Mevlid Kandilimiz Mübarek Olsun....
- Konbuyu başlatan Ebu'l-Feth
- Başlangıç tarihi
Bir hadis :
Peygamber efendimiz henüz bebekken parmağının ucuyla Ay’a işaret ettiğinde, Ay’ın sağa sola meylettiğini annesi ve amcası görmüşlerdi. Büyüyünce ona sormuşlar bu konuyu, Peygamber efendimiz şöyle buyurdular; “Ben ağlayacağım zaman, Ay’a parmağımın ucuyla işaret ederdim de o bir sağa bir sola meylederek beni eğlendirirdi. Ben, onun Arş’ın altına gidip secde ederken çıkardığı sesleri duyardım”
Bir Ayet:
Görmez misin ki, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde ediyor …
(Hacc 18’den)
Bir kutlama :
Allah (c.c) önce o kutlu peygamberin Nur’unu yarattı, o öyle kutlu biriydi ki, onun hürmetine tüm alemler yaratıldı. Son peygamberi, ilk insandan önce yarattı.
O’nun hürmetine alemler yaratıldı, O’nun ismi anıldı, kelime-i şehadet getirildi. O’nun ismi bizzat Allah tarafından konuldu. Cennet kapılarına “La ilahe illallah, Muhammedin Resulullah” yazıldı. Allah’ın rahmeti ile, O’nun şefaati ile Müslümanlar Cennet’e girebilecek. O’nun hürmetine Müslümanlar Cennet’i isteyecek..
O, Allah’ın en sevdiği kulu, en kutlu peygamberi dünyaya geldiğinde neler oldu neler, onca alim yaz yaz bitiremediler.. Şeytanlar makamlarından kovuldu, en büyükleri İblis yüksek bir tepeye çıkıp inledi, haykırdı öfkesinden hıçkıra hıçkıra ağladı … Hidayeti, doğruluğu emreden peygamber bu gecede, bu saatlerde dünyaya geldi.. Kâbe bile secde etti “benden putları temizleyeceksin, hoş geldin ya Nebi!” (peygamber) herkes bu secdeyi gördü.
Doğumunda melekler hazır bulundu. Daha doğduğu ilk gün bizim için secdeye kapandı; ümmeti, ümmeti, ümmeti… (ümmetim ümmetim diye secde yaptı)
Allah’ı görebilmek (miraç’ta) sadece O’na nasip oldu. Bizzat Cebrail (a.s.) tarafından (dünyada) ameliyat edildi. O’nun ismini duyan yaratılmışlardan biri, o’na kavuşmak için binlerce sene ağladı. Miraç mucizesiyle O’na kavuştu. Şefaat sözü aldı.
Kıyamete kadar değiştirilemeyecek Allah’ın sözleri, O’na kitap olarak indirildi, bu ümmete gönderildi. En büyük mucize Kur’an, o peygamberle indirildi.
Biz kimin ümmetiyiz?
Hz. Hızır ve Hz. İsa (a.s.) bu peygamberin ümmeti olmayı öyle çok istediler ki, duaları kabul oldu. Bir peygamber bile başka bir peygambere ümmet olmak istedi, istekleri onlara elbette verildi.
İkisi de hala hayatta, biri yerde aramızda, biri gökte, ineceği günü bekliyor, çok yakında…
Biz 15 günlük senelik iznimizden tatilden otellerden dönmek istemezken, O girdiği sonsuz cennetten tekrar çıktı ve bizim için geri geldi. ümmeti, ümmeti, ümmeti…
Size kim öğretecek Kur’an’ı, hidayeti, hikmeti?
Biz öyle bir ümmetiz ki, o peygamber bize nasip oldu, Hz. Musa kıskandı o peygamberi “Ya rabbi, bu genç peygambere nasip ettin de bana niye nasip etmedin, ben istiyordum” diye kıskandı, naz etti…
Biz öyle bir ümmetiz ki, bir peygamber kıskanır bizi, bir peygamber dahil olur bu ümmete, bir başka kişi ölümsüzlükle nasiplenir, uyuyan Kıtmir uyanır da gelen sahabeleri karşılar. 4 halife’nin tebliğini kabul eder Ashab-ı Kehf’tir onlar, Kıtmir de köpekleri. Onlar da kabul eder tebliği, Müslüman olur her biri...
Bu gece kim dünyaya geldi?
O bize Kur’an ve sünnet hediye etti, şefaatini vermek için Kur’an’dan ve sünnetten ayrılmayan bir ümmet istedi. Namaz kılın, oruç tutun, zekat verin, hacca gidin. Şefaatim size nail olacak dedi. “Müslümanlardan bir kişi bile cehennemde kalsa ben razı değilim ya Rabbi” dedi. O bizi görmeden tanımadan işte böyle sevdi.
Bir gün secdedeydi, müşriklerden biri pislik ve kan akıtan bir deve işkembesini secdedeki peygamberin sırtına attı. O ise secdeden kalkmadı, İyice ezildiği pisliğe bulaştığı bir anda küçük kızı Fatıma koşa koşa geldi, babacığım diye ağlayarak o küçücük elleriyle o koskoca pisliği üzerinden zorlukla aldı. Gözleri kan çanağı gibiydi. O ağlarken diğerleri öyle kahkaha atıyorlardı ki bir ara düşmemek için birbirlerine tutundular. İşaret parmağı ile Ay’ı ortadan ikiye bölen peygamberin bu acınacak haldeyken duasını kabul etmez mi Allah? Ama o ne diye dua etti? Alnı secdede, üstünden kanlar, pislikler akarken, kızı da baş ucunda ağlarken o dedi ki “Ya rabbi onlar bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı”
O, alemlere rahmet olarak gönderildi.
Kâbe’yi bilirsiniz, nasıl ki bugünde boş kalmıyor sürekli tavaf ediliyorsa o zamanlar Mecusilerin (Ateşperestler) de kutsal saydıkları bir ateşi vardı 1000 senedir yanıyordu ve hiç boş bırakılmıyordu. Bu ateşi öyle büyüktü ki söndürmek için aylarca uğraşmaları gerekirdi, o ateş peygamberimizin doğduğu gece bir anda sönüverdi.
Kisra’nın 20 şerefeli büyük bir sarayı vardı, yapımı tam 90 sene sürdü üstü de mücevherlerle süslendi, o sarayın 14 minaresi bu gecede yıkıldı. Hala kalıntıları duruyor, internetten de bakabilirsiniz. 14’ün de var bir hikmeti..
Şeytan cennetten kovulduktan sonra ikinci defa bu gece bağırarak ağladı, haykırdı, isyan üstüne isyan etti. Kehanet sona erdi…
Daha neler neler oldu, ne hikmetler meydana geldi…
ümmeti.. ümmeti… ümmeti..
Saatlerce namaz kılmaktan tabanları şişen peygamberin, saatlerce uyumaktan gözleri şişen ümmeti.
“Resulullah size ne verdiyse onu alın, neyi yasak ettiyse ondan sakının!” (Haşr: 7)
Ben namaz kılmıyorum ama kalbim temiz. Peygamberin kalbi pis miydi? “Namaz kılmayan kafir olmaz ama, kafirler de namaz kılmaz” dedi hocalardan biri.
“Sizden biri Allah indinde değerini merak ediyorsa, kendisinin O’na verdiği değere baksın, işte o miktardadır onun Allah katındaki değeri” buyurdu başka biri..
Kur’an da emredilmedi mi? Peygamber, gözümün nuru namaz, namaz müminin miracıdır demedi mi? Miraç Allah’ı görmek değil mi? O zaman namaz kılan da Allah’ın huzurunda değil mi ?
O huzurdan kaçmakla mı kalp temiz oluyor, kalbi temiz olan Allah’tan kaçar mı peki?
İlk defa bizim peygamberimizle namaz vakitleri kesinleşti. Miraç’ta 50 vakit namaz 5’e indirildi, sevabı 10’a katlandı hikmeti katmerlendi. Allah bizi cennete sokmak için türlü türlü bahaneler arıyorken, biz ondan kaçmak için komik bahaneler üretmeyelim dimi? Allah, tüm ibadetlerimize bazen 1’den 700’e kadar, en azından 1’e 10 verdi.
Bu gece o peygamberin doğum günü, yarın da ikindiye kadar gündüzü. Bu günde ne kadar salavat getirirsek kendimize. Ne dua edersek o da kendimize. Ne kadar seversek o peygamberi o da kendimize. Allah rızası için kılınan namaz da kendimize. Her şey bizim için ama bu dünyadan ahirete göçmeden önce.
Hani derler ya doğru zamanda doğru yerde olabilmek diye, işte şimdi tam zamanı ve herkes doğru yerde. Dünyanın bir kıymeti yok ama, ahiret de buradan kazanılır dedi başka biri, ahirete göçmeden hemen önce…
Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim.
(Maide 3’den)
“Ey Azrail, ruhumu al” buyurdu.
Veda haccından sonra :
Benim ölümüm de hayatta olduğum halim gibidir, sizin için hayırlıdır. “Evlerinizi kabirler, kabrimi de bayram yeri yapmayın! Nerede olursanız oradan bana salât-u selam getirin. Çünkü selamınız bana ulaştırılır.”
Nedir Mevlit kandili ?
Mevlit, doğum zamanı demektir.
Kandil, elektriğin olmadığı zamanlarda aydınlatma için kullanılan basit bir yağ lambasıdır. Günümüzde minarelerin lambalarının yakılmasına “kandiller yandı” denmesinin sebebi budur aslında.
Bu gece tüm alemleri aydınlatan biri doğdu..
Bu yazıyı hazırlarken bazı tefsirler, bazı hadis kitapları ve Ahmet Mahmut Ünlü ve Mustafa Özşimşekler’in bazı eserlerinden derleme yaptım, hepsinin kaynakları mevcuttur, sabittir.
Faydalı olması dileklerimle, kardeşçe…
Peygamber efendimiz henüz bebekken parmağının ucuyla Ay’a işaret ettiğinde, Ay’ın sağa sola meylettiğini annesi ve amcası görmüşlerdi. Büyüyünce ona sormuşlar bu konuyu, Peygamber efendimiz şöyle buyurdular; “Ben ağlayacağım zaman, Ay’a parmağımın ucuyla işaret ederdim de o bir sağa bir sola meylederek beni eğlendirirdi. Ben, onun Arş’ın altına gidip secde ederken çıkardığı sesleri duyardım”
Bir Ayet:
Görmez misin ki, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde ediyor …
(Hacc 18’den)
Bir kutlama :
Allah (c.c) önce o kutlu peygamberin Nur’unu yarattı, o öyle kutlu biriydi ki, onun hürmetine tüm alemler yaratıldı. Son peygamberi, ilk insandan önce yarattı.
O’nun hürmetine alemler yaratıldı, O’nun ismi anıldı, kelime-i şehadet getirildi. O’nun ismi bizzat Allah tarafından konuldu. Cennet kapılarına “La ilahe illallah, Muhammedin Resulullah” yazıldı. Allah’ın rahmeti ile, O’nun şefaati ile Müslümanlar Cennet’e girebilecek. O’nun hürmetine Müslümanlar Cennet’i isteyecek..
O, Allah’ın en sevdiği kulu, en kutlu peygamberi dünyaya geldiğinde neler oldu neler, onca alim yaz yaz bitiremediler.. Şeytanlar makamlarından kovuldu, en büyükleri İblis yüksek bir tepeye çıkıp inledi, haykırdı öfkesinden hıçkıra hıçkıra ağladı … Hidayeti, doğruluğu emreden peygamber bu gecede, bu saatlerde dünyaya geldi.. Kâbe bile secde etti “benden putları temizleyeceksin, hoş geldin ya Nebi!” (peygamber) herkes bu secdeyi gördü.
Doğumunda melekler hazır bulundu. Daha doğduğu ilk gün bizim için secdeye kapandı; ümmeti, ümmeti, ümmeti… (ümmetim ümmetim diye secde yaptı)
Allah’ı görebilmek (miraç’ta) sadece O’na nasip oldu. Bizzat Cebrail (a.s.) tarafından (dünyada) ameliyat edildi. O’nun ismini duyan yaratılmışlardan biri, o’na kavuşmak için binlerce sene ağladı. Miraç mucizesiyle O’na kavuştu. Şefaat sözü aldı.
Kıyamete kadar değiştirilemeyecek Allah’ın sözleri, O’na kitap olarak indirildi, bu ümmete gönderildi. En büyük mucize Kur’an, o peygamberle indirildi.
Biz kimin ümmetiyiz?
Hz. Hızır ve Hz. İsa (a.s.) bu peygamberin ümmeti olmayı öyle çok istediler ki, duaları kabul oldu. Bir peygamber bile başka bir peygambere ümmet olmak istedi, istekleri onlara elbette verildi.
İkisi de hala hayatta, biri yerde aramızda, biri gökte, ineceği günü bekliyor, çok yakında…
Biz 15 günlük senelik iznimizden tatilden otellerden dönmek istemezken, O girdiği sonsuz cennetten tekrar çıktı ve bizim için geri geldi. ümmeti, ümmeti, ümmeti…
Size kim öğretecek Kur’an’ı, hidayeti, hikmeti?
Biz öyle bir ümmetiz ki, o peygamber bize nasip oldu, Hz. Musa kıskandı o peygamberi “Ya rabbi, bu genç peygambere nasip ettin de bana niye nasip etmedin, ben istiyordum” diye kıskandı, naz etti…
Biz öyle bir ümmetiz ki, bir peygamber kıskanır bizi, bir peygamber dahil olur bu ümmete, bir başka kişi ölümsüzlükle nasiplenir, uyuyan Kıtmir uyanır da gelen sahabeleri karşılar. 4 halife’nin tebliğini kabul eder Ashab-ı Kehf’tir onlar, Kıtmir de köpekleri. Onlar da kabul eder tebliği, Müslüman olur her biri...
Bu gece kim dünyaya geldi?
O bize Kur’an ve sünnet hediye etti, şefaatini vermek için Kur’an’dan ve sünnetten ayrılmayan bir ümmet istedi. Namaz kılın, oruç tutun, zekat verin, hacca gidin. Şefaatim size nail olacak dedi. “Müslümanlardan bir kişi bile cehennemde kalsa ben razı değilim ya Rabbi” dedi. O bizi görmeden tanımadan işte böyle sevdi.
Bir gün secdedeydi, müşriklerden biri pislik ve kan akıtan bir deve işkembesini secdedeki peygamberin sırtına attı. O ise secdeden kalkmadı, İyice ezildiği pisliğe bulaştığı bir anda küçük kızı Fatıma koşa koşa geldi, babacığım diye ağlayarak o küçücük elleriyle o koskoca pisliği üzerinden zorlukla aldı. Gözleri kan çanağı gibiydi. O ağlarken diğerleri öyle kahkaha atıyorlardı ki bir ara düşmemek için birbirlerine tutundular. İşaret parmağı ile Ay’ı ortadan ikiye bölen peygamberin bu acınacak haldeyken duasını kabul etmez mi Allah? Ama o ne diye dua etti? Alnı secdede, üstünden kanlar, pislikler akarken, kızı da baş ucunda ağlarken o dedi ki “Ya rabbi onlar bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı”
O, alemlere rahmet olarak gönderildi.
Kâbe’yi bilirsiniz, nasıl ki bugünde boş kalmıyor sürekli tavaf ediliyorsa o zamanlar Mecusilerin (Ateşperestler) de kutsal saydıkları bir ateşi vardı 1000 senedir yanıyordu ve hiç boş bırakılmıyordu. Bu ateşi öyle büyüktü ki söndürmek için aylarca uğraşmaları gerekirdi, o ateş peygamberimizin doğduğu gece bir anda sönüverdi.
Kisra’nın 20 şerefeli büyük bir sarayı vardı, yapımı tam 90 sene sürdü üstü de mücevherlerle süslendi, o sarayın 14 minaresi bu gecede yıkıldı. Hala kalıntıları duruyor, internetten de bakabilirsiniz. 14’ün de var bir hikmeti..
Şeytan cennetten kovulduktan sonra ikinci defa bu gece bağırarak ağladı, haykırdı, isyan üstüne isyan etti. Kehanet sona erdi…
Daha neler neler oldu, ne hikmetler meydana geldi…
ümmeti.. ümmeti… ümmeti..
Saatlerce namaz kılmaktan tabanları şişen peygamberin, saatlerce uyumaktan gözleri şişen ümmeti.
“Resulullah size ne verdiyse onu alın, neyi yasak ettiyse ondan sakının!” (Haşr: 7)
Ben namaz kılmıyorum ama kalbim temiz. Peygamberin kalbi pis miydi? “Namaz kılmayan kafir olmaz ama, kafirler de namaz kılmaz” dedi hocalardan biri.
“Sizden biri Allah indinde değerini merak ediyorsa, kendisinin O’na verdiği değere baksın, işte o miktardadır onun Allah katındaki değeri” buyurdu başka biri..
Kur’an da emredilmedi mi? Peygamber, gözümün nuru namaz, namaz müminin miracıdır demedi mi? Miraç Allah’ı görmek değil mi? O zaman namaz kılan da Allah’ın huzurunda değil mi ?
O huzurdan kaçmakla mı kalp temiz oluyor, kalbi temiz olan Allah’tan kaçar mı peki?
İlk defa bizim peygamberimizle namaz vakitleri kesinleşti. Miraç’ta 50 vakit namaz 5’e indirildi, sevabı 10’a katlandı hikmeti katmerlendi. Allah bizi cennete sokmak için türlü türlü bahaneler arıyorken, biz ondan kaçmak için komik bahaneler üretmeyelim dimi? Allah, tüm ibadetlerimize bazen 1’den 700’e kadar, en azından 1’e 10 verdi.
Bu gece o peygamberin doğum günü, yarın da ikindiye kadar gündüzü. Bu günde ne kadar salavat getirirsek kendimize. Ne dua edersek o da kendimize. Ne kadar seversek o peygamberi o da kendimize. Allah rızası için kılınan namaz da kendimize. Her şey bizim için ama bu dünyadan ahirete göçmeden önce.
Hani derler ya doğru zamanda doğru yerde olabilmek diye, işte şimdi tam zamanı ve herkes doğru yerde. Dünyanın bir kıymeti yok ama, ahiret de buradan kazanılır dedi başka biri, ahirete göçmeden hemen önce…
Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim.
(Maide 3’den)
“Ey Azrail, ruhumu al” buyurdu.
Veda haccından sonra :
Benim ölümüm de hayatta olduğum halim gibidir, sizin için hayırlıdır. “Evlerinizi kabirler, kabrimi de bayram yeri yapmayın! Nerede olursanız oradan bana salât-u selam getirin. Çünkü selamınız bana ulaştırılır.”
Nedir Mevlit kandili ?
Mevlit, doğum zamanı demektir.
Kandil, elektriğin olmadığı zamanlarda aydınlatma için kullanılan basit bir yağ lambasıdır. Günümüzde minarelerin lambalarının yakılmasına “kandiller yandı” denmesinin sebebi budur aslında.
Bu gece tüm alemleri aydınlatan biri doğdu..
Bu yazıyı hazırlarken bazı tefsirler, bazı hadis kitapları ve Ahmet Mahmut Ünlü ve Mustafa Özşimşekler’in bazı eserlerinden derleme yaptım, hepsinin kaynakları mevcuttur, sabittir.
Faydalı olması dileklerimle, kardeşçe…