mevlevilerin Risaleinurla alakadarlığı

Risale-i Nur Talebesi

Diyar-ı Bekirli
Katılım
30 Haz 2006
Mesajlar
1,460
Tepkime puanı
11
Puanları
0
ÂYET-İ KERİME MEÂLİ



Oğlu İsmail kendisiyle beraber iş yapacak yaşa gelince İbrahim ona dedi ki: "Oğlum, ben rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm. Sen buna ne dersin?".....


Sâffât Sûresi: 102


18.12.2006




HADİS-İ ŞERİF MEÂLİ



Âlimlerin mürekkebi şehidlerin kanı ile tartılmış ve ağır gelmiştir.


Câmi'ü's-Sağîr, c: 3, 3835


18.12.2006




Mevlevîlerin Risâle-i Nur’la alâkadarlığı



Üstadlarımdan birisi olan Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî’nin (k.s.) mensuplarından olduğu anlaşılan eczacı Hacı Abdüllatif’in mektubundan anlaşılıyor ki, bilerek, tam takdir ederek Nurlara hizmet edecektir. Zaten ben bekliyordum ki, Mevlevilerden bazı Nur kahramanları çıksın. İnşaallah birisi bu olacak. Ona çok selam ederim. Hususi mektup yazmaya halim müsaade etmediği için gücenmesinler. Orada, Sabri ve mahdumları ve Nur şakirtlerine ve başta Hoca Vehbi Hazretleri olarak hocalarına çok selâm eder ve duâlarını bekleriz.

Emirdağ Lâhikası, s. 187

***

İki gün evvel, çok müştak olduğum ve eski zamanda Anadolu medrese-i ilmiyesi hükmünde olan Konya’ya üç sebep bahanesiyle;

Biri: İki hakikatli Nur kardeşim fakir halleriyle beraber büyük bir masrafa girip İzmir mahkemesine gitmişler. Dönüşlerinde yanıma uğradılar. Ben de onları kısmen masraftan kurtarmak için, hususî otomobilimle Konya’ya kadar beraber almak;

İkincisi: On beş sene benim yanımda okumuş ve yirmi seneye yakın müftülük etmiş ve kırk seneden beri birtek defadan başka görmediğim ve bütün kardeşlerim, akrabalarım içinde hayatta bir o kalmış olan kardeşimi ve çocuklarını ziyaret etmek ve onlarla görüşmek.

Üçüncüsü: Eski Said’in ve Yeni Said’in mühim üstadlarından olan ve onun müridleri olan Mevlevîlerin her yerde Risâle-i Nur’la alâkadarlıkları cihetiyle çok alâkadar olduğum ve İmam-ı Rabbanî, İmam-ı Gazalî gibi mühim bir üstadım olan Mevlânâ Celâeddin’i ziyaret için gitmiştim.

Hem, Tarihçe-i Hayat’ta insanlarla görüşemediğime dair neşredilen yazı ki, “Ziyaretçilerle görüşemiyorum.” Nasıl ki, hediyelerden men etmek için Cenâb-ı Hak hastalık verdiği gibi, bu hürmetkârâne ziyaret de bir nev’î hediye-i mâneviye olduğundan, sesim kesilip bir eser-i inâyet olarak konuşmaktan men olunduğumdan kardeşimin evine dahi gidemedim ki, konuşmayayım. Hiç olmazsa Konya’da iki üç gün kalmak zarurî iken mecburî olarak bir saat içinde namazımı kılıp dönmüşüm. Fakat orada bana birden bire öyle bir vaziyet verildi ki, bütün gazetelerde neşrettiler. Kırk senedir bir defadan başka görüşmediğim kardeşimin evine dahi gidip görüşemediğim ve konuşamadığım halde, sanki binler adamlarla görüşmüşüm gibi muamele gördüm.

Emirdağ Lâhikası, s. 436


18.12.2006
kaynak:Yeni asya gazetesi
 
Üst