MHP'nin hatalı siyaseti‏

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
MHP'nin hatalı siyaseti‏

Benim MHP politikalarını eleştiren yazılarım bazı MHP ye yakın arkadaşlarımızı öfkelendirmekte ve bazen bana hakarete varan cevaplar verilmesine de sebep olmaktadır. Onları ve yıllardır ülkemizdeki parti tutmanın fanatizm halinde devamının hala kısmen de olsa süre gelmekte olmasından dolayı onları anlayışla karşılıyorum.
Bu tartışmalarda onlar genellikle salt bilgi girdilerini bana karşı kullanırlarken ben o bilgi girdilerinin aslında nasıl yorumlanması gerektiğine dair görüşlerimi dile getiriyorum. Bazen kendimizi meyhanenin birinde aynı masada oturup bir birleri ile konuşmakla birlikte kendi anlatmak istediğine yoğunlaşıp diğerini sadece sıranın kendisine gelmesini beklerken dinler gibi yapan ve farklı şeylerden bahsedip sohbet ettiklerini zanneden sarhoşlar gibi bir duruma düştüğümüzü fark ediyor ve bazen kızmak yerine gülümsüyorum.
Siyaset de iki yüzlülük açıktan yapılamaz. Siyaseten yapılır.
Bu yüzdene eskiler Ziya Paşanın, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözünü çok tutmuşlardır. MHP’nin siyaseten yanlışlarına gelince.
Başörtülü bir bayanı aday gösterip tarihindeki en yüksek oyu alan MHP meclise hükümeti tek başına kurabilecek çok alternatifli seçeneklere girebildiği halde başörtüsünü mecliste çözdürerek kendi partisine oy veren artı seçmenlerinin tümünü i o seçimlerde aldatmıştır.
Başörtüsü ile sağdan aldığı oyları kendileri kendi hükümetlerini kurmakta kullanmaları gerekirken. Rahşan Ecevit’in tüm hakaretlerine rağmen başbakanlığı sola teslim etmiş ve bu seferde kendi geleneksel seçmeninin de önemli bir bölümünü aldatmıştır.
Ayrıca Cumhurbaşkanı seçiminde derin şer güçlerin adayı, PKK’cı ve bombacıları af edip günümüz hükümetine karşı kullanılmak üzere şer güçlere yardıma gönderen AYM’ ne, mahkemeye tek başına hakim olacak kadar çok sayıda sadece CHP tandanslı yargıç atayan A.Necdet Sezeri seçtirebilmek için hem kendisi adayını %100 seçileceği halde aday çıkarmamış, hem de kişisel olarak adaylığını koymak isteyen parlamenterini mecliste döverek ve bir odaya kilitleyerek engellemiş ve CHP li sezeri seçtirmekle asla iktidara gelemeyen CHP ye hem CB. lığını hem de Başbakanlığı adeta altın bir tepsi içinde sunarak seçimin ruhuna da ihanet etmiştir.
Bunlar MHP gibi Milliyetçi bir partinin yapabileceği şeyler değildir. Yapmakla yanlış yapmıştır ve kalıcı kötü etkileri olacak şeyler olarak yapmak da kullanılmış ya da mahsur görmemiştir.
411 oy ile yapılan anayasa değişikliğinde derhal biz bu konuda AKP ile yollarımızı ayırdık diyerek değişikliğin arkasında durmamakla da yanlış yapmıştır. Gerekirse bize de kapatma davası açsınlar biz bu maddeyi teklif eden ve gelmesini sağlayan partiyiz diye ortaya çıkıp AYM’ si eğer esasa girerse ilk elde Anayasa mahkemesinin yapısını değiştiririz ve bu mahkeme artık değişikliğe de bakamaz demek cesaretini gösterememiştir. AYM sinin anayasayı çiğnemesini durdurabilecek hatta ey mahkeme yetkini aşma yetkini meclis olarak geri alır mahkemeyi yeniden yapılandırırız da diyebilecek bir durumda iken durdurmamış ve AKP ye kurulan tuzak da figüranlık yapmayı kendisini doğrudan birinci parti yapacak duruşa tercih etmiştir. O halde MHP ya iktidar olmaktan CHP gibi korkmaktadır. Yada iktidar olmasına içeride ve dışarıdaki dünya güçlerince, Avusturyalı Joerg Heider gibi izin verilmeyecek sadece figüran rolü için kullanılan bir partidir.
Heider’in Öldürülme haberlerinden birinin kısa yolu
http://www.uyurgezer.net/avusturyali-fasist-lider-haider-oldu-t110345.html?amp;
Osman Bey pek çok şey söylemektedir. Bunların doğru olması dahi zaten basit ve küçük siyasetin doğasında hileyi insanların kafalarını karıştırarak uygulanmanın olduğunun sanılmasından kaynaklanmaktadır. Olaylara tarafsız ve objektif bir gözle bakılması halinde neyin ne olması ve kimlerin kime tuzak kurmuş oldukları anlaşılır. Ama Siyaset savaşını zaten hileler ve tuzaklardan ibaret zannedenler bu yanılsamalar ile kimseyi ikna edemezler. Akılları karıştırsalar dahi insanların içlerindeki adalet ve insanlık yapısının bazı öğeleri insanın haksızlıkları hileleri içgüdüsel olarak fark etmesini sağladığından, insanların çoğunluğu kalplerindeki duygular ile hareket ederler. Bu durum da bir süre sonra işlevini yitirip uygulayıcıları saha dışına atar. Ülkemizde eskiden 30 -50 yıl aralığında süren bu süreçler günümüzde iletişimin artması ile çok kısalmıştır.
Nitekim şimdi gerçek bir izahını kimsenin yapamayacağı hem Anayasa değişikliğine yeterli katkı yapmayı ret edip hem de sadece istemezük anlamında Hayır demeyi kimseye izah edemeyeceklerdir. Bunun sonuçlarını eğer hayır çıkarsa MHP’nin yok oluşuna bile sebep olabileceğini bilerek Mehmet Ağar ve Erkan mumcu gibi davranmanın ve aynı sona varmanın izahı yoktur. Meşhur Albert Einstein hep aynı malzemeleri kullanıp hep aynı deneyleri yapıp da farklı sonuç beklemek akıllı kişilerin işi değildir demiştir.
MHP artık sadece kavga için var olmak stratejisini değiştirip ülkenin huzuru ve refahı. aş ve iş için neler yapılabileceğine de odaklanmalıdır. Çünkü enerji koridoru olacak Türkiye de bir süre sonra kavga ve teröre izin verilmeyecektir. Buda bildiğimiz terör örgütleri ve MHP’nin değişime uğrayamazsa silinip gitmeleri demektir.
Benim gördüğüm kadarı ile Türkiye de, ABD deki gibi iki partili bir tahterevalli politikası başlatılacaktır. Bunun Demokratlar ve Cumhuriyetçiler veya başka bir kategori ile oluşması planlamaktadır diye düşünüyorum. Bu oyunda MHP ya değişip iki partiden biri olacaktır. (Günümüz CHP si ile MHP si arasından birisi kalacaktır. Sağ blok aynı ad ile yada değişerek ama bildiğimiz sağ blok olarak kalacaktır gibi görünmektedir. )
Bu işler çok tuhaftır. Sayın Osman Akyüz ve Sayın Yılmaz Arslan elbette ki samimi olarak MHP’nin başarılı olmasını istemektedirler. Ama bu istek başarı için yetmemektedir. Çocuğunu sürekli savunan anaların çocukları sonunda yanlış işler yapan kişiler olmaya başlamaktadır. Hâlbuki Çocuğunu haksız bulduğu noktalarda ikaz eden gerekirse tekdir eden anaların çocukları sağlıklı bir ruh hali ile büyümektedirler. Benim sözlerime öfkelenmek ile insanların vicdanlarını susturmak imkânı yoktur. Asıl olan artık insanların çok geliştiğini ve pek çok şeyi ne kadar örtülü olsa da hissedeceklerini bilerek doğru hareket etmektir. Hilesizlik ve dürüstlük daima karşılığını zafer olarak alacaktır.
Saygı ve Selamlar

A.D.Şimşek
 
Üst