MIMAR SINAN VE SÜLEYMANIYE
Bugün Mimar Sinan’in, Türk ve Müslüman oldugunu veya devsirme olup, aslinin Ermeni, Rum, Bulgar ve hatta Arnavut oldugunu iddia edenler bile vardir. Bugün elimizdeki belgelerin hiçbiri onun intisap ettigi milleti tam olarak isbat etmeye imkân vermez.
Fakat o, bir Osmanli Devleti mimaridir. Ve onun devrindedir ve onun sayesindedir ki, devletin her yerine ayni mimarî üslup yerlesmis, Osmanli mimari üslubu medeniyet tarihine bir mühür gibi kazinmistir.
Mimar Sinan, bu genis cografyada eserleriyle Osmanliyi temsil etmektedir. Osmanli ordusuna devsirme olarak intisap etmis ve ordu ile beraber, üç kitanin yetistigi dönemdeki mimarisini görmüs ve incelemis, kendi bilgi ve kabiliyetini de katarak yeni bir terkib meydana getirmistir.
Iste Osmanli mimarisi dedigimiz bu üslub ancak böyle bir büyük devletle yasayip gelismistir. Sinan’in sanatini besleyen kaynak, ne tek basina Anadolu, ne Rumeli, ne de Arabistan’dir. Osmanli mimarisinde yegâne milli deha aramak veya milli bir unsura baglamak mânâsizdir. Nasil ki Osmanli tarihi üç kitada yasayan insanlarin kaderleriyle tesekkül eden bir bütünse, Osmanli mimarisi de bu tarihin zaman ve mekandaki beraberliginin bir tezahürüdür.
Istanbul’u silüeti ile kucaklayan Süleymaniye Camii ve etrafindaki külliye, büyük sairlerin ne bir beyit ne de bir kelime çikartilip eklenemeyecek siirlerine benzer. Hamami, medresesi, imârethanesi ve kütüphânesi ile Süleymaniye Külliyesinin her tasi, her arsini kendi içinde ve çevresiyle bütünlesmis bir tablodur.
Mimar Sinan sehrin tabîatiyla tenâsüp içerisinde tasarlayip meydana getirdigi bu eserle, Muhtesem Süleyman’in adini da yasatiyor.
Osmanli devleti ile beraber büyüyüp gelisen Osmanli mimarisi Sinan’la zirveye ulasmistir.
Osmanli kendi cografyasina kattigi hiç bir milletin medeniyetini temsil eden eserlerine dokunmamis onlari asma gayreti içinde olmus ve bunda da muvaffak olmustur.
Iste bu zihniyet Osmanli’yi küçültmemis, niçin büyük oldugunu dünyaya belgelemistir. Ve bu eserler Osmanli’nin itibarini arttirmis, Osmanli da onlarin güzelligini...
Bugün Mimar Sinan’in, Türk ve Müslüman oldugunu veya devsirme olup, aslinin Ermeni, Rum, Bulgar ve hatta Arnavut oldugunu iddia edenler bile vardir. Bugün elimizdeki belgelerin hiçbiri onun intisap ettigi milleti tam olarak isbat etmeye imkân vermez.
Fakat o, bir Osmanli Devleti mimaridir. Ve onun devrindedir ve onun sayesindedir ki, devletin her yerine ayni mimarî üslup yerlesmis, Osmanli mimari üslubu medeniyet tarihine bir mühür gibi kazinmistir.
Mimar Sinan, bu genis cografyada eserleriyle Osmanliyi temsil etmektedir. Osmanli ordusuna devsirme olarak intisap etmis ve ordu ile beraber, üç kitanin yetistigi dönemdeki mimarisini görmüs ve incelemis, kendi bilgi ve kabiliyetini de katarak yeni bir terkib meydana getirmistir.
Iste Osmanli mimarisi dedigimiz bu üslub ancak böyle bir büyük devletle yasayip gelismistir. Sinan’in sanatini besleyen kaynak, ne tek basina Anadolu, ne Rumeli, ne de Arabistan’dir. Osmanli mimarisinde yegâne milli deha aramak veya milli bir unsura baglamak mânâsizdir. Nasil ki Osmanli tarihi üç kitada yasayan insanlarin kaderleriyle tesekkül eden bir bütünse, Osmanli mimarisi de bu tarihin zaman ve mekandaki beraberliginin bir tezahürüdür.
Istanbul’u silüeti ile kucaklayan Süleymaniye Camii ve etrafindaki külliye, büyük sairlerin ne bir beyit ne de bir kelime çikartilip eklenemeyecek siirlerine benzer. Hamami, medresesi, imârethanesi ve kütüphânesi ile Süleymaniye Külliyesinin her tasi, her arsini kendi içinde ve çevresiyle bütünlesmis bir tablodur.
Mimar Sinan sehrin tabîatiyla tenâsüp içerisinde tasarlayip meydana getirdigi bu eserle, Muhtesem Süleyman’in adini da yasatiyor.
Osmanli devleti ile beraber büyüyüp gelisen Osmanli mimarisi Sinan’la zirveye ulasmistir.
Osmanli kendi cografyasina kattigi hiç bir milletin medeniyetini temsil eden eserlerine dokunmamis onlari asma gayreti içinde olmus ve bunda da muvaffak olmustur.
Iste bu zihniyet Osmanli’yi küçültmemis, niçin büyük oldugunu dünyaya belgelemistir. Ve bu eserler Osmanli’nin itibarini arttirmis, Osmanli da onlarin güzelligini...