Dua Nur
Kıdemli Üye
- Katılım
- 29 Nis 2007
- Mesajlar
- 37,459
- Tepkime puanı
- 247
- Puanları
- 0
Bir kaç gün önce eskiden Gülen Cemaati olarak bilinen şimdi ise Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak mahkeme tutanaklarına geçen örgütün lideri Fetullah Gülen’in yakın zamana kadar ikinci adamı ve sağ kolu olarak nitelendirilen Latif Erdoğan bir haber programında MHP milletvekili adayı ve son dönemde de TBMM Başkanvekili olan Meral Akşener ile ilgili bazı iddialarda bulunup, bilgiler verdi.
17-25 Aralık operasyonlarıyla birlikte Gülen Cemaati’nin sanılanın aksine hizmet hareketi olmaktan çıkıp devlet içinde devlet yapılanmasıyla iktidarı ele geçirmek ve siyaseti dizayn etmek gayreti içinde olduğunu , hükümete ve halkın iradesine darbe yapılmaya çalıştığını fark eden Latif Erdoğan cemaatten ayrılmış ve sonrasında vermiş olduğu bilgiler ve beyanatlarla Paralel Yapı Düğümünün çözülmesinde yardımcı olmuştu.
Latif Erdoğan’ın, Meral Akşener’le ilgili sözlerinden bir gün önce Cemaatin yayın organı STV’ye çıkan MHP’li Meral Akşener, AK Parti hükümeti ile ilgili “İktidarı kaybetmekten korkuyorlar” tarzı söylemlerde bulunmuştu.
Bir gün sonra Latif Erdoğan’a katıldığı programda sorulan “Meral Akşener neden Cemaat kanalına çıkıp bu tarz söylemlerde bulunuyor yoksa onun da mı kaseti var? “ sorusuna cevaben;
“Evet bir keresinde cemaate yakın önemli bir ismin Meral Akşener’e ait olduğunu söylediği bir kaset getirdi ve bir kadına yakışmayacak hareketleri olan bu kaseti izlememi istedi. Ben de bu bir iftiradır diyerek izlemeyi reddettim , izlemedim “dedi.
Latif Erdoğan’ın bu sözlerinden sonra tabiri caizse kıyamet koptu. Başta Meral Akşener ;
“Müslüman görünümlü münafıklar, sizlerin bile bu kadar alçaklaşacağınızı düşünmemiştim. İnanmazsınız ama Nur Sûresini hatırlatırım” diyerek sert tepki gösterdi. Bunun yanında MHP’ye yakın isimler, bütün muhalif camia ve hatta iktidara yakın isimler bile Latif Erdoğan’ı ayıplayıp “bir hanımefendi siyasetçi için bunları nasıl söyler, nasıl kullanır” diyerek neredeyse linç ediyorlardı.
Sanki kaseti o hazırlamış, o çekmiş, ya da o kumpası o hazırlamış gibi Latif Erdoğan için demediklerini, yapmadıklarını bırakmadılar.
Bu linç girişimine karşı kendisi ertesi günü yaptığı açıklamada maksadının Meral Akşener’i kendisine hazırlanan bu kaseti Gülen Grubunun hazırladığını ve Gülen’e ait kanala çıkıp yakın durduğu için uyarmak olduğunu, getirilen kasetin montaj olduğuna inandığı için iftira dediğini, izlemediğini ve kaseti getiren kişinin ismini de savcılıkta verebileceğini belirtti.
Latif Erdoğan bugün yaptığı açıklamada ise kaseti kendisine getiren şahsın Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil olduğunu söyledi. Yeşil’in getirdiği kasetteki erkeğin ise yine Gülen Grubunda bir süre Ankara imamlığı, Polis imamlığı yapan ve daha sonra Fetullah Gülen’in çıkarlarına ters düşen sözleri ve iktidarın casusu olmakla suçladığı eski ilahiyat Profesörü Kemalettin Özdemir olduğunu söyledi.
Şimdi gelelim bizdeki “Ahlak Zaafiyetine”
2011 seçimlerinden önce MHP’li bazı isimlerin kasetleri internet sitelerinde çarşaf çarşaf yayınlanırken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın evli bir kadın olan Nesrin Baytok’la olan kaseti tabiri caizse gişe rekorları kırarken yine CHP’li Akif Hamzaçebi’nin bir kadınla samimi fotoğrafları sosyal medyada retweet sayılarını alt üst ederken hiç kimse kasetlerin muhatabı kadınların aile hayatı var diye hassasiyet göstermedi, eşleri ve çocuklarının ne düşünebileceğinin kimse umurunda olmadı , kimse öfke nöbetlerine girmedi.
“Ya bu kasetleri de internete kim sürdü” demedi. Kasetlerde ismi geçen isimler haricinde kimse linç edilmedi.! Hepimiz kasetlerde yada görüntülerde ismi geçen her kimse onlara yüklendik.
Şimdi kalkmış Latif Erdoğan Meral Akşener’le ilgili “montaj olduğuna inandığım böyle bir kaset var ve bu kasetin varlığı için Meral Akşener’in eli kolu bağlı o yüzden Cemaat’e yakın durmak zorunda” dedi diye hurra hepimiz “vay ne ayıp şey”deyip adamı neredeyse Sultanahmet’te sallandıracağız.
“Yahu tamam ahırımız kitli değil eşşek çalındı ama hırsızın hiç mi suçu yok mübarek? “
Şimdi Meral Akşener’e sormak istiyorum;
2008 yılında Ergenekon davasının ek klasörlerinde imzaları olan dönemin savcısı Zekeriya Öz ve diğer savcılar Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın, Fikret Seçen’in ortaya attığı siz ve Abdullah Çatlı arasındaki bir aşk iddiası için o zaman bu ismi geçen savcılarla ilgili avukatınızı arayıp dava süreci başlattınız mı?
Size Abdullah Çatlı ile ilgili bu aşk iddiasında bulunan savcıların, Fetullah Gülen’e biat eden ve şu anda hapiste olan dönemin eski İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile Terörle Mücadeleden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tufan Ergüder’le davanın ek klasörlerine dayanak oluşturacak delilleri birlikte hazırladıklarını nasıl görmezden geliyorsunuz?
Bu minvalde adınızın karıştığı iki aşk iddiasından birinde avukatınızı ararken diğerinde sizi tutan ve bağlayan neydi?
2008 yılında Ergenekon suçlamasıyla yargılanan Oda TV’ye kendinizle ilgili iddialarla alakalı röportaj verirken, 2015’te Ergenekon’la ilgili bir çok hukuksuz yargılanan, ceza alan bir çok insanın kabul ettiği, Fetullah Gülen’e bağlı Samanyolu Televizyonundaki programa neden katıldınız?
Latif Erdoğan’ı kendinize iftira atıyor diye suçlarken, sanki kulağınızla duymuş gibi müslümanlıkla bağdaşmayacak bir şekilde ona bunu söyletenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu iftirasına sarılıp da neden “Bundan sonra muhatabım Tayyip Erdoğan’dır” dediniz?
Siyaseti ve mensubu olduğunuz partinin çıkarlarını muhatabınızı bile yanlış yerde arayacak kadar kadınlık onurunuzdan üstün mü görüyorsunuz?
Yıllarını siyasete vermiş, zamanında generallere bile pabuç bırakmayacak kadar usta bir kadın siyasetçinin hele de hakkında bu kadar kaset, iftira ve iddialarla anılması ne kadar vahimse, size bu kadar ahlaksızca tuzaklar kuran hatta belki de kendilerine yapılacak en ufak bir yanlışta bu kasetleri onurunuzu hiçe sayarak “Çamur at izi kalsın” diyerek ortalığa çıkaracak illegal bir yapıya karşı bu denli yakın durmanız da bir o kadar vahimdir.
Belki de yine size yakışan bir şekilde ve diğer erkek siyasetçilere de örnek olabilecek adamlığı göstererek;
“Evet bana yapılan bu tezgah ve kumpasları, FETÖ yapmıştır” diyebilirsiniz.
“Bunun için sadece elinizi vicdanınıza koymanız ve yine eskisi gibi yürekli ve mert olmanız yeterli !”
http://sonnethaber.com/gundem/meral-aksenere-sorular-2-n4452.html
17-25 Aralık operasyonlarıyla birlikte Gülen Cemaati’nin sanılanın aksine hizmet hareketi olmaktan çıkıp devlet içinde devlet yapılanmasıyla iktidarı ele geçirmek ve siyaseti dizayn etmek gayreti içinde olduğunu , hükümete ve halkın iradesine darbe yapılmaya çalıştığını fark eden Latif Erdoğan cemaatten ayrılmış ve sonrasında vermiş olduğu bilgiler ve beyanatlarla Paralel Yapı Düğümünün çözülmesinde yardımcı olmuştu.
Latif Erdoğan’ın, Meral Akşener’le ilgili sözlerinden bir gün önce Cemaatin yayın organı STV’ye çıkan MHP’li Meral Akşener, AK Parti hükümeti ile ilgili “İktidarı kaybetmekten korkuyorlar” tarzı söylemlerde bulunmuştu.
Bir gün sonra Latif Erdoğan’a katıldığı programda sorulan “Meral Akşener neden Cemaat kanalına çıkıp bu tarz söylemlerde bulunuyor yoksa onun da mı kaseti var? “ sorusuna cevaben;
“Evet bir keresinde cemaate yakın önemli bir ismin Meral Akşener’e ait olduğunu söylediği bir kaset getirdi ve bir kadına yakışmayacak hareketleri olan bu kaseti izlememi istedi. Ben de bu bir iftiradır diyerek izlemeyi reddettim , izlemedim “dedi.
Latif Erdoğan’ın bu sözlerinden sonra tabiri caizse kıyamet koptu. Başta Meral Akşener ;
“Müslüman görünümlü münafıklar, sizlerin bile bu kadar alçaklaşacağınızı düşünmemiştim. İnanmazsınız ama Nur Sûresini hatırlatırım” diyerek sert tepki gösterdi. Bunun yanında MHP’ye yakın isimler, bütün muhalif camia ve hatta iktidara yakın isimler bile Latif Erdoğan’ı ayıplayıp “bir hanımefendi siyasetçi için bunları nasıl söyler, nasıl kullanır” diyerek neredeyse linç ediyorlardı.
Sanki kaseti o hazırlamış, o çekmiş, ya da o kumpası o hazırlamış gibi Latif Erdoğan için demediklerini, yapmadıklarını bırakmadılar.
Bu linç girişimine karşı kendisi ertesi günü yaptığı açıklamada maksadının Meral Akşener’i kendisine hazırlanan bu kaseti Gülen Grubunun hazırladığını ve Gülen’e ait kanala çıkıp yakın durduğu için uyarmak olduğunu, getirilen kasetin montaj olduğuna inandığı için iftira dediğini, izlemediğini ve kaseti getiren kişinin ismini de savcılıkta verebileceğini belirtti.
Latif Erdoğan bugün yaptığı açıklamada ise kaseti kendisine getiren şahsın Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil olduğunu söyledi. Yeşil’in getirdiği kasetteki erkeğin ise yine Gülen Grubunda bir süre Ankara imamlığı, Polis imamlığı yapan ve daha sonra Fetullah Gülen’in çıkarlarına ters düşen sözleri ve iktidarın casusu olmakla suçladığı eski ilahiyat Profesörü Kemalettin Özdemir olduğunu söyledi.
Şimdi gelelim bizdeki “Ahlak Zaafiyetine”
2011 seçimlerinden önce MHP’li bazı isimlerin kasetleri internet sitelerinde çarşaf çarşaf yayınlanırken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın evli bir kadın olan Nesrin Baytok’la olan kaseti tabiri caizse gişe rekorları kırarken yine CHP’li Akif Hamzaçebi’nin bir kadınla samimi fotoğrafları sosyal medyada retweet sayılarını alt üst ederken hiç kimse kasetlerin muhatabı kadınların aile hayatı var diye hassasiyet göstermedi, eşleri ve çocuklarının ne düşünebileceğinin kimse umurunda olmadı , kimse öfke nöbetlerine girmedi.
“Ya bu kasetleri de internete kim sürdü” demedi. Kasetlerde ismi geçen isimler haricinde kimse linç edilmedi.! Hepimiz kasetlerde yada görüntülerde ismi geçen her kimse onlara yüklendik.
Şimdi kalkmış Latif Erdoğan Meral Akşener’le ilgili “montaj olduğuna inandığım böyle bir kaset var ve bu kasetin varlığı için Meral Akşener’in eli kolu bağlı o yüzden Cemaat’e yakın durmak zorunda” dedi diye hurra hepimiz “vay ne ayıp şey”deyip adamı neredeyse Sultanahmet’te sallandıracağız.
“Yahu tamam ahırımız kitli değil eşşek çalındı ama hırsızın hiç mi suçu yok mübarek? “
Şimdi Meral Akşener’e sormak istiyorum;
2008 yılında Ergenekon davasının ek klasörlerinde imzaları olan dönemin savcısı Zekeriya Öz ve diğer savcılar Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın, Fikret Seçen’in ortaya attığı siz ve Abdullah Çatlı arasındaki bir aşk iddiası için o zaman bu ismi geçen savcılarla ilgili avukatınızı arayıp dava süreci başlattınız mı?
Size Abdullah Çatlı ile ilgili bu aşk iddiasında bulunan savcıların, Fetullah Gülen’e biat eden ve şu anda hapiste olan dönemin eski İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile Terörle Mücadeleden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tufan Ergüder’le davanın ek klasörlerine dayanak oluşturacak delilleri birlikte hazırladıklarını nasıl görmezden geliyorsunuz?
Bu minvalde adınızın karıştığı iki aşk iddiasından birinde avukatınızı ararken diğerinde sizi tutan ve bağlayan neydi?
2008 yılında Ergenekon suçlamasıyla yargılanan Oda TV’ye kendinizle ilgili iddialarla alakalı röportaj verirken, 2015’te Ergenekon’la ilgili bir çok hukuksuz yargılanan, ceza alan bir çok insanın kabul ettiği, Fetullah Gülen’e bağlı Samanyolu Televizyonundaki programa neden katıldınız?
Latif Erdoğan’ı kendinize iftira atıyor diye suçlarken, sanki kulağınızla duymuş gibi müslümanlıkla bağdaşmayacak bir şekilde ona bunu söyletenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu iftirasına sarılıp da neden “Bundan sonra muhatabım Tayyip Erdoğan’dır” dediniz?
Siyaseti ve mensubu olduğunuz partinin çıkarlarını muhatabınızı bile yanlış yerde arayacak kadar kadınlık onurunuzdan üstün mü görüyorsunuz?
Yıllarını siyasete vermiş, zamanında generallere bile pabuç bırakmayacak kadar usta bir kadın siyasetçinin hele de hakkında bu kadar kaset, iftira ve iddialarla anılması ne kadar vahimse, size bu kadar ahlaksızca tuzaklar kuran hatta belki de kendilerine yapılacak en ufak bir yanlışta bu kasetleri onurunuzu hiçe sayarak “Çamur at izi kalsın” diyerek ortalığa çıkaracak illegal bir yapıya karşı bu denli yakın durmanız da bir o kadar vahimdir.
Belki de yine size yakışan bir şekilde ve diğer erkek siyasetçilere de örnek olabilecek adamlığı göstererek;
“Evet bana yapılan bu tezgah ve kumpasları, FETÖ yapmıştır” diyebilirsiniz.
“Bunun için sadece elinizi vicdanınıza koymanız ve yine eskisi gibi yürekli ve mert olmanız yeterli !”
http://sonnethaber.com/gundem/meral-aksenere-sorular-2-n4452.html