ABDULSAMED ELÇİ
Üye
- Katılım
- 21 Nis 2008
- Mesajlar
- 3
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Allah a yemin olsun ki ziyandayız.
Akıp giden ömrümüz bizi sona götürüyor her şeyin sonuna , hayatın sonuna zevkin kederin hasretin sevincin sonuna etin kemiğin sonuna ölümün gerçekliğini hangi ölümlü reddede bilir ki.
Hayatı abarttık biz ve bizden önceki nesiller. Basit çok basit bir yaşam sürmemiz için bu dünyadayız, ufacık bir çile kutsal bir çile çekip gidecek dik oysa. Sımsıkı bağlıyız hayata her sabah gitmemiz gereken işimiz, okulumuz, oyunumuz , binmemiz gereken vasıtalar, ödenmesi gereken faturalar, borçlar, alacaklar, bankalar, kavgalar akıp gidiyor hayat böyle ama nereye kadar.
Basit düşünmek lazım bence, hayatı böyle algılamak lazım Hak ve Batıl ikisi arasında hiçbir şey yok yalnız ikisi var.
Meselelere böyle yaklaşmadıkça sorunlar ne kadar büyüyor değimli ? Arayı bulma arayışı doğamızda mı var ? Diyalog dedikleri bumu acaba hak ve batılın arasındaki çizgi bu kadar incemi yoksa ? Nasıl dost denir Allahın düşman dediğine ? Nasıl bir medet beklenir az önce bir çocuğu boğazlamış ve diğerini boğazlamaya gidenden ? Nasıl çıkar gözetilir tecavüze uğramış bir milletin üzerinden ? Hangi ideoloji susmayı emreder vahşetin ortasında hangi büyük düşünce zulme sesiz kal ki zulme uğrama düsturunu benimser.?
İnsanmıyız biz ? Müslüman mıyız ? Neyiz Allah aşkına .
Neden bir ordumuz var ? Neden bayrağımız var ? Haksızlıklar karşısında susacaksak neden bu kadar kürsü var.? Bu ovalar bu alanlar neye yarar topluluklar toplanmadıkça ? Neye yarar ayakların buradan Irak sınırına milletçe yürüyüp savaşı durduramadıktan sonra ? Yollar neye yarar seni Irak a götürmedikçe ? Neye yarar elin kolun gözün kulağın insanca düşünüp gereğini yapmadıkça.? Hangi siyasi parti benim teşkilatım var diye bilir ki böyle bir yürüyüş düzenlemedikçe ? Hangi sivil toplum kuruluşu ne iş yapar ? Hangi millet ben Müslümanım diye bilir ki milletçe bu vahşeti önlemedikçe. ? Seçim nedir? demokrasi ne? siyaset ne? Milli irade temsil edilmedikçe?
Anlı secdeye giden zavallı nasıl vereceksin bu kanın hesabını? Nasıl güle biliyorsun nasıl ağlıyorsun başka şeylere.
Nasıl oturuyorsun o kanlı koltuk da bu millete rağmen ? Nasıl bir milletiz nasıl indiremiyoruz yalancıları o makamlardan ? Değişmişler yalancı olmuşlar şeytana hizmetçi olmuşlar. Sesizliklerinin ardında ulvi bir dava güttüğünü söyleyen, şerefiyle nasıl dolaşır kalabalıklar arasında?
Hak ve Batıl diyorum dostlarım Ölüm ve Hayat kadar basit . Ölümü abartmamak lazım iyi bir ölümlü olmak için . Savaşmayı göze almak lazım haksızlıklar karşısında . Ölelim ne olur yani millet olarak silinelim dünyadan, atom bombaları düşsün ne olur üzerlerimize, seyreltilmiş değil sımsıkı uranyumlarla vursunlar ne olur bizi, alevler yükselsinde tek evlerimizin çatılarından yeter ki karşı duralım bu hayasızca akına .
Şeref müminlerin şerefi , merhamet müminlerin merhameti , cihat müminlerin savaşı .
Kim söyleyecek hangi teşkilat tüzüğüne haksızlıklara karşı sonuna kadar savaş diyecek?. Hangi kürsüde duyacağız şerefli birkaç cümle, basit birkaç cümle, çık Irak dan yoksa ben girerim Nevyorka diye.
Merhamet dostlarım çocuklara merhamet , kadınlara merhamet, yaşlılara merhamet, Bağdata merhamet , Şam a merhamet , Kabile merhamet, Filistin e merhamet . Merhamet dostlarım merhamet kendimize merhamet , nasıl götüreceğiz koca bedenlerimizi öteki dünyaya ?, koca kafalarımızı nasıl bükeceğiz Huzurda? . Ellerin vardı dediklerin de , Ayakların vardı dediklerin de ne diyeceğiz ?
Merhamet dostlarım merhamet.
ABDULSAMED ELÇİ
Akıp giden ömrümüz bizi sona götürüyor her şeyin sonuna , hayatın sonuna zevkin kederin hasretin sevincin sonuna etin kemiğin sonuna ölümün gerçekliğini hangi ölümlü reddede bilir ki.
Hayatı abarttık biz ve bizden önceki nesiller. Basit çok basit bir yaşam sürmemiz için bu dünyadayız, ufacık bir çile kutsal bir çile çekip gidecek dik oysa. Sımsıkı bağlıyız hayata her sabah gitmemiz gereken işimiz, okulumuz, oyunumuz , binmemiz gereken vasıtalar, ödenmesi gereken faturalar, borçlar, alacaklar, bankalar, kavgalar akıp gidiyor hayat böyle ama nereye kadar.
Basit düşünmek lazım bence, hayatı böyle algılamak lazım Hak ve Batıl ikisi arasında hiçbir şey yok yalnız ikisi var.
Meselelere böyle yaklaşmadıkça sorunlar ne kadar büyüyor değimli ? Arayı bulma arayışı doğamızda mı var ? Diyalog dedikleri bumu acaba hak ve batılın arasındaki çizgi bu kadar incemi yoksa ? Nasıl dost denir Allahın düşman dediğine ? Nasıl bir medet beklenir az önce bir çocuğu boğazlamış ve diğerini boğazlamaya gidenden ? Nasıl çıkar gözetilir tecavüze uğramış bir milletin üzerinden ? Hangi ideoloji susmayı emreder vahşetin ortasında hangi büyük düşünce zulme sesiz kal ki zulme uğrama düsturunu benimser.?
İnsanmıyız biz ? Müslüman mıyız ? Neyiz Allah aşkına .
Neden bir ordumuz var ? Neden bayrağımız var ? Haksızlıklar karşısında susacaksak neden bu kadar kürsü var.? Bu ovalar bu alanlar neye yarar topluluklar toplanmadıkça ? Neye yarar ayakların buradan Irak sınırına milletçe yürüyüp savaşı durduramadıktan sonra ? Yollar neye yarar seni Irak a götürmedikçe ? Neye yarar elin kolun gözün kulağın insanca düşünüp gereğini yapmadıkça.? Hangi siyasi parti benim teşkilatım var diye bilir ki böyle bir yürüyüş düzenlemedikçe ? Hangi sivil toplum kuruluşu ne iş yapar ? Hangi millet ben Müslümanım diye bilir ki milletçe bu vahşeti önlemedikçe. ? Seçim nedir? demokrasi ne? siyaset ne? Milli irade temsil edilmedikçe?
Anlı secdeye giden zavallı nasıl vereceksin bu kanın hesabını? Nasıl güle biliyorsun nasıl ağlıyorsun başka şeylere.
Nasıl oturuyorsun o kanlı koltuk da bu millete rağmen ? Nasıl bir milletiz nasıl indiremiyoruz yalancıları o makamlardan ? Değişmişler yalancı olmuşlar şeytana hizmetçi olmuşlar. Sesizliklerinin ardında ulvi bir dava güttüğünü söyleyen, şerefiyle nasıl dolaşır kalabalıklar arasında?
Hak ve Batıl diyorum dostlarım Ölüm ve Hayat kadar basit . Ölümü abartmamak lazım iyi bir ölümlü olmak için . Savaşmayı göze almak lazım haksızlıklar karşısında . Ölelim ne olur yani millet olarak silinelim dünyadan, atom bombaları düşsün ne olur üzerlerimize, seyreltilmiş değil sımsıkı uranyumlarla vursunlar ne olur bizi, alevler yükselsinde tek evlerimizin çatılarından yeter ki karşı duralım bu hayasızca akına .
Şeref müminlerin şerefi , merhamet müminlerin merhameti , cihat müminlerin savaşı .
Kim söyleyecek hangi teşkilat tüzüğüne haksızlıklara karşı sonuna kadar savaş diyecek?. Hangi kürsüde duyacağız şerefli birkaç cümle, basit birkaç cümle, çık Irak dan yoksa ben girerim Nevyorka diye.
Merhamet dostlarım çocuklara merhamet , kadınlara merhamet, yaşlılara merhamet, Bağdata merhamet , Şam a merhamet , Kabile merhamet, Filistin e merhamet . Merhamet dostlarım merhamet kendimize merhamet , nasıl götüreceğiz koca bedenlerimizi öteki dünyaya ?, koca kafalarımızı nasıl bükeceğiz Huzurda? . Ellerin vardı dediklerin de , Ayakların vardı dediklerin de ne diyeceğiz ?
Merhamet dostlarım merhamet.
ABDULSAMED ELÇİ