MEVLANADAN ...ufak ufak

EFSUNNUR

Üye
Katılım
8 Kas 2006
Mesajlar
60
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sevgiliye; "Kulağına bir şey söylemek istiyorum!" dedim. Çekindi; "Yanağımın yanmasından korkarım." dedi.
Her an gözlerimi kapıyorum. Çünkü sen olmayınca bir şeyi görmek isterniyorum. Sensiz görüşten, bakıştan hoşlanmıyorum. Zaten ben gönül hastasıyım, hoş değilim!
Sevgilimiz ileri giderse, biz de ileri gidelim. Sevgilimiz az konuşursa, biz de az konuşalım
Tek başına insan bir hiçten ibarettir. Hepimiz bir araya gelince insan olurmuşuz. Haydi tekrar bir araya gelelim de insan olalım!
Kış mevsiminin dondurucu soğununa, karına, tipisine ilkbahara kavuşmaüimidi ile katlanıyorum.
Allah'ın aşkı pek sağlam bir kaledir. Ben can yükümü o kaleye çekerim.
Gönül bir mağara, Tebrizli Şems de bir dost. Bir dost için bu mağaranın zahmetine katlanmaya mecburum.
Rahmet yağdıran bulutlar, aşk denizinden gebe kalmışlardır. Biz de aşk bulutundan gebeyiz.
Sevgilim nazlandı da bana; "Ben sana ateşim!" dedi. Ben de; "Evet!" dedim, "Sen beni yakan bir ateş oldun ama sevgin de gönlümde!"
Deve gibi senin gamını geviş getirmedeyim.
Tohum gibi toprak altındayım, topraktan baş kaldırmam için baharın işaretini bekliyorum.
 

Arifane

Profesör
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
843
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Bursa
evet efsunnur kardeşim!..aşkı en güzel mevlana anlatıyor !..adamın biri padişah çöplüğünü karıştırıyormuş padişah vezire demişki ! bir mücehver atın da nasiplensin atarlar bir köşeye karıştırırken bulur ve sevinir buna padişahta sevinir bir bakar ertesi günü gene gelmiş!.. bu kez padişah der ki !dün buldun ya ne ararsın daha adam der ki !dün bulmak için aradım bu gün bulduğum için arıyorum padişahım!. evet dostlar padişahın çöplüğünü kim karıştırırsa mutlaka bir şeyler bulur ama önce padişahın çöplüğünü bulalım!.......canlar.
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
mevlana bir yaren meclisinde 'su nefes sesi, bize cennet kapisinin gicirtisini hatirlatiyor' diyor.

meclisinde bulunan; ama esasen onun munkiri olan biri: ' o sesi ben de duyuyorum ustadim' diyor.

mevlana rahimehullah:

'behey adam! biz cennet kapisinin acilma anindaki gicirtisini, sen kapanma zamanindaki gicirtisini duyuyorsun' diyor. :wave[1]:

not: tahir buyukkorukcu hocaefendi'nin mevlana ve mesnevi eserinde okumustum..
 

gül

Doçent
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,142
Tepkime puanı
0
Puanları
0
allah cc. razı olsun allah aşkıyla yanıp tutuşmak nasip eylesin inşallah .
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
:eek:fftp: Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi'nin sohbetlerini nerden bulabilirim? Lütfen yardııım . :crying:
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
:eek:fftp: Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi'nin sohbetlerini nerden bulabilirim? Lütfen yardııım . :crying:

hergun kontv kanalinda saat .8.00 civari kapu camisi eski vaazlari yayinlaniyor. bilginize sunarim.

not: internetten yayin yapiyor mu bilmiyorum; ama uyduda var kontv...

selametle
 

EFSUNNUR

Üye
Katılım
8 Kas 2006
Mesajlar
60
Tepkime puanı
0
Puanları
0
.Dün yeniden ahdettim. Hem de senin canına yemin ettim.
x• Gözümü yüzünden ayırmayacağım. Kılıcı çekip beni öldürsen dahi senden yüz çevirmeyeceğim.
x• Başka birisinden derman aramayacağım. Çünkü derdim senin ayrılığındandır.
x• Beni başaşağı ateşe atsan, "ah" dersem erkek değilim.
x• Toz gibi yolundan kalktım, toz halinde yükseldim, sonra yine toz olarak senin yoluna kondum.
-• Mademki aşkının kılıcını canıma vurdun, şu işi tamamla, bedenime de vur! Çünkü yarı ölüyüm, yarı diri.
-• Bana bazen zahid diyorlar, bazen da rind. Ben zavallı bilmiyorum ki hangisiyim?
-• Bende mum gibi bir zerre varlık kalsa, gideceğim yer ateştir. Ateşi bağrıma basacağım.
-• Benim için yanmaktan başka çare kalmadı. Gel de hoşça yanıp yakılayım. Çünkü ben çok hamım
 

efruz

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
5,170
Tepkime puanı
735
Puanları
0
Konum
İstanbuL
Âşıkların namazı…
Akşam namazı vaktinde herkes mumunu yakar,
sofrasını kurar;
bense sevgilinin hayâline dalar, gamlara batar;
ağlayıp feryat etmeye koyulurum.
Gözyaşıyla abdest aldığımdan namazım da ateşli olur.
Bir ezan sesi geldi mi, mescidimin kapısını yakar yandırır.
Hak kapısını nasıl çalayım?
Ne el kaldı ne gönül!
Ey Mevlâm, eli de sen aldın, gönlü de sen;
bari bir aman ver bana!
And olsun Allah’a ki namazımı kılarım;
ama rükû tamamlandı mı, imam kim?
haberim bile olmaz.
Mevlâna (Gazel, VII, 263, 264)
 

efruz

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
5,170
Tepkime puanı
735
Puanları
0
Konum
İstanbuL
âşıkların yanan gönülleriyle
gözyaşları olmasaydı,yeryüzünde ateş ve su olmazdı

hz.mevlana
 

semavi

Üye
Katılım
19 Ağu 2009
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
DİLİNDEN DUA


Yâ Rabbî!
Bizim hâlimize bakarak muâmele etme. Kendi ikrâm ve ihsânına göre bize muâmele eyle.

Yâ Rabbî!
Kerem ve lütfunla hidâyet ettiğin kalbi tekrar dalâlete, sapıklığa meylettirme. Belâları bizden sarf eyle, çevir ve değiştir. Ey affı çok olan, günahları örten Rabbim!
O günahlar dolayısı ile bizden intikam alma. Bize azâb etme.

Yâ Rabbî!
Biz nefis ile şeytana köpek gibi tâbi olduksa da sen, azab arslanını bize saldırtma.

Ey Hayy, ebedî diri olan Rabbim!
Taleb ve duâ üzerine nasıl olur da kerem etmezsin. Sen kerem sâhibisin.Ey mahlûkâtın, yaratıkların canlıların ihtiyâcını gideren Rabbim! Sen varken hiç bir kimseyi hatırlamak ve ondan bir şey ummak lâyık değildir.

Yâ Rabbî!
Rûhumda bir ilim katresi var. İlâhî onu hevâ rüzgarıyla ten toprağından muhâfaza eyle.
Ey ihsânı çok olan Rabbim!
Cefâ içinde geçip giden ömre merhamet et.
Ey affetmeyi seven Rabbim!
Bizi affeyle. İsyân derdimize çâre eyle.
Ey yardım isteyenlerin yardımcısı!
Bizi hidâyete çıkar.

Yâ Rabbî!
Duâ ve yakarışlarımızda sana lâyık olmayan sözleri bilmeyerek söyleyip hatâlarda bulunmuş isek, o kelimeleri sen ıslâh et ve duâmızı kabul buyur.
Çünkü sözlerin hâkimi ve sultanı ancak sensin.

Ey âlemin yaratıcısı!
Kasvetli, kararmış, katılaşmış âdetâ taş gibi olmuş olan kalbimizi mum gibi yumuşat, feryâdımızı, âh u vâhımızı, hoş eyle ki rahmetini celbetsin, çeksin.
Bizi köle gibi kullanan bu serkeş nefisten bizi satın al.
O nefis bıçağı kemiğe dayandı (zulmü canımıza yetti).

Yâ Rabbî! Sana ne arz edeyim. Çünkü sen gizli ve açık her şeyi bilirsin."

Hu8ybwhite.jpg

Hz. Mevlâna son demlerinde iken, dostu Siraceddin Tatari'yi yanına çagırarak, kendisine su duayı ögretmis ve sıkıntılı zamanlarında okumasını tavsiye etmistir:

"Ya Rabbi!
Bana ne senin zikrini unutturacak,
sana şevkimi söndürecek, seni tesbih ederken duyduğum lezzeti kesecek bir hastalık; ne de beni azdıracak, şer ve kötülüğümü artıracak bir sıhhat ver."
Ey Merhamet edenlerin merhametlisi!
Merhametinle bu duamı kabul et.


Hu8ybwhite.jpg


Hz. Mevlana'nın Sabah Namazından Sonra Okudukları Dua

Allah'ım kalbimi nurlandır, kulağımı nurlandır,
gözümü nurlandır, saçımı nurlandır, derimi nurlandır,
etimi nurlandır, kanımı nurlandır, önümü nurlandır, ardımı nurlandır, altımı nurlandır,
üstümü nurlandır, sağımi nurlandır, solumu nurlandır,
Allahım! nurumu artır, bana nur ver. Ey nurun nuru ey merhametlilerin merhametlisi Allahım merhametinle beni nur et.

Bu dua, ismi güzel, cismi güzel, teni güzel, canı güzel, ruhu güzel, huyu güzel
Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in dilindendir.

Hu8ybwhite.jpg

alıntı:semazen.net​
 

AşK_€r

arabeskçi
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
3,711
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Yaş
44
Konum
yersiz-yurtsuz
niye ufak ufak
biz gani gani istiyoruz
bu arada ben yazılanlardan hiçbirşey anlamadım
 

emustafa

Profesör
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
1,782
Tepkime puanı
428
Puanları
0
Allah gönlüne göre versinkardeşim.oda olur inşaAllah
önce ufak ufak sonra gani gani
 

emustafa

Profesör
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
1,782
Tepkime puanı
428
Puanları
0
Cansızlıktan öldüm!...

mevlana412keqf9.jpg

“Cansızlıktan öldüm; büyüyüp boy atan nebat oldum; ölüp yok oldum; ölüp yok olmaktan ne diye korkayım? Bir kere daha hamle edeceğim, insanlıktan da öleceğim de melekler alemine kol kanat açacağım. Meleklik aleminden de sıçrayacağım; her şey helak olur gider, ancak onun zatı kalır. Meleklikten de bir kere daha kurban olacağım; vehime sığmayan neyse o olacağım; böylece yokluğa ereceğim, yok olacağım da ergonon gibi biz, gene Ona dönüp varanlarız diyeceğim.”

Mevlana Celaleddin-i rumi
 
Katılım
12 Tem 2007
Mesajlar
1,106
Tepkime puanı
242
Puanları
0
Yaş
49
Can konağını aramadaysan, cansın;
Bir lokma ekmek arıyorsan, ekmeksin.
Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir,
Neyi arıyorsan, Osun sen…

Hz. MEVLANA
 

emustafa

Profesör
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
1,782
Tepkime puanı
428
Puanları
0
ey gönül

mev.png


•.Ey gönül, işlediğin suçlara, kusurlara karşılık, Hakk'tan özür dilemek için neler düşünüyorsun?
O'ndan sayılamayacak kadar lutuflar, iyilikler, ihsanlar, vefalar gelmede, senden de bunca hatalar, kusurlar, cefalar görünmede...
• O'nun tarafından, bunca keremler, senden ise, manasız aykın işler;
O'ndan pek çok nimetler, senden ise sayılamayacak kadar çok hatalar suçlar, günahlar...
• Senden bunca haset, bunca kötü düşünce, bunca dedikodu. O'ndan ise bunca ihsan, bunca lütuf, bunca iyilikler.
• Yaptığın kötülüklerden, işlediğin günahlardan pişman olup da, candan Allah dediğin zaman, seni belalardan kurtarmak için senin imdadına yetişen,
sana o duyguyu veren, kendini hissettiren O'dur.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
 

emustafa

Profesör
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
1,782
Tepkime puanı
428
Puanları
0
Mevlana'dan namaz değerlendirmesi.



2001487738573339580rs12.jpg




Hazret-i Mevlana'nın

Enfes Değerlendirmesi

Gönül ustası Hazret-i Mevlânâ, insanı ilâhî huzura ulaştıran tekbir, kıyam, rükû, secde, selam ve dua gibi namaz rükünlerine oldukça düşündürücü mânâlar kazandırır.

Namaza tekbirle girmek, “İlâhî, biz senin huzurunda kurban olduk” demektir. (Tekbir getirerek kurban kesildiği gibi, tekbirle namaza başlamak da ‘Allah’ım, canımız sana feda olsun’ anlamındadır.)

Namazda kıyama durmak, Allah’ın huzurunda kıyametteki muhasebeyi hatırlatır. Kul, biraz sonra hakkıyla yerine getiremediği kulluğundan ve işlediği günahlardan dolayı, utancından ayakta durmaya dermanı kalmaz, rükû’a eğilir.

Başı rükû’da iken “Hakk’ın suallerine cevap ver!” diye İlâhî ferman gelir. Kul, rükûdan başını mahcup olarak kaldırır. Ayakta duramaz, yüz üstü secdeye kapanır.

Tekrar ona “Secdeden başını kaldır! Yapmış olduklarından haber ver!” diye ferman gelir. O, yine mahcup bir halde başını kaldırırsa da, tekrar yüzüstüne kapanır.


O ağır yükün tesirinden dizleri üstüne çöker. Sağa selam verir; peygamberler ve melekler tarafına bakar, onlardan şefaat talep eder. Onlar derler: “Çare ve yardım günü geçti. Çare, ancak dünyada olabilirdi. Orada salih amellerde bulunmadınız, o günler gitti.”

Sola selam verir; akraba ve yakınlarının tarafına bakar. Onlardan da bir fayda göremez.

Herkesten ümidini kesince, dua için iki elini kaldırır. “Ya Rabbi, herkesten ümidimi kestim. Kuluna melce ancak Sensin. Senin rahmet ve mağfiretine sınır yoktur


Mevlana Celaleddin-i Rumi
 

Hüzün Seli

. . .
Katılım
16 Ağu 2009
Mesajlar
1,228
Tepkime puanı
512
Puanları
0
Konum
A'raf
Web sitesi
huzundusumu.blogcu.com

Ünlü bir şair demişki;

"-Aşka uçarsan kanatların yanar"

Bu söz üzerine hazreti Mevlana şu cevabı verir;
"Aşka uçmazsan kanat neye yarar??"

. . .




 

efruz

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
5,170
Tepkime puanı
735
Puanları
0
Konum
İstanbuL
'İnsanın gönlü, uyandırılacak, nurlar saçacak bir mumdur.
Dostun ayrılığından ötürü bir yırtık vardır,
bu yırtığın dikilmesi gerektir.
Ey gönül yapmaktan ve gönül yakmaktan,
gülmekten ve ağlamaktan haberi olmayan gafil!
Aşk, bir geliştir,
aşk bir haldir,
bellenip öğrenilecek bir şey değildir'...

Mevlânâ
 
Üst