Merfu hadİs**(الحديث المرفوع)

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Merfu hadİs**(الحديث المرفوع)

حِمَ الِلَّهِ مَنْ سَمِعَ مِنِّي حَدِيثًا، فَبَلَّغَهُ، كَمَا سَمِعَهُ

Benden bir hadis işitip onu işittiği şekilde insanlara ulaştıranın Allah yüzünü nurlandirsin.

İbn Hibban.​


MERFU HADİS (الحديث المرفوع)

‘Söz fiil, takrir, fıtri veya ahlaki vasıf olarak, senedi muttasıl veya munkatı olsun açıkça veya dolaylı bir şekilde (‘hükmen’) Hz. Peygambere izafe edilen hadistir’Aslında bu izafeyi yapan bir sahabi, bir tabii, veya daha sonraki nesillerden biri olması arasında hiç bir fark yoktur. Ancak sadece ‘hükmen merfu’ sayılacak rivayetlerde izafeyi yapanın sahabi olması şarttır.


Merfu hadis iki kısma ayrılmaktadır:

1) Sarahaten (açık merfu)

2) Hükmen merfu.

1.Sarahaten (açık) Merfu Hadis:Açık bir şekilde Peygambere izafe edilen hadistir, Yani hadis içinde Rasülullaha ait bir söz, bir fiil, bir takrir veya bir vasıytan söz ediliyorsa bu açıkça merfu bir hadistir. Şunu yapmakla emrolunduk veya sunuları yapmaktan nehyolunduk şeklinde sahabeler tarafından verilen bilgiler de acık merfu olarak değerlendilmektedir.

Sarahaten Hz Peyagmbere izafe edilen kavli hadis hadis kitaplarımızda şu ifade kalıplarıyla yer almaktadır: Rasülüllah s.a şöyle buyurdu, şöyle buyururken işittim, bize şunu haber verdi, şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir şeklinde.Hz Peygamber_e izafe edilen fiili hadisler de şu ifadelerle hadis kitaplarında yer alır: Rasülulla s.a şöyle yaparken gördüm, şöyle yapardı gibi.

Sarahaten Hz. Peygambere ızafe edilen takriri hadisler de sahabinin şu ifadeleriyle hadis kitaplarında yer almaktadır: Rasülullah s.a. huzurunda şöyle yaptım yaptık Rasülullahın huzurunda falan şöyle yaptı. Bu ifadelerin sonunda bu yapılanların Hz Peygamber tarafından reddedilmediği yer alır.


Hükmen Merfu Hadis

Hükmen merfû söِz, israiliyyât nakletme âdeti olmayan bir sahabînin, peygamberlere ve geleceğe dair verdiği haberler ile bir iş‏in yap‎lmas‎ halinde kazan‎lacak sevap veya bir ba‏ka fiilin yap‎lmas‎ halinde maruz kal‎nacak ceza ile ilgili söِzleridir.Çünkü sahabinin bunlar‎ kendiliğinden söyylemesine imkân yoktur; ona bunlar‎ haber verenin Hz. Peygamber olduğuna hükmedilir

(Ahmed Naim, Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, Ankara 1976, Mukaddime, 134; Subhi Sâlih, a.g.e., 217).

Hükmen merfu söze misal: ‘her kim bir sihirbazın yahud ğaibden haber verebilir diye bir arraf;ın yani kahinin yanına giderse, Muhammed s.a.v inzal buyurulana küfretmiş olur’ Müslim, selam 125; Ahmed b Hanbel, II 429, IV 68. Hükmen merfû fiil,

meselâ, Hz. Ali'nin küsûf (güne‏ tutulmas‎) namaz‎nda ikiden fazla rükû yapmas‎ıdı‎r. Çünkü ibadet ş‏ekilleri içtihatla tesbit edilemez; bunları‎n Rasûlullah'tan öğrenilmiş‏ olduğuna hükmedilir (Ahmed Naim, a.g.e., s. 134).

Hükmen merfû olan takrir ise, sahabînin, bir i‏i Hz. Peygamber zaman‎nda yapt‎klar‎n‎ "Biz Rasûl-i Ekrem zaman‎ında ‏şöyle yapardı‎k gibi söِzlerle ifade etmesidir. Hz. Peygamberin yap‎ılması‎na müsaade ve müsamaha ettiği her iş‏ hükmen merfû say‎ılı‎r.Sahabînin herhangi bir‏ey hakk‎ında "bu ‏ey sünnettendir" demesi de, ekseriyetin görü‏şüne göre merfû hükmündedir. Yine bir ravinin, sahabî veya tâbiî hakk‎nda "hadisi ref eder" veya "merfû olarak rivayet eder" demesi o hadisin merfû oluğ‏una i‏şarettir (Talat Koçyiğit, Hadis Ist‎lahlar‎, A. Ü. İlahiyat Fakültesi Yay‎nlar‎, Ankara 1980 s. 218).


Merfû hadis, sahih, hasen ve zay‎f aras‎ındaki müş‏terek ı‎stı‎lahlardandı‎r. Bu itibarla merfû hadisler, sı‎hhati bak‎m‎ından sahih, hasen, zay‎ıf hattâ mevzû bile olabilirler. Sı‎hhat derecesinin ayr‎ca incelenmesi gerekir (Nureddin Itr, Menhecü'n-Nakd fî Ulümil-Hadîs, D‎ma‏k 1392/1972, s. 304).

Merfu Hadis, bütün islam bilginlerince hüccet kabul edilmiştir. Bu sebeple de bağlayıcıdır. Ibnu Salah, Mukaddime 41-48; Nurettın İtr, Menhec 325.





Devami..



 
Üst