Mevdudi’inin görüşlerine reddiye

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0


Mahmud Efendi, ” Seyit Kutup ve Muvdudi okuyandan razı değilim” buyurmuştur. Efendi hazretleri, Mevdudi’ye “Merdudi” (reddolunmuş) derdi.

işte bu kişinin yanlış fikir ve görüşleri..
İsmi geçen kitabındaki bazı ifadeleri nakledelim:
1- Gayri müslimler, müminlere verilmiş bütün medeni haklardan aynı şekilde istifade eder. (s.58)
[Yanlıştır, bir gayri müslim, mümin kadınla evlenemez, seçme ve seçilme hakkına sahip olamaz.]
2- Benim nazarımda bütün insanlar eşittir. Bizden olsun veya olmasın. (s.68)
[İnsanlar, insan olarak eşitse de, bir müslümanla bir kâfir asla eşit değildir. Müslüman namaz kılması için zorlanır, fakat kâfir zorlanamaz. (Ancak müminler kardeştir) âyet-i kerimesine istinaden bütün vatandaşların eşit olduğu hükmünü çıkarıyor. s.69-70 ]
3- Sahabeden Hz. Sa’ad bin Ubade’ye, farklı ictihadı için kabilecilik taassubu diyor. (s.112)
4- Dördünün değil de, ilk iki halifenin icraatı numune kabul edilir diyor. (s.114)
[Hadis-i şerifte ise, (Benden sonra ihtilaflar çıkınca, sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine uyun! Onlara azı dişlerinizle ısırır gibi sımsıkı sarılın!) buyuruluyor. (Tirmizi, İbni Mace)]
5- Hulefa-i raşidinin aydınlattığı meşaleyi [Hz.] Osman söndürdü diyor. (s.117)
6- Hulefa-i raşidinin doğru yolu gösterdiklerini, fakat o yolda gitmediklerini belirtmek için, “Bu zevat-ı kirama hulefa-i raşide – doğru yolda giden halifeler – değil de, Hulefa-i mürşide – Doğru yolu gösteren halifeler – demek daha doğrudur” diyor. (s.122)
7- Beni Ümeyye [yani Hz. Osman sülalesi]nin memleket idaresinde söz sahibi olmasının kabiliyetle izahı mümkün olamaz diyerek iltimas olduğunu iddia ediyor. (s.30)
8- İbni Teymiye’den bile nakiller yapıyor. (s.135)
9- [Hz.] Osman’ın siyaseti hatalı idi diyor. (s.141)
10- İslam’ın emrettiği seçim şeklinin modern olmadığını veya modern seçimin İslam’ın koyduğu seçim sisteminden üstün olduğunu, dolayısıyla Hz. Ali’ye haksızlık yapıldığını belirtmek için, “Bugünkü modern usullerle bir seçim yapılmış olsaydı Hz. Ali kazanacaktı” diyor. (s.151)
11- “Talha, Zübeyir ve diğer kan davası peşinde koşanlar” diyor da, şer’i kısas isteyenler demiyor. Aşere-i mübeşşereden bu iki zatı “kan davası peşinde koşanlar” diye suçluyor. (s.164)
12- Hz. Ali’nin karşı taraftakilerin şehitlerine hürmet gösterdiğini ve mallarını ganimet saymadığını yazdığı halde hainliğinden karşı tarafa hücum etmekten kendini alamıyor. (s.167)
13- Resulullahın kayınbiraderi, vahiy katibi Hz. Muaviye’ye uzattığı kirli diline bakın:
Muaviye, Osman’ın kanını istemek hususunda gayri kanuni yolda yürüyordu. (s.169)
Muaviye, Osman’ın katillerinden değil, o zamanın halifesinden kan istiyordu. (s.171)
14- Hz. Osman’ın katilinin Hz. Ali’nin olduğunu söylemesi için, sahabeden 5 tane yalancı şahit bulundu diye iftira ediyor. (s.173-174)
15- Hakem olayında haklıyı haksızı tespitin, hakemlerin yetkisinde olmadığını, hakemlerin yaptığı işin tamamen yolsuz ve yersiz olduğunu söyleyerek, bu işe rıza gösteren Hz. Ali ile bütün Eshab-ı kiramı yolsuz ve yersiz iş yapmakla suçluyor. (s.182-183-187)
16- Hz. Ali’nin, Hz. Osman’ın katline iştirak eden iki sahabiyi vali yaptı diyerek, “İşte Hz. Ali’nin tek hatalı meselesi budur” diyerek Hz. Ali’yi suçluyor da, ictihadı böyle idi diyemiyor. (s.187-197)
17- Hz. Ebu Bekir’in Hz. Ömer’i yerine hilafete seçtiği gibi, Hz. Muaviye’nin de oğlunu hilafete seçmesini yanlış, hatalı ve usulsüz bir fikir olarak söyledikten sonra Eshab-ı kiramın bu işi aynen kabul etmesini hazmedemediği için Resulullahın arkadaşlarına yükleniyor. (s.197)
18- Hz. Muaviye hakkında ağzına geleni söylüyor, bir defacık olsun Hz. kelimesini bile uygun bulmadığı halde yaptığı hareketlerin tasvibi için bakın nasıl bir dil kullanıyor: Muaviye iyilikleri şöyle dursun sahabi olması hasebiyle hürmete şayan bir zattır. Onun hakkında her kim ileri geri konuşur, ona taan etmeye kalkarsa, o haddini bilmeyen bir kimsedir. (s.204)
[Hem hürmete layık diyor, hem de bir Hz demekten kaçınıyor. Mevdudi’nin samimiyetsiz olduğuna bu cümlesi yetmez mi?]
19- Hz. Muaviye için, “Politik gayeler uğruna şeriat hükümlerini tahrif etti” diyor. (s.235)
20- Şöyle bir iftira ediyor: “Bu hadise esnasında bin kadar kadın kendi kocalarından başka kimselerden gebe kaldı.” (s.247)
[Mevdudi, Eshab-ı kiram ve onların çocukları olan Tabiine bu ırz düşmanlığını nasıl layık görür ki? Hâşâ zina etseler bile gebe kaldığını hain nasıl tespit etmiş ki?]
21- Şirkten başka günahların affedilebileceği Mürcienin itikadı olduğunu söylüyor. (s.302)
Halbuki Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ, şirki asla affetmez ve şirkten başka olan bütün günahları dilerse affeder.) [Nisa 48]
22- İmam-ı a’zamın istisnasız bütün sahabileri hayırla, iyilikle yâdettiğini yazmasına rağmen, kendisi hain olduğu için Hazret-i Muaviye’ye, Hazret kelimesini bile çok görüyor. (s.326)
23- İslam âlimleri cumhuriyet esasları korunması şartıyla birlik için çalıştılar diyor. (s.360)
24- Sahabiler için, “Bilerek hata yapmaz” diyor ve ictihadi hataları olabilir demiyor. (s.436)
25- Es-sahabetü küllühüm adül, mefhumunun istisnasız bütün sahabiler hakkında varit olduğunu söylediği halde, yine de çokları adil iş yapmadı, şeriatı tahrif etti diyor. (s.437)
26- Bir hata işlemekle bir kimsenin derecesinin yüksekliğine noksanlık gelemiyeceğini belirterek “Eshab-ı kirama dil uzatıyorum ama onlara noksanlık gelmez” demek istiyor. (s.441)
27- “Benim düşüncem şöyle” diyerek kendini, Resulullahın arkadaşlarını, akrabasını hâşâ hesaba çeken savcı olarak görüyor. (s.443)
28- (Eshabım hakkında konuşulurken dilinizi tutunuz) hadis-i şerifine rağmen Sahabe-i kirama kusur yüklemeye, hata bulmaya çalışıyor. (s.444)
29- Sapıkların şahitliği kabul edilmediği halde iftiralarına ibni Sebecilerden delil getiriyor. İntak-ı hak kabilinden mehaz gösterdiği İbni Ebi Hadid’in ehl-i sünnet olmadığını kendi de itiraf ediyor. (s.445)
30- İbni Kuteybeyi mehaz olarak gösteriyor. İbni Kuteybe’nin ehl-i sünnet olmadığı bir tarafa, Hz. Ali’yi sevmemek anlamına gelen nasibilikle itham edildiğini belirtiyor. (s.446, 447)
[Sanki Hz. Ali düşmanı olunca sözü senet mi olur?]
31- İbni Teymiye’yi imam diye övüyor. (s.452) [Burada imam, mezhep sahibi büyük âlim demektir.]
32- İbni Arabi’nin, İbni Teymiye’nin ve Şah Abdülaziz’in Şiileri reddiye hakkında yazdıkları kitapların mehaz olamıyacağını beyan ediyor. (s.463-464)
33- Kendi fikirlerini yazdıktan sonra, “Kendi icthad-i fikrimi ortaya koysaydım” diyor. (s.463)
34- [Hz.] Osman’ın niyeti değil, düşüncesi yanlıştı diyor. (s.465)
35- Hz. Osman’ın firasetinin noksan olduğunu ispat için, “Herhangi cahil bir insan bile vukuu muhtemel zararları tahmin edebilir, iyi veya kötü bunlara karşı gerekli tedbirleri almayı ihmal etmezdi” diyor. Hz. Osman’ın bir cahil kadar bile tedbirli olmadığını söylüyor. (s.467)
[Hâşâ ALLAH onu aşere-i mübeşşereden Cennetlik biri olduğunu bildirmekle, Resulullah iki kızını ona vermekle ve sahabe-i kiram, halife seçmekle hata ettiği söylenmiş oluyor.]
36- Hz. Osman’ın Hz. Muaviye’yi uzun seneler valilikte bıraktığı için siyaset ve tedbirinin hatalı olduğunu, bir valiyi ancak 5-6 sene istihdam edip değiştirmenin münasip olacağını söylüyor. (s.472)
37- Hz. Osman’ın akrabalarına karşı olan tutumunu zaaf olarak vasıflandırıyor. (s.476)
[Mevdudi’yi savunan müslüman kardeşlerimiz, Hz.Osman’ı savunsalardı kendileri için daha hayırlı olurdu. Bize ne kadar kızarlarsa kızsınlar, biz Hz.Osman’ı savunuyor ve onun tarafını tutuyoruz.]
38- [Hz.] Osman, bazı valileri değiştireceğine söz verdiği halde yine yerlerinde bıraktı diyerek, onu yalancılıkla suçluyor. (s.483)
39- Eshab-ı kiramın en büyüklerinden Amr İbni As hazretleri için, “Bu zatın yaptığı iş, düpedüz haksızlıktı” diyor. (s.498)
40- Mekke’nin fethinde [Hz.] Osman’ın iltiması ile bir zatın suçundan vazgeçildi diyor. (s.506)
[İltimas, bir haksızlığı meşru kılmak için yapılır. Hz. Osman iltimas yaptı demekle hem Hz. Osman suçlanıyor, hem de bu iltiması kabul eden Resulullah efendimiz suçlanmış oluyor.]

Mevdudi, (Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamberin Hayatı) adlı kitaplarında, vahiylerin arası uzadıkça Efendimizin üzüntüsünün ve sıkıntısının arttığını, bazen Sebir, bazen Hıra tepesine gidip oradan kendini atmak, yani intihar etmek istediği yazılıdır.
Halbuki kitaplarda diyor ki:
Resulullah, (Cebrail aleyhisselam gözümden gaib oldu, lakin onun heybet, şiddet ve korkusu üzerimde sabit kaldı. Bana mecnun diyeceklerinden ve bana dil uzatıp kötüleyeceklerinden korktum. Hatice’nin yanına geldim. Vücudum titriyordu. Kendimden geçmiştim. Gördüğüm şeyleri Hatice’ye anlattım ve bana kahinlik arız olacağından korkuyorum dedim) buyurunca, Hz. Hatice, (Allah korusun. Hak teâlâ sana hayır ihsan eder. Hayrından başka şey dilemez. ALLAH hakkı için benim ümidim şöyledir ki, sen bu ümmetin peygamberi olacaksın. Zira sen misafiri seversin. Doğru söylersin ve emin kimsesin. Acizlere yardım eder, yetimleri korur, gariplere iyilik edersin. Ve iyi huylusun. Bu hasletlerin sahibi olana korku ve ürkmek olmaz) dedi. (Medaric-ün-nübüvve)
Mevdudi, Peygamberimize dil uzatıyor
Üstad Ahmet Davudoğlu hoca, Din tahripçileri kitabında, Mevdudi’yi tenkit ederek özetle diyor ki:
Felsefe ile meşgul olan Mevdudi, kolay tarafından din âlimi olmaya heves etmiş, dinde reformcu bir cemaat meydana getirmiştir. Mısır’ın reformcu yazarları onu göklere çıkarırken, Pakistan uleması da yerin dibine batırmıştır. (s.168)
Mevdudi, ulemasıyla, muhaddisiyle, fukahasıyla bütün İslam âlimlerine cahil demiştir. (s.173)
“Peygamber SAV, peygamberlik farzında kusur ettiği için ALLAH ona istiğfar emretmiştir” diyor. (s.173)
“Bütün peygamberler günah işlerler” diyor. (s.174)
“Peygamberimiz Kur’anın eşitlik esası ile ameli terk etti” diyor. (s.176)
Mevdudi, Resail Mesail isimli eserinde (s.57 de) “Resulullah Deccalin kendi zamanında çıkacağını sanıyordu, ama bu zannı üzerinden 1350 sene geçmesine rağmen, peygamberin zannı doğru çıkmamıştır” diyor. (s.179)
Yazılarında bunlara benzer saçmalar çoktur. (s.178)
Son söz olarak Mevdudi’nin kim olduğuna bakalım:
(Hindistan’daki dinde reformculardan, İngiliz casusu Ebülula el Mevdudi İskoç masonu idi.) [Faideli Bilgiler s.303]

:yn:
başka forum linki vermek yasaktır.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
La havle vela kuvvete illabillahilaliyyil aziiiiim.........
 
K

Kaçak

Guest
Sakın Mevdudi okumayınız ....
Ecinniler çarpar ...
( bence daha etkili olur )
 

iffet ikbal

Asistan
Katılım
1 Tem 2007
Mesajlar
239
Tepkime puanı
26
Puanları
0
La havle vela kuvvete illabillahilaliyyil aziiiiim.........
.....
Türkiye gazetesi tarafından bird önem bedava dağıtılan, cevap veremedi, faideli bilgiler vs. gibi kitapların fnansörünü merak etmişimdir .

Tasavvuf ehlinin kendisi dışındaki islama bakış ve yorumlama biçimlerine karşı katı tutumuna hep üzülmüşümür.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Tasavvuf ehlinin kendisi dışındaki islama bakış ve yorumlama biçimlerine karşı katı tutumuna hep üzülmüşümür.

Hak olan ehli sünnetin görüşleridir. Tasavvuf ehli ise ehli sünnetin görüşlerini savunurlar ve yaşantılarında uygulamaya çalışırlar.

İki durum vardır:

1. Ehli sünnet dışında kalan yanlış görüşler: Bunlara herkesin itiraz hakkı vardır. Ama bu dahi insafı elden bırakmamak üzere olmalıdır.

2. Ehli sünnet içerisinde farklı görüşler.

Fakir de ehli sünnet dahilinde olupta farklı düşünenlere karşı katı bir durum görebiliyorum bazı zamanlar. Ama bu asla genele vurulamaz. Sizin heryeri bilmemeniz, bildiğiniz bir iki yeri genelleme hakkını size vermez. Ondan sonra "tasavvuf ehli.." diye başlayanlar cümleler kurarsınız. Dışarıdan bakanların "müslümanlar..." diye genelleme yaptıkları gibi..

Mesela bu konularda bir Ahmet Taşgetiren okuyabilirsiniz..

-Bir de o tercümelere karşı 70’li yıllarda Necip Fazılla, Hüseyin Hilmi Işık’la, Mehmed Şevket beyle vs. gelişen bir tepki de var. Bunu nasıl görüyorsunuz?

Ben onları onaylamıyorum. Benim şahsi düşüncem, Mevdudi’nin de, Seyyid Kutup’un da, Muhammed Kutup’un da, Said Havva’nın da, Hasan el Benna’nın da kendi ülkelerinde ciddi bir mücadele verdiklerini, kendi hayatlarında müslümanca yaşadıklarını ve İslam’ın hayat haline gelmesi için ciddi bir gayretin içerisinde olduklarını, bir takım zulümlere maruz kaldıklarını, kimisinin bunu hayatıyla ödediğini, onların mücadele verdikleri yapıları meşrulaştırmamak gerektiğini düşünüyorum.

Dediğim gibi, eserlerinde tartışılacak konular vardır, bulunur.

Şunu eklemekte de fayda var. Ne Mahmud Efendi hz.leri de ne de diğer ehli tasavvuf şahısları adına bir inkar içerisinde değillerdir. Zaten yanlışlara gerekli cevaplar, düzgün bir şekilde verilmiş. Bu noktada herkesin hem fikir olması gerekir. Özellikle sahabeler hakkında konuşurken dikkat lazımdır.
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
sapkın görüş nedir.
hemen söze sapkın diye başlarsanız
sizi karşınızdaki dinler mi?

sizi dinlemeyen birine sapkın demekle elinize ne geçicek
size söylüyeyim
sizin tabirinizle sapkınların reklamı yapılıp belki onların sayısı artıcak.
 
K

Kaçak

Guest
Bende konuya pek sevmediginiz bir isimden katkı sağlamak istiyorum ...
“İnsanlar pirince benzer Kitaplar da öyle Hiç kimsenin baştan sona tüm yaptıkları iyi ve doğru degildir yine vahy müstesna hiç kimsenin tüm yazdıkları baştan sona iyi ve doğru değildir Bazen pirincin taşını,bazen de taşın pirincini ayıklayınız Ne bu pirinç taşlı diye kaldırıp çöpe atınız Ne de taşıyla birlikte pişiriniz İkisi de adaletsizliktir İfrat ve tefrittir”


Umarım gene kıllık yapmış olmam :)
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
dua buyursun mahmut efendi hazretleri belki kendisine ragmen Allah razı olur ondan (annenin evladına olan şefkatinden daha şefkatidir Allah kuluna)..müntesibleri zaten kendisine kalbi muhabbet beslemekte başkasına ihtiyaç duymamaktalar..o yüzden endişe buyurmasın kimsecikler suyu bulandırmaz..su bu ya bulanmadan da durulamaz zati:)
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Evvelen Mevdudiyi eleştirecek kimsenin Urduca ve arabca , ingilizce lisanlarını çok iyi derecede bilmeleri gerekir.Bunu şunun için söylüyorum.Önceden Selçuk ün. doğu dilleri(urduca..) öğretim üyeliği yapan Durmuş Bulgur, bir seminerinde Mevdudinin Tefhimul- KurAn isimli eserinin tahrif edilerek aslından değil, ingilizcesinden tercüme edildiğini, bizzat kendisinden dinledim.Mevdudinin eleştirilecek sözleri olmuştur ve eleştirilmiştirde.Fakat yukarıda yapıldığı gibi kaş düzelteyim derken göz çıkarılıyor.Sayfa numarası verilen yerler hangi eserinden belli değil.Mason olduğu hususu da tamamen uydurma.Türkiyede bir cemaatın bazı İslam düşünürlerini eleştirirken işin dozunu kaçırdığı, eleştiri boyutunun , karalamaya, iftiraya kadar gittiği görülüyor.Eleştiri çift taraflı olur, bu adam yüze yakın kitab, makale yazmış, iyi taraflarınıda yazsana.mahmut Efendinin , Muhammed Kutubla görüştükten sonra, abisi şehid Seyyid Kutub hakkındaki kanaatlarının değiştiğini bir molladan dinlemiştim.Yani meselenin iyi tahkik edilmemesinden mütevellit taraflarıda vardır.Ahmed Taşgetirenin görüşlerine katılıyorum.Eleştiri olsun, lakin ilmi olsun istiyoruz.
 

-Muhammed-

Profesör
Katılım
18 Kas 2010
Mesajlar
1,740
Tepkime puanı
234
Puanları
63
Şu an Mevdudi'nin gelin Müslüman olalım adlı kitabını okuyorum. Yanlış birşey çarpmadı gözüme hamdolsun..
 

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0
Şu an Mevdudi'nin gelin Müslüman olalım adlı kitabını okuyorum. Yanlış birşey çarpmadı gözüme hamdolsun..

Bir inekten süt sağsanız, o kova süte afedersiniz ineğin sıvı necisinden bir damlacık kovaya düşse o kova süt telef olur öylemi?
Alimin ilmide öyledir, bir tane ehl-i sünnet dışı görüş o ilme bulaştıysa o alimin ilminden fayide beklenemez.
Siz anlamadan sizi ifsad ederse mesuliyetiniz ağır olur.
insan evladının en büyük nimeti iman itikaddır.
buna kim kastetmişse ehli sünnet alimleri bunlardan bizleri sakındırmışlardır.
bizlere düşen kurcalamadan ehli sünnet alimlerine itaat etmektir
aksi takdirde kendimize çok güvenmeyelim ilmimiz çok yüksek değil
ilmine güvenen ise hep yanılır
kimse hiçbirşeyine güvenmesin
ehli sünnet ulemasından başka
geceniz mübarek olsun
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
kitaplığımı çok severim dünyada birbirlerine düşman olmuş kendilerini bırak düşünceleri bile yanyana gelmemiş insanların kitaplarını yanyana koymaktan büyük keyif alıyorum.
Ali şeriati
Mevdudi
Seyyid kutup
Gazali
F.Gülen
H.Karaman
M.islamoğlu
H.Yahya
A.Nesin
Mevlana
S.Havva
N.Topbaş
Bursevi
Tolstoy
Balzac
Borges

Okuyun ihvanlar her düşünceden okuyun
okumaktan zarar gelmez
Neyi kabul ettiğinizi neyi reddettiğinizi iyi bilin
 

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0
kitaplığımı çok severim dünyada birbirlerine düşman olmuş kendilerini bırak düşünceleri bile yanyana gelmemiş insanların kitaplarını yanyana koymaktan büyük keyif alıyorum.
Ali şeriati
Mevdudi
Seyyid kutup
Gazali
F.Gülen
H.Karaman
M.islamoğlu
H.Yahya
A.Nesin
Mevlana
S.Havva
N.Topbaş
Bursevi
Tolstoy
Balzac
Borges

Okuyun ihvanlar her düşünceden okuyun
okumaktan zarar gelmez
Neyi kabul ettiğinizi neyi reddettiğinizi iyi bilin

vebale giriyorsunuz.
Mahmud efendi babamız ehlisünnete muhaliflerin okunmasından razı değilim diyor hatta isim veriyor.
herkesin ilmi o kadar kuvvetli değil ki kim kimin ne olduğunu anlayabilsin
milletin itikadını ifsad için uğraşanların asla kitaplarından ilimlerinden fayide beklenemez
milletin zehirlenmesine müsade etmeyelim sağduyulu olalım
 

mekseline

Üye
Katılım
1 Ara 2010
Mesajlar
2
Tepkime puanı
1
Puanları
0
mevdudinin bir çok kitabını okudum tefhimul kuranını da okuyorum hiç yanlış bir yer görmedim...Eleştirenler birkez de okumayı tercih etsinler baksınlar derim
selam dua ve muhabbetle
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
mahmud efendi kendi görüşünü açıklamış saygı duyarım
mahmud efendiyide okurum ben herkesi okurum
herkesi okurum ama kendimi ismimin ne sonuna ne başına ci,cu,şu,bu eklemem
ekleyenede karışmam
burası pazar yeri herkes kendi düşüncesini ortaya koyar
isteyen istediğini alır filancanın malı kötü diyerek esnaflık olmaz
en güzelini ortaya koymak için çabalarsınız mutlaka bir alıcısı çıkacaktır
herkes aynı şeyleri sevmez mesela ben kereviz sevmem
 

-Muhammed-

Profesör
Katılım
18 Kas 2010
Mesajlar
1,740
Tepkime puanı
234
Puanları
63
mahmud efendi kendi görüşünü açıklamış saygı duyarım
mahmud efendiyide okurum ben herkesi okurum
herkesi okurum ama kendimi ismimin ne sonuna ne başına ci,cu,şu,bu eklemem
ekleyenede karışmam
burası pazar yeri herkes kendi düşüncesini ortaya koyar
isteyen istediğini alır filancanın malı kötü diyerek esnaflık olmaz
en güzelini ortaya koymak için çabalarsınız mutlaka bir alıcısı çıkacaktır
herkes aynı şeyleri sevmez mesela ben kereviz sevmem

Kereviz he :) Bence de herşey okunmalı kimin ne söylediği bilinmeli, ki eğer biri yanlış konuşuyorsa onun neler konuştuğunu bilmeden nasıl yanlış konuşuyo deriz? Bilmek için de açıp okumalıyız. dostoyevskinin düşünce yapısını suç ve cezayı okumadan anlayamazsınız üç beş parçayla. Okursun ve anlarsın. Kaptıysan okuduğunu yaşarsın...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Herkes okuma tavsiye ediyor. Biz de tavsiye edelim: Razi ve Kurtubi Tefsirlerini, Evliyanın dilinden'i, Mesnevi-i Şerifi, Mektubat-ı Rabbani'yi, Avarif'i, Bostan Gülistan'ı, Kuddusi Divanını, Marifetname'yi, Envaru'l Aşıkin'i, Reşahat'ı, Minah'ı, Halidiyye Risalesini, Necip Fazıl'ın O ve Ben, Tasavvuf Bahçelerini, Şifa-i Şerif'i, Abdulgadir Geylani Hz.lerinin kitaplarını, İhya'yı MUTLAKA tamamen okuyunuz. Bir bu kadar daha başka kitap ismi verilebilir.

Bütün bunları hazmederek, dikkatle okumanız emin olun ki senelerinizi alacaktır. :)

Hele bir de dönüp bir kaç kere daha bitirdiğinizi düşünün.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
.....
Türkiye gazetesi tarafından bird önem bedava dağıtılan, cevap veremedi, faideli bilgiler vs. gibi kitapların fnansörünü merak etmişimdir .

Tasavvuf ehlinin kendisi dışındaki islama bakış ve yorumlama biçimlerine karşı katı tutumuna hep üzülmüşümür.
Türkiye gazetesi tarafından bird önem bedava dağıtılan, cevap veremedi, faideli bilgiler vs. gibi kitapların fnansörünü merak etmişimdir .
Merakın;
!-gerçekten bu işin mahiyetini bilmiyorsun öğrenmek istiyorsun.
2-Güya bir şeyler bildiğini ima ederek iddalar (İftira)etmek istiyorsun.
Cevab
1-Gerçekten öğrenmek istiyorsan Hakikat kitap evine veya dinimiz islam sitesine sora bilirsin.(Yani merakın giderilme yeri burası değil.)
2-Bir şeyler ima etmek istiyorsan;Bak bu ilk sen değilsin.Yani bir şeyleri keşif etme liyakatini kaptırdın.Yani geç kaldın.Yani sen bir kopyacı,yani hırsızsın.Yani iftira atmak için birilerinden iftira çalmağa yelteniyorsun,demektir.Bunlarda sana yakışacağını zannetmiyorum.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Benim şahsi düşüncem,
Din mevzuunda konuya böyle girenden uzakdurmak gerkmezmi.Çünkü bu din kimsenin şahsi düşüncesi değildir.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
İttiba yine o derin bilgilerinden döktürmüş.Neyse!.
Bir meseleye çevab verilirken şu yöntem olması gerekmezmi.?
Dersin kardeşim senin bildirdiğinin aksine O'nun şu kitabında şu sayfasında şöyle yazıyor.
O zaman okuyan anlar manayı!.Derki yahu adam öyle dememiş böyle demiş.Yani yukarda yazılanlar O na isnat edilmiş uydurmalardır!.
Yoksa şu, bu bunlar cevabmı.?
Yok maksadın çevab vermek değil sahiblenmekse.Zaten işin bu.İstediğine istediğin kadar sahiblenmeler!.Bay döktürücü.
 
Üst