MiM KÖPRÜSÜ

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Mim Köprüsü

Ehad Ahmed … celle celaluhu sallallahu aleyhi ve sellem

Birbirini sımsıkı kucaklamış iki kelime.

Ehad , birlerin içine girmeyen bir tek!

Ahmed , beşer şahsiyetinin övülmesinde kullanılabilecek en zirve kelime!

İki kelime arasında sadece mim harfi ziyade…

Ehad kelimesine; mim harfini ekleyince Ahmed’i görürüz.

Mim boynu bükük bir harftir ; secdeyi sembolize eder…

Ehad’e ulaşmanın yegane yolu; Rabb ile abd arasına, Ahmed tarafından kurulan mim köprüsüdür.

Ehad, tek yaratıcı, sevginin ve korkunun temel yöneliş mercii.

Ahmed, O’nun var ettiği insana bahşettiği güzel olan ne varsa hepsine malik olan sevgilisi.

Secde ile, Ehad’e Ahmed’in mimarisini üstlendiği köprüden varılıyor;

Mim köprüsünden…

Bu özel sırrın varlığında Ehad ile Ahmed arasındaki bağı fark eden için, mim köprüsünün anlamı Arş ve ötesi kadar büyüktür.

O’na, O’nun Dostu’nun köprüsü ile ulaşılır. O, O’dur ki, Kendini, Dost’uyla ifade etti. Dostu’na ve Dostu’nun dostlarına secdeyi, secde emrini yaymayı emretti.

Kim Ahmed’in mim köprüsünün mahiyetini bilmek isterse secde etsin, Ahmed’in Dostu Ehad’e! Bu baş eğmeklikle Mim köprüsünde beşaretten sıyrılıp Rabb’inin huzuruna Ahmed’ce ersin.

Ahmed, örnek hayat, emsalsiz teslimiyet, varlığın şerefi… Abide beşer…

Ehad, Ahmed’in Rabb’i… Ahmed’in Dost’u

Ahmed, Secde farkıyla beşer.. Ehad’in önüne ümmetler seren, Ademoğlu’nun Efendisi…

Bildik şimdi Ehad ve Ahmed’i

Mim farkıyla…

Mim köprüsünden seyr ile.

 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
O sallallahu aleyhi ve sellem, Rauf ve Rahîm olan'dir. 1.

Rasulu Muhterem aleyhisselam buyurdu ki:

Ben Muhammedim, Ahmedim, Mukaffîyim, Hâsirim; tevbenin Peygamberiyim ve rahmetin Peygamberiyim.

O sallallahu aleyhi ve sellem, Mukemmelin Kösetasi'dir.

Benimle Benden önce geçen peygamberlerin misali, bir takim evler insa eden, onlari iyi, güzel ve mükemmel yapan, ancak köselerinden bir kösesinde bir kerpiç yeri birakan bir adamin misali gibidir. Ki: Insanlar dolasmaya ve binayi begenmeye baslarlar. Hem suraya bir kerpiç koysan da binan tamam olsaydi ya derler. Muhammed ( sallallahu aleyhi ve selem ) der ki: Iste o kerpiç Benim.

O sallallahu aleyhi ve sellem, Taslarin Selama Durdugu'dur

Rasulu Muhterem sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu:

Ben Mekkede bir tas bilirim. Peygamber olarak gönderilmezden önce Bana selam veriyordu. Ben onu simdi (de) pek ala biliyorum.

O sallallahu aleyhi ve sellem, Insanlarin Efendisi'dir

Ben kiyamet gününde Adem ogullarinin efendisi, kendisinden ötürü ilk kabiri yarilan ve ilk sefaat isteyen ve kendisine ilk sefaat hakki verilen olacagim.


O sallallahu aleyhi ve sellem, Terinden Bereket Umulan'dir

Enes radiyallahu anh anlatiyor: Peygamber sallallahu aleyhi ve selem yanimiza girdi. Ve kaylule uykusuna dalarak terledi. Annem bir kavanoz getirerek teri onun içine silmeye basladi. Derken Peygamber sallallahu aleyhi ve selem uyandi ve:

Ey Ummü Süleym bu yaptigin nedir? dedi. Annem:

Bu senin terindir, onu kokumuza katiyoruz; o kokularin en güzellerindendir. dedi. Baska rivayette:

Ya Rasulallah! Çocuklarimiz için bunun bereketini umuyoruz, dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve selem:

Isabet ettin! buyurdu.

O sallallahu aleyhi ve sellem, Abdest Suyu Sifa Olan'dir. Mühür Sahibi'dir.

Saib bin Yezid söyle anlatiyor: Teyzem beni Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem&e götürdü de:

Ya Rasulallah! Gerçekte kiz kardesimin oglu rahatsizdir, dedi. O da benim basimi sivazladi. Ve bana bereket duasinda bulundu. Sonra abdest aldi. Ve ben abdest suyundan içtim. Sonra ayakta durdum. Ve iki omzunun arasindaki çadir dügmesi gibi mührüne baktim.

O sallallahu aleyhi ve sellem, Emreden ve Yasaklayan'dir.

Ben size neyi yasak edersem ondan sakinin, neyi emredersem gücünüz yettigi kadar onu yapin. Sizden öncekileri ancak çok sualleri ve Peygamberleri üzerinde ihtilaflari helak etmistir.

O besere benzemez; beser cinsinden beser ustu, ustun bir beserdir. Yakut ta tastir; ama taslar arasinda kiymetli tastir.

Onu sair beser gibi göstermeye çalisip, Peygamber aleyhisselamin fazileti hususunda muslumanlarin kafasini karistirmaya çalisanlara veyl olsun!

Allahumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammed. Kad dâkat hîletunâ edriknâ yâ Râsûlallah.......

Bu babdaki hadisler, Sahih- Müslim Tercüme ve Serhi 10.cilt Kitab-us fedail (Ahmed Davudoglu Sönmez yayinlari)'ndan alinmistir.

1. Raûf ve Rahîm sifatlarinin ikisini birden Cenâb-i Hakk, Kur'ân-i Kerîm'de Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e lutfetmis, onu medh ü senâ sâninda Tevbe Sûresi'nin 128. âyetinde soyle ifâde buyurmustur:

Size icinizden oyle bir Rasûl geldi ki, sikintiya ugramaniz kendisine cok agir geliyor, saadetinizi cidden istiyor. Size düskün, mü'minlere Raûf (cok sefkatli) ve Rahîm (cok merhametli) dir.
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) ugruna günes hapsedilen. 1

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) Mubarek Parmaklarindan sular fiskiran ve sularin, duasi sayesinde çogaldigi. 2

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) mustecab dualari sayesinde yemekleri çogaltilan. 3

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) hak Peygamber olduguna agaçlarin sehadet ettigi ve yürüyemez kütüklerin davetine icabet ettikleri 4

O öyle bir O ki ( sallallahu aleyhi ve sellem ) sevgisi ve hasretinden hurma kütügü inledi, agladi 5

Onun'la ( sallallahu aleyhi ve sellem )cemadat konustu, Onun yedigi yemegin tesbihini ashab isitti. 6

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) daglarla konusan 7

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) hayvanlarla konusan 8

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) Allahin izniyle ölüleri dirilten. 9

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) henüz meme emen çocuklarla konusan ve Peygamberligini besiktekilerin tasdik ettigi. 10

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) hastalari ve sakatlari iyilestiren. 11

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) yaptigi bütün dualari kabul edilen. 12

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) neyi tuttuysa veya neye tesebbus ettiyse, ona gözleri çevirten. 13

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) neye Mubarek eliyle dokunduysa veya hangi agaci diktiyse onda bereketi çogalan. 14

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) Duasinin bereketiyle sütsüz koyunlarin sütünü getirten, çogaltan. 15

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) Allahin izniyle gaybe muttali olan. 16

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) Allah Celle Celaluhu'nun, düsmanlarindan korudugu. 17

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) Allah'in melekleriyle yardimci oldugu, cinlerin boyun egdigi. 18

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) dogdugu zaman, Basi yukariya dogru gözleri semaya bakar bir vaziyette dogan. Vilayeti aninda beraberinde bir nurun çiktigi yükseldigi görülen. 19

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) meleklerin gölgelendirdigi. 20

O ( sallallahu aleyhi ve sellem ) dünyaya inen en güzelin indigi . Kuran'in Peygamberi

1 Imam Tehavi, Ziyadetü-l-Megazi
2 Imam Buhari, Sahih, Imam Müslim Sahih, Imam Beyhaki, Suyuti, Ibni Mace
3 Ibni Saad, Imam Muslim Kitabu-l-Fadail, Imam Tirmizi Sünen, Imam Ibni Mace Sünen, Tabarani, Beyhaki, Suyuti Menahil, Imam Ahmed bin Hanbel Musned
4 Imam Bezzar, Beyhaki, Suyuti Menahil, Darimi, Imam Müslim Sahih Kitabu-z-Zühd ve-r-Rakaik, Imam Ahmed bin Hanbel, Imam Tabarani, Imam Buhari, Imam Ibni Mace
5 Imam Buhari Sahih, Ibnu Mace Sunen, Imam Tirmizi Sahih, Imam Muslim Kitabu-l-Mesacid ve Mevaziis-Salati, Imam Ebu Davud Kitab-us Salat, Suyuti Menahil
6-7 Imam Buhari Sahih, Imam Tirmizi Sünen, Imam Suyuti Menahil, Imam Tabarani, Bezzar, Imam Beyhaki, Imam Muslim sahih, Imam Ebu Davud Sünen
8 Imam Suyuti Menahil, Imam Ebu Davud Sünen
9-10 Imam Ebu davud Sünen, Imam Buhari Sahih, Imam Müslim Sahih, Ibni Sad Tabakat, Suyuti Menahil, Imam Beyhaki, Ibni Asakir
11 I mam Beyhaki, Suyuti Menahil, Imam Tirmizi Sünen, Aliyyül Kari, Imam Tabarani, Imam Buhari Kitabu-l-Cihad, Imam Müslim Kitabu-l-Cihad, Ibni Ishak, Imam Ahmed bin Hanbel Müsned
12 Imam Buhari Sahih, Imam Muslim Sahih, Suyuti Menahil, Imam Tirmizi Ebvabü-l Menakib, Imam Beyhaki, Aliyyü-l-Kari Serhi Sifa, Imam Ibni mace Sünen, Ibni Saad Tabakat
13 Imam Buhari Sahih, Imam Müslim Kitabu-l Fadail, Imam Suyuti Menahil, Imam Beyhaki, Imam Ibni Mace Sünen
14 Imam Beyhaki, Imam Suyuti Menahil, Imam Ahmed bin Hanbel Müsned
15 Suyuti Menahil, Sifa sarihi Hafaci, Imam Müslim Sahih, Imam Buhari Sahih
16 Imam Ahmed bin Hanbel Müsned, Tabarani Mucem, Imam Buhari Sahih, Suyuti Menahil, Imam Ibni Mace El Mukaddime, Imam Tirmizi Sünen, Imam Müslim Kitabu-l-Iman
17 Imam Tirmizi Sünen, Imam Buhari Sahih, Imam Vakidi, Imam Suyuti Menahil
18 Tahrim 4, Ahkaf 29, Imam Buhari Sahih, Imam Müslim Sahih, Imam Tirmizi Sünen
19 Imam Suyuti Menahil
20 Imam Suyuti Menahil
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Esmâ-ül Nebi

Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) Mübârek İsimleri ve Mânâları

Abdullah: Allah'ın kulu Âbid . Kulluk eden, ibadet eden Âdil Adaletli

Ahmed : En çok övülmüş, sevilmiş

Ahsen : En güzel

Alî : Çok yüce

Âlim : Bilgin, bilen

Allâme : Çok bilen

Âmil : İş ve aksiyon sahibi

Aziz : Çok yüce, çok şerefli olan

Beşir : Müjdeleyici

Burhan : Sağlam delil

Cebbâr : Kahredici, gâlip

Cevâd : Cömert

Ecved : En iyi, en cömert

Ekrem : En şerefli

Emin : Doğru ve güvenilir kimse

Fadlullah : Allah'ın ihsânı, fazlına ulaşan

Fâruk: Hakkı ve bâtılı ayıran

Fettâh : Yoldaki engelleri kaldıran

Gâlip: Hâkim ve üstün olan

Ganî : Zengin

Habib : Sevgili, çok sevilen

Hâdi : Doğru yola götüren

Hâfız : Muhafaza edici

Halîl : Dost

Halîm : Yumuşak huylu

Hâlis : Saf, temiz

Hâmid : Hamd edici, övücü

Hammâd : Çok hamdeden

Hanîf : Hakikate sımsıkı sarılan

Kamer : Ay

Kayyim: Görüp, gözeten

Kerîm : Çok cömert, çok şerefli

Mâcid : Yüce ve şerefli

Mahmûd : Övülen

Mansûr : Zafere kavuşturulmuş

Mâsum : Suçsuz, günahsız

Medenî : Şehirli, bilgilive görgülü

Mehdî : Hidayet eden

Mekkî : Mekkeli

Merhûm : Rahmetle bezenmiş

Mes'ûd : Mutlu

Metîn : Çok sağlam ve güçlü

Muallim : Öğretici

Muktedâ : Peşinden gidilen

Mübârek : Uğurlu, hayırlı, bereketli

Müctebâ : Seçilmiş

Mükerrem : Şerefli, yüce

Müktefî : İktifâ eden, yetinen

Münîr : Nurlandıran, aydınlatan

Mürsel :Elçilikle görevlendirilmiş

Mürtezâ : Beğenilmiş, seçilmiş

Muslih : Islah edeci, düzene koyucu

Mustafa : Çok arınmış

Müstakîm : Doğru yolda olan

Mutî : Hakka itaat eden

Mu'ti : Veren ihsân eden

Muzaffer : Zafer kazanan, üstün olan

Müşâvir : Kendisine danışılan

Nakî : Çok temiz

Nakîb : Halkın iyisi, en seçkini

Nâsih : Öğüt veren

Nâtık :Konuşan, nutuk veren

Nebî : Peygamber

Neciyullah : Allah' ın sırdaşı

Necm : Yıldız

Nesîb : Asil, temiz soydan gelen

Nezîr: Uyarıcı, korkutucu

Nimet : İyilik, dirlik ve mutluluk

Nûr : Işık, aydınlık

Râfi : Yükselten

Râgıb : Rağbet eden, isteyen

Rahîm : Mü'minleri çok seven

Râzî : Kabul eden, hoşnut olan

Resûl : Elçi

Reşîd : Akıllı, olgun, iyi yola götürücü

Saîd : Mutlu

Sâbir : Sabreden

Sâdullah : Allah' ın mübârek kulu

Sâdık : Doğru olan, gerçekci

Saffet : Arınmış, seçkin kişi

Sâhib : Mâlik, arkadaş,sohbet edici

Sâlih : İyi ve güzel huylu

Selâm : Noksan ve ayıptan emin olan

Seyfullah : Allah' ın kılıcı

Seyyid : Efendi

Şâfi : Şefaat edici

Şâkir : Şükredici

Tâhâ : Kur'ân-ı Kerîm' deki ismi

Tâhir : Çok temiz

Takî : Haramlardan kaçınan

Tayyib : Helal, temiz, güzel, hoş

Vâfi : Sözünde duran

Vâiz : Nasihat eden

Vâsıl : Kulu Rabb'ine ulaştıran

Yâsîn : İnsan-ı kâmil

Zâhid: Mâsivadan yüz çeviren

Zâkir : Allah' ı çok anan

Kaynaklar: Mevâhib-i Ledünniye
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Leyl...

Kara taş üzerinde yürüyen kara karıncanın fark edilemediği

bir karanlığın koynunda,
uyuyanla uyumayan arasındaki fark...

Leyl...

Yitiren değil bulduran bir uykusuzluğun yakazası...

Leyl...

Vakitlerin en az bilineni...

Leyl...

Kalplerin hüzün ve aşkla intisabını tescillediği zaman...
Gecenin kıymeti
kendi karanlığında boğulmasındadır.
Gece görünenin sonu,
görünmeyenin başlangıcıdır çünkü..
Bitiş ile baslangıç,
yoklukla varlık, ölümle doğum,
vedâ ile bismillah,
hepsi gecede saklı...
Yakub şafağa kadar boğuşur
ve
ancak şafakta kutsanır..
Yıldızların aydınlığı
elbette gecenin karanlığındandır..
İmranoğlu Musa, nuru gündüz değil gece görür...
Gel, sesini geceleyin kendisine doğru yürüdüğü ağaçtan alır..
Ve değil mi ki
Mirâc herkes uykuda olduğu andadır..
Hele bir de duaya kavuştu mu gece...
Herkes uykunun gafletiyle şarhoş iken,
iki samimi elin semâya yönelmesi kadar
semâ ehlini memnun edecek başka bir şey var mıdır?
Artık engeller kalkmıştır...
“Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?”
hitabına muhatap bir gönlün o içten niyazı artık
Yüce Dergâha doğru kanatlanmaktadır...

Gece...
Gündüzün bile aydınlatamadığı bilinmez...
Gece...
Aşıkların unutamayacağı hatıraların beşiği...
Gece...
ibadetlerin en ihlaslı yapılanlarının şahidi...
Gece...
Duaların kabul vakti...
Gece ve gündüzün sahibinin selamıyla selamlıyorum sizi...

Not: aşağıdaki yazı şiire benzer fakat şiir değildir..

Duygu yüklü bir anda, o kutlu diyârda, kalemimden süzülenler sadece..

selam ve dua ile..

ENES KOCAK

ARZUHÂL

Ey sath-ı arz ..!
O geceyi anlat bize...
Hani hiç bitmesin istediğin,
yüzyıllardır beklediğin gece...
melekler yağarken üzerine,
selamlar yükselirken gökyüzüne,
güneş, fecri gözlerken...
kâinat, hasretle O’nu beklerken, *
ve sütunlar sallanırken saraylarda bir bir...
gelişine ateşlerin, âteşine göllerin dayanamadığı gece...
gördüğün en güzel geceyi anlat bize...


Ey oniki seyyarenin en nurlusu..!
Onikinci gecesini anlat rebiülevvelin..!

Ey Ebu Kubeys..!
Ey tepelerin en bahtlısı..!
kucağında büyüttüğün bebeği anlat bize..!
Âmine’nin gözyaşlarıyla karşıladığı,
kâinatın selama durduğu hengâmda,
O’nun “ümmeti” deyişini, *
bizim için ağlayısını anlat..!
Yusuf’un bile imrendigi güzelden,
ve bir kere olsun yalan söylemeyen çocuktan,
Halime’nin göz nurundan bahset..! *


Ey Ebu Kubeys..!
O’nu en çok görenlerdensin... *
biz O’nu göremedik, duyamadık sesini... *
ama O’nu gören gözlerine bakarken senin, *
dizinin dibinde durup da böyle,
senden anlatmanı istiyoruz sadece...
Fatıma’yı severken seyrettiğin,
ve senelerce misafir ettiğin,
güzeller güzelini anlat bize..! *

Ey Hacer-ül Esved..!
Ey cennetten gelen misafir..!
cahiliye devrinin kirleri nasıl kararttıysa seni,
mahzun kalplerimiz de ahirzaman izleri taşir.
hâlimizden hicap ederek selamlıyoruz seni...
seni Kâbe’ye koyarken öptüğün eli,
ve o elin sana veda edişini,
veda haccını anlat bize..!
sen de ağladın mı Bilal’i dinlerken?
biz göremedik o günü, o gün seni selamlayamadık...
Ey cennet taşi..!
sen anlat bize,
“şahid ol Ya Rab..!” deyişini ve titreyişini o ân...
Muhammed-ül Emin’i anlat bize..! *

Ey cebel-i Nur..!
Ey Hira’nın beşiği..!
sana gelişini anlat her ramazan ayı..!
O’nu bekleyişini anlat aylarca..! *
ve bir Kadir Gecesi,
Cebrail’i misafir edişini anlat..!
kelamların en güzelini anlat..!
biz dinleyemedik o sesi,
Cebrail’in “ikra” deyişini duyamadık...
ama şimdi dinlerken o ezelî hitabı,
Cebrail’den duyar gibi oluyoruz.
ve dizinin dibinde durup da böyle,
Resulullah’i senden dinlemek istiyoruz... *
Ey Nur Dağı..!
Nur-u Muhammedi’yi anlat..! *

Ey Kuba..!
Ey ensarın gözbebeği..!
üzerine ay doğdugu günü,
hicretin vuslata dönüşümünü,
Mekke’nin hüznünü,
Medine’nin düğününü anlat bize..!
“taleal bedru” nidâlarını,
ensar ve muhacirin selamlarını,
gönülden dökülen gözyaşlarını,
Peygamber’in yol arkadaşını, sıddıkını, anlat bize..!


Ey Uhud..!
Ey cennet dağı..!
sevinç ve hüzün sende saklı...
Hendek sende, Hayber sende...
Mus’ab sende, Enes sende...
70 tane yiğit sende...
ve şehitlerin efendisi sende...
sende cennet görünür göze...

Ey Uhud..!
Hamza’yı anlat bize..!
yüreğine saplandığında mızrak,
“Allah..!” diye haykırdığında,,
semanın ağlamasını,
ra’din hazin sâdasını,
ve o sâdanın Vahşi’de neşvünemasını...


Ey Uhud..!
Mus’ab bin Umeyr’i anlat..!
gençlerin en güzelini, Mekke’nin gülünü anlat..!
ve Enes bin Nadr’ı anlat bize..!
hani sana koşarak gelen,
ve geriye tırnakları kalan, tanınabilir....
Ey Uhud..!
Efendimiz’i anlat bize..! *

Ey Medine..!
Ey şehirlerin en hayırlısı..!
taşıdığın emaneti anlat bize..!
Peygamber’ in mescidini, cenneti,
O’nun hasretine ağlayan kuru direği anlat..!
Ey Peygamber şehri..!
biz o kuru direk dahi olamadık,
seni göz yaşlarımızla ıslatamadık...
ama sana geldik yine de...
Ravza-i Mutahhara sahibini anlat bize..! *
O’nu misafir edişini anlat..! *
Ey kutlu şehir..!
Medine’nin Gülü’nü anlat..! *

06.09.2001
Enes KOÇAK
medine


* (aleyhisselam)
...salat ve selam O’na, âline ve ashabına olsun..!
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Mükevvenattaki zerreler adedince Resul-i Ekrem Efendimiz Hazretlerine salat u selamlar olsun..

Allahümme salli ala Seyyidina ve Nebiyina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve ezvacihi Seyyidina Muhammed.

Bi adedi külli daim ve devaim ve barik ve sellim aleyhi ve aleyhim teslimen kesira
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
kutlu doğum vesilesiye...

allahumme salli ve sellim ve barik ala seyyidina muhammed ve ala ali seyyidina ve nebiyyina muhammed...
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
hepimiz insanız... beseriz/yanılma ve şaşma katsayımız çok yüksek...

biz buyuz.

düşeniz biz, elinden tutulmadan kalkamayanlardanız...

akla hayale sığmaz hatalar yapanız biz.

insanız...

ve biz

O'ndan hediye büyük bir sır sahibiyiz.

bizim ruhumuz kutsanmış bir ruhtur.

varlığımıza secde edilmiştir en saflarca

bizden kim o secde emrini anladı ve emir sahibine ittiba etti, işte o zaman o da var oluşunu anladı ve O'nun himayesine girdi demek oluyor.

Ahmed ile Ehad arasındaki ziyadelik esasında sadece 'mim harfi'dir. mim boynu bükük bir harftir unutulmaya. secdedir mim...

secde, boyun eğmek demektir, teslim olmak değil, teslimi de kapsayan daha büyük bir şey;

teslim olunsa çok güzel olur; ama boyun eğmek asgari istenendir.

işte her insanın doğumuyla birlikte dnasına bu sözler ekilir.

kim o ekini sularsa istenen insan olur.

kim kurutursa o da yakıt...

kendini bilen Rabb'ini bilir de, hemcinslerinin ahvalini bilmez mi?
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
kutlu doğum vesilesiye...

Allahumme salli ve sellim ve barik ala seyyidina muhammed ve ala ali seyyidina ve nebiyyina muhammed...
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
ahmedehadlm8gc6.jpg



insan ana rahminde mim idi...

iki büklüm...

dünyaya geldi, uzunca bir zaman süründü...

aklı ermez zamanında sürüm sürüm

elleri dizleri yerde emekledi, mim mim

sonra dikeldi birgün!

sonra aklı erdi...

yine mim oldu öz tercihi ile...

işte o zaman elif oldu hakikaten.


insan oldu...

ahmed oldu
 
Üst