Millet, TIR’ların içinde ne olduğunu öğrenince onları tükürüğe boğacak

garip70

Ordinaryus
Katılım
30 Kas 2009
Mesajlar
2,779
Tepkime puanı
309
Puanları
0
Muhterem evvela çırpınış olarak algıladığınız hakkı ve hakikatı haykırmaktan ibarettir.
Estağfurullah saygısızlık hakaretle olur soru sormakla olmaz ta ki niyet tahkir olmaya...
1-MİT devletin güvenliğini sağlama adına istihbarat toplayan birimin adıdır.
2-İstihbarat şeffaf olmalı amma umuma değil ehline.
3-Umuma şeffaf olursa istihbaratın anlamı kalmaz fakat bu demek değildir ki istihbarat adı altında her türlü fitne fesad çevrilsin ama devletin hiçbir kurumu hesap soramasın.Eğer istihbaratı dahi sorgulayacak merciler olmazsa durumun ne gibi vahim neticeler vereceği izahtan varestedir.
4-Sorguda ki savcı bu mevzuda şöyle demiş:"Dönemin Başbakanı, bakan ve havuz gazeteleri basbas bağardılar bunlar MİT TIR'ı diye, madem gizli iş bunu niye bağırıyorsun"
5-Daha önce cevabı verildi.
6-Elbette her ülkenin istihbari sırları olur ve bu tabiidir.

Eyvallah... O zaman bu konuların fazla irdelenmesini şahsen doğru bulmuyorum.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Adana ve Hatay’da durdurulan MİT’e ait TIR’lar ile ilgili soruşturmada, HSYK’nın emri üzerine tutuklanan savcıların Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdikleri savunmalar ortaya çıktı.
Tutuklanan 4 savcıdan Aziz Takçı, ifadesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Tutuklamanın yeminini birileri bundan bir buçuk sene önce yapmıştı. ‘Yakın zamanda neden bu tutuklamalar olmuyor’ diyerek HSYK’ya baskı yapanı da biliyoruz.” sözleriyle konuşmasına başlayan Takçı, mahkemenin özellikle seçildiğini ve yetkisiz olduğunu vurguladı. Bu yüzden savunma yapmayacağını, sadece tarihe not düşeceğini kaydetti. Takçı, “Bir çadır devleti gibi adeta sözlü talimatlarla 2 bin TIR silah ve mühimmat nakli yapılmış.” dedi.
19 Ocak 2014’te Ceyhan’da durdurulan TIR’lara ilişkin ‘detaylı ihbarın varlığına’ işaret eden Takçı, yaşananları özetle şöyle anlattı: “Olay yerine gittiğimde iki TIR vardı. MİT görevlisi olduklarını iddia eden, kirli sakallı birkaç kişi bağırıp çağırıyor, küfür ediyordu. Arama mahalline gittiğime göre, ne olduğuna bakmam gerekiyor. Ağzına kadar çakılı silah... 155’lik top mühimmatı, uçaksavar mühimmatı, başka değişik çaplı ebatlarda mühimmatı gördüm. Jandarmaya bunları tespit etmelerini söyledim. Bir savcı başka ne yapar? Bu sırada bir hışımla zamanın Başsavcısı, Emniyet Müdürü, Vali Hüseyin Avni Coş, 400-500 tane Çevik Kuvvet geldi. Vali bana kendisini, ‘Başbakan Erdoğan’ın aradığını, ‘Bu araçlar MİT’e ait, bu silah ve mühimmatı da biz gönderdik. Savcı bey araçları bıraksın, biz yasal düzenleme yapacağız’ dediğini birkaç sefer aktardı. Sayın Vali yasalar var. Bana iki satır yazı verin, altını imzalayayım. Bu MİT görevlisi olduğunu iddia eden arkadaşlar da kimliklerini versinler. Biz de bırakalım, dedim.
MİT’çiyiz dediler, El Kaide çıktı
01.01.2014 tarihinde arama izni verdiğim ancak uygulanmayan olayda, sivil araçtan inen kişiler MİT görevlisi olduklarını iddia etmişler. Kimlik ibraz etmemişler. Aracın plakasını araştırdığımda El Kaide’den işlem yapılmış bir şahsa ait olduğunu tespit ettim. El Kaide’yi Yargıtay terör örgütü olarak tanıdı. Bakanlar Kurulu’nun da dünyanın da terör listesinde.
Devletin yazısının başımın üstünde yeri var. MİT bana iki satır yazı yazsa, onu dosyaya koyarım, kapağını kapatırım. Kanuna göre MİT’e kimlerin görev vereceği belli. Suriye’ye, IŞİD veya El Kaide unsurlarına silah ve mühimmat nakledilmesi konusunda MGK, Bakanlar Kurulu ya da Genelkurmay tarafından verilmiş bir görev var mı? 2 bin TIR malzeme gönderecek kadar bir faaliyet organize ediyorsunuz. Buna ilişkin dosyada belge var mı? Verilmeyen görevin sırrı mı olur? Görev verilmemişse sır yoktur, suç vardır. Bu malzemelerin yurtdışına çıkarılacağını dönemin başbakanı söyledi. Devletin gizli bilgilerini açıklamaktan yargılanmalı.”
Komutanı Esed’e veren MİT’çi serbest, ben casuslukla suçlanıyorumSavcı Aziz Takçı, ifadesinde Özgür Suriye Ordusu’na mensup Albay Harmış olayını hatırlattı. Türkiye’deki kampta misafir edilen komutanın, MİT görevlisi Önder S. ve beraberindeki birkaç kişi tarafından kaçırılıp Suriye’deki Esed güçlerine teslim edildiğini vurgulayan Takçı şöyle devam etti: “Yine bir başka Özgür Suriye Ordusu görevlisi Binbaşı Hasson da aynı şekilde teslim edildi. Bunların soruşturmaları bizdeydi. Önder S. günlerce Apaydın kampında devletin misafir ettiği kişilerle ilgili siyasi askeri bilgileri topladı. Bunları Suriye’ye verdi. Yetmedi, iki tane Özgür Suriye Ordusu komutanını Suriyelilere teslim etti ve bu kişi casusluktan beraat etti. Ben ne bilgi temin ettim. Ne bunu götürüp Suriye ordusuna ve başka ülkelere verdim ama beni casus olarak suçluyor müfettiş. Casusluk suçunun unsurlarını bilmiyor.”
http://www.zaman.com.tr/gundem_mit-...i-2-bin-tir-dolusu-silah-tasindi_2294182.html
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Vatana ihanet ve hainliğin savunması olmaz! Vesselam...
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
24,988
Tepkime puanı
1,501
Puanları
113
Sayın @elcevaz13

Dakika 43:30 dan itibaren...

Dinleyin yorumunuzu alalım inşallah...

Dinleme zahmetinde buluna bilirseniz...

 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Türkçe Olimpiyatları VİP biletleri varımış

Ali Koç sıponsorlu : ))
 

Siyahgiyen

Üye
Katılım
20 May 2015
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bana da çok inandırıcı gelmiyor. Nereye gittiği belli olmayan silahların jandarma tarafından yine jandarmaya telefon yoluyla ihbar edilmesi ve adana içerisinden geçtikten sonra çıkışta yakalaması mantıklı geliyor mu ? Diğer bir nokta ise yapılan telefon görüşmelerinin saatleri de çok çelişkili. Zaten videoda bunu anlatmış.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
otoriteden izin almak gerekli dedi gülenlerin fetullah
evet öyle bir gaflete düştü fakat o geminin gidişini o günde yanlış buldum bu günde fikrim değişmedi ihha nın başındaki adam bilerek o gemiyi götürdü
o gemileri yola çıkartırken bir konuşma yaptı bu gemilere yapılan her hareket türk miletinin şerefine yapılmış sayılır dedi bende o günkü konuya şunu yazdım senin gibi uşaklar bir iş yaptığını sanıyor şerefide sensin şertefsizide sensin diye yazdım
çünki bu birb devlet işi değil bir güya hayır kuruluşunun işidir dedim o günde bu günde ihha ne yaparsa yapsın bir hayır kuruluşu değildir
 
Üst