Mektubâtı Rabbani'den alıntılar...

Hür Fikir

Paylaşımcı
Katılım
16 Mar 2012
Mesajlar
181
Tepkime puanı
21
Puanları
18
Tasavvuf'un Gâyesi

Bilmiş ol ki,
Tasavvuf mertebelerinde mesafe kat etmekten gaye, nefsin huzur bulmasıyla alakalı olan gerçek imanı yakalamaktır. Nefis, mutmain (huzura eren) olmadıktan sonra, kurtuluş düşünülemez. Nefsin mutmain olabilmesi için de, kalbin onu kontrol ve idare etmesi gerek. Kalbin onu kontrol edebilmesi ise, kalbin nefisten gelebilecek bütün her şeyden boş olup Hak Teâlâ'dan gayrı şeylerle alaka kurmaktan kurtulmasıyla mümkündür. Kalbin Hak Teâlâ'dan gayri şeylerle alaka kurmaktan kurtulmasının alameti ise, O'ndan başka her şeyi unutmasıdır. Öyle ki; Allah'tan başka herhangi bir şeyi kıl kadar düşünecek olsa, kurtuluşu elde edememiş demektir.

Öyleyse, kalbini Mevlâsına teslim edenlere ne mutlu!.. Kalp, selamete erene dek çalışmak gerekiyor. Tâ ki iş, nefsin mutmain (huzura eren) oluşuna varabilsin.

'Bu Allah'ın bir ihsanıdır ki, onu dilediğine verir. Allah (c.c.), büyük ihsan sahibidir.' (Cuma, 4)

(161. Mektup)​
 
Üst