"mevlevi ayini" olarak sunlan gösteri, modernize edilmiş bir cahiliye adeti(bidat)dir. müzik ile ibadet olmaz.

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
Avrupa ülkelerinde "acik kapi günü" diye bir adet var yillardir devam eden.Gayr-i müslimlere
islamiyet hakkinda bilgiler verilir.bu da mevlevi aynina özel hazirlanmis bir program galiba.
kizlarin yaslarinin kücük oldugunu düsünüyorum.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
camide-kadin-semazen-gosterisi.jpg


bu fotograf almanyada bir camiide cekilmis.foto da tanidigim amcayi gördüm:D
hangi camii oldugunu bende bilmiyorum ama bunlar kücük kiz talebeleri büyük ihtimal.Camiilerde cocuklara ders veriliyor ve büyük bi ihtimalle karne töreninde cekilmis bu foto.
Almanyada İGMG nin bi etkinliği diye yayınlanmıştı facebookta. Baya tepki çekince kaldırıldı resim sanırım.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Yahu adamcağız beni tanımıyor demek ki o zaman yokmuş sitede. Zaten daha önce karşılaşmadım kendisiyle. Sizi niye böyle alev aldı onu anlamadım. Adamı aforoz ettiniz. Bir de fetva verdiniz. "Bu gavurlardan haber alınır mı bunlara dayandın senin de sonun berbat. Vay gafiller!" diye. Savaş çığlıklarınız eğlenceli hale geliyor günden güne.

Allah bir desem "Bu gavur bir diyorsa inanmam. Bundan sonra Allah bir diyen gavurdur." diyeceksiniz. :D :D :D

Seni bı forumda tanımayan mı var ? En çok tanıyanlar bile mesajalrına teşekkürü eksik etmiyorlar görmüyor musun ? yusufsaid !.. ne saidmişsin ama !
fakiriyi eleştiren bir mesaj gördün mü hemen bodoslama dal ve teşekkürü bas !
mesihçi ile kankalık sana herkesten fazla yakışıyor ! sakın olaki vazgeçme !
Ondan sonra da forumda kardeşlikten, edepten ve ahlaktan bahset !..
Doğrusu bu hüsn-ü ahlâk sana ve senin gibi bir-kaç softa daha var , hepinize çok yakışıyor !
 

garip70

Ordinaryus
Katılım
30 Kas 2009
Mesajlar
2,779
Tepkime puanı
309
Puanları
0
Değerli kardeşim mesihçi... Anladığım kadarıyla hıristiyan olmakla birlikte bir mevlana aşığısınız. Ben de de bir mevlana aşığıyım. Ama bir hıristiyan değilim. Tabii ki mevlanayı siz de sevebilirsiniz... Buna herkesten çok biz memnun oluruz... Ne güzel...

Bizim atamız Adem as dır... Siz de kabul ediyorsunuz... Biz tüm peygamberleri seviyoruz... Siz de seviyorsunuz... Hz. İsa as ın kalbimizdeki yeri çok başka. O'nu çok seviyoruz ve bağrımıza basıyoruz... Ama sizin, bizim peygamberimize olan nefretinizi anlamış değilim...
Halbuki O'nun geleceği incilde haber verildiği halde...
Mevlanayı seviyorsunuz.
İnsan sevdiğinin sözünü tutar değil mi?
Mevlananın bir sözünü(belki duymamışsınızdır) hatırlatmak isterim:
‘Yaşadığım sürece Kur’an’ın kölesi, Hazret-i Muhammed’in ayağının tozuyum''

Sizi Hz. Muhammedi sevmeye ve onun peygamberliğini kabul etmeye davet ediyorum...
Sevgiyle kalın kardeşim...
 

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0
Bravo. Çözdünüz büyük sırrı. :D Mevlana aslında bir Hristiyan azizidir. :D Bin yıldır bütün Müslümanları kandırıyoruz. :D

Şaka bir tarafa size bir anekdot aktarayım. Mevlana malumunuz bir Hanefi İslam alimidir. Ancak kendisi İsa Mesih'in sıradan bir insan olmadığını ancak melekler gibi ruhani bir varlık olduğunu Mesnevide kabul etmiştir. Mevlana Hristiyanlar'a hoşgörü göstermeyi öğütlemiştir. Burada "vay gavurdan fetva aldınız aha siz de gavur oldunuz." diyen zevatın aksine...

Vefat ettiği zaman Konya'daki Hristiyanlar ve Museviler cenazeye ellerinde Kutsal Kitaplarla eşlik etmek istemişler. Halk buna karşı çıkmış. Koskoca Mevlana'nın cenazesinde gavurların ne işi var demişler. Gavurları dövselerde sövselerde Hristiyanlar ve Museviler terketmemiş cenazeyi... Sonra mecburen müsaade etmişler. Sebebini sordukları zaman Hristiyanların ve Musevilerin açıklaması şöyle olmuş.

" Hayır, bu din padişahı bizim reisimiz sayılır. Biz, Musa'nın ve bütün peygamberlerin hakikatim, onun açık sözlerinden anladık. Kendi kitaplarımızda okuduğumuz peygamberlerin hareket ve kişiliğini O'nda gördük... Siz müslümanlar, Mevlâha'yı nasıl devrinin Muhammed'i olarak tanıyorsanız, biz de, zamanın Musa'sı olarak biliyoruz. Siz nasıl O'nun muhibbi iseniz, biz de O'nun muhibbi ve müridiyiz. O, "Yetmiş iki millet sırrını bizden işitir. Biz, bir perde ile yüzlerce ses çıkaran bir ney'iz.." demedi mi? Söyleyiniz; demedi mi?

Bir başka papaz ağlayarak:

— Mevlâna insanlığa, insanlar üzerinde inayet ışıklan saçan bir hakikat güneşidir. Güneşi bütün dünya sever, bütün âlem onun nuruyla aydınlanır. Siz. güneşi, bizden nasıl olur da mahrum edebilirsiniz? Bir Musevi:

-- Mevlâna ekmek gibidir. Herkes için ihtiyaçtır. Siz hiç ekmekten kaçan bir aç gördünüz mü?"


Sevgiler








saka gibisiniz Mesihci Bey ,
hala su kücümseyici ve bilmislik tavrinizdan vaz gecmiyorsunuz !!!
simdi de sira Mevlana´ya mi geldi ?
neymis o hiristiyan ve musevilere karsi hosgörü icindeymis ,cenazesine gelmisler de "barbar müslümanlar" izin vermemisler cenaze törenine katilmalarina .vah ne kötü ,ne edebsiz su müslümanlar degil mi Mesihci Bey?


 

ŞehbaL

Kıdemli Üye
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
7,330
Tepkime puanı
643
Puanları
0
Konum
Ankara
"(Ey Muhammed!) Kitapta (Kur'an'da) Meryem'i de an.Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail'i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü. Meryem, "Senden, Rahmân'a sığınırım. Eğer Allah'tan çekinen biri isen (bana kötülük etme)" dedi. Cebrail, "Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocuk bağışlamak için gönderildim" dedi. Meryem, "Bana hiçbir insan dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığım halde, benim nasıl çocuğum olabilir?" dedi. Cebrail, "Evet, öyle. Rabbin diyor ki: O benim için çok kolaydır. Onu insanlara bir mucize, katımızdan bir rahmet kılmak için böyle takdir ettik. Bu zaten (ezelde) hükme bağlanmış bir iştir" dedi. Böylece Meryem çocuğa gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. "Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!" dedi. Bunun üzerine (Cebrail) ağacın altından ona şöyle seslendi: "Üzülme, Rabbin senin alt tarafında bir dere akıttı. Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün. Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, "Şüphesiz ben Rahmân'a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım" de. Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler: "Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın! Ey Hârûn'un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi." Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. "Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?" dediler. Bebek şöyle konuştu: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. Bana kitabı (İncil'i) verdi ve beni bir peygamber yaptı. Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekatı emretti. Beni anama saygılı kıldı. Beni azgın bir zorba kılmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve diriltileceğim gün bana selâm (esenlik verilmiştir)." Hakkında şüpheye düştükleri hak söze göre Meryem oğlu İsa işte budur. Allah'ın çocuk edinmesi düşünülemez. O bundan yücedir, uzaktır. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece "ol!" der ve o da oluverir. Şüphesiz, Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse (yalnız) O'na kulluk edin. Bu, dosdoğru bir yoldur. (Fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. Büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kafirlerin haline! Bize gelecekleri gün (gerçekleri) ne iyi işitip ne iyi görecekler! Ama zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler." Meryem Suresi 16-38


@Mesihçi; Mevlana için kullanmış olduğunuz
Mevlana malumunuz bir Hanefi İslam alimidir. Ancak kendisi İsa Mesih'in sıradan bir insan olmadığını ancak melekler gibi ruhani bir varlık olduğunu Mesnevide kabul etmiştir.
tabir sizin için tehlike arzetmese hatta tabir-i caizse işinize gelse dahi böyle birşey mümkün değildir!. İslam, Hz. İsa'nın sıradan bir olduğunu kabul etmez. Bu Mevlanaya has bir özellik değildir. Hz. İsa, ruhullahtır, Peygamberdir, 4 büyük peygamberden birisidir. Fakat melek demek de ne oluyor? Böyle birşeyi kabul etmek sizin de demiş olduğunuz gibi İslam alimi olan Mevlana'ya iftiradır. Hz. Mevlana'nın hangi beyitinden böyle birşeyi kabul ettiğini çıkarttığınızı bilmiyorum lakin eminim ki yanlış anlamışsınız.


Yazdığım şeyler tamamiyle konu dışıdır. Fakat mesihçinin mevlanaya böyle birşey isnad etmesi yenilir yutulur cinsten değildir.. Günümüzdeki Hoşgörü ile kıyaslayarak Mevlana hz.lerini hoşgörü alimi olarak da göremezsiniz. Zİra onun hoşgörüsü aynen şu şekildedir;

"Pergel gibiyiz; bir ayağımız sımsıkı şeriata bağlı, Diğer ayağımızla yetmiş iki milleti dolaşıyoruz."


Şeriata bir ayağının sımsıkı bağlı olması umarım sizin demiş olduğunuz gibi hz. İsayı melekler gibi ruhani bir varlık(!) olarak görmediğinin yeterli delili olur!
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
saka gibisiniz Mesihci Bey ,
hala su kücümseyici ve bilmislik tavrinizdan vaz gecmiyorsunuz !!!
simdi de sira Mevlana´ya mi geldi ?
neymis o hiristiyan ve musevilere karsi hosgörü icindeymis ,cenazesine gelmisler de "barbar müslümanlar" izin vermemisler cenaze törenine katilmalarina .vah ne kötü ,ne edebsiz su müslümanlar degil mi Mesihci Bey?



O yazıdan "barbar müslümanlar" mesajını çıkardınız ya tebrikler. Ben orada Müslüman bir alimi yere göğe sığdıramıyorum. Sizin psikolojik bir tedaviye ihtiyacınız var. Abartılı alınganlık gösteriyorsunuz. Burada bu kadar insan anlamıyor bir siz mi çözdünüz Müslümanlarla dalga geçtiğimi? Yapmayın ne olur. Şaka gibi olan sizsiniz.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Almanyada İGMG nin bi etkinliği diye yayınlanmıştı facebookta. Baya tepki çekince kaldırıldı resim sanırım.
Tepkiden dolayı kaldırıldığını sanmıyorum.
resim tanıtılırken semazenlerin bayan olduğu iddiasına yer verilmişti.
resmi bir günlüğüne sitelerinde asılı tutup daha sonra resmi kaldırmalarının nedeni de fotomontaj - fotoshop resim olmasından kaynaklanıyordur.
 

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0
O yazıdan "barbar müslümanlar" mesajını çıkardınız ya tebrikler. Ben orada Müslüman bir alimi yere göğe sığdıramıyorum. Sizin psikolojik bir tedaviye ihtiyacınız var. Abartılı alınganlık gösteriyorsunuz. Burada bu kadar insan anlamıyor bir siz mi çözdünüz Müslümanlarla dalga geçtiğimi? Yapmayın ne olur. Şaka gibi olan sizsiniz.






sizin süslü kelimelerinizin arkasinda ki gercek niyetinizi biliyoruz .
ve bu yüzden bazi kesimler gibi "hosgörü" nutuklari ile övgülerinizin karsisinda aptallasmiyoruz Mesihci Bey !
övgünüzü alin cebinize koyun ! hüsn-ü niyetinizi bütün müslümanlari ve islami rahat birakmak ile gösterin ! sizden ve sizin dindaslarinizdan baska bir sey istemiyoruz da beklemiyoruz da !
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
@ŞehbaL Mevlana'ya saygı duyduğumu farketmişsinizdir. Onun döneminde onunla yaşayan Hristiyanlar dahi " Bize İsa'yı o öğretti." demişlerdir. Mevlana kimseye benzemez. Şüphesiz Müslüman'dır. Hatta Sünnidir. Hatta Hanefidir. Buna hiç şüphe yok. Ancak mana aleminde farklı noktalarda olduğu için tanımları farklılık arz edebilir. İsa Mesih'e melek demez. Melekler gibi ruhani bir varlıktır. Basit bir insan değildir der. Mesnevi'yi defalarca okudum. Hristiyan olmadığını biliyorum. "İsa Mesih Tanrı'dır" demez. Ama onu bir Musa ile, Yakup ile aynı yere de koymaz. Deyim yerindeyse İsevilerin gönlünü alır. Ancak açıkça İsa Mesih'in bir peygamber olduğunu yazar. Yani İslami görüşün dışına çıkmaz.

İşte gayrimüslimlerin mevlanayı sevmelerinin en önemli sebebi budur. O bizlere karşı herkesten farklı olarak hakaretlerle dolu aşağılamalarda bulunmaz. Bizlere şeytani demez. Bizlere insanlığın düşmanı demez. Vs. Vs.

Müslüman olduğunu çok iyi bildiğimiz halde ona saygımız büyüktür. Türk insanına şimdi kaybetmeye başladığı pek çok erdemi o öğretmiştir.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Hey koçum be ! NEUZUBİLLÂH , Müslümanın, Hristiyana olan şu hitabına bakın ve çay demleyin !
Hucurat Sûresi 10. ayetine muhalefetten doğru zebanilerin yanına !..

Bugün herkesi cehenneme yolladınız. Malum siz Cenneti garantilemişsiniz. Milletin nereye gideceğinin hükmünü veriyorsunuz.

Siz kimsiniz ki Allah adına hükümleri verip zebanilerin yanına yolluyorsunuz insanları. Bir gayrimüslime nazik bir üslupla İslami davette bulundu diye cehenneme gidecekse insan......
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
sizin süslü kelimelerinizin arkasinda ki gercek niyetinizi biliyoruz .
ve bu yüzden bazi kesimler gibi "hosgörü" nutuklari ile övgülerinizin karsisinda aptallasmiyoruz Mesihci Bey !
övgünüzü alin cebinize koyun ! hüsn-ü niyetinizi bütün müslümanlari ve islami rahat birakmak ile gösterin ! sizden ve sizin dindaslarinizdan baska bir sey istemiyoruz da beklemiyoruz da !

hıhı evet. aynen öyle. hıhı.
 

ŞehbaL

Kıdemli Üye
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
7,330
Tepkime puanı
643
Puanları
0
Konum
Ankara
ŞehbaLMevlana'ya saygı duyduğumu farketmişsinizdir. Onun döneminde onunla yaşayan Hristiyanlar dahi " Bize İsa'yı o öğretti." demişlerdir. Mevlana kimseye benzemez. Şüphesiz Müslüman'dır. Hatta Sünnidir. Hatta Hanefidir. Buna hiç şüphe yok. Ancak mana aleminde farklı noktalarda olduğu için tanımları farklılık arz edebilir. İsa Mesih'e melek demez. Melekler gibi ruhani bir varlıktır. Basit bir insan değildir der. Mesnevi'yi defalarca okudum. Hristiyan olmadığını biliyorum. "İsa Mesih Tanrı'dır" demez. Ama onu bir Musa ile, Yakup ile aynı yere de koymaz. Deyim yerindeyse İsevilerin gönlünü alır. Ancak açıkça İsa Mesih'in bir peygamber olduğunu yazar. Yani İslami görüşün dışına çıkmaz.

İşte gayrimüslimlerin mevlanayı sevmelerinin en önemli sebebi budur. O bizlere karşı herkesten farklı olarak hakaretlerle dolu aşağılamalarda bulunmaz. Bizlere şeytani demez. Bizlere insanlığın düşmanı demez. Vs. Vs.

Müslüman olduğunu çok iyi bildiğimiz halde ona saygımız büyüktür. Türk insanına şimdi kaybetmeye başladığı pek çok erdemi o öğretmiştir.


Zahmet olmazsa hangi beyitte melek gibi ruhani bir varlık olduğunu söylemiş verebilir misiniz? Hala yanlış anlaşılma olduğunu iddia ediyorum. Demiş olduğunuz cümleler birbirine tamamen çelişiyor. HZ İsa'ya melek gibi ruhani varlık demek İslam'a aykırıdır, şeriata aykırıdır. Hz. İsa bir insandı. Ama nasıl bir insandı? Ruhullah olan, babasız dünyaya gelen, 4 büyük peygamberlerin arasında yer alan, ulu'l azm olan bir peygamberdir.Bunları kabul etmek sadece mevlanaya ait birşey değildir. Bütün müslümanlar bunu kabul eder. Bir önceki mesajdaki ayetleri okursanız demek istediğimi daha net anlayabilirsiniz. Tabii ki hz. Mevlana'nın yeri çok ayrıdır. Allah'a daha yakındır. ama hz. İsa'nın melek gibi ruhani varlık olduğunu kabul etmez. Tekrar rica ediyorum hangi beyitinden hangi sözünden öyle bir mana çıkarttınız verebilirseniz, mesrur edersiniz. Belki İslamî manada söylemiş olduğu bir kelimeyi siz öyle de algılamış olabilirsiniz.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Değerli kardeşim mesihçi... Anladığım kadarıyla hıristiyan olmakla birlikte bir mevlana aşığısınız. Ben de de bir mevlana aşığıyım. Ama bir hıristiyan değilim. Tabii ki mevlanayı siz de sevebilirsiniz... Buna herkesten çok biz memnun oluruz... Ne güzel...

Bizim atamız Adem as dır... Siz de kabul ediyorsunuz... Biz tüm peygamberleri seviyoruz... Siz de seviyorsunuz... Hz. İsa as ın kalbimizdeki yeri çok başka. O'nu çok seviyoruz ve bağrımıza basıyoruz... Ama sizin, bizim peygamberimize olan nefretinizi anlamış değilim...
Halbuki O'nun geleceği incilde haber verildiği halde...
Mevlanayı seviyorsunuz.
İnsan sevdiğinin sözünü tutar değil mi?
Mevlananın bir sözünü(belki duymamışsınızdır) hatırlatmak isterim:
‘Yaşadığım sürece Kur’an’ın kölesi, Hazret-i Muhammed’in ayağının tozuyum''

Sizi Hz. Muhammedi sevmeye ve onun peygamberliğini kabul etmeye davet ediyorum...
Sevgiyle kalın kardeşim...

Sevgili KARDEŞİM;

Bugüne kadar böyle mesajlara teşekkür edip geçiyordum ama bu sefer bazı gerçekleri dile getirmek istiyorum.

Evet. Mevlana'yı seviyorum. Mevlana'nın Müslüman olduğunun da farkındayım. Zira Hz. Muhammed'le bir alıp veremediğim yok. Kendisinden saygıyla bahsediyorum. Hz. Muhammed'in peygamber olduğuna inanabilirim. Ama bu beni Müslüman yapmaz. Hala Hristiyan olabilirim. Buna bir engel yok.

Zamanında Hz. Muhammed'le ilgili bazı isnatlarda bulunmuştum. Cinler tarafından kandırıldı gibi şeyler. Bu söylediklerime şu anda kendim de inanmıyorum. Saçma bir tahmindi. Hz. Muhammed muhtemelen peygamberdi. Ancak ona inanmam dediğim gibi beni Müslüman yapmaz. Bu çok uzun ve ayrıntılı bir konu.

Onun yerine şunu söyleyeyim. Ben Hz. Muhammed'den nefret etmiyorum. Eğer nefret etseydim bu sitede bir gün bile barınamazdım. Hristiyanlar arasında böyle bir durum ne yazık ki var. Bunun iki sebebi var. Ancak bu iki sebep de Hz. Muhammed'le alakalı değil. Birincisi batıda İslam aleyhine yapılan "şiddet dini" propagandasıdır. Buna örnek olarak da Hz. Muhammed'in savaşlarını, cezalarını vs. gösterirler. Böylece nefret meydana gelir. İkincisi ise Müslüman ülkelerdeki Hristiyanların durumudur. Kimisi aslında Hristiyan değildir. Sırf Müslümanları sinir etmek için Hristiyan taklidi yapar. Özünde sadece nefret vardır. Kimisi ise olaya çok iyimser başlar. İslam'a karşı bir nefreti yoktur. Ama sokakta ve her yerde sürekli tenkit edilip, aşağılanmaktan dolayı İslam'a karşı nefret geliştirir.

Benim gibi bir iki istisna ise İslam'a karşı hiç bir duygu beslemez. İnsanların günahlarını inançlara yüklemez.

Söyleyeceklerim bundan ibaret. Tekrar teşekkür ederim.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bugün herkesi cehenneme yolladınız. Malum siz Cenneti garantilemişsiniz. Milletin nereye gideceğinin hükmünü veriyorsunuz.

Siz kimsiniz ki Allah adına hükümleri verip zebanilerin yanına yolluyorsunuz insanları. Bir gayrimüslime nazik bir üslupla İslami davette bulundu diye cehenneme gidecekse insan......

hrisitiyan mesihçi,

bizim kimseyi bir yere gönderdiğimiz yok ! herşey bizim inandığımız ayetlerle sabit... örneüğin sen bir hristiyan olarak bizim inadığımız Kuran-ı Kerime göre doğru cehennemi boylayacaksın.Yine Kurna-ı Kerime göre "Ancak, müslümanlar kardeştir." ayetinin içeriğine muhalefet edip, hiristiyanaları da kardeş bilenler veya onlara "kardeşim" diye hitab edenler de cehenneme gitmeleri çok büyük bir ihtimal dahilindedir. Bzi sadece inandığımız ayetleri hatırlatıyoruz o kadar ...kendimizden bir şey katmış değiliz.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0



Zahmet olmazsa hangi beyitte melek gibi ruhani bir varlık olduğunu söylemiş verebilir misiniz? Hala yanlış anlaşılma olduğunu iddia ediyorum. Demiş olduğunuz cümleler birbirine tamamen çelişiyor. HZ İsa'ya melek gibi ruhani varlık demek İslam'a aykırıdır, şeriata aykırıdır. Hz. İsa bir insandı. Ama nasıl bir insandı? Ruhullah olan, babasız dünyaya gelen, 4 büyük peygamberlerin arasında yer alan, ulu'l azm olan bir peygamberdir.Bunları kabul etmek sadece mevlanaya ait birşey değildir. Bütün müslümanlar bunu kabul eder. Bir önceki mesajdaki ayetleri okursanız demek istediğimi daha net anlayabilirsiniz. Tabii ki hz. Mevlana'nın yeri çok ayrıdır. Allah'a daha yakındır. ama hz. İsa'nın melek gibi ruhani varlık olduğunu kabul etmez. Tekrar rica ediyorum hangi beyitinden hangi sözünden öyle bir mana çıkarttınız verebilirseniz, mesrur edersiniz. Belki İslamî manada söylemiş olduğu bir kelimeyi siz öyle de algılamış olabilirsiniz.

En önemlisi "fihi ma fih" eserindeki şu sözleridir;
"Bu insan da sınama yüzünden kısımlara ayrılmıştır. Hepsi insan şeklindedir ama üç kısımdır:
Bir kısmı mutlak varlık olan Allah'a dalmış, kendini kaybetmiş olanlardır. Bunlar İsa gibi meleklere
katılmışlardır.
Bunlar sûrette insandır, fakat hakikatte Cebrail, yani melektir. Kızgınlıktan, heva ve hevesten, dedikodudan
kurtulmuşlardır."

Ayrıca Mesnevi de şunlar vardır.
"790. Ateşe gir de ateş içinde gül ve yasemin bulan İbrahim’in sırlarını gör.
Senden doğarken ölümü görüyordum, senden ayrılmaktan pek korkuyordum.
Halbuki senden doğunca havası hoş, reni güzel bir âleme gelip dar bir zindandan kurtuldum.
Şimdi şu ateş içindeki sükûn ve rahatı bulunca dünyayı ana rahmi gibi görmeye başladım.
Bu ateş içinde bir âlem gördüm ki her zerresinde bir İsâ nefesi var.
Şekli yok, kendisi var bir cihan… O zâhiren var olan dünya ise sebatsız şekilden ibaret."

Bir başka örnek ise şöyle;

Cilt 3

"İsa dedi ki: “ Bir ahmaktan kaçıyorum. Yürü, benim yolumu kesme, kendimi kurtarayım!” adam dedi ki: “ Körün gözlerini, sağırın kulağına açan Mesih sen değil misin? İsa “ Evet, benim” dedi. Adam “gayb afsunlarına me’va olan. O afsunu ölüye okuyunca ölüyü, av bulmuş aslan gibi sıçrayıp dirilten padişah sen değil misin!” dedi.

İsa “ Benim” dedi. Adam dedi ki: “ A güzel yüzlü, topraktan kuşlar yapan sen değil misin?!” İsa. “ Evet benim” dedi. Adam “ Peki, öyleyse ey tertemiz ruh, dilediğini yaparken kimden korkuyorsun? Alemde bu kadar mucizelerin varken senin kullarından olmayan kim?” "
 

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0
En önemlisi "fihi ma fih" eserindeki şu sözleridir;
"Bu insan da sınama yüzünden kısımlara ayrılmıştır. Hepsi insan şeklindedir ama üç kısımdır:
Bir kısmı mutlak varlık olan Allah'a dalmış, kendini kaybetmiş olanlardır. Bunlar İsa gibi meleklere
katılmışlardır.
Bunlar sûrette insandır, fakat hakikatte Cebrail, yani melektir. Kızgınlıktan, heva ve hevesten, dedikodudan
kurtulmuşlardır."

Ayrıca Mesnevi de şunlar vardır.
"790. Ateşe gir de ateş içinde gül ve yasemin bulan İbrahim’in sırlarını gör.
Senden doğarken ölümü görüyordum, senden ayrılmaktan pek korkuyordum.
Halbuki senden doğunca havası hoş, reni güzel bir âleme gelip dar bir zindandan kurtuldum.
Şimdi şu ateş içindeki sükûn ve rahatı bulunca dünyayı ana rahmi gibi görmeye başladım.
Bu ateş içinde bir âlem gördüm ki her zerresinde bir İsâ nefesi var.
Şekli yok, kendisi var bir cihan… O zâhiren var olan dünya ise sebatsız şekilden ibaret."

Bir başka örnek ise şöyle;

Cilt 3

"İsa dedi ki: “ Bir ahmaktan kaçıyorum. Yürü, benim yolumu kesme, kendimi kurtarayım!” adam dedi ki: “ Körün gözlerini, sağırın kulağına açan Mesih sen değil misin? İsa “ Evet, benim” dedi. Adam “gayb afsunlarına me’va olan. O afsunu ölüye okuyunca ölüyü, av bulmuş aslan gibi sıçrayıp dirilten padişah sen değil misin!” dedi.

İsa “ Benim” dedi. Adam dedi ki: “ A güzel yüzlü, topraktan kuşlar yapan sen değil misin?!” İsa. “ Evet benim” dedi. Adam “ Peki, öyleyse ey tertemiz ruh, dilediğini yaparken kimden korkuyorsun? Alemde bu kadar mucizelerin varken senin kullarından olmayan kim?” "








müslüman bir forumda sizin isiniz ne ? bunu aciklar misiniz ?
sizin dindaslarinizin yok mu yoksa böyle bir forumu ?
islami burada olan bazi müslümanlardan daha iyi bildiginiz oratada
bunlari nerden ögrendiniz ? müslüman bir forumda bulunmanizin amaci ne ?

müslümanligi nezaketsizlik ile suclamayin dedik size degil mi !

sizler nezaketten kiriliyorsunuz -aman dikkat edin
sizin nezaketiniz de vicdaniniz da müslümanlara olan hosgörünüz de ancak kendi cikarlariniz dogrultusunda !
irak ,afganistan , srebzenitza ........ buralarda gösterdiniz siz 21.yüzyil vicdaninizi ve beraberce uyum icinde yasamaktan ne kadar anladiginizi !!!

hic bir degere sayginiz yok sizin ! bilakis birde müslüman bir forumda gelmissiniz küstahca nutukda bulunuyorsunuz !
köylü köyüne lütfen .
 

ŞehbaL

Kıdemli Üye
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
7,330
Tepkime puanı
643
Puanları
0
Konum
Ankara
En önemlisi "fihi ma fih" eserindeki şu sözleridir;
"Bu insan da sınama yüzünden kısımlara ayrılmıştır. Hepsi insan şeklindedir ama üç kısımdır:
Bir kısmı mutlak varlık olan Allah'a dalmış, kendini kaybetmiş olanlardır. Bunlar İsa gibi meleklere
katılmışlardır.
Bunlar sûrette insandır, fakat hakikatte Cebrail, yani melektir. Kızgınlıktan, heva ve hevesten, dedikodudan
kurtulmuşlardır."

Mevlânâ, ayrıca insanı da dünyadaki imtihan bakımından kendi içinde üç gruba ayırmaktadır:

Bu insan da sınama yüzünden kısımlara ayrılmıştır. Hepsi insan şeklindedir ama üç kısımdır:
Bir kısmı mutlak varlık olan Allah'a dalmış, kendini kaybetmiş olanlardır. Bunlar İsa gibi meleklere
katılmışlardır.
Bunlar sûrette insandır, fakat hakikatte Cebrail, yani melektir. Kızgınlıktan, heva ve hevesten, dedikodudan
kurtulmuşlardır.
İkinci kısmı eşeklere dahil olmuşlardır. Bunlar gazaplanırlar, tepeden tırnağa kadar şehvet kesilmişlerdir.
Üçüncü bir kısmı kaldı ki o kısma dahil olanlar insanların bazıları ile çatışırlar, yarı hayvan yarı insandır.


Yukarıdaki ifadelerden de anlaşıldığı gibi Mevlânâ, üç kategoriye ayırdığı insanın birinci grubunu, Hz. İsa gibi meleklik vasfı ağır basan, sürekli istiğrak halinde olan ve sûreten insan fakat sîreten melekler âlemine mensup olanlar şeklinde telakki etmektedir. Bunlar, bir kısım insanî özellikleri kendi çaba ve uğraşları neticesinde aşmışlardır. Kendilerini tamamen Allah'a adamışlar, nefsin heva ve heveslerinden kurtulmuşlardır. İnsanların bu birinci grubunu, tasavvuf terminolojisindeki “insan-ı kâmil” olarak düşünmek mümkündür. İkinci grubu oluşturan insanlar ise, hayvanlar gibi gazap ve şehvet sıfatları ağır bastığından, nefislerinin esiri olmuşlardır. Aslında bunların da meleklik sıfatları vardı, ancak onu kendi süflî emelleri uğruna köreltmişler ve onun yerine hayvanî tarafları kendilerine hakim olmuştur. Bu gruba giren insanlar, karşılarına çıkan nefsânî tuzaklara karşı mücadele etmek yerine, gerçek benliklerinin ortaya çıkmasına engel olan dünyevî işlerde zevk ve sefaya dalmayı tercih etmişlerdir. Muhtemelen bunlar, iman nurundan mahrum olan insanlardır. Üçüncü kısım insanlar ise, hem hayvan hem de insan vasıflarını beraberce taşıyan gruptur. Bunların hayvanlık sıfatı ile meleklik sıfatı sürekli birbiriyle çatışma halindedir. Biri ötekini her zaman eleştirir. Bu kategoride, nefs-i levvâme mertebesinde bulunan mü'min insanların anlatıldığını düşünmek mümkündür.


Açıklamayı okursanız sizin anladığınız şekilde maddi bir kavramdan bahsetmediğini anlarsınız.


Ayrıca Mesnevi de şunlar vardır.
"790. Ateşe gir de ateş içinde gül ve yasemin bulan İbrahim’in sırlarını gör.
Senden doğarken ölümü görüyordum, senden ayrılmaktan pek korkuyordum.
Halbuki senden doğunca havası hoş, reni güzel bir âleme gelip dar bir zindandan kurtuldum.
Şimdi şu ateş içindeki sükûn ve rahatı bulunca dünyayı ana rahmi gibi görmeye başladım.
Bu ateş içinde bir âlem gördüm ki her zerresinde bir İsâ nefesi var.
Şekli yok, kendisi var bir cihan… O zâhiren var olan dünya ise sebatsız şekilden ibaret."

790. Ateşe gir de ateş içinde gül ve yasemin bulan İbrahim’in sırlarını gör.
Senden doğarken ölümü görüyordum, senden ayrılmaktan pek korkuyordum.
Halbuki senden doğunca havası hoş, reni güzel bir âleme gelip dar bir zindandan kurtuldum.
Şimdi şu ateş içindeki sükûn ve rahatı bulunca dünyayı ana rahmi gibi görmeye başladım.
Bu ateş içinde bir âlem gördüm ki her zerresinde bir İsâ nefesi var.

795. Şekli yok, kendisi var bir cihan… O zâhiren var olan dünya ise sebatsız şekilden ibaret.
Ana, analık hakkı için gel, gir… bu ateşin ateşlik hassası yok.
Ana, gel, gir… tam talih ve devlet zamanı. Ana, gel, gir… devleti elinden kaçırma.
O köpeğin kudretini gördün. Gel de bir de Tanrı’nın lûtuf ve kudretini gör.
Ben sana acıdığımdan ayağını çekiyorum, yoksa neşemden zaten seni kayıracak halde değilim.


Burada nereyi farklı bir mana buldunuz bilmiyorum. Eğer İsa nefesi diyorsanız, Hz. İsa'nın ölülere can veren bir nefese sahip olması-allah'ın her peygambere verdiği mucize farklıdır. Hz.İsanınki de bu- İsalm'da olan birşeydir zaten. Her müslüman inanır.


Bir başka örnek ise şöyle;

Cilt 3

"İsa dedi ki: “ Bir ahmaktan kaçıyorum. Yürü, benim yolumu kesme, kendimi kurtarayım!” adam dedi ki: “ Körün gözlerini, sağırın kulağına açan Mesih sen değil misin? İsa “ Evet, benim” dedi. Adam “gayb afsunlarına me’va olan. O afsunu ölüye okuyunca ölüyü, av bulmuş aslan gibi sıçrayıp dirilten padişah sen değil misin!” dedi.

İsa “ Benim” dedi. Adam dedi ki: “ A güzel yüzlü, topraktan kuşlar yapan sen değil misin?!” İsa. “ Evet benim” dedi. Adam “ Peki, öyleyse ey tertemiz ruh, dilediğini yaparken kimden korkuyorsun? Alemde bu kadar mucizelerin varken senin kullarından olmayan kim?” "

Farklı bir tercümesi ve olayın tamamı;



Meryemoğlu İsa sanki kendisini bir arslan kovalıyormuş gibi canhıraş bir şekilde kaçıyordu. Adamın biri bu hale hayret ederek ardından koştu ve şöyle seslendi:

"Hayrola, ürkütülmüş bir kuş gibi çırpına çırpına niçin ve nereye kaçıyorsun? Arkanda kimse yok!"

Hz. İsa (a.s.) o kadar hızlı koşuyordu ki, acelesinden adamın sualine cevap veremedi. Onun bu şekilde kaçışını merak eden adam, nihayet ona yaklaştı ve: "Ey Rûhullah! Ne olur Allah için bir an dur da söyle: Senin bu kaçışın benim için bir muamma oldu! Kimden kaçıyorsun? Arkanda ne arslan, ne düşman, ne de korkulacak bir şey var" dedi.

Bunun üzerine Hz. İsa (a.s.):

"Ahmaktan kaçıyorum ahmaktan!.. Git bana mani olma ki, kendimi kurtarayım!.." diye karşılık verdi. Bu sefer adam :

"Nefesi ile körlerin ve sağırların şifa bulduğu "Mesih" sen değil misin? diye sordu. Hz. İsa (a.s.):

"Evet, benim" diye cevap verdi.

Adam devamla:

"Manevi sırlara mazhar olan ve bu yüzden "Ruhullah" sıfatını alan şahs-ı manevi sen değil misin? Sen ki, ölmüş birine o duayı okuduğunda, o kimse, av bulmuş arslan gibi kabrinden sıçrayıp kalkıyordu" dedi.

Bunun üzerine Hz. İsâ (a.s.) "Evet ölüye okuyan benim" cevabını verdi.

Adam sordu: Ey güzel yüzlü İsa ! Çamurdan kuş yapıp uçuran sen değil misin ?

Hz. İsa "Evet..." dedi.

Sonra adam: "Ey temiz Ruh! İstediğin her şeyi yapabildiğin halde kimden korkuyorsun?"

Hz. İsa (a.s.) : "Evvela ruhu, sonra ceseti yaratan Cenabı Hakk'a ve O'nun sıfatlarına yemin ederim ki, o duayı yani İsm-i Âzam'ı sağır ve köre okudum; onlar iyileştiler. Yine o duayı okudum, ortasından kayalık bir dağa çatladı; ölü bir cesede okudum, dirildi; hiç bir şeyi olmayan fakire okudum, zengin oldu. Fakat o duayı bir ahmağın kalbine şefkat ve merhametle binlerce defa okuduğum halde fayda vermedi. O ahmak, katı bir taş kesildi; lakin ahmaklığından vazgeçmedi. Çorak bir kum oldu da, ondan bir ot bile bitmedi" dedi.

Bu sözleri duyan adamın hayreti daha da arttı ve merakla Hz. İsa'ya (a.s.) sordu:

"İsm-i Âzam" bu kadar şeye tesir edip şifa verdiği halden için ahmaklığa tesir edememiştir? Halbuki diğerleri de bir hastalıktır; onlara deva olup da buna olamayışının sebeb-i hikmeti ne olabilir?

Hz. İsa (a.s.) cevap verdi:

"Ahmaklık, kahr-ı ilahî olan bir hastalıktır. Diğerleri ise körlük gibi kahr-ı ilahî'ye uğramayan ibtilalardır. İbitla da bir hastalıktır; ancak sadece mübtelasına acınır. Ahmaklığa gelince o da bir hastalıktır, lakin ekseriya başkasını yaralar ve zarar verir.

"Ahmaklık damgası Allah'ın bir mührüdür. Ona hiç kimse çare bulamaz."




Zaten en başta ben de Hz.İsa'nın Ruhullah olduğundan bahsetmiştim. Ruh diye hitap da ona gidiyor zaten.



Sonuç; Anlamak istediğiniz gibi yorumlamışsınız :gl Aslında maddi değil söylenenler ama İslami kavramları maddi olarak algılamanızdan dolayı öyle bir iddiada bulunmuşsunuz.
 
Üst