Mes’ud bir hayat için...

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
Dinimiz, insanın mes’ud bir hayat sürmesini, dünyanın meşru zevk ve lezzetlerinden yararlanmasını ister. Maddî ihtiyaçların giderilmesi ise insanın mes’ud olmasında önemli bir unsurdur. Peygamber efendimiz, “Dört şey saâdete vesiledir: Sâliha bir kadın, geniş bir ev, iyi bir komşu ve uysal bir binek. Dört şey de sıkıntıya vesiledir; kötü komşu, kötü kadın kötü binek ve dar mesken” buyurmuştur.
Maddî ihtiyaçların giderilmesi de bir yerde mal ve zenginlikle mümkündür. Bu yüzden İslâmiyet meşru zenginliği teşvik eder. İslâmiyette zenginlik bir gaye değil, bir vasıtadır; insanların temiz ve iffetli yaşamalarını sağlayan, onları bir lokma ekmeğin peşinde koşturmayıp, Allah’a bağlayan, ona kulluk etmelerine imkân veren bir vasıta... Bu yüzdendir ki Peygamber efendimiz şöyle duâ etmiştir: “Allah’ım senden hidâyet, takvâ, iffet ve zenginlik isterim.”
İşte Dinimiz, zenginlerden alınıp fakirlere verilen zekâtı farz kılarak onların maddî-manevî ihtiyaçlarını gidermiştir. Böylece fakir, hem ihtiyaç ve sıkıntı içerisinde yaşamaktan kurtulacak, hem de cemiyete ve Cenab-ı Hakka karşı vazifelerini daha iyi yapabilecektir.
Aynı zamanda o kendisini cemiyetin dışına atılmış bir varlık olarak değil, kendisine cemiyette değer verilen, sıkıntıda kaldığı zaman yardım edilen, cemiyetin bir parçası olarak görecektir...
Zekât hak sahiplerine verilirken, İslâmiyet fakirlerin rencide edilmemelerini bilhassa istemiştir. Zekât verilirken onun zekât olduğunu söylemek gerekmemektedir...
Allahü teâlânın halifesi olarak yaratılan ve yüce gayeleri gerçekleştirmekle vazifeli olan insan, bütün gayret ve enerjisini yiyecek ve içeceklerini temin yolunda harcarsa, yüce gayelere ulaşamaz; bütün vakitlerini yiyecek ve içeceklerini teminle geçiren diğer canlılardan bir farkı kalmaz. İşte İslâm bunun önüne geçmek, geçim sıkıntısının insanları ezip, insanlığını ve Müslümanları unutturmasına meydan vermemek için imkânı bol olanların dar olanlara yardım etmelerini istemiştir.

Hikmetler
Mehmet Oruç
 
Üst