor. Biz sevdiğimizi bu dünya için seviyoruz. Çok seviyoruz, ne olursa da çok sevmekten oluyor. Çok sevdik biz. Çok sevince de çok özledik. Çok sevince de gidiyordu imtihanın ise...O olmazsa yaşamam, nefes alamam diyoruz. Hatamız burada başlıyor sevgili dost. Evet, çok sevmek gerek. Ama bağlanmadan. Veren de alan da Allah iken bu ince çizgiyi unutuyoruz.

Sevgili Dost, Seni seçtiğime pişman değilim..

/A. Ali Ural

Hayatını karma endişelere garkeyleyen dostum.Kan bağışı yapanlar azalınca dünyanın damarları nasılda çatladı görüyormusun.Ben bir kan'dım.Kanla yazılmıştım.Rüzgara kafa tutabilseydim pıhtılaşmazdım.Ama gördünya katıyım.Likitize edemiyor beni hınç yağmurları.

Çok oyun oynadım bu pazarda.Sattıklarımı almak istiyorum artık.Ama her satılan tezgah altına iniyor.Bıçkın değilim.Kalpazan da değilim.Sadece gözlerime inanmak istiyorum.Yaşamak bir parça görememektir demişti birileri.İnanmıyorum.Ben görmemeyi seçerek oyumu körlüğe verdim.Niye şimdi yaşamıyorum?Yaşamaktan aldığım his,ateşböceklerinin sırtına düşen karın erittiği kıvılcım kadar bile değil.

Herkes beni taşlıyor dostum.Recm ediliyorum her kelimede.Her dudak bana bir çarmıh.Her yürek bir mengene.Sıkıştırıyorlar beni.Ölümü arzuluyorum.Dün gece kendimi öldürmek istedim.Ama öldürecek bir ben bulamadım.
İstedimki bir çocuk körebe oynasın saçlarımın parendesinde.Anneler oğullarını kalbimden izâl eylesin.Ama ben suçluyum.Onlara hiç teselli vermedim.Bir yıldırımdım.Ama şimşeksiz.Çatırdadım.Ama parıldayamadım.
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Hayatını karma endişelere garkeyleyen dostum.Kan bağışı yapanlar azalınca dünyanın damarları nasılda çatladı görüyormusun.Ben bir kan'dım.Kanla yazılmıştım.Rüzgara kafa tutabilseydim pıhtılaşmazdım.Ama gördünya katıyım.Likitize edemiyor beni hınç yağmurları.

Çok oyun oynadım bu pazarda.Sattıklarımı almak istiyorum artık.Ama her satılan tezgah altına iniyor.Bıçkın değilim.Kalpazan da değilim.Sadece gözlerime inanmak istiyorum.Yaşamak bir parça görememektir demişti birileri.İnanmıyorum.Ben görmemeyi seçerek oyumu körlüğe verdim.Niye şimdi yaşamıyorum?Yaşamaktan aldığım his,ateşböceklerinin sırtına düşen karın erittiği kıvılcım kadar bile değil.

Herkes beni taşlıyor dostum.Recm ediliyorum her kelimede.Her dudak bana bir çarmıh.Her yürek bir mengene.Sıkıştırıyorlar beni.Ölümü arzuluyorum.Dün gece kendimi öldürmek istedim.Ama öldürecek bir ben bulamadım.
İstedimki bir çocuk körebe oynasın saçlarımın parendesinde.Anneler oğullarını kalbimden izâl eylesin.Ama ben suçluyum.Onlara hiç teselli vermedim.Bir yıldırımdım.Ama şimşeksiz.Çatırdadım.Ama parıldayamadım.

İyi ki hüzün var. Hissizleşmek kadar kötü birsey olamaz..

Yüreğine, kalemine sağlık kardeşim
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Sevgili dost sana bir otobüsün camından yağmuru izlerken yazıyorum. Yağmur damlaları birleşip yol alıp gidiyor camın üzerinden, bir damla kadar olabilseydi keşke insanlık. Yol uzar.. Durak, durak hayatım yol gibi kare kare düşer gözlerimin önüne filtresiz. İçimde adını koyamadım yerli yersiz sancılarım var özlemle karışık...

İnsan en çok hüznülerimi hatırlar. İste yine bir sonbahar daha. Geçmez dediğimiz zaman da geçiyor. Yol bitmiyor, ömürler bitiyor...

Sevgili dost, elbette yaradan yâr...

/Ekim-2019
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Dile getirmem bu yaşamak macarasından süzdüm. Çünkü ne varsa hatırladım aktı gitti, süretlerden ve resimlerden bozuldu büyü.

Harabelerde buldum İbrahim ethem'i saraylardan çıkaran tılsımı. Gözümün ucunda kaldı gözyaşın, kuşandım yanlızlığ. Bilirim ahımla harlanır beni temizleyen ateş.

/Vuslat
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
Aşkın kafiriyim demişti bir dost, ben de hiç mertebesinde anladım. Insanin aklına küfredişiydi aşk...Hasıl-ı onun da canı cehenneme =D
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Sana bu soruları uzatıyorum
Son nefes sorusu
Çil yavrusu gibi dağılıyor yakınların
Mezar sorusu
Çil yavrusu gibi dağılıyor yakınların
O sorular sorusu
Korkma zor değil
Korkma korkma zor değil
İyi bir alışkanlık edindiyse kalbin
Kork ama umut et zor değil


/Cahit Zarifoğlu
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Hayat böyledir dostum,
Geçer beklemekle,
Ümitlerin bittiği yerde
Abdest al ve sabahı bekle…
Görürsün her gece bir gündüze muhtaçtır
Koyulaşır ki karanlıklar
Müjde şafaktır!
Gün doğar inceden süzülür doruklara
Gelir Anka Kuşu
Götürür sonsuzluklara.
Kim bilir düş olmaz bu mavi yolculuk
Hasretin son bulur ötelerin ucunda…
Nur düşer kalbine, açılır bir pencere
Açılır gölgeler gerçeğe perde perde.
Anlarsın ki
Bu alem, gerçekte bir serapmış,
İçini yakan özlem
Allah’a kavuşmakmış…


/Muhsin Yazıcıoğlu
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Artık görünmüyor mevsimde hüzün
bulutlar bir garip rüyaya dalmış
ufukta güneşi ağlatan yüzün
bir mültecî gibi tenhâda kalmış
toprak yandı gülüm; çeşmeler zehir
şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir

Kaç kere çağırdım seni öteden
turnalar uçurdum gittiğin yere
bin parça eyledin kalbimi neden
ruhum bir başına düştü göklere
bana tebessümle bakıyor kabir
şimdi gülsen de bir, gülmesen de bir

Derdimin yangını sardı gölgeni
bir mahkûm kanıyla aktı izlerin
deniz ölesiye severken seni
neden gemileri yaktı gözlerin
yıkıldı yolunu bekleyen şehir
şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir

Yağmurun inceden yağdığı yerde
açan gül acıyı damıtır solar
ağustos böceği düşünce derde
içine kuşların sevdası dolar
ölü bir mahzene gömüldü kibir
artık sevsen de bir, sevmesen de bir

Çatladı en kavî yerinden tohum
kıvılcım düşürdü sulara gonca
her akşam ölümü koklayan ruhum
seni de kuşanır hâkan olunca
bu yerde bilinir destân-ı kebir
şimdi kalsan da bir, kalmasan da bir

Zaman ki, ardımda pervane şimdi
mekân defineler döktü yoluma
fırtınadan umut bekleyen kimdi
söyle, deniz neden gömüldü kuma
zindan çöktü gülüm; kırıldı zincir
benim olsan da bir, olmasan da bir


/Nurullah Genç

 

Cenan

Ordinaryus
Katılım
13 Eyl 2007
Mesajlar
3,059
Tepkime puanı
1,751
Puanları
113
Ne beyân-ı hâle cür'et ne figâna tâkatim var
Ne recâ-yı vasla gayret ne firâka kudretim var

Enderunlu Vasıf
 
Üst