12 Eylül darbesinin mağdurlarından eski Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, CHP ve MHP'nin darbecilere yargı yolu açan anayasa değişikliğine karşı çıkmasının kendisini şaşırtmadığını ve tavırlarını yadırgamadığını söyledi.
İki partiyi 'devlet partisi ve fikriyatları da aynı' şeklinde niteleyen Kutan, "Meclis'te olsaydım, değişikliğe evet oyu verirdim." dedi. Darbenin ardından Kirazlıdere'de tutulan ünlü şahsiyetler arasında yer alan tecrübeli politikacı, ironi yüklü mesajlar verdi.
Kutan, Türk siyasetinin de önemli isimlerinden biri. Yıllardır, Necmettin Erbakan'ın yanında. 12 Eylül darbesinin ardından askerler Erbakan'ı Kirazlıdere'ye sürdüğünde o da yanındaydı. Kirazlıdere'deki Dil ve İstihbarat Okulu'nda Kutan'ın eşlik ettiği isimler arasında Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Doğu Perinçek, Oral Çalışlar ve Ertuğrul Günay da bulunuyordu. 11 ay tutuklu kalan ve askerî yönetimin uygulamalarını iliklerine kadar yaşayan Recai Kutan, yapılan anayasa değişikliği ile darbecilerin yargı zırhının kaldırılmasına destek verdi. A
nayasa'nın geçici 15. maddesinin Meclis tarafından kaldırılmasını olumlu karşıladı. "Bugün Meclis'te olsaydım, değişikliğe evet verirdim." derken münferit değişikliklerle yetinilmemesi gerektiğini belirtti. Kutan, değişikliklere 'hayır' diyen CHP ve MHP'nin tavrını ise şöyle eleştirdi: "Genel olarak bakıldığında ikisi de devlet partileridir. Halkı değil, devleti esas alırlar. Devletin haklarını, ferdin haklarından üstün tutarlar. Adları ister sağcı olsun ister solcu. Temel yapıları ve mantıkları itibarıyla aralarında fark yok. Değişikliğe, sadece fikriyatları itibarıyla değil, sırf muhalefet olsun diye de karşı çıkıyorlar."
Dedem Yemen, babam Sarıkamış, ben 12 Eylül gazisiyim
80 yaşına giren Kutan, dedesi ve babası hakkında bilinmeyenleri de anlattı. Kutan, "Dedem Yemen, babam Sarıkamış ben 12 Eylül gazisiyim." dedi.
Kutan'ın anıları şöyle: "Babam öğretmendi. Yedek subaylık için Erzincan'a yola çıkıyor ama yanlışlıkla Sarıkamış'a sevk ediliyor. Faciayı yaşıyor. Donmuş cesetler arasından yürürken dinlenmek için oturuyor. Bir tokatla uyanıyor. Karşısındaki tanıdık. Malatyalı bir cellat. Babamı götürüyor gübrenin içine sokuyor. Böylece kurtuluyor. Dedem Murat Efendi, annem 6 yaşındayken Yemen'e gitmiş. 12 yıl burada kalmış. Annem 18'ine geldiğinde mahallede yürüyen, saçlarına kır düşmüş bir subay görüyor. İçinden, 'Böyle bir babam olsa' diye geçiriyor. Arkasından bakarken adam kendi evlerine giriyor. Meğer dedemmiş."
Türkeş, Erbakan'la birlikte hadis dersi almış
Kutan'ın Kirazlıdere'ye ait sayısız anısı var. Anılarda, MHP'nin merhum lideri Alparslan Türkeş ve tutuklu MHP'liler de geçiyor. Kutan o günleri şöyle aktarıyor: "Orada, kendimize göre bir hayat kurmuştuk. Dayanışma vardı. Gelenleri paylaşır, birbirimize destek olurduk. Kendimizi ibadete vermiştik. Günü, namaz, Kur'an ve hadis dersleri için planlamıştık. Türkeş, üç ay sonra hadis derslerine katılmaya başladı. Ertuğrul Günay da gelirdi."
ZAMAN
İki partiyi 'devlet partisi ve fikriyatları da aynı' şeklinde niteleyen Kutan, "Meclis'te olsaydım, değişikliğe evet oyu verirdim." dedi. Darbenin ardından Kirazlıdere'de tutulan ünlü şahsiyetler arasında yer alan tecrübeli politikacı, ironi yüklü mesajlar verdi.
Kutan, Türk siyasetinin de önemli isimlerinden biri. Yıllardır, Necmettin Erbakan'ın yanında. 12 Eylül darbesinin ardından askerler Erbakan'ı Kirazlıdere'ye sürdüğünde o da yanındaydı. Kirazlıdere'deki Dil ve İstihbarat Okulu'nda Kutan'ın eşlik ettiği isimler arasında Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Doğu Perinçek, Oral Çalışlar ve Ertuğrul Günay da bulunuyordu. 11 ay tutuklu kalan ve askerî yönetimin uygulamalarını iliklerine kadar yaşayan Recai Kutan, yapılan anayasa değişikliği ile darbecilerin yargı zırhının kaldırılmasına destek verdi. A
nayasa'nın geçici 15. maddesinin Meclis tarafından kaldırılmasını olumlu karşıladı. "Bugün Meclis'te olsaydım, değişikliğe evet verirdim." derken münferit değişikliklerle yetinilmemesi gerektiğini belirtti. Kutan, değişikliklere 'hayır' diyen CHP ve MHP'nin tavrını ise şöyle eleştirdi: "Genel olarak bakıldığında ikisi de devlet partileridir. Halkı değil, devleti esas alırlar. Devletin haklarını, ferdin haklarından üstün tutarlar. Adları ister sağcı olsun ister solcu. Temel yapıları ve mantıkları itibarıyla aralarında fark yok. Değişikliğe, sadece fikriyatları itibarıyla değil, sırf muhalefet olsun diye de karşı çıkıyorlar."
Dedem Yemen, babam Sarıkamış, ben 12 Eylül gazisiyim
80 yaşına giren Kutan, dedesi ve babası hakkında bilinmeyenleri de anlattı. Kutan, "Dedem Yemen, babam Sarıkamış ben 12 Eylül gazisiyim." dedi.
Kutan'ın anıları şöyle: "Babam öğretmendi. Yedek subaylık için Erzincan'a yola çıkıyor ama yanlışlıkla Sarıkamış'a sevk ediliyor. Faciayı yaşıyor. Donmuş cesetler arasından yürürken dinlenmek için oturuyor. Bir tokatla uyanıyor. Karşısındaki tanıdık. Malatyalı bir cellat. Babamı götürüyor gübrenin içine sokuyor. Böylece kurtuluyor. Dedem Murat Efendi, annem 6 yaşındayken Yemen'e gitmiş. 12 yıl burada kalmış. Annem 18'ine geldiğinde mahallede yürüyen, saçlarına kır düşmüş bir subay görüyor. İçinden, 'Böyle bir babam olsa' diye geçiriyor. Arkasından bakarken adam kendi evlerine giriyor. Meğer dedemmiş."
Türkeş, Erbakan'la birlikte hadis dersi almış
Kutan'ın Kirazlıdere'ye ait sayısız anısı var. Anılarda, MHP'nin merhum lideri Alparslan Türkeş ve tutuklu MHP'liler de geçiyor. Kutan o günleri şöyle aktarıyor: "Orada, kendimize göre bir hayat kurmuştuk. Dayanışma vardı. Gelenleri paylaşır, birbirimize destek olurduk. Kendimizi ibadete vermiştik. Günü, namaz, Kur'an ve hadis dersleri için planlamıştık. Türkeş, üç ay sonra hadis derslerine katılmaya başladı. Ertuğrul Günay da gelirdi."
ZAMAN
